Bu şok tavsiye bana değil, Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer'e ait...

Genç mühendis Öziçer'le, iki aydır "deniz"den gelen depremlerle sallanan İzmir'i konuşurken, "inşaat yaşı" olarak yarım asrı geride bırakan Birinci Kordon'daki apartmanlara dikkat çekti Sinancan Öziçer ve gerisini şöyle getirdi:

"İzmir'in yalısı olarak adlandırılan Çiğli'den Üçkuyular'ın sonuna kadar deprem riski hep var... Çünkü risk deyince üç temel neden karşımıza çıkıyor... Birincisi binaların yaşı... İzmir'in incisi Kordon'daki binaların çoğu 50 yaşında, hatta üstünde... İkincisi kullanılan malzeme... Denizsuyu o apartmanlarda kullanılan demirleri kimbilir ne hale getirmiştir? Üçüncüsü ise dolgu zemin; aşağısı deniz..."

Hafif hafif gelse de, yer sarsıntıları ile yaşadığımız şu günlerde Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanının söyledikleri ürperten cinsten... Peki, Birinci Kordon'un kurtuluş reçetesi ne? Öziçer'in önerisi şoke eden cinsten:

"Bence Birinci Kordon'daki yaşlı apartmanların yerine yeni bir rekreasyon alanı yaratılmalı... Sahil dinlence merkezi olmalı... Taaa,  İkinci Kordon'a kadar... Zaten kentsel dönüşümün olmazsa olmazı, zemin adına sağlam yerlere yapılmasıdır... Kayaya oturmuş temel ile yumuşak zemine oturmuş temel aynı olur mu? Bugün, İzmir'in Bayraklı-Karşıyaka aksında zemin çok yumuşak, adeta 350 metre aşağıya kadar jöle gibi..."

Peki, son aylarda denizaltından da gelse İzmir ve çevresi beşik gibi sallanırken, nasıl rahat olabiliriz? Jeofizikçi Öziçer, bu konuda bir nebze su serpiyor gönüllere:

"Korkutan İzmir'deki sarsıntılar genellikle 10-15 kilometre yer altındaki hareketlilikten kaynaklanıyor... 1903 yılından beri "aletsel dönem" yaşıyoruz... Bir asırdan uzun zamandır, İzmir "altı"nın üstünde sadece altı deprem yaşamış... En yüksek (6,6) olmuş... 1929 ve 1949'da Tire ve Dikili'de... Fazla endişelenmeye gerek yok... Ancak, sağlıklı kentleşmeye hız vermek şart..."

Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı böyle diyor ama, Türkiye'nin incisi bu kentte dönüşüm, her nedense "riskli" kabul edilen sahil kesiminde değil, "sağlam zemin"li bölgelerde sürüyor... Neden acaba?

Sonsöz: "Mavişehir'de, Bostanlı'da, Bayraklı Manhatten'da, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'da, İnciraltı Sahilevleri'nde ve tabii ki, başlığımızda yer alan Birinci Kordon'daki "körfez manzaralı" evlerde yaşamak büyük keyif ama, bugünlerin bir de yarınları var; unutmayalım..."