Nereden bakarsan bak…

En azından 25 yıldır…

Tanıdığım ve yakından takip ettiğim bir siyasetçidir…

Kimileri unutmuş olsa da(!)

AK Parti’nin tabelasını asan beş kişiden biridir…

Ayrıca…

Siyasi bakışı…

Ağırlıklı olarak bu satırların sahibi ile uyuşmasa da…

“Sözünü dudaktan, gözünü budaktan esirgemez!” gibi bir deyişin…

Üstüne “cuk” diye oturduğu ender politikacılardan biridir…

Aslında cümlenin tam karşılığı…

“Tehlikeli işlere atılmaktan çekinmemek…”

Ancak…

Sözün sahibini tanıyorsanız…

Aslında şu anlama geliyor:

“Vicdan, kalple buluşmuş; dili elçi yapıp birilerine ayar çekiyor!”

30 yılı geçen siyasi yaşamında bunu sık sık yaptı…

Partisiyle ilgili…

Farklı, farklı “olumsuz örnekler” sergilemiş olsa da…

Asla…

Sözünü dudakta bırakmadı…

***

O özel isim, Bülent Arınç’tır…

Ve hala…

Ortalığın dumanını attırıyor!

***

Kürsüde söylemedi ama TV’deki canlı yayında…

Hem milleti hem de partisini şoke etti…

Hayat pahalılığı ve zamları küçümseyen…

Üstelik…

Bunun üzerinden siyaset yapan…

AK Partili bazı isimleri bombardımana tuttu ve…

Dilin kemiği yoktur, dercesine patladı:

“Yani ben iki kilo et yiyeceğime yarım kilo et yerim diye göğsünü gere gere dolaşıyor… Ulan iki kilo et kaç para biliyor musun sen? 300 lira… Kim verecek bu parayı?”

***

Bi’kocaman örnek de…

Dokuz yıl öncesinden…

O tarihte Başbakan olan Erdoğan…

“Öğrenci evlerinde karmakarışık her şey oluyor… Muhafazakâr parti olarak buna müdahil olmak durumundayız” diyor…

Bülent Arınç, Başbakan Yardımcısı, o günlerde…

Hükümet adına…

Koyuyor masanın üstüne olayı:

“Kız ve erkeklerin aynı evde kalmasına yönelik bir denetim söz konusu değil…”

Doğal olarak, Başbakan tepkili…

Ancak…

Bülent Arınç da Başbakan’a tepkili…

Esirgemiyor sözünü:

“Sadece bakan değilim, özgül ağırlığım var. Çok şeyi temsil ediyorum, benim yıpranmamam, hiçe sayılmamam lazım… Başbakan’ın bir görevi de Hükümet Sözcüsü’nü açmaza düşürmemektir… Sadece bakan değilim… Benim de bir özgül ağırlığım var…”

***

Bir anısı var Bülent Arınç’ın…

Hayli de anlamlı…

O özelliğini kendisi şöyle özetliyor:

“Avukatlık yaptığım dönemlerde ağır ceza reisi hakimler, (Sen söylüyorsan mutlaka doğrudur…) diyecek noktaya gelmişlerdi... Bana davalar gelirdi, (O adam satılmaz, eğilip bükülmez…) derlerdi… Hayatımı böyle de devam ettirmek en büyük arzum…”

Bülent Arınç…

Bugüne değin pek seslendirmediği bir ayrıntıyı…

Masanın üstüne koydu…

21 yıldır iktidarda olan AK Parti Lideri için…

İlk kez şu yorumu yaptı:

“Benim adım Doğrucu Davut… Dokuz köyden kovmuşlar 10’uncu köye şimdilik sığındık... Ama geçenlerde güzel bir söz buldum… (Söylediğin doğru olsun, gerisi 9 köyün işi…) diyor… Şimdi Tayyip Bey’e olan sevgi ve güven devam ediyor ama zayıflamış olarak devam ediyor... Bu zayıflamayı durdurmak lazım…”

***

İkisi de Manisalı olduğu için…

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel…

Doğal olarak…

Ağabey konumundaki Arınç’ın sözlerini…

İktidar Partisi’ne “ders” mahiyetinde bir mesaj olarak değerlendiriyor ve diyor ki:

“Sayın Arınç bizim sokakta gördüğümüz havayı sezmiş olacak ki, kendi partisini uyarıyor... Vatandaşın farkında olduğu konuyu dile getirmiş… (Milleti hitabet ile coşturamaz, konuşmayla aldatamazsınız…) çıkışı yapıyor…”

***

Bitiriyoruz…

Bülent Arınç, o saçları değirmende ağartmadı…

Tecrübe “Altın Bilezik”tir…

Eski TBMM Başkanı’nın partisini topa tutan sözleri…

Her ne kadar…

Coşkun Sabah’ın unutulmaz “Hatıram Olsun” şarkısını hatırlatsa da…

“Sitem sevgiden doğar!”

Bunu da unutmamak gerekir…

Nokta…

Sonsöz: “Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar ki çöktük! Bir başka bahar için, sadece yaprak döktük… / Hz. Mevlana…