Cumhur BULUT
‘Dirin’ diye bir aile, ‘Dirinler’ diye bir değer var İzmir’de
4 Ocak 2016 Pazartesi

Aile serencamının daha eskilerden başlayan bir öyküsü de vardır elbete, fakat ben hikâyenin 1924 yılından sonrasına dikkatinizi çekmek istiyorum… Cemal Usta namıyla maruf, Rahmetli Cemal Dirin ile başlayan bu hikâye şahsi beceri ve başarının memleket kazancına dönüştüğü bir gurur tablosudur aynı zamanda…
Balkan göçmeni bir ailenin afadı olarak dünyaya gelen Cemal Dirin’in o yıllarda verdiği mücadele tam manasıyla dönemin Türkiye’sine yakışacak bir karakter taşıyor. Üretmek; yaşamak için, insanını yaşatmak için ve ülken için üretmek…

Çilelli yıllar… Dokuz yüz kırklı, ellili ve atmışlı yılları şöyle bir tahayyül edin isterseniz… Yokluğun, imkânsızlığın ve her türlü zorluğun yaşandığı bu seneler Cemal Usta’nın ellerinde Dirin Ailesini de yoğurmuş ve geleceğe hazırlamıştır diyebiliriz…

Yetmişli yıllar, fabrikalaşma, daha çok insanla birlikte çalışma ve hayatı idame etmelerine vesile olma yıllarıdır… Cemal Usta dört oğlu ile birlikte hiç kaybetmediği azmini belki inanmayacaksınız ama bir ibadet gibi görür; çalıştığı personeliyle birlikte olmayı onlarla birlikte kazanmayı Allah’ın rızasını kazanma yolunda büyük bir adım olarak bilir ve böyle yaşar…

Bu yüzden O, kiminin Ustası, kiminin, babası, kiminin patronu, kiminin ağabeyi ve her zaman hayat dersi verdiği küçüklerinin de Cemal Amcası olmuştur…

Cemal Usta 2001 Mayıs’ında buyana artık yok! Fakat en önemli eserleri yani evlatları var… “Dirinler” diye Türkiye’nin ve İzmir’in en zinde sanayi kuruluşları var…
Mustafa Dirin, Nihat Dirin, Melih Dirin ve Ali Dirin adlı oğulları başlarında bulunduğu kuruluşlarla bugün Cemal Dirin’in tilmizi olarak İzmir’e ve Türkiye’ye değer katmaya devam ediyorlar…
Hem de kardeş dayanışmasının, kardeş sevgi ve saygısının en güzel örneğini sunarak… Bilge ve Kültiğin kardeşlerin birliğini hatırlatan bu tesanüt kırkbir kere maşallah dedirtiyor insana!… Çalışanlarıyla birlikte sabahın ilk saatlerinde başlattıkları soylu mücadele öyle ahenkli ki herkes gıpta ile bakıyor.

İzmir’e ne yakışıyor ve İzmir neye ihtiyaç duyuyorsa üretim güçlerini seferber eden bu aile takdire şayan yaşam şekilleri, mütevazı duruşları ve ince ruhlarıyla bizim için gerçekten iftihar vesilesidirler…

Ortak özellikleri Türkiye’yi, İzmir’i, insanlarını ve işlerini çok sevmek olan bu “Dört Güzel Adam” farklı iş kollarında çalıştıkları, farklı başarılara imza attıkları gibi farklı fıtri hususiyetlere de sahiptirler…

Gerektiğinde işin başına geçebilecek kadar üretimlerinin her kademesini “ustaca” bilen bu adamlar gerçekten bizler için, İzmir için ve Türkiye için büyük şans…

Rahmetli babaları Cemal Dirin’den müdevver çalışkanlık, ülke sevgisi, üretme azmi, samimiyet, hakkaniyet ve derin bir hissiyat her an kendini göstermektedir… Kıldan ince; kılıçtan keskin olan bu yolda öylesine dirayetle ve emin adımlarla ilerliyorlar ki arkalarından takdir ve dua etmemek mümkün değil.

İhracatta onlar var, İç piyasada onlar… Avrupa’da da Türkiye’de de tercih edilen onlar…
Dirinler Makina, Dirinler Döküm ve Dirinler Marina, Lupamat ve Dipaş vel’hasılı kelam “Dirinler Markası” Mustafa, Melih, Nihat ve Ali Dirin’in omuzlarında yükseliyor; değer kazanıp, değer katıyor…


Dün Kovancı Cemal Ustanın yanında çocuk omuzlarına yükledikleri üretim sorumluluğunu bugün tecrübeli birer iş adamı olarak geleceğe yani geleceğimize taşıyorlar…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ben böyle inanıyorum!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çıkmasaydı Samsun’a neler gelirdi başımıza?
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva