Yerli solumun cihazı (ventilatör) Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından önceki gün tanıtıldı. Gurur duyduk. Son yazılarımı gerçekten de yerli ve milli girişimlerden duyduğum başarı öykülerini yazıyorum malum.

Yerli ve milli solunum cihazları Biosys, Arçelik, Aselsan, Baykar ve Sağlık Bakanlığı ortak çalışmasıyla yapıldı. En çok dikkati ise Biosys şirketi çekti. Peki Biosys şirketi ne zaman kuruldu, kimin? Kurucusu Cemal Erdoğan kimdir?

Ben de bu soruları değerli dostum ve ülkemizde teknolojik anlamda ne gelişme olursa bir şekilde haberdar olan Gökhan Sezer’e sordum.

Cevabı şöyle oldu, sevgili kardeşimin:

Bu cihazın mucidi Biosys ve bizler için gerçekten çok büyük gurur. Ve memlekette aklı başında herkesin büyük ders alacağı bir geçmişi var bu işin.

Daha salgının adı sanı yokken 14-16 Kasım 2019’da İstanbul da kongremiz vardı: EEMKON 2019. Elektrik Elektronik Mühendisliği Kongresi… Bu kongrede çeşitli sunumlar yapılıyordu. Biyomedikal alanında da ciddi sunumlar vardı. Ben bu alanda 10 yıl önce bazı çalışmalar yapmıştım. Bir yıldır da yeni bir çalışmanın içerisindeydim.

İki zaman farkı arasında gördüm ki memlekette tıp alanında yerli ve milli çivi çakılamaz hale gelmiş işler… Öyle bir CE Onay süreci gelmiş memlekete yeni bir firmanın, yeni bir tasarımın bu süreci aşması mümkün değil. Yani memleket büyük uluslararası firmaların tarlası olmuş… Onlar ve Türkiye’deki uzantıları bir şeyler yapıyorsa kapılar sonuna kadar açık. Ama sen bir şeyler yapmaya kalk anandan emdiğin sütü burnundan getirecek bir sistem kurulmuş…

Kongrede biyomedikal sunumlarında bir iki yetkili yakalarım da bu konuları tartışırım diye girdim sunumlara. Bir baktım bir sunumda bir firma başarı hikayesini anlatacakmış. “Allah Allah bu firma böyle bir sistemde nasıl başarmış olabilir yahu?” deyip sunumlarına girdim. Bu firmanın yanında Aselsan İGES de Yerli ve Milli diye bir sunum yapacak.

Firmanın adı Biosys. Gençten sakallı bir arkadaş çıktı sahneye. Ventilatör yapmışlar. Ekranlı falan. Harika bir şey... Gerçekten süper iş. Fakat çocuk bir başladı anlatmaya adeta ağlıyor. Yıllarca uğraşmışlar bu akıldışı CE onay süreçlerini bir şekilde aşmışlar. Ürünü ortaya çıkarmışlar, ihalelere girmeye kalkmışlar ama her seferinde kovulmuşlar.

Bir tek hastane bile ürünlerini almamış. Bir özel hastaneye satmışlar bir de yurt dışında bir iki yere. Çocuk öylesine yüklendi ki “helal olsun çocuğa ama çıkışta almasınlar içeri dedim” kendi kendime. Orada Aselsan’ın Tıbbi Cihaz firmasının yetkilisi de var. O da tabii ki çok şaşırdı böylesine serzenişe... Ama anlaşılan o ki salgın süreci başlayınca Aselsan’ın kongrede edindiği bilgi çok işe yaradı.

Neyse işte o cihaz, bu biz başardık diye büyük anlı şanlı firmalarımızın reklamlarını yaptığı cihaz… O cihazı bu arslanlar başardı. Bu salgın olmasaydı silinip gideceklerdi…

Umarım bu salgın akılları başlara getirir. Param var bastırırım parayı alırım gibi bir zihniyetten kurtuluruz. Umarım “Biz tasarlayalım, biz üretelim de bizim de bir ürünümüz olsun” zihniyetine evriliriz. Bu ayak bağı haline gelmiş CE onay süreçlerini de aklı başında insanlara liyakat görevler vererek memleketin gerçeklerine döndürmek de şart. Umarım bu salgınla yakalanan, sinerji salgından sonraki hayatımızda da devam eder.”

Çok teşekkür ettim Gökhan kardeşime.

Burada bu cihazı her şeye rağmen üreten Biosys’in başarısını kutlamak önemli. Ama hemen durumdan Sağlık Bakanlığı’nı haberdar eden Aselsan’ı, duruma el koyarak hemen harekete geçen Sağlık Bakanlığı’nı, seri üretim için bantlarını hemen şekillendiren Arçelik’i ve Baykar’ı da kutlamak şart.

Bu arada bazı carcarlıklar duyuyorum; yıllardır “tahmin edebileceğiniz nedenlerle” sadece ithal cihazları memlekete sokan, ihtiyacı olan olmayan herkesi MR’lara, BT’lere gönderenler de bizim doktorlar. Şimdi bu cihazlara “burun kıvırıyormuş” bu tayfa… Şaşırır mıyım. Asla! Ama Sağlık Bakanlığı’nın bu tayfanın da hakkından gelebileceği umudu taşıyorum. Taşımak istiyorum…

Ne güzel öğrenmiştik ama askeri darbe süreçleri ile unutturuldu: Yerli malı yurdun malı…

CEMAL ERDOĞAN KİMDİR?

1985 doğumlu olan Cemal Erdoğan, Denizli Erbakır Fen Lisesi mezunu. Bilkent Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Bölümü'nü burslu olarak kazanan Erdoğan, öğretmen bir anne-babanın çocuğu. Şu anda tüm konsantrasyonunu ürünün üretim sürecine verdiklerini söyleyen Erdoğan, "Hatırladığım kadarıyla kuruluş sermayemiz 20 bin liraydı. Ancak ağabeyim ve arkadaşım ortaklıktan ayrıldı. Halen ağabeyimden danışmanlık desteği alıyorum. İnşallah virüs salgının tedavisine ürünümüz katkı sunacak. Tüm konsantrasyonumu bundan sonraki sürece veriyorum" dedi.