Daha önce yazdım.

Tekrar da fayda vardır derler.

Hatta "tekrar et 180 kere bile olsa" diye de bir söz vardır.

Hoş bunlara ne tekrar ne de uyarı bir fayda etmiyor.

Bugüne dek neyi isabetli yaptılar ki bunu yapsınlar.

Sadece kin ve hiddet…

Neyse…

Konumuza gelelim.

**

65 yaş ve üstünü, yönetenler anlamıyor.

Fakat ilginçtir toplumun bir kesimi de hiç anlamıyor.

Birbirini tanımayan bir toplum haline geldik.

Gerçekten "kitle" değil adeta "kütle" olduk...

Geçen gün TV de birileri çıkmış ahkam kesiyor.

"Çocuklarını evlendirmiş belleri bükük tontonlar" diye tarif ediyor.

Alındığımdan değil elbette.

Bizi bilenler bilir.

Ancak "doğru teşhis ancak doğru tedaviyi" getirir.

65 yaş ve üstü ne olacak diye sorup duruldu.

Biz de elbette merakla bekledik.

Dile kolay.

İki aya yakın zamandır tüm "insani faaliyetlerden uzak" yaşıyoruz.

**

Çözüm diye bana göre "dağ fare doğurdu".

Pazar günü bir kaç saat "hava " alınacak.

Arabaya binilmeyecek.

Yürüyüş mesafesinde olacak.

Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı.

**

Arkadaş…

Siz 65 yaş ve üstünü nasıl biliyorsunuz ben bilmem.

Hatta hiç bilmiyorsunuz…

Çünkü "insanınızı" tanımıyorsunuz.

Ama…

Ben tarif edeyim.

Biz diyeceğim çünkü ben de o yaşa dahilim.

Ve biz:

Ticari hayatımız var.

Sosyal hayatımız var.

Siyasal hayatımız var.

Eş dostu (Kurallara uyarak) görme arzumuz var ihtiyacımız var.

**

Hasılı biz:

El pençe divan durarak ölümü beklemiyoruz.

"Çözüm" diye getirdiğiniz hale bakın.

Gün pazar.

Sokağa çıkma yasağı var.

Her yer kapalı.

Asfaltta bir kaç saat yürü diyorsunuz.

**

Biz "esir kampında" değiliz.

Evimizdeyiz.

Büyüktür, küçüktür.

Bahçelidir, apartmandadır, gecekondudur.

Ama evimizdeyiz.

Hava alıyoruz.

Alamadığımız…

Kurallara uygun "sosyal hayat"...

Yani:

Açıkça bir kez daha yazayım:

Mesai saatleri dahilinde bir kaç saat…

Hepsi bu…

Ama diyorsunuz ki:

Biz maskeyi halledemedik bunu nasıl halledelim. O başka…

**

Şimdi anlayabildiniz mi?

Bir de şimdi kendini "genç" sananlara...

"Akıl yaşta değil baştadır"...

Bilmem anlatabildim mi...