71 yaşındaydı…

Omuzlarına değen bembeyaz saçlarını savurarak…

18’lik delikanlı çevikliği ile fırladı sahneye…

Daha önce karşılaşmamışlardı bile…

Sarıldı İzmir’in Büyük Başkanı Tunç Soyer’i…

Alnından öptü…

Bu hareket…

Bir kişinin gurur veren başarısını tebrik etmek için kullanılan…

Ve yüzyıllardır eskimeyen…

Onur katsayısı çok yüksek bir kutlama hareketiydi…

Ardından...

“İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi” için…

Adnan Saygun’u dolduranların huzurunda…

Tunç Başkan’a şöyle dedi:

“Sayın başkan, ne yaparsanız yapın, başlayın… Çünkü cesarette akıl vardır, sihir vardır, güç vardır… Bizim aklımız var, gücümüz var, sihrimiz var…” 

***

O fotoğrafın ne anlattığını…

İyi bilmek gerekir…

Döneceğiz, tekrar buraya…

***

Şarkılarıyla ve aktivist eylemleriyle…

40 yıldır dünyanın dilindeydi o beyaz yeleli sanatçı…

Koyu Katolik bir ailenin evladıydı…

Yıllarca Kanada’da çalıştı…

Kasaplıktan, yol işçiliğine…

Konserve imalatından, müzik eleştirmenliğine kadar…

Batıp, çıkmadığı iş kalmadı…

24 yaşında anavatanı kabul ettiği İrlanda’ya döndü…

Bir müzik grubu kurdu…

Yalnız Britanya’da değil…

Dünyada “Rock Rüzgarı” estirmeye başladı…

Artık O’nu kimseler tutamıyordu…

Batı alemi…

Müziğin evrensel dilini O’nun kadar mükemmel kullananı görmedi…

Şarkılarını hep…

Ana vatanına ithaf ederek…

İrlanda’nın özgürlüğü için besteledi, seslendirdi…

O kadar şöhret sahibi oldu ki…

Şu yaşlı dünyada konser vermediği ülke kalmadı…

35’ini doldurmadan…

“Sir” unvanına layık görüldü…

İngiliz olmadığı için “Sir” unvanını…

Tercihen adının başında kullanmıyor…

***

İşte, bu kişidir Sir Bob Geldof…

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin davetiyle…

“İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi” için…

İzmir’e gelen dünyaca ünlü sanatçı, aktivist ve…

Belki de en önemlisi, “Politik Eylemci”…

***

Bob Geldof, bizi iyi tanıyor…

Samimi duygularını İzmir’den “dünyaya” duyururken…

Acayip belli ediyor bizi nasıl okuduğunu…

Örnekler müthiş…

***

Türkiye’yi görmezden gelmenin…

Ne denli büyük hata olduğunu böyle anlatana rastladınız mı?

“Türkiye, devamlı bir siyasal kasırganın içinde kapana kısılmış... Avrupa Birliği’nin dev ekonomisi, Orta Doğu’nun kışkırtıcı siyaseti ve Rusya’nın gangsterliğini düşündüğümüzde Türkiye çalkantılı bir siyaset ve ekonominin arasında kalıyor... Dünya bazı ülkeleri görmezden gelebilir ama Türkiye’yi asla görmezden gelemez…”

***

Atatürk’e karanlıkta dil uzatanlara…

Heykelini parçalamaya kalkan meczuplara tokattır ünlü konuğumuzun şu sözleri:

“Atatürk, bir ulusun geçmişin gölgesinde kalmasına izin vermedi… O büyük lider, bu topraklarda kaos varken bile yine burada farklı bir ülkenin hayalini kurdu... Toplum için neyin önemli olduğunu ortaya koyarak bütün ülke için radikal bir devrim gerçekleştirdi…”

***

Ve… Bizi bizden iyi tanıyan Bob Geldof’tan çok farklı bir final:

“Artık bilinenler üzerinden politika üretilemiyor... Değişim her zaman kaygıyı artırır; bu kongre de değişimi hedefliyor… Burada yapılanlar, Türkiye’yi yenileme çalışmasıdır… Türkiye’nin durmaksızın siyasal kasırganın içinde kapana kısıldığını söylemek mümkün… Peki, yeni dünyayı nasıl bulacağız? Eğer tek bir insan kontrolü varsa ya da yasal düzenlemeleri tek kişi yapıyorsa bu zor olabilir…”

***

Bitiriyoruz…

Bu toprakların eseri…

“İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi”ni yapmak…

Yine…

İzmir Belediyesi’ne nasip oldu…

İlkine ev sahipliği yaparken 56 yaşındaydı…

Şimdi…

Dolu dolu 156 yaşında…

Bu kentin ekmeğini…

Bu kentin suyunu paylaşan…

Bizlere ne mutlu…

Nokta…

Hamiş: “Sir Bob Geldof, imzalı gitarını İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Bir Kira Bir Yuva” kampanyasına depremzedeler için bağışladı…”

Sonsöz: “Vazgeçmek umutsuzluğa teslim olmaktır… / Sir Bob Geldof - Dünyaca ünlü müzisyen ve aktivist …”