Şunun şurasında…

An itibarıyla 78 gün kaldı; sandık başında buluşmaya…

Heyecan tavan…

Kimler belediye başkanı olacak?

Mesela…

Bizimle birlikte “yaşlanan” mahallemizin muhtarı kazanacak mı?

Politikanın sıcaklığı…

Kalplerin “siyaset rotası”na ayar çekerken(!)

Türkiye…

İki “kent lideri”ni konuşuyor; an itibarıyla…

Mesela…

O başkanlardan biri için…

Özellikle üç aydır…

Partisinden yayıldığı iddia edilen fısıltılar ayyuka çıkmıştı:

“Yaşını başını almış; yeter artık…”

Diğeri için…

Adresi belirsiz daha beter sesler:

“Doğu’daki şehrinin koltuğunu bırakıp, niye İstanbul’un Kadıköy İlçesi’ne talip oluyor?”

***

Anladınız, siz…

O başkanlardan biri…

Bozkırın başkenti Eskişehir’i…

25 yılda “yıldız kent” yapan…

Dünyanın şapka çıkardığı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen…

An itibarıyla 87 yaşında…

Çarşamba’yı Perşembe’ye bağlayan geceye kadar…

Kendisine sorarsanız…

Bir kez daha adaylık için bir “delikanlı” gibi heyecanlıydı…

100 yaşındaki CHP…

Önceki gece “o arzu”yu Efsane Başkan Cephesi’nde noktaladı!

Nasıl noktaladı?

Şöyle noktaladı:

Eskişehir’de çeyrek asırdır belediye başkanlığı yapan…

Son derece dinamik görüntüsüyle…

Altıncı dönem için partisine adaylık başvurusunda bulunan…

Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen bu kez aday gösterilmedi…

87 yaşındaki Büyükerşen yerine Ayşe Ünlüce aday oldu…

Böylece…

Türkiye’nin yıldız kenti Eskişehir'de…

Prof. Yılmaz Büyükerşen dönemi sona erdi…

Peki…

Ayşe Ünlüce kim?

Büyükerşen Hoca’nın Genel Sekreteri…

***

Aslında biliyor musunuz?

Akıllara türlü türlü “bahaneler” geliyor…

Yüzyılların Eskişehir’ini…

“Eskiliğini bozmadan”...

Bir dünya kenti yapan Prof. Dr. Büyükerşen…

87 yaşını “dolu dolu” yaşarken…

Hepimizi kıskandırdığı için mi?

Böyle acı bir vedanın kahramanı oldu?

***

Çok matrak ama çok mantıklı…

Geçenlerde…

Çeşme’nin efsane başkanı Nuri Ertan…

Ders verir tadında tatlı bir “espri” yapmıştı çevresine…

“Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, 82 yaşında 350 milyonluk bir devleti yönetiyor… Ben de 84 yaşındayım; aslanlar gibi Çeşme’yi yönetirim… Yıllar önce olduğu gibi…”

Olur mu; olur?

Büyükerşen Hoca’ya döneceğiz ancak…

Bu hikayenin diğer heyecanlı başkanıyla tanışalım:

Adı; Fatih Mehmet Maçoğlu…

Türkiye, O’nu “Komünist Başkan” olarak tanıyor…

Önce Ovacık İlçesi’nin Reisi seçildi…

Son beş yıldır da...

Tunceli Belediye Başkanlığı görevini sürdürüyor…

Peki, o “Komünist Başkan” neden an itibarıyla…

Türkiye’nin dilinde?

O’nu da özetleyelim…

Fatih Mehmet Maçoğlu…

Bu güzel memlekette…

Kısa adı “TKP” olan…

“Türkiye Komünist Partisi”nin…

İstanbul Kadıköy Belediye Başkan adayı ilan edildi…

Vay, sen misin?

Tunceli’den kalkıp Kadıköy’e talip olan…

Günlerdir tempolu bi’şekilde yıpratılıyor:

“Ne Kadıköy’ü, ha’di Tunceli’ne…”

Yaygarası doruk noktada…

Neden?

Anlatalım…

***

54 yaşındaki Komünist Partili Başkan Maçoğlu…

10 yıldır doğduğu-büyüdüğü topraklarda…

Girdiği her iki seçimi de kazanmış…

Yöre insanı O’ndan mutlu…

Gelgelelim; İstanbul Kadıköy’e yakıştırılmıyor?

Bir belediye başkanının “çizgi üstü” yetenekleri varsa…

Neden?

Daha bugünden, “N’ayır, n’olamaz!” sesleri yükseliyor?

En fazla şu olur!

Kadıköy sakinleri…

Komünist Başkan’a oy atmaz; olur biter!

Neden bu kadar “istemezük” görüntüsü sergileniyor?

İstanbul Medyası’nın…

“Komünist Başkan”a bu kadar tepkili olması şaşırtıcı!

***

Bakın, o “Komünist Başkan” Maçoğlu…

Kadıköy atağını nasıl seslendiriyor:

“Sol sosyalist cephede yer alan yaklaşık 20 kurum ve siyasi partinin ortak adayı olarak TKP çatısı altında 31 Mart seçimlerinde İstanbul Kadıköy’den aday oluyorum... Beni aday olarak gösteren tüm sosyalist güçlere, partilere teşekkür ediyorum... Kendimize güveniyoruz, kazanacağız…”

Bunları söyleyen kıdemli bir belediye başkanına…

“Köylüsün sen; köyde kal” demek…

Vicdanları sızlatmaz mı?

Canlı yayınlarda…

10 yıllık belediye başkanını yerden yere vurmak…

Kime ne kazandırır?

Bakın o başkan…

Yıllar önce…

“Ovacık kazansın” diye…

İzmir’de Satış Ofisi açtı…

İzmirliler, yıllarca…

Organik fasulye, nohut ve bal satın aldılar o “lezzet ofisi”nden…

Daha ne yapsın o başkan?

***

Bi’kez daha Eskişehir’deyliz…

Beş dönemdir Eskişehir’e Reis olarak…

Bilgisini, becerisini aktaran Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen için…

Söylenecek söz kaldı mı ki?

Biz yine de…

Bu “kader mi?” demeyelim…

O’nun yerine…

87 yaşındaki “Efsane Başkan” için…

CHP’nin hazırladığı veda açıklamasına bi’göz gezdirelim:

Seslendiren…

CHP’nin resmi Sözcüsü Deniz Yücel…

Dikkatle okuyun lütfen:

“Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Yılmaz Büyükerşen Eskişehir'e büyük hizmetler verdi... Eskişehir'e büyük katkı koydu ve Eskişehir'in bir marka şehir olması konusunda çok büyük hizmetleri oldu... Bugün parti meclisimizin aldığı kararla bu görevi, bu bayrağı Belediye Başkan Adayımız olarak Sayın Ayşe Ünlüce'ye devrediyor… Ayşe Ünlüce'nin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayımız olduğunu sizlerle paylaşıyorum…”

Temiz, net…

Tam karşılığı; “Buz gibi” bir mesaj…

Dikkat ettiniz mi?

Sanki başka bir “şehir”den söz ediliyormuş gibi…

Beş kez “Eskişehir” adı seslendiriliyor ama…

Eskişehir’i zirveye taşıyan ak saçlı o başkana…

Tek kelime “teşekkür” yok!

Üstelik…

Prof. Yılmaz Büyükerşen…

Geçtiğimiz aralık ayında…

Yerel seçimler için…

“Devam etmek istiyorum…” diyerek…

Partisine adaylık başvurusu yapmıştı…

***

Bitiriyoruz…

Birkaç satırla…

87 yaşındaki Büyükerşen…

Bence “çok kırıldı” partisine…

O’nun için bir “istisna” yapılabilirdi 100 yaşındaki CHP…
Allah uzun ömür versin ancak…

Büyükerşen Hoca…

Belki de…

Asla içimizden geçmez ama…

“Eskişehir’i yönetirken bu dünyaya veda edebilirdi… Bunu bile göze almıştı adeta yeniden yarattığı Eskişehir için…”

Kimse bu duygusal ayrıntıyı aklına getirmek istemiyor…

Eskişehir’in nüfusu bir milyon bile değil…

Kentin adı “eski” bile olsa…

Neden herkes…

Tur otobüsleri ile…

“Ölmeden önce bi’kez olsun Eskişehir’i görmek istiyor?”

Veda ederken…

Bi’de şunu unutmamak gerek..

Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde…

CHP’nin meclis üyesi sayısı 23…

AK Parti'nin Meclis üyesi sayısı 22…

Makas çok dar…

Yarınlarda bi’bakmışsınız…

Eskişehir, AK Parti’nin yönetimine geçivermiş!

***

Sevimli, sıcak, neşeli ama ibretlik bir şarkı sözüyle

Veda edelim…

Sanatçı Nil Karaibrahimgil…

TV dizisi için unutulmaz bir şarkı yapmıştı…

Sözleri ise çok çarpıcıydı:

“Ah, yalan dünya, yalan dünya, yalan dünya…

Bir gün bi' bakacağız, herkes aynı, her şey rüya…”

Yıllarca aynı adı taşıyan komedi dizisi ile…

Sevildi; akıllarda kaldı…

Hayatın içinden bir melodiydi…

Dillerden hiç düşmedi…

Sonuçta…

Kader bile…

“Bu yalan dünyaya söz geçiremiyordu…”

Nokta…

Sonsöz: “Yükselenin ayağından aşağı çekmek yaşı ne olursa olsun siyasette olağandır…/ Anonim…”