Mehmet KARABEL
Böyle gelmiş böyle gidiyor!
3 Ocak 2023 Salı

Bizi yönetenlerin…

Şunu anlayıp, anlamadıkları konusunda…

Derin bir kuşkum var…

Enflasyon düşmüyor…

Hayat pahalılığı artıyor…

Ateşi söndürmek için…

Asgari ücrete soluk aldıran zam geliyor…

Emekli maaşına bindirme yapılıyor ama…

Çarşı-pazardaki etiketler de anında yukarı doğru değişiyor…

Mesela…

Aynı gün…

10 liralık portakal 15 TL. oluveriyor…

O zaman…

Maaşları arttırmakla pahalılığın önüne geçilemediğini anlamak için…

Ekonomist olmaya gerek kalmıyor…

Bilakis…

Maaşlara zam…

Otomatik olarak pahalılığı körüklüyor…

Neden, diye sormayın…

Siz, anladınız…

***

Mesela biz…

“Gözlerime bakar mısınız; ekonomi gözlerdeki ışıltıdır” diyen…

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'ye çok inanmıştık…

İnandığımız için…

Tam iki yıl önce (2021’de hayatımıza girdiğinde…)

2 bin 825 TL. olarak başlayan…

Ardından…

2022 geliyor diye sevinçle karşılanan…

4 bin 500 T.’lik asgari ücretin şerefine…

Kıyma’nın 80 TL’ye…

Kuru Fasulye’nin 30 TL.’ye…

Peynir’in 100 TL.’ye…

Ayçiçeği yağının 35 TL.’ye fırlamasına rağmen…

Sesimizi çıkarmadık…

Ama…

Ne zaman ki, 4 bin 500 TL.’lik asgari ücret…

Devreye girdi…

Şakkadanak diye enflasyon azdı, kudurdu!

Vatandaş, “Yandım Allah!” demeye başladı…

İktidar partisi…

Baktı, olmuyor…

Geçen yıl, altıncı ayın sonunda…

Ekstradan bi’zam daha lütfetti asgari ücrete…

Temmuz maaşları…

5 bin 500 TL.’ye yükseldi…

Enflasyon ise…

Adeta dalga geçiyordu sözüm ona önlemlerle…

2022 içinde etiketler coştu…

Kıyma 200 TL. oldu…

Kuru Fasulye 55 TL.’ye terfi etti…

Peynir uçuşa geçti; 200 TL.’den alıcı arar hale geldi…

Ayçiçeği yağının 85 TL’ye fırlamasına ise…

Artık şaşıramaz olmuştuk!

***

Başımıza gelen şuydu:

Bir yıl içinde…

Asgari ücret neredeyse ikiye katlanmasına karşın…

Özellikle…

Temel gıda ürünlerin etiketleri…

Peş peşe gelen zamlarla vatandaşın hayatını karartıyordu…

Yani…

Ne zaman çalışana, emekliye yeni zam geliyorsa…

Maaşlar cüzdana girmeden…

Her şeyin fiyatı anında değişmeye başlıyordu…

Böyle bir ekonomi ile nereye gidilebilirdi ki?

***

Ekonomiyi gerçekten bilenler…

Şunu şiddetle savunuyor:

“Enflasyonu durdurmak yerine maaşları arttırmak, yangına körükle gitmektir… Köy kurnazlığı ile göz boyamaktır…”

En iyi reçete nedir, o zaman?

“Doğru olan maaşa güdük güdük zamlar yapmak yerine enflasyon ile mücadeledir… Ama bu doğru nereden bakıldığına göre değişir…

Dünyanın çok iyi bildiği ekonomi içerikli bir atasözü var:

“Politika olarak enflasyonu umursamazsan o kendini umursatmayı çok iyi bilir!”

“Bak, nasıl da maaşları arttırdık!” diyerek…

Gurur duymak…

Boşa kürek çekmekten başka bi’şi olarak tarif edilemez…

Ne yazık ki, bu sözleri inananlar hala aramızda…

***

Son çarpıcı örnek…

10 gün bile olmadı yaşanalı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan…

2023’te uygulanacak asgari ücreti “müjde” olarak seslendirdi:

“Asgari ücreti net 8 bin 500 TL. olarak belirledik… Gerekirse ara zam yapabiliriz…”

Sonra n’oldu?

Başta gıda maddeleri olmak üzere…

İster 1 TL. olsun; isterse 50 kuruş; fark etmez…

Her şeyin etiketi…

Anında “yukarı doğru” değişiverdi…

Neden?

Bu “falsolu” hayata abone mi olduk?

Zamlı maaşın sevincini yaşayamadan…

Anlık “zamlı etiket” ile karşılaşmak…

Türkiye’nin dışında…

Hangi medeni ülkenin kaderinde yazılı olabilir?

Yeni asgari ücretin açıklanmasından saatler sonra…

Bir çok ürünün etiketlerinin değişmesi…

Vicdanları sızlatırken…

Neden kimilerinin gözleri kapalı?

***

Bitiriyoruz…

Herkes maaşına zam gelsin ister…

Hiç, “Ben istemiyorum” diyeni gördünüz mü?

Göremezsiniz!

Çünkü…

Hayatın akışına ters…

Ne var ki…

Bu ülkenin vatandaşı artık maaşına gelen zammı…

Daha ilk günden…

Vicdansız “etiket”lere yem etmek istemiyor!

Nokta…

Hamiş: “Sadece iki örnek: 32’li tuvalet kâğıdı bir ay önce 110 liraya satılırken bugünkü 200 liraya yaklaştı... Markasına göre 250 TL. olanı bile var… Bir kilo çiğ köftenin fiyatı 2 ay önce 49 lira 90 kuruştu; şimdi 69 lira 90 kuruş… Çok uzağa gitmeyelim; 2021’de 9 lira 50 kuruş olan bir gazlı içecek; bugün yüzde 200 zamlı satılıyor… Böylesi uçan fiyatlara hangi zamlı maaş yetişebilir ki?”

Sonsöz: “Hayat pahalılığı dev adımlarla artıyor; insan ne kadar kazansa boşuna… / Nikolay Gogol’un, 1842 yılında yazdığı (Bir Delinin Hatıra Defteri) romanından…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ben böyle inanıyorum!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çıkmasaydı Samsun’a neler gelirdi başımıza?
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva