Mahmut YILMAZ
Gittim gördüm yazdım-Soma gerçekleri
19 Mayıs 2014 Pazartesi

Soma, madenler şehri.
Daha girerken hüzün çarpıyor suratınıza.
Kömür kokusu o kadar kanıksanmış ki artık duymuyorsunuz hissetmiyorsunuz.
Aklınızda 301 beden
Ne gelen ne giden
301 beden den kalanları arıyor gözleriniz
Kaldırımlarda sokaklarda kahvelerde sıgara dumanlarında arıyorsunuz izlerini.
İnsanlar, ağlamamak için kaçırıyor gözlerini.
Bir yandan arada sosyal medyaya  takılıyorum.
Müthiş bir bilgi kirliliği.
Güven bunalımı hat safhada.
Toplum ikiye bölünmüş. İnananlar ve inanmayanlar.
Ortası yok bunun.
Oysa sevseniz de sevmeseniz de bir hükümet açıklaması var.
 Fakat inanmayanlar çok fazla.
İnanmamak için o kadar neden var ki
Özellikle yargı alanında sınıfta kalmış bir hükümetten adalet çıkacağını beklemek en azından saflık olur.
Çıkacağı da şüpheli zaten.
Felaketten bile menfaat çıkarma çabaları mide bulandırıyor.
Müdahale bakan koordinasyonunda değil de savcı kaymakam koordinasyonunda yapılsa daha inandırıcı olurdu.
Elbet bakanda gelecekti başbakanda. Denetleyeceklerdi, eksiklik varsa yardıma ihtiyaç duyuluyorsa destek olacaklardı. Fakat doğrudan müdahale insanların içine sinmemiş.
Müteahhitlerle içli dışlılığı ayyuka çıkmış hükümetin bu müdahalesi kapatılacak üstü örtülecek algısı yarattı. Güven olmadığından verilen bilgilere itibar edilmedi.
İş duyumlara, bilgi kirliliğine vardı.
Önceki yazımda söylentileri duyumları yazmıştım.
İşte bu duyumlara bilgi kirliliğine inanan çok insan var.
Çünkü güven kalmamış.
Mesela madenin girişi kapatılıyor. Sosyal medya ve medyanın bir bölümü delillerin karartıldığını söylüyor.
Kaynağından öğrenmesem bende öyle düşünecektim. Oysa kapatılmansın nedeni ocakta devam eden yangın.
 Havayla irtibatı kesiliyor.
Söylentileri bende yazmıştım. Kaçak işçilerden küçük işçilerden ve yabancılardan bahsediliyor hala.
 
Eğer sağlıklı ve güvenilir bir bilgi akışı olmazsa inanılmaya da devam edilecek.
Önce ki gün gün boyu adliyedeydim.
Yargı usulünde devam etmiyordu.
Avukatların gözaltına alınanların müdafiliğini kabul etmedikleri yayılmıştı.
Oysa doğru değildi bu bilgi. Baro avukat görevlendirmişti. Şirkette avukat göndermişti. Önce vekalet istediler. Oysa yasa açıktı. Vekalet istenemezdi. Sonra menfaat çakışması gerekçesi ile savcılıkta avukatlar kabul edilmedi. İfadeleri avukatsız aldılar. Geçersiz olduğunu bile bile..
Asliye Hukuk Mahkemesi hakimini görevlendirmişler.
Tutuklulukları o hakim inceledi.
Ceza hakimi değil de bir hukuk hakimine göre detaycıydı, kibardı ve kurallara bayağı hakimdi.
Mesela duruşmayı izlemek isteyen CHP milletvekili Özgür Özel ve Manisa Barosu adına davayı izlemek isteyen Yönetim Kurulu üyesini sorgu sınırlamaları edeniyle duruşmadan çıkardı.
Yandaş medyaya bakıldığında hükümet safra atmaya devam ediyor. Kendisini kurtarmak için şirketi yem olarak ortaya atmış gibi görünüyor. Yalnız şimdilik mi yoksa sürekli bir destek çekişi mi bunu zaman gösterecek.
Şahsi kanaatim bu davadan bir şey çıkmaz.
Özel yargılama sisteminde de gördük. Hukuku bir yere kadar kullanırsınız. Bir yerden sonra hayatın gerçekleri ortaya çıkar.
Sorun bireysel değil.
Kim işletirse işletsin şu anda faaliyet gösteren her ocak aynı tehlike altında.
Her madenci aynı kaderin ortağı.
Çünkü her maden ocağı aynı mevzuata tabii. İşletim aynı denetim aynı.
Sorun sistem sorunu.
Sorun insan hakları sorunu.
Gelişmiş toplumlar ne tür önlemler alıyorsa o önlemleri almadıkça kimse bir daha olmayacağı garantisi veremez.
Unutmayalım.
Takip edelim
Talep edelim madencinin insan haklarını…
 
 
Bu gün şiir yok. Madencinin şiirini yazdığımda yayınlayacağım
 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Acil çözüm şart!’
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Beyaz tren...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
'Memleket' küçülüyor!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Afyon üstünden Akşehir’e... (Gezi notları)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva