Sevinci, neşeyi, huzuru ve hatta birliği - bütünlüğü anlatan… Ne güzel tamlamalardır…

Bayram sevinci… Bayram neşesi… Bayram havası gibi… Bayram günü tamlamaları.

Dilimize yerleşmiş bu tamlamalarla bezenmiş…

Sevinç dolu, neşe dolu bir bayram yazısı kaleme alabilmek ne güzel olurdu…

Ömrümün arka sayfalarını tekrar okuyup, okuduklarımı yeniden yazıya dökebilmek…

Ve…

Eski bayram sevinçlerini yaşadığımız o güzel bayram günlerine erişmek ne güzel olurdu.

Gönül şenliği içinde…

Yüzüm şen, hatıram şen, (*)meclîsim şen, (**)mevkîim (***)gülşen… Diyerek…

Hep beraber eski bir şarkıyı terennüm etseydik, ne güzel olurdu…

Lakin… Gönül şen olmayınca, topluluk şen olmuyor…

Topluluk şen olmayınca da…

Ne yazık ki… Yaşanılan hiç bir yer gül bahçesi olmuyor…

***

Yüreğimize çöken bir karabasanla mücadele ettiğimiz… Türlü çeşit dünya halinde…

Ülkemin içinde bulunduğu, baş döndürücü gündemin bu yorucu temposunda…

Haklar ve özgürlükler kapsamında görülen davalar olmuş bütün davamız.

Gezi davaları kararlarından çıkan mahkumiyet kararlarını…

Yüce meclisin oybirliği ile kabul edilerek imzalanmış İstanbul Sözleşmesi’nin…

Feshi kararına karşı Danıştay’da açılan davalara verilen savcılık mütalaasını…

Seçim sath-ı mailindeki siyasi çekişmelerin bitmek tükenmek bilmeyen vaveylalarını…

Büyük bir hızla yükselen enflasyon rakamları ile tepetaklak gelen piyasaları…

Öznesi insan, nesnesi para olan… Acı hayat tasviri diyebileceğimiz hayat hikayelerini…

Nüfusu 85 milyon olan ülkemde, açlık sınırında yaşayan 50 milyon kişinin feryatlarını…

Büyük bir umutsuzluk ve  derin bir üzüntü içinde… Dinleyerek ve izleyerek…

Olup bitene akıl erdirmeye… Yitip gidene güç yetiştirmeye çalışırken…

Bir millete.. Hiçbir zaman bir gül bahçesi vaat edilmediğinin…

Ancak…

Bugün, gül bahçesinde yaşamanın ve geleceğin gül bahçelerini yaratmanın…

Milletlerin kendi tercihinden ibaret olduğunun… Bilincine eriştik mi bilemem ama…

Birbirini takip eden günlerde karşıladığımız …

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı ile Ramazan Bayramı günlerine … Bu yıl da eriştik.

***

Bayram neşesi / bayram sevinci tanımlamaları ile… Eski bayramların özlemle yad ederken

Sosyal adaleti arayıp durduğumuz… Arayıp dururken de…

Sosyal  dayanışmaya her zamankinden fazla ihtiyaç duyduğumuz bu zor zamanlarda…

Emek ve dayanışma kültürü içinde… “Biz bize yeteriz” demekten başka çaremiz kalmadı.

Hayallerin, umutların askıya alındığı, ötelendiği günümüzde…

Askıda ekmek, askıda çorba uygulamasından medet umar durumuna gelen insanımız.

Askıda fatura ile… Karanlığı yarmaya, ateşini yakmaya, suyunu akıtmaya çalışan…

Ülke ekonomisinin çarkını döndürmek için, gün boyu koşuşturan emekçilerimiz.

Emeğe adanmış yıllarının karşılığını alamayan emeklilerimiz.

Askıda bilet uygulaması ile…

Memleketine gitmeye çalışan; gelecekten ümidi kalmamış, hayalleri tükenmiş gençlerimiz.

Elverişsiz hayat şartları içinde türlü çeşit zorluklarla mücadele eden vatandaşlarımız…

Biz… Hepimiz… Bir gün mutlaka…

Bilimle, fenle sulanıp beslenecek bu kadim topraklarda… Bir gül bahçesi yaratacağız kendimize…

Ve mutlaka bir gün… Yüzümüz şen, toplumumuz şen, mevkiimiz gülşen olacak…

İşte o zaman…

Bayram sevinci içinde karşılayıp, bayram neşesi ile uğurlayacağız…Tüm bayramlarımızı.

Bu günlerden o günlere yollayacağımız; tüm iyi dilek, dua ve temennilerimizle…

Emeklerin karşılığının alındığı, yüzlerin şen olduğu nice yıllarda…

Emek ve dayanışma günümüz ve bayramımız kutlu olsun.

(*) Meclis: Topluluk

(**) Mevki: Yer, yöre, mekan 

(***) Gülşen: Gül bahçesi