Mehmet KARABEL
Gerçek bu!
28 Şubat 2023 Salı

Genç vekilin…

SonSöz TV’nin canlı yayınında anlattıkları…

Görüntüsü olmayan korku öyküsünden farksızdı…

Bi’ara…

Dikkat ettim, gözleri nemlendi…

Kelimeler boğazında düğümlendi…

Ama susmadı…

Gördüğünü…

Duyduğunu…

Bir bir anlattı…

Sesini titreten bölüm aynen şöyleydi:

“Adıyaman’daydık… Kent merkezinde sözüm ona…

Yoğun kar yağışından zaten köylere birkaç gün ulaşılamadı…

O yolları açacak araçlar da yoktu...

Ulaşılamayan bir köyden 50 kişinin vefat ettiğini duyduk...

Dehşete kapıldık…

Duyduklarımızın en korkuncu…

Köylere kurtların indiği ve cesetleri parçaladığı haberleriydi…

Kimse ulaşamayınca oralara...

O kadar çok hayvan telef oldu ki…

Bizim gittiğimiz köylerde hepsini gördük…

Keçiler, kuzular ve inekler…

Hepsi göçük altında kalmış, hepsini gördük…

Ve hatta…

Kurtlar gelmesin diye…

Ağılındaki büyükbaş hayvanını korumaya çalışan bir adamcağızı…

Kurtlar parçalamış…

“Aman Allah'ım!” diyerek, anlatılanları dinledik…

En acısı da şu:

Arama kurtarma ekiplerinin ulaşamadığı yerlerde…

Ne yazık ki…

İnsanlar son nefeslerini çoktan vermişti…”

***

Dehşeti iliklerinize kadar hissettiren bu sözlerin sahibi…

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç…

Depremin akşamında…

Adıyaman’daki ilk siyasetçiydi neredeyse…

Yüzyılın Depremi’ndeki ikinci gün…

Attığı Tweet’i…

Ne biz unuturuz, ne de kendisi:

“Televizyonda sözde yetkililerin yaptığı açıklamalarla, deprem alanlarındaki gerçekler çok farklı… İnsanların yardım feryatları şu anda bile çınlıyor…”

***

İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç…

Bunları neden anlattı?

İçimiz daha fazla acısın diye mi?

Duymadıklarımızı, görmediklerimizi öğrenelim diye mi?

Dışarıda kar, buz…

Yollar kapalı…

Bir afetin kurbanı olmuşuz ancak hava şartları da ayrı bir afet…

Herkes yardım için çırpınıyor…

Gece… Karanlık… Korku kalbinizi patlatacak sanki…

Zifiri bir örtünün altındasınız…

Su yok…

Ekmek yok…

Hiç bi’şi yok…

Aslında tespiti doğru İzmir’in vekili Sevda Hanım’ın…

İster şehrin göbeğinde…

Farz et ki, ilçede…

Olmadı dağın tepesindeki bir köyde…

Ölüm duygusu hep içinizi kemirirken…

Enkazın dibinde yakılan ateşin bile…

Sizi ısıtamadığı bir fotoğrafta…

“Yaşıyorum…” diyemiyorsunuz ki…

***

Siz, biz, hepimiz…

Aramızdan biri bile gitmediyse “afet bölgesi”ne…

Getiremiyoruz gözümüzün önüne…

Kurtların koyunları nasıl parçaladığını…

Getiremiyoruz gözümüzün önüne…

Beynimizde canlandıramıyoruz bile…

Ölenlerin bir çarşaf içinde gömüldüğünü…

Ve…

Başucundaki tahta parçasında…

Sadece bir “numara” yazılabildiğini…

Çünkü…

Yüreğimiz el vermiyor…

İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç’ın anlattıklarına…

***

“Adıyaman diye bir şehir kalmamış…” dedi, bi’nefeste…

Şehir merkezinde…

Oturulabilir bir bina bile kalamamıştı etrafta…

Sevda Vekil’e göre…

Artçılar…

Ayakta durmaya çalışan binaları da enkaza çevirmişti…

Aradığınız adresi bulmak için…

Navigasyonu açıyorsunuz ama…

O’nun gösterdiği sokaklarda tüm evler yıkılmış…

Otomobille geçemiyorsunuz…

Dehşet tablosundan yansıyan görüntü şuydu:

“Herkes kendi yakınını kurtarmaya çalışıyordu…”

***

Bunca acının arasında…

Diyor ki, Sevda Vekil:

“İlk 30 saat su içmeyi bile unutmuştuk…

Bölgeye ilk sıcak yemek getiren…

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin yürüyen mutfağı oldu…

İnanılmaz bir ekip geldi…

Ulaşır ulaşmaz hepimizi doyurdular…

İlk sıcak çorbayı Aydın Büyükşehir Belediyesi dağıttı…

İnsanlar gözlerinde yaşlarla alıyordu çorbaları…”

***

Bitiriyoruz…

B’daha hatırlatmakta yarar var…

Bu satırlar…

Bir korku filminin senaryosundan değil…

Depremin ilk akşamında…

Orada olan bir İzmir Milletvekili’nin…

Canlı canlı aktardıklarıdır…

Annelerin, babaların…

Yavrularını bulabilmek için enkaz yığınları arasında…

Kısılmış sesleri ile adlarını seslenirken…

Tam tersi…

Annesini-babasını kaybetmiş soğuktan titreyen yavruların…

Sokaklarda yakılan ateşlerin başında…

Kendileri gibi minicik kalplerinden neler geçtiğini…

Görmeden…

Yaşamadan…

Hatta…

Af buyurun, anne olmadan anlayabilir miyiz?

Tanrı…

Bu millete bi’daha “yıkım” yaşatmasın…

Amin…

Nokta…

Sonsöz: “İstatistiklere göre Türkiye’deki, yüzyılın en büyük depremi… Kahramanmaraş’ta dokuz saat arayla iki büyük deprem oldu… Bu dünyada çok az görülen bir durum… / Jordi Diaz – İspanyol Sismolog…”

 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çöl tozu meselesi: Yararlı mı, zararlı mı?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
O gün bugündür!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva