Kendisini çok severim…

Akıllı, genç bir belediye başkanıdır Arif Uğurlu…

Can’dır, candan’dır…

İzmir’in ismiyle müsemma Kemalpaşa İlçesi’nin şehr-i emini’dir…

Gerçek bir “kitap kurdu” olmasının yanı sıra…

Allah, O’na emsalsiz bir hitabet gücü, akıcı bir Türkçe-Farsça-Arapça dil zenginliği ve “gönül dostu” olma özelliği bahşetmiştir…

***

Ege’de SonSöz’deki, “çarpıcı röportaj”da anlattıklarıyla iz bıraktı…

Okuyup, içinize sindirdiyseniz eğer…

3.5 yıla sığdırmayı başardığı icraatlerinin yanı sıra…

Felsefe yapmayı… Dokundurmayı… Siyasette bilmece çözmeyi ve çözdürmeyi…

Pek bi’sevdiğini fark etmişsinizdir…

***

Mesela, Başbakan Yıldırım ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu arasında “buzdağı” oluşturan Selçuk Olayı’nı hatırlattığımızda dedi ki…

“Bu ülkenin Başbakanının önünde yapılan hadise Ak Partili Belediye Başkanlarının tümünde kırılmaya neden oldu… Benim Aziz Bey’i kafamda oturttuğum yer değişti… Ağabeylik hukukumuz zedelendi... Aziz Bey aramıza bir çizgi koydu, o çizgiyi kaldırmak da ona düşer…”

“Ak Parti, İzmir’i neden alamıyor?” sorusuna verdiği cevap da müthiş… Belediyecilik Tarihi yazılsa, vallahi “tez konusu” olur…

“Sayın Başbakan müspet bir hareketle elini kaldırarak müdahale etseydi olumlu bir hareket olurdu, diyorlar… Aziz Bey ve ekibinin başardığı olay bu, bizim İzmir’i alamamamızın nedeni de bu... Başbakan’ın müspet hareket yapmaması İzmirliler tarafından ne kadar ağır eleştirilip, kırılmaya neden oluyorsa Aziz Bey’in yaptığı yanlış da o kadar konuşulmuyor… Hiç kırılma yok... Yanlışı konuşmuyoruz, (Niye doğru, müspet hamle yapılmadı?) onu konuşuyoruz… Algı yönetimi, bütün mesele bu... Hiç kimse Aziz Bey’in söylediği o lafları konuşmadı, hiç kimse bunu yazmadı… Yanlışı konuşmadılar… Sadece niye Başbakan müspet hareket yapmadı? Tamam müspet hareket yok, nötr hareket var… İyi de yanında eksi var, önce eksiyi konuşalım… Eksiyi konuşmadık... Başbakanımız dünya tatlısı, niye artı 1 olmadı? İyi de yan tarafta eksi 1 var, eksi 1’i önce 0’a getirelim. Sonra 1’i konuşalım… Algı yönetimini kaybettik… Biz eksi 1’i konuşmaya ikna edersek İzmir’i alırız... Herkes merkezi hükümet İzmir’e yatırım yapıyor mu, yapmıyor mu onu konuşuyor… Hiç kimse bu kadar bütçeyle 15 yıldır yapılmayanı konuşmuyor… Algıyı değiştirmemiz lazım... Bizim İzmirli’ye eksi 1’i konuşturmamız gereken noktada Aziz Bey’i alkışlamak gerekiyorsa alkışlayacağız…”

Kemalpaşa Belediye Başkanı Uğurlu, bir de “siyasi bilmece”ye imza attı o gün… İzmir’i, bir “üst aklın” yönettiğini iddia etti…

“Sivil Toplum Kuruluşları’nda fikri bir dönüşüm olmadığı müddetçe teşkilat düzeyinde bir dönüşümle İzmirli’yi ikna edemeyiz… Teşkilat ne kadar çalışırsa çalışsın üç puan fark eder… İzmir’i almamız için, bizim önce Sivil Toplum Kuruluşları’nı kazanmamız lazım… Çünkü kim ne derse desin, İzmir bir üst akıl tarafından yönetiliyor…”

Dayanamadım sordum: “Kim bu üst akıl?”

Cevap vermedi Kemalpaşa’nın reisi Uğurlu… Gözlerimin içine bakarak, “Bilahare bunu konuşuruz Mehmet Ağabey” demekle yetindi…

***

Peki; İzmir’deki üst akıl ne menem bi’şi…

Elle tutulur, gözle görülür mü?

Yüzümüze gülüp, arkamızdan konuşur mu?

Yaptığı “bizim bilmediğimiz işler” hayırlı mı? Yoksa, başka birileri “düğmeye basıyor” da, İzmir’deki “üst akıl” anında “şaaak” diye o işi mi yapıyor? CHP İzmir’de “iktidar” olduğuna göre, Başkan Uğurlu da bir “üst akıl”dan bahsettiğine göre, o üst akıl “Ana Muhalefet Partisi”nden mi?

Selçuk’taki “tatsız” olaya yeniden vurgu yapacak olursak eğer…

O “üst akıl” Başkan Kocaoğlu’na, “(Adam olun adam…) diye bağır ve kürsüden in…” diye akıl mı verdi?

***

Örnekleri çoğaltmak mümkün; önce, “Üst Akıl” nedir, ona bakalım…

Nam-ı diğer “Üst Akıl”ın anlamı, gizli yabancı bir örgütün, tarih boyunca yaptığı ve insanlığın geleceği üzerine planladığı oyunlar olarak biliniyor…

Tarihten bir örnek vererek, noktayı koyalım…

Hatırlayın; 33 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nu yönetin 2. Abdülhamit ne demişti?

“Hangi taşı kaldırsam, altından İngiliz parmağı çıkıyor…”

Abdülhamit’ten bu yana çok sular geçti köprülerin altından… Belli ki, “Üst Akıl” hiç yaşlanmıyor; her devirde ipler elinde…

Biliyorum ki, gün gelecek Arif Uğurlu Başkan, İzmir’in iplerinin kimin elinde olduğunu söyleyecek…

Sonsöz: “Yeryüzünün iki gücü vardır… Akıl ve Kılıç… Çoğu zaman akıl, kılıcı yenmiştir…”