Harun ÖZDEMİR
Eskiden İslâm’a davet vardı!
23 Kasım 2018 Cuma

İslâm’ı dünyaya yayanlar, Müslüman tüccarlardı.

İslâm’ın tebliğ çağına kadar ticaret; sömürü, kurnazlık, spekülasyon, ihtikâr/karaborsa, kriz ve fırsatçılıkla birlikte anıldı.

Belki de tarihte ilk kez ticaret, Müslümanların elinde doğruluğun, güvenilirliğin, karşılıklı kazancın, risk ve kârın…

Ekonominin ve sosyal hayatın temel değerlerini temsil eden geliştirici ve dönüştürücü bir uğraş oldu. 

İslâm’ın ilk yüzyılında İslâm’a davet, bugün bizlerin anladığı nasihatle başlayıp bir süre sonra gevezeliğe dönüşen ama örnek bir davranışın sergilenmediği boş zaman uğraşı değildi.

Din istismarı değildi.

Siyasetin finanse ettiği bir gizli servis faaliyeti ise hiç değildi!

***

Belirttiğimiz gibi ilk kuşak İslâm davetçilerinin çoğu tüccardı. Az konuşur ama örnek yaşarlardı. Bu da insanları etkilerdi.

Siyaset; acımasız iktidar kavgaları uğruna ayetlerin “anlamlarını” tahrif ederken…

Bu da yetmediğinde hadis uydururken…

Sonra da tahriflerle elde ettikleri anlamları ve uydurdukları hadisleri delil gösterip “içtihat” yaparken…

Tüccarlar; İslâm’ı Orta Afrika’ya, Güney Asya’ya, adalara kadar örnek yaşamları ile yaydılar.

 

İlk dönemin alimleri de tüccardı.

Tüccarlar; mal alıp ve satmak için yaptıkları gezilerde, gördükleri hayatları Kur’an’ın ve hadislerin yorumunda kullandılar.

Tüccar alimler; ticaretteki başarılarını rasyonel ve pragmatik bakış açılarına borçluydular.

Aynı bakış açılarını İslâm’ı anlama ve yaşamada da kullandılar.

 

Çok geçmeden siyaset her konuya hakim olmaya başladı.

Siyasal muhalefeti baskı altına alanlar, ilmi çalışmalara da müdahale ettiler.

Önce Saray alimleri sınıfı yarattılar, sonra da “devletin medreselerini – Nizamiye Medreseleri”ni kurdular.

Hangi mezhebin kitaplarının okunacağına, kimlerin medresede hoca olacağına siyaset karar vermeye başladı.   

 

Kötü gidiş; tüccarların ilimden ve davetten uzak tutulması ile başladı.

Hangi amaca hizmet ettiklerini ancak Allah’ın bildiği sayısız tarikat kuruldu.

Böylece tüccarların İslâm’a davetinin yerini tarikatlar aldı.

Şeyhe itaatin koşulsuz olduğu, ilmin ve tartışmanın olmadığı tarikat İslâm’ı öyle bir hal aldı ki;

Tarikatlar; siyasal alt yapı oluşturmanın en etkin yolu oldu!

 

Neredeyse bin yıl oldu İslâm aleminde insanlığı aydınlatacak bir buluş yapılamadı.

Tarih ise sadece ve sadece siyasetin tarihi oldu!

Hem de fıkhı/hukuku ve saygısı olmayan, iktidar uğruna hiçbir gelenek, töre ve terbiye tanımayan, zalim mi zalim, acımasız mı acımasız bir siyasal yapıya dönüştü.

***

Askeri zaferlerle genişleyen topraklar ve elde edilen ganimetler “İslâm’a hizmet” sayıldı!

Askeri yenilgilerle başlayan ve önü alınamayan çöküşler de “İslâm’dan uzaklaşma”ya yorumlandı!

Küffarın çizmeleri altında ezilenler, süngü darbeleriyle öldürülenleri savaş meydanlarında çürümeye terk edenler, nedense hala kahraman?!

Neden hiçbir musibet gözlerimizi açmıyor, bizleri akıllandırmıyor!

Neden en son akla gelen “bilim” oluyor.

O da iş işten geçtikten sonra!

21. Yüz yılda ne kadar baskı, zulüm, yasak, taklit, israf, sefalet, başarısızlık, kandırmaca… varsa hepsinde Müslüman devletler en önde!

İlk sıralarda!

Örnek yaşamla “İslâm’a davet”e rastlamak ise tesadüflere kaldı!

Aliminden cahiline Batı’ya yolu düşenlerin Yahudi ve Hıristiyanlarda gördükleri örnekleri anlata anlata bitiremiyorlar.

Bu da kimseyi utandırmıyor!

Çalışkanlık, doğruluk, güvenilirlik, yasalara saygı… hala Müslümanın ibadeti değil!

Bunlar olmayınca da namaz kimseyi kötülüklerden korumuyor!

Bir partinin çıkarı uğruna İslâm’a daveti unutan Müslümanlara sözüm şu olacaktır:

Bre gafil!

İçinde hardal tanesi kadar iman kaldıysa, bari vergi veren, askerlik yapan insanları “Hain!” ilan edip dinden, imandan ve devletten soğutma!

Bari bunu yapma! 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Gerçeksöz 24 Kasım 2018 Cumartesi 01:57

İslamın içini çakma islamcılara boşalttırdılar hoş ortada Allahın indirdiği din zaten yoktuda din diye yutturdukları Emevinin uydurduğu din idi onu bile tanınmaz hale getirdiler

Yorumu oyla      10      5  
Mister No 23 Kasım 2018 Cuma 18:11

Ortada Din kalmadiki davet olsun. Disaridan gören korkuyor.

Yorumu oyla      10      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çöl tozu meselesi: Yararlı mı, zararlı mı?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
O gün bugündür!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva