Şarkı Önerisi : Start me up – Rolling Stones

Girişim bir işi başlatmak üzere harekete geçme. Eylem! Başlayabilme cesaretini gösteren…

Rehber birinin doğru yolu bulmasına yardım eden. Kılavuz! Doğru bildiğine deneyimiyle eşlik eden…

Profesyonel içerikli bir sosyal ağda bir kalkınma ajansıyla desteklenmiş gönüllü bir projeyi taşıyan bu iki değerli kelimeyi yan yana görmek benim için paha biçilemezdi. Neden diye sorarsanız neden çok…

Başlamayı çok sevmeyen, olmuşa ayak uydurmayı ya da taklit etmeyi tercih eden bir toplumuz. Belki göçebelikten gelme, belki de hanedanlık tembelliğimizden.

Başlama cesaretini gösterebilmek için önce koca bir yüreğe sonrasında da yüreklendirilmeye ihtiyaç var. Biz de yürekli çok ama onları yüreklendiren pek az.

Girişimci büyük bir hevesle başlıyor. Senaryolarını kurguluyor. İşin bütçesini çıkarıyor. İç sesi bir iyi bir kötü polis oluyor. Her bir soruyu kendi inandığı doğrularla cevaplamaya çalışıyor. Tıkandığı noktalarda güvendiği başka seslere de ihtiyaç var. Başlıyor sorgulamaya, kafasında cevapsız kalan sorulara çevresinden yanıtlar aramaya.

Etrafındakiler kolayca cevaplıyor hiç düşünmeden bilmeden. Fikir sahibi olmadan akıl verenler başlıyor konuşmaya…

Ne gerek var?

Yeni yeni icatlar çıkarma başına…

Satmaz abi.

Risk alma böyle zamanda en iyisi memur ol sabit gelir işte…

Şu bunu yaparken battı, bu şu yüzden meteliğe kurşun atıyor, onun kaçıncı denemesi…

Kredi vermezler bu işe.

Baltaya sap olmak mı istiyorsun, gir işte bir şirkete al maaşını.

İstifa edip ne yapacaksın? Konforun yerinde daha ne istiyorsun?

Emeklilik ve çalışmak hadi oradan…

Yeni bir işe girmeyedur cümle âlem o işin ne kadar sakıncalı, ne kadar lüzumsuz, ne kadar gereksiz olduğunu anlatır durur girişimciye. Ölçmek biçmek, bilimsel bir yaklaşım yoktur. Herkes falına göre çıkarıverir halini. Uygun değil otur oturduğun yerde.

Ama hayatımızda bizi teşvik eden cesaretlendiren arkamızda duran, ayağımız takılıp düştüğümüzde bizi yerden kaldıracak rehberlerimiz de vardır. Önsezileri, hayat bilgisi, birikim ve tecrübesini cömertçe sunar bir düşüp bir kalkan yolunu bulmaya çalışana.

Hayat rehberin varsa şanslısın.

Kendine büyük bir başarı hediye ettiğinde, vazgeçip gitmelerinde, umutsuzluğa düştüğünde, yeniden başladığında düşün bakalım kimler vardı yanında? Kimler kaldırdı seni ayağa? Kimler sırtını sıvazladı yaparsın yolun açık diye. Kimin var her koşulda yanında olan?

Bilgeliğiyle ve hissettirdiği gücüyle seni dimdik ayakta tutan, sana inanan…

Karanlık çetrefilli gibi görünen girdiğin yolda ayağına taş değmesin diye önüne ışık tutmayı düstur edinen…

Rehberliğin ilmini öğrenmeye çalışan gönüllülerle bir araya gelme sebeplerim bunlardı. Şanslıydım hayat rehberlerim olmuştu. Şanslıydım hayat rehberliğim de olmuştu.

Başlayanın yanında olmak, onu cesaretlendirmek, bildiklerinle ona değer katmak.

Önemsemek…Katkı sağlamak…

Farklı bir disiplin olabilir mi diye kapıdan bir bakıp çıkacaktım aslında…

Bir bakıp çıkamadım.

İki hafta boyunca her gün ortalama 3 saat çevrimiçinde hiç tanımadığım camdan cama baktığım 30 değerli gönüllü.

Rehberliğin bilimsel yönlerini öğrenmeye hevesli doğru kararlar için gerçek verilerle hareket etmeyi hedefleyen 30 farklı iş insanı.

“Türkiye’nin Girişim Rehberleri” olacakken önce birbirimize rehber olduk.

Camdan cama başlayan yolculuğumuz candan cana son buldu.

Lösev savaşçısı oğluyla birlikte kazandığı müthiş mücadeleyle,

Bankacılıktan “atığı enerjiye dönüştürecek” hayalleriyle,

Dünyanın en güler yüzlü kooperatifçisiyle,

Jeo-park hayallerini kurduğu onu bekleyen emeklilik hedefleriyle,

Dijital pazarlamada devrim yapmış bir adamın müthiş sesiyle,

Rüyalarıyla süslü pastacılık çalışmalarıyla,

40 farklı ülkeye yaptığı ihracatla destan yazmış mütevazı kimliğiyle

Bakla oda ve minnak evler tasarlayacak projeleriyle,

Herkese destek vermeye melek yatırımcı bakan maviş gözleriyle

Kodlamayı Türkiye’nin dört bir yanındaki köy çocuklarına ulaştıracak enerjisiyle

“Camdan cana” beklenmedik bir yolculuktu.

Üretkenliğin yaşla ilgili olmadığını kariyerin yükselen bir merdiven değil kocaman bir daire olduğunu geldiğin noktanın her zaman tekrar en baş olacağının en güzel örneğiydi.

İyi ki üretkeniz biz.  https://www.uretkeniz.biz/