Cicero, M.Ö. 106 ile M.Ö. 43 yılları arasında yaşamış Roma’lı büyük bir devlet adamı, hitabet ustası, hukukçu ve filozof. Şöyle demiş bundan 2000 yıl önce; “eğer özgürlük herkes için aynı değilse, özgürlük adını hak etmez”. İki bin yıl önce yaşayan bir insanın zihniyet dünyası ya da mantık yapısı bugünün dünyasını bir tümceyle yargılıyor. İnsanlığın uygarlık birikimine tarih öncesinden koca bir nanik yapıyor...

Naber diyor Ciceron! Dev gökdelenler diktiniz, otoyollar, köprülerle bir bucaktan diğerini birbirine bağladınız, cep telefonları sayesinde yeryüzünü cebinize kadar küçülttünüz ama tüm bunları yapan ve hayata geçiren insanlığı yeryüzünde daha mutlu kılamadınız. Çünkü insanı; düşünce ve fikirlerini ilerletmede ve yaratıcılığında özgür bırakmadınız. Gücü ellerinde bulunduran sizler; sizinle aynı görüşte olmayanları ya da sizden saymadıklarınızı baskı altında tuttunuz. Onların kendilerini diledikleri kimlik, dil ve amaçta ifade etmelerini yasakladınız. Boyunlarına halka, ellerine kelepçe ve ayaklarına pranga geçirdiniz...

Ve nanik yaparak sormaya devam ediyor Ciceron! İki bin yıllık tarihi gelişim içerisinde elinizde, avucunuzda kalanları bir kenara koyup saydınız mı? Geriye ne kalmış? Savaş, kıyım, zulüm, işkence, şiddet, baskı, ayırımcılık, ırkçılık, ötekileştirme, asimilasyon ve varoluşun en vazgeçilmezi sayılan, insanın en temel hak ve özgürlüklerini yok etmekten başka?

Kalmış mı gerçekten çok övünebileceğimiz büyük başarılar elimizde? Demem o ki insanlık daha mı çok selamete ermiş tarih öncesine göre ya da daha az mı acılar içerisinde? Yeryüzü herkes için daha çok huzurla, sağlıkla ve güvenle yaşanılası bir yer haline mi gelmiş yoksa sadece belli bir azınlığa mı cennet olmuş? Teknoloji ve bilim alanında yaşanan gelişmeler insanlığın çoğunluğuna değil de sınırlı sayıdaki topluluklara refah ve ve mutluluk getiriyorsa, uygarlıkta gerçekten ciddi ya da anlamlı bir merhale katetmiş sayılır mıyız?

Ve son sorum; bütün bu soruların cevaplarının, Cicero’nun bir zamanlar savunduğu “eğer özgürlük herkes için aynı değilse, özgürlük adını hak etmez”görüşü ile bir bağlantısı var mı sizce de?