Tamı tamına 365 gün önce…

Yani…

18’ini doldururken…

Ve dahi 100 madalyası varken…

Şöyle demiş:

“Jimnastik yaparken uçuyorum!”

Haklı çıktı…

Bugün sadece kendisini uçurmakla kalmadı…

Türkiye’yi de uçurdu…

Çünkü…

Akhisarlı 19 yaşındaki Ayşe Begüm Onbaşı…

Aeorobik Jimnastik’te…

Büyükler kategorisinde…

Dünya Şampiyonu ilk Türk sporcu olarak tarihe geçti…

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan…

Belki de…

Yaşamının “en sıcak” ve “en duygulu” mesajını yolladı…

Dünya güzeli Dünya Şampiyonu Akhisarlı “Uçan Ayşe”ye:

“Türkiye seninle gurur duyuyor Ayşe kızım... Senin ve tüm genç evlatlarımın başarılarının devamını canı gönülden diliyorum... Gözlerinden öpüyorum... Nice şampiyonluklara...”Türkiye’nin yeni gözbebeği…

19 yaşındaki Ayşe Begüm Onbaşı, nasıl “masal kız” oldu?

Çok basit bir formülle…

“Azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz!” atasözüne…

Sıkı sıkı yapışarak…

Çünkü…

Bir işi başarabilmek için…

Sağlam niyet ve kararlılık olmazsa olmaz…

Sonrası sebat ve sabırla çalışmaktır…

Akhisarlı Ayşe…

İnandı, çalıştı ve dünyanın bir numarası oldu…

***

Ayşe Begüm…

Tekstil pazarlaması yapan bir ailenin kızıydı…

Minicikken…

Bale öğrensin diye İspanyol bir eğitmene emanet ettiler…

Bale Öğretmeni Bayan Maria, daha ilk gün notunu verdi…

Ayşe’cik sporcu olmalıydı…

Altı yaşından itibaren Celal Bayar Üniversitesi’nde…

Aerobik jimnastik öğrendi…

Haftanın beş günü…

Evinden 50 kilometre uzaktaki antrenman salonuna gidiyordu…

Bu azmin sonunda…

Profesyonel spor hayatı yedi yaşında başladı…

Jimnastik’le eğitimi birlikte sürdürdü…

10 yaşında Milli Forma’yı ıslatmaya başladı…

Artık yurtdışındaki müsabakalardan…

Akhisar’a madalya taşıyordu…

İki yıl önce…

Akhisar Anadolu Lisesi’nden mezun oldu…

Manisa Büyükşehir Belediyespor Kulübü’nün…

Kanatları altında madalya avcılığını sürdürdü…

***

Ayşe Begüm, Türkiye’nin parmakla gösterilen gururu…

Aynı zaman diliminde…

İki üniversitede birden yüksek eğitimini sürdürüyor…

Hem İstanbul Gelişim’in Spor Bilimleri Fakültesi’nde öğrenci…

Hem de İstanbul Üniversitesi’nin İşletme bölümünde derslere giriyor…

Hayata bakışı şahane…

Mesela…

Pandemi nedeniyle evde geçen karantina günleri için diyor ki:

“Bunu eve hapsolmuş olarak değil evde kalıp kurtuluş yolu olarak görmemiz ve değerlendirmemiz lazım…”

Zaten evde de boş durmuyor…

Mesela…

Mayo çizimleri yapıyor… Kitap okuyor…

Kendi kendine dans ediyor…

Meditasyon yapıyor, vücudunu dinlendiriyor…

***

100 madalyalı dünya şampiyonu Ayşecik’in…

Yarınlara mesajı çok ilginç…

Yaşıtlarının kulaklarına küpe olsun:

“Hedefe ulaştım tamam demektense, bunu başardım ve bundan sonra daha fazlasını başarmalıyım…”

***

Aslında, çoğumuz…

Çevremizdeki “özlediğimiz” güzelliklerin farkında değil…

Dünya Şampiyonu Akhisarlı Ayşe Begüm’le…

Beş yıl önce…

“Sözcü Gazetesi”nde yayınlanan…

“Pazarcı babanın şampiyon kızı” başlıklı habere bakınca…

Diyorsunuz ki, doğal olarak…

“Bu başarılar tesadüf olamaz!”

Madalya Canavarı, henüz 15 yaşında…

Bir altın madalya da Güney Kore’den getiriyor…

Baba Serkan Onbaşı…

Fi tarihinde Akhisarspor’da futbol oynadığı için…

İyi biliyor…

Spor’un yararlarını ve dünyayı ayağa kaldıran özelliğini…

***

Bitiriyoruz…

Türkiye, zoru başarır…

Yeter ki…

Azimle çalışalım…

Sadece azıcık fedakarlık bize düşlemediğimiz kapıları bile açar…

Şöyle düşünelim…

Bu güzel ülkenin farklı köşelerinde…

Kimbilir kaç tane…

“Madalya Canavarı” olmaya namzet…

Ayşe Begüm var?

Önemli olan “onları” keşfetmek ve…

Bi’zahmet…

Yollarına çıkan çakıl taşlarını temizlemek!

Nokta…

Sonsöz: “Kalbinizle yaptığınız her şey size geri dönecektir… / Hz. Mevlana…”