Filiz SEZER
Sevme Sanatı
6 Ocak 2023 Cuma

Karşı cinsi etkilemenin 10 altın kuralı, ilişkilerinizin uzun ömürlü olması için 6 temel gereklilik gibi tıklanma sayısını arttırmaya yönelik içeriklerin modası hiç geçmiyor. Hayatın ve dahi flörtleşmeninsosyal medya üzerinden yaşandığı ya da hiç değilse dış dünyaya bu ortamlardan sunulduğubir dünyada kişinin ya da ilişkinin “görseller yoluyla inşa edilen imajının” oldukça kritik bir önemde olmasına şaşırmamak gerekir.

Aslında bir imgeye/surete âşık olmak çok yeni bir durum değil. Metin Erksan’ın 1965 yılı İstanbul’unun şiirsel görüntüleriyle bezeli Sevmek Zamanı filminde de bir resme tutkuyla âşık olan genç bir adamla karşılaşırız. Çalıştığı evin duvarındaki bir resme âşık olan Halil ile resmin sahibi Meral’in hikayesinin anlatıldığı film bir sinema seyircisine farklı açılardan okunabilecek nefis materyaller sunar. Halil’in Meral ile tanıştıktan sonra bile aşkını resme yöneltmesi ve çaresizce kendi resminin yerini almaya çalışan Meral’i inatla reddetmesi şimdiki zamanın eğilimlerine çok denk düşmüyor olabilir. Ancak Halil’in idealize ettiği aşkını dış dünyadan koruması ve böyle bir ilişkinin kendisine zarar vereceğinden korkması seyir boyunca bizi kızdırsa da filmin sonunda haklıymış dedirtir.

Sevgide eylemsizliğin simgesi gibi görünen Halil’in aksine ünlü psikanalist, sosyolog ve düşünür Erich From sevmeyi bir eylem olarak görür. Fromm, Sevme Sanatı isimli kitabında sevmeyi tıpkı yaşam gibi bir sanata benzetir; öyleyse birisini gerçekten sevebilmek için hem bilgi hem de çaba gereksinimi vardır. Diğer yandan sevme yetisiyle bir kişiye beslenen sevgiyle bir nesneye yönlendirilen sevme ihtiyacı arasında da oldukça önemli farklar vardır.

Hırs, haset gibi farklı duyguların etkisiyle yaptığımız faaliyetlerimizde edilgen olduğumuzu söyler Fromm. Spinoza bunları “tutku” olarak isimlendirir. Oysa sevgi özgür irademizle harekete geçmemizi gerektiren etkin bir eylemdir. Kaderin bir cilvesiyle karşımıza çıkıveren bir hoşluk, coşkun duygularımızı kaptırmaya niyet ettiğimiz bir nesne değildir.

Yine de tüm sorumluluğu bireyin üzerine yıkmaz Fromm, içinde bulunduğumuz toplumların eğilimlerinin etkisini göz ardı etmez. Olgun sevgi bir üretici kişilik gerektiriyorsa birey için sevebilme yetisinin de o uygarlığın ortalama insan üzerindeki etkisine bağlı olduğunu iddia eder. Oysa her kanaldan üzerimize boca edilen toplumsal yönlendirmeler insanları sevgiye, sahici ilişkilere değil mutluluğa özendiriyor. Sürekli bir sevinç, neşe durumu gibi yansıtılan bu mutluluk için gerekli olanlar ise tüketim ve eğlence gibi görünüyor.

Öte yandan yaşadığımız hayat ciddi bir çaba gerektiren sevgi için yeteri kadar enerji bırakıyor mu bilemiyorum. Hayatın her gün daha da artan zorlukları dışında katı kurallarla belirlenmiş çalışma hayatı, toplum baskıları da insan yaşamını zorlaştıran unsurlar.

Bunlar düşünüldüğünde kişilerin maksimum verim alacağını düşündüğü ambalajlara yönelmesi kabul edilebilir olmasa da anlaşılır geliyor. En iyi sonuçlara ulaşabilmek için de kendi imajına yöneliyor. Bu da elbette sevgiyi inşa etme faaliyetinden çıkıp kendi imajıyla dış dünyayı baştan çıkarma haline dönüyor.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Türkiye'nin 'en güzeli' İzmir'e!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
AVM krizinde kim kazandı?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bumerang!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli bir tür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Yumuşama mı, oyun kurmak mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bitki kıyameti
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Gerçek annelik
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva