Neşe ÖNEN
El insaf ve ey hakikat!
15 Temmuz 2014 Salı

Benim çocukluğumda bilgisayar oyunları yoktu. Siyah beyaz televizyon 7 yaşındayken evimize girdiğinde, kardeşimle sevinçten zıplamıştık.
Çocuk oyunlarımız sahiciydi. Sanal bir dünya yerine, korunaklı da olsa gerçek hayatın tam ortasında yaşıyorduk. Kavga etmeyi, şakalaşmayı, kıskanmayı ya da terbiyeli davranmayı vb türden duygu ve davranışı diğer çocuklarla paylaşarak öğrendik.
Oktay Akbal’ın deyişi ile ‘önce ekmekler’ bozuldu… Sonra geriye kalan herşey…
Yeryüzü benim çocukluk düşlerimde kurguladığım yeryüzüne hiç benzemiyor artık. Üstelik herşey o kadar hızlı değişiyor ki!
Kendi çocuğuma bile çok uzak hissediyorum kendimi. Aramızda nesil değil, nesiller farkı var adeta…
İletişim olgusu öyle sihirli bir mefhum ki içini doldurmak çok zor. Nefes alış biçiminizden, göz kırpışınıza kadar en ince ayrıntı dahi insan ilişki ve diyaloglarını anlamlandırmada hesaba katılabiliyor.
Böylesine teknoloji ve iletişim yoğun bir akış içerisinde, acaba eskiden olduğu gibi, ‘yakın temasa ve birebir dokunmaya dayalı ilişki ve diyaloglar mı daha sağlıklıydı’ diye düşünmeden geçemiyorum…
Geçmişte yani teknolji ve iletişimin yoğunluk ve biçim olarak çok daha ilkel kabul edildiği dönemlerden taşıdığım hatıralar, hatta biligilenme ve etkilerin, bende derin izler bıraktığına inanıyorum. Aynı derecede etkilenme ve bilgilenme, şimdiki zaman için geçerli değil ne yazık ki!
Aslında daha çok kitap, yazı, makale ve habere, daha hızlı ve kolay erişme imkanına sahibim…
Yine de hiç biri zihnimde uzun süreli kalıcı bir yer bulamıyor. Ne öğrendiysem sanki hepsi geçmişe ait.
Benim anlayamadığım; bu kadar kaotik bir dünyada, insanlar sadece görsel ya da yazılı medya üzerinden, birebir tanışmadan ya da yeterli bilgi sahibi olmadan, bir başkası hakkında nasıl kolayca fikir sahibi olabiliyor?
Nasıl bir başka hayatı yargılayabiliyor?
Nasıl bir insanın gizli ajandası olduğuna dair, kanıtsız ve delilsiz olduğu halde, iftirada bulunabiliyor?
Ölüm fermanları nasıl bu kadar kolay veriliyor?
Bu ‘nasıl sorularını’ sayısızca çoğaltabiliriz…
Sadede gelmek gerekirse; cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday olan Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’na muhalif olanlar, hakkında ispata dayanan en ufak bir şaibe ya da kusur bulamadıkları halde, önyargı ve spekülasyonları üzerinden diğer kesimleri manipüle ediyorlar.
Ayıptır, etik değildir vb ahlak söylevinde bulunmak nafile, biliyorum. Bunu kendime saklarım, eyvallah.
Ama ellerini vicdanlarına koysunlar ve düşünsünler. Sonra da karar versinler. Bu ülkede birçok insan benzer önyargı ve spekülasyonlar yüzünden yeterince acı çekmedi mi, yeterince hapis yatmadı mı, yeterince ailelerin hayatları dağılmadı mı?
Kuşkularımızı başkalarıyla paylaşabiliriz ama önyargılarımızla, ispata dayanmadan, kimseyi mahkum edemeyiz, değil mi?
Adalet arayışının temeli bazı ilkelere dayanır. Somut bir delil olmadan, kimseyi başkalarının söylediklerine göre yargılamamak ve bu konuda insaflı davranmak bunlardan birincisidir.
Bundan mütevellit, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de, herkesin somut gerçekleri göz önüne alarak bir oy tercihinde bulunması, en adil ve isabetli karar olacaktır kanımca…
Not: Şeriatçı olmak ile gelenekçi olmak aynı şey değildir!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Mutluluğun ‘resmi’ budur!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva