Günlerden 21 Mart Cumartesi’ydi…

Koronavirüs belası yüzünden…

İçişleri Bakanlığı genelgesiyle o akşamdan itibaren…

Türkiye’de…

Ne kadar berber, kuaför ve güzellik salonu varsa…

Hepsi, küüüüt diye kapatıldı...

***

100 puanlık uzman sorusu…

Memlekette ne kadar tarak ve makasla çalışan esnaf var dersiniz?

Tam 115 bin!

En az üç kişilik aileleri olduğunu varsayın; ne yapar?

345 bin!

Ha’di, her mekanın en az bi’tane çırak ya da kalfası var diyelim…

Ne yapar?

115 bin…

Toplayın; bu zanaat’tan ekmek yiyenleri üst üste…

Ne etti?

Yaklaşık 600 bin kişi…

N’apıyor şimdi bu insanlar?

38 gündür evde oturuyorlar…

Tıkır, tıkır kiralarını ödüyorlar…

Vaziyet vahim; görüntü acıklı, gelecek belirsiz!

***

Aslında…

Ortaya karışık çok garip durum ortaya çıkıyor!

Berberler kapalı olduğu için…

Çocuklar babalarının saçını kesmeye başladı…

Apartmanın hünerli hanımefendileri ise…

Birbirinin saçını boyamaya yarışında…

Dahası var…

Televizyon ekranları bir haftadır…

Berber malzemelerinin reklamlarıyla renkleniyor…

Evin babasına mesaj çok açık:

“Berberlerin açılacağı filan yok… İyisi mi, siz papaz gibi olan saçlarınız için bu faydalı aleti (elektrikli tıraş makinesi) alın; rahat edin!”

Gidişat, bunu gösteriyor…

***

İşe yaramayan bi’seçenek daha var!

Paranız var; berberi eve çağırmaya kalkıyorsunuz…

Gelemiyor, çünkü cezası ağır…

Ayrıca, tatsız bi’şi daha mevcut…

Diyelim ki, berberinizi çağırdınız…

O da, elinde teçhizat çantası misafir gibi evinize geldi…

Bu sefer komşularınız çakıyor durumu, ihbar ediyor…

İki ucu şeyli değnek!

***

Kadınlar bi’ dereceye kadar…

Bu sorunu kendi kendilerine halledebilirken…

Erkeklerin durumu bayağı vahim...

Burnundan solurken, aynanın karşısına geçip…

Kafasını 3 numaraya vuranların çoğu “yetim”e dönüyor…

Bu arada…

“Boşveer, Robinson Crusoe oluruz!” diyenlerin çoğu…

Pek yakında İsmail YK’ya dönecek!

Paraya kıyıp, berber teçhizatı satın alarak…

Tek başına saçını kesmeye çalışanların durumu hepten acıklı…

Yanları 9, üstler 17 numara…

***

Tamam…

Diyelim ki, hünerli kadınlar…

Kendi başlarına saçına-maçına ayar çekebiliyor…

İyi de, af buyurun…

Yalnız başına kaşını / bıyığını alamayan kadın ne yapacak?

Yakında er meydanına çıkarlar vallahi…

“Hayda, rinna rinna rinna rinanay...”

***

Bakın, şöyle bi’sıkıntı daha var…

Zorunlu olarak kapatılan esnafın…

Vatandaş’la direkt / indirek ilgisi ne boyutta?

Kahvehaneye bi’süre gitmeyebilirsiniz…

Gazinoyu, internet kafeyi, maç izlemeyi de bi’süre unutabilirsiniz…

Bi’kaç ay kapalı havuzda yüzmeyiverin!

Bu sezon kaplıcaya gitmeseniz n’olur?

Gençlere söyleyin, az sabretsinler…

Nişan, nikah yazın sonuna kalıversin; n’olacak?

Ama…

Saç kesimi, bi’yerde acayip zorunlu…

***

Lokanta kapalı mı, kapalı…

Restoran kapalı mı, kapalı…

Ama…

Eve servis yapabiliyorlar…

Belki iş biraz düşük ama…

En azından kasaya para düşüyor…

Market alışverişlerimiz için de sayısız seçenek var...

Başta Migros olmak üzere…

Koca koca markaların “sanal market” ve “hemen” uygulamaları var…

İsteyin, her şey ayağınıza geliyor…

Gece “emzik lazım”, diyorsunuz, ikiletmiyorlar…

Kebap istiyorsunuz, kurye kapıda…

Enfes balık menüleri var; 20 dakikada evinizde…

***

Yok ki, bir “Berber Sepeti” uygulaması…

Bi’tıkla kapıya getirelim…

***

Latife tabii…

Nokta’yı koyarken, Sonsöz’e dikkatinizi çekerim…

Sonsöz: Berberler sağlıkçılar gibi giyinsin, en azından her 30 dakikada bir müşteriye hizmet versin… Tıraş olacaklar, sosyal mesafeyi koruyarak dışarıda sıra beklesin… Nasılsa, yaz geldi… / Papaz’a dönen vatandaş önerisi…”