Taaa, dokuz yıl önceydi... (20 Ocak 2011)

Kılıçdaroğlu, CHP’nin henüz sekiz aylık genel başkanıydı...

Türkiye, 12 Haziran 2011 genel seçimlerine hazırlanıyordu...

Kılıçdaroğlu’nun yolu, Erzurum’a düşmüştü...

Kalabalığa seslendi; aslında söz verdi:

“Hiç kimse, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında yatağa aç girmeyecek... Bunun sözünü veriyorum...”

**

İzmir’de CHP’li bir belediye başkanı...

Kılıçdaroğlu’nun, bu “yemin”den farksız sözünü hiç unutmadı...

Hep “Ben bu sözü nasıl hayata geçiririm” diye düşündü...

Sonunda...

O uzun boylu, turizm profesyoneli belediye başkanı...

Yedi yıl önce (2013) altı gönüllü kadının alın terine ortak oldu...

Muhtaç vatandaşlar için...

Balçova’nın Aşevi’ni hayata geçirdi...

Artık ilçenin kimsesizlerine...

Yatağa mahkum, bakıma muhtaç sakinlerine...

Her gün dört çeşit yemek gitmeye başladı...

Aşevini Balçova’ya kazandıran belediye başkanı...

Mehmet Ali Çalkaya’dan başkası değildi...

**

Aradan yine yıllar, yıllar geçti...

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun yolu...

Bir dizi açılış için İzmir Balçova’ya düştü...

Başkan Mehmet Ali Çalkaya...

Spor tesisini dolduran binlerce hemşehrisinin önünde...

Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun gözlerinin içine bakarak...

O’nun beş yol önce Erzurum’da verdiği sözü nasıl hayata geçirdiğini...

Heyecanlı ses tonuyla özetledi:

“Sayın genel başkanım, bizim uyguladığımız sosyal belediyecilik ile hiç bir çocuk hiç bir yaşlı gece yatağa aç girmiyor!”

Kılıçdaroğlu’nun gözleri parladı...

Yıllar önce Türkiye’ye verdiği sözü, İzmirli bir belediye reisi unutmamış...

Dahası hayata geçirmişti...

**

Peki, tüm bu güzellikler...

Balçova’nın meşhur “Semt Evleri” olmasa...

Hayata geçebilir miydi?

Ne mümkün!

Çünkü, ihtiyacı olana her türlü yardımın yol haritasını...

M. Ali Çalkaya’nın 15 yıl önce yarattığı...

Pusula’dan farksız “Semt Evleri” gerçekleştiriyordu...

Bugün hala...

Balçova’nın “Semt Evleri” başrolde...

Gönüllerin başrolünde ise...

Artık bir yıldır...

Belediye Başkanı Fatma Çalkaya var...

**

Herkes bilir...

Hanımefendiler hayatın yükünü...

Hayat arkadaşları ile paylaşırken...

“Mutfak Prensesi” unvanını...

Kimselere bırakmaz...

Balçova’nın Reisi Fatma Çalkaya...

Bu lezzetli kuralı...

Farklı bir platforma taşıdı...

Veee...

Balçova Belediyesi’nin Aşevi’nde...

Günlük yemek listelerini...

İzmir’in birinci sınıf restoranlarıyla yarışır hale getirdi...

Nasıl yaptı?

Özenle yaptı...

Talimatı gönüllere şerbet oldu, aktı:

“Ben ne yiyorsam, ihtiyaçlı hemşehrilerimin evine de o yemekten gidecek!”

**

Sonunda öyle özenli yemek listeleri hayata geçti ki...

Benim diyen lokantada...

Adam başı 30 TL.’den aşağı masadan kalkamazsın!

**

Balçova Belediyesi Aşevinin...

İhtiyaç sahibi 65 üstü hemşehrileri ile hasta evlerine...

Bayram, seyran, tatil dahil 365 gün servisini yaptığı...

Ağızları sulandıran şu menülere bakar mısınız?

Etli nohut... Sebzeli Bulgur Pilavı... Karışık Ev Turşusu... Ayran ve Ev Usülü Fincan Kadayıf...

Ertesi gün:

Ezo Gelin Çorbası... Fırında Patatesli Piliç Roti... Brokoli Salatası... Meyve (Elma-Portakal)

Bir fiyakalı menü daha:

Mercimek Çorbası... Kerevizli Patatesli Piliç Yahni... Tavuklu Arpa Şehriye Pilav... Meyve (Muz-Portakal)...

**

80 bin nüfuslu İzmir’in Balçovası’nda...

Kim eksikli?

Kim, kimsesiz?

Kim bakıma muhtaç?

Hepsini, isim isim...

“Semt Evleri” yöneticileri biliyor...

“Aşevi” ise, gereğini yapıyor...

Başkan Çalkaya da...

Her gün neredeyse 1000 haneye giden yemekleri...

Tatmadan asla yola çıkarmıyor...

Ne güzel değil mi?

Hangi siyasi partiden olursa olsun...

İzmir’in tüm belediyelerine örnek olması dileğiyle...

Nokta...

Sonsöz: “Dediler ki, gözden ırak olan gönülden de ırak olur... Dedim ki, gönüle giren gözden ırak olsa ne olur? / Hz. Mevlana...”