Tayfun MARO
Halka tepeden bakmıyorlar ama…
26 Ocak 2018 Cuma

Halka tepeden bakmak, genellikle aydınlara, Kemalistlere, sosyalistlere ve illaki entelektüellere yöneltilen bir suçlama ola gelmiştir. Bu suçlama tutmuştur da…

Gelin görün ki ben asıl sorun yapılması gereken kişilerin, halka tepeden bakanlardan ziyade, halkı budala yerine koyanlar olduğunu düşünüyorum.

Halkın oldum olası kendisini budala yerine koyanları büyük bir aşkla sırtında taşıyor olması ise, meselenin bir başka boyutudur.

Durum böyle iken, toplumun tepeden bakanlarla ilgili hassasiyetini çok manidar bulduğumu söylemeliyim. Budala yerine koyanları koynunda besle, tepeden bakanlara saydır… Doğulu kibiri…

Ülkede halkın kahir çoğunluğunun merkezde yer alan muhafazakâr partilere oy verdiği bir gerçektir. Hiç değilse, 1946’dan beri böyle olduğunu biliyoruz.

Halkın halinden anlayan, halka tepeden bakmayan, yoksulların dostu gibi görünmeyi her daim başarabilen muhafazakârlar, halkın güvenini kolayca kazanıp iktidara geliyor gelmesine de; yoksullar yine ve daha yoksul, hırsızlar yine ve daha hırsız, zenginler yine ve daha zengin… Durumlarının her defasında daha da kötüye gittiğini göre göre bu “milletin adamı” görünümlü muhafazakârları (kadınları da “milletin kadını” görünümlü oluyor) döne döne seçen yoksullar; kendilerini budala yerine koyan bu insanlara nedense inanmaktan hiç vazgeçmiyorlar.

Bu tuhaf ilişkiyi çözümlemek aslında siyaset biliminin sınırlarını fazlasıyla aştığından, bu çözümlemeyi yapmak psikologlara veya psikanalistlere düşüyor. Kendisini salak yerine koyanlara saplantılı bir şekilde bağlanmanın siyasi açıklaması olamaz.

Halka tepeden bakmakla suçlananlar, böyle bir suçlamaya neden muhatap oldular? Halk, neden tepeden bakılacak bir toplumsal kategori oluyor?

Yaygın kanaate göre, seçkinler halka tepeden bakar… Bu bakış açısını tersine çevirirsek, halk seçkinlere iyi gözle bakmaz… Demem o ki, seçkinlerden hazzetmeyen halk, bakışlarından rahatsız olduğu elitlerin tepeden baktığına hükmetmiş de olabilir… Vasatı aşamayanların, vasat üstü olana verdiği tepki…  Veya ezilenlerin öfkesi…

Halka tepeden bakanlar, yamuk bakanlar, şaşı bakanlar, sevgiyle bakanlar, budala diye bakanlar… Halka bakan bakana… Halk ise muktedirlerin, efendilerin eline bakıyor…

1789 devrimiyle varlığını egemen sınıflara kabul ettiren halk, geçen yüzyılda o gücünü kaybetti. Artık halk, toplumsal alana istif edilmiş yığınlar olup, yönetilmek adına itilip kakılan kalabalıktır.

Halkın örgütlü gücü, geçen yüzyıldan geriye anısı kalan nostaljik muhabbet konusudur.

Sendikalar, meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri büyük ölçüde güçleri budanmış, etkileri sınırlanmış demokratik kuruluşlardır. Sırada demokrasinin kendisi var…

Muhafazakâr muktedirler belki halka tepeden bakmıyorlar veya bu bakışı tavırlarına yansıtmıyorlar ama daha beterini yapıyorlar; halkı aldatıyorlar, budala yerine koyuyorlar, sefalet ücretleriyle çalıştırıyorlar, sömürüyorlar, açlıkla terbiye ediyorlar, sadaka gibi yardımlarla haysiyetini kırıyorlar, savaşa gönderiyorlar, sırtına binip iktidar kuruyorlar. Bir de halka tepeden mi bakacaklardı!

“Halk” dediğimizin neden ibaret olduğu ve neye benzediği üzerine yeniden düşünmek, belki de bu kavramı yeniden tanımlamak gerekiyor. Sanki anlam kayması var.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
ÜMİT 29 Ocak 2018 Pazartesi 15:07

Söylenmeyen, konuşulmayan.Böyle bir eleştiriye bazı partilerin çok ihtiyacı var. Ayakarı yere basan analizler yapılmadan herhanbir neticeye ulaşılabileceğini düşünüyorum. Halk içinse Ömer SEYFETTİN'in çok sevdiğim bir sözü var " Anadolu insanı belki alim değildir ama ariftir" der.

Yorumu oyla      11      5  
Lombak 27 Ocak 2018 Cumartesi 20:38

Yine kavramı çarpıtma girişimi. Halka bir şey sun seni desteklesin. Sende eksik olan ne? %70 muhafazakarsa herhalde aşırı serbestiyetin iktidar olamayacağı açık. Sende eksik olan ne? Ne yapayım ki bu muhafazar toplum muhafakarlara değil de sana oy versin? Muhalefet buna cevap verebilmiş değil. Acaba bazı garantiler mi vermek gerekir?

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çöl tozu meselesi: Yararlı mı, zararlı mı?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
O gün bugündür!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva