Engin ÖNEN
Savaştaki barış
31 Ağustos 2022 Çarşamba

Büyükşehir Belediyesinin “Barış” afişleri, bir hafta boyunca siyasetin gündemini oluşturdu. CHP içinden, İttifak içinden ve tabii ki MHP’den sert tepkiler geldi. Ardından İzmir CHP örgütü ve ilçe belediyeleri “Zafer” temalı afişlerle durumu dengelemeye çalıştılar.

Derken, “Barış” afişleri kaldırılamaya başlandı. Ve bu defa Barış’ın yerine, “Demokrasinin İkinci Yüzyılı” afişlerine ağırlık vermeye başladı Tunç Soyer.

Bu süreç içinde bende çok farklı duygular oluştu doğrusu. Samimi birkaç cümle ile ifade etmeye çalışayım.

Ben Tunç Soyer’in Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmasını uzun süre tüm benliğim ile istedim. Bunun için elimden gelen desteği sağlamaya çalıştım. Ankara’da ve İzmir’de. Sonra aday ve ardından da başkan oldu Soyer. Fakat Başkan olunca birçok konuda desteklemekte zorlandığım girişim ve açıklamaları oldu.

Kültürpark’ta yapılaşma, Çankaya’ya gökdelen dikilmesi, Çeşme projesi ilk aklıma gelen örnekler. Bu konularda gerek yüz yüze ve gerekse yazışmalar yoluyla hep düşüncelerimi/itirazlarımı söyledim.

Oysa ben Soyer’i desteklerken, iki önemli vizyona önem vermiştim. Ekolojist ve Barışsever. Hatta üyesi olduğumuz Ege’de Barış ve İletişim Derneği’nde bir dönem O başkan, ben de başkan yardımcılığı bile yapmıştım.

Profesyonel siyaset içinde değilim. Ama daha önce zaman zaman yerel siyaset süreçlerinde ve çeşitli adaylık mücadelelerinde bazı arkadaşlarımı desteklediğim oldu. Hep kaybeden tarafta olmuştum. İlk defa benim de tarafım (düşünce ve vizyon anlamında) kazandı diye sevindim. Ama sonra da şöyle düşünmeye başladım. Ben bu defa kazanan tarafta kaybettim. O zaman sorun bendeydi.

Tunç Soyer’i yürekten destekleme fırsatını “Barış” afişlerinde buldum. Kendisine de bildirdim ve ard arda yazılar yazıp, paylaşımlar yaptım. Bu defa da baskıya dayanamadı, Barış’tan vazgeçip “Demokrasi” afişi kullanmaya başladı diye düşündüm doğal olarak. Çünkü 1922 demokrasi ilanı veya başlangıcı değildi.

Neyse ki hem Fuar konuşmasında hem de 30 Ağustos töreninde, makul gerekçelerle bu afişleri savunan konuşmalarına tanık oldum. Hatta İl Başkanı Deniz Yücel’in de bu yöndeki ifadeleri memnuniyet vericiydi doğrusu.

Savaş, düşman, zafer, demokrasi ve barış gibi kavramların kullanımında bazen kavram kargaşaları yaşanabilmektedir. Siyaset parti ayrımı olmaksızın hamasete dayanınca bu kaçınılmaz oluyor.

Atatürk bir asker/komutan. Savaş uzmanı ve ömrünün büyük bölümü cephelerde geçmiş. Ama aslında onun barış anlayışı bir slogandan öte hayat felsefesi olması bir şans aslında. Örnek o kadar çok ki… Ama beni en çok etkileyen olaylardan biri cephede Yunan Ordu Komutanı Trikupis’in esir düştüğü olayda yaşananlardır.

Halide Edip Adıvar tarafından aktarılan bu olay aslında muazzam bir film sahnesi olmalıydı. Oldu mu bilmiyorum. Belgesel veya kurgusal olarak. Şimdi Atatürk değil de başka biri yapsa, Yunan sevici yaftasını yiyecek kadar nazik ve barışsever bir sahnedir bu.

Detayları ve daha doğru ifadeler Adıvar’dan (Türkün Ateşle İmtihanı) okunabilir. Esir düşen Trikupis’i Atatürk’ün huzuruna getirilir. Atatürk, Onun elini sıkarken teselli edici cümleler kurar. “Çok başarılı komutanlar da esir düşebilir, içiniz rahat olsun, siz elinizden geleni yaptınız” der.

Sigara tabakasını açıp, Trikupis’e uzatır ve ardından kahve ikram eder. Sohbet Fransızca devam eder. Sonunda Atatürk, “Komutan bir isteğiniz var mı?” diye sorunca, Trikupis, “Eşim İstanbul’da ona durumum hakkında bilgi verilirse memnun olurum” der. Atatürk, “Siz hiç merak etmeyin ve burada kendinizi esir olarak değil misafir olarak görün” diye karşılık verir…

Daha sonra 1951 yılında Hıfzı Topuz, Atina’da Trikupis ile yaptığı röportajda bu olayı doğrulatır.

Bu an ve diyaloglar, bana tarihsel bir belgeden ziyade, bir film sahnesi gibi gelir. Öyle bir yeteneğim ve imkanım olsaydı, sırf bu sahneyi çekmek için bir film yapardım.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Latife Hanım'la '3 dakika' süren tek röportaj!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tanrıları taştandı
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Ülkeme adalet diliyorum, gönüllere vefa!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
İmamoğlu’nun suskunluğu!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Muhalefete muhalefet…
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
‘Paranın içinden geçmişler...’
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Can dostlar tartışması!
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Beyaz tren...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
'Memleket' küçülüyor!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva