Mahmut YILMAZ
Artçı şoklar
22 Ocak 2016 Cuma

Ocak’tayız. 2016’nın Ocak’ında...

Kasım seçimlerinin artçı şokları oturmaya başladı.

Umut hep vardır deseler de varolan kandırılmışlığımızın kendisi.

Bir kişiyle başlayan medeni dünya hayali bir kişiyle bitti.

Kabullendik...

Kendi inlerimizi inşa ettik. Kendi kozalarımızı ördük. Mağaralarımıza sığındık.

Aslında gözlerimizi kulaklarımızı kapatmıştık huzur adına.

Yılanlar yaşasın diye dokunuşların saflarını gevşettik.

Oysa daha büyük seslerle daha zalim resimlerle geliyorlar üstümüze. Duyduruyorlar gösteriyorlar.

İnlerimiz sarsılıyor kozalarımız parçalanıyor.

Açıktayız artık.

Her şeye açık. Vurulmaya, soyulmaya, dövülmeye.

Sus! Sustukça sıra sana gelmeyecek.

Çünkü sen zaten sıranı savmışsın.

Artık başkalarının istediği şekilde yürüyorsun, konuşuyorsun, susuyorsun.

Konuşmak için birey olmak lazım, onu da kaybetmişsin.

Ne diyelim ayıp etmişsin….

DİYANET’İN ELİNE GEÇEN FIRSAT

Malum fetva konusunda Diyanet önce teknik müdahale olduğuna sığınmış, sonra kandırıldıklarını, daha sonrada sehven olduğunu açıklayarak işi iyice çorbaya çevirmiştir.

Oysa sen Diyanetsin, Müslümanların başısın; sana yalan yakışır mı?

Kıvırmanın ne gereği var. Yanlışlıksa yanlışlık hataysa hata. Çık açık açık söyle.

Bir yandan bizim böyle bir fetvamız olmamıştır, olamaz diyeceksin, diğer yandan görevliyi açığa alacaksın.

Anlaşılan şu. Demek bu husus daha öncede tartışılmış. Bazı alimlerin görüşleri yazıldığına göre fetvacı bunu kafasından uydurmamış.

İşin can damarı da burada.

Çünkü çağa göre yorumları geliştirmek fırsatı doğmuştur. Ancak Diyanet bu fırsatı görmemiştir.

İmam Gazali ile birlikte 13. Yüzyılda içtihat kapısı kapandı. Yeni açılımlar olanaksızlaştı. Oysa aynı zaman diliminde Avrupa’da Rönesans’ın başladığını ve İslam dünyasındaki geriye gidişin tersine, aklın yükselişi, bilimin önemini kavrayış gibi süreçlerin yaşandığı malumdur.

Aklın önü tıkanırsa; akılla yapılacak bilim yerine; hep eskiyi aktarma yöntemi bilim diye yutturulursa olacak olan budur. Sonra Mısırlı kadın profesör (hay ona bu ünvanı verenin..) kalkar savaş esiri kadınlara esir alan askerlerin tecavüz edebileceğine dair fetva verir. Ya da Suudi şeyhülislamı bu asırda bile dünyanın düz olduğunu iddia eder.

Nişanlılar el ele tutuşmasın fetvası mesela. Bu topluma bunu dinin emri diye anlatırsanız, nişanlıları el ele tutuşmaktan soğutamazsınız ama çok insanı dinden soğutursunuz.

Yapmayın ey inanç iktidarları. Dine kıymayın, bu ülkeye kıymayın.

Çağa göre akla göre yorum yapmazsanız toplum tarihin belli bir dönemine çakılır kalır. Akılsız bir insan, nasıl ki başkaları tarafından istismar edilir; itilip kakılırsa; bu tür toplumlar da emperyalizmin aleti olmaktan kurtaramaz kendini.

 Özgürlükler gelişmez. Akıl işlemez. Hep itaat kültürü ve eskiye özlem duygusu ile toplum diktatör yönetimlerin istismarı altında kıvranır durur.

Bu satırlara kızmadan önce şöyle bir bakın İslam ülkelerine.

Sonra Anayasanın ilk 3 maddesini tekrarlayalım hep beraber.

Aramak için zahmet etmeyin. Ben yazayım.

MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır.

GEREĞİ YOK

Serin davran kızma emmi
Hırlamanın gereği yok
Bizde bir insanız demi
Horlamanın gereği yok

Al ilimi gelse kimden
İlim eylemez ki dinden
Ok gibi yayın içinden
Fırlamanın gereği yok

Bilir misin sen evreni
Evren bilirsin çevreni
Kapat karanlık devreni
Zorlamanın gereği yok

Yaparsın ya halka hitap
Okudun mu sen bir kitap
Yalanından düştük bitap
Dırlamanın gereği yok

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Özer Yılmaz. 22 Ocak 2016 Cuma 17:04

Gerçekleri nede güzel izah etmişsim kardeşim.Ancak bir defa geri fitese takmışız arabamızı,durdurana helal olsun

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Mutluluğun ‘resmi’ budur!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva