Başbakan Erdoğan’’ın insanları adeta bir mengene gibi sıkıştıran ’“İleri Demokrasi’” anlayışını geçen yazımızda açıklamıştık.’¶

Başbakan Erdoğan, ileri demokrasi yanında bir de ’“İleri Ekonomi’” deyimini kullandı!..
Temel felsefesi, Cumhuriyetin laiklik uygulamalarına alternatif bir sistem getirmek olan Milli Görüş’’ün bu zamanki kalıntısı olan AKP’’nin liderinin kullandığı ’“İleri Ekonomi’” deyiminin ne olduğunu bilene rastlayamadım. Ekonomi profesörleri de bu deyimi ilk kez duyduklarını söylüyorlar!

Dün akşam, Türkiye’’nin ihracatına yön verecek konumda olan bir özel sektör mensubu aynı zamanda bir birlik başkanı ile karşılaştım. Neler oluyor, ihracat geriliyor ülke bir ithalat cennetine döndü, neden sesinizi çıkarmıyorsunuz, diye sordum;
’“Boş verin Rifat Bey, hani doktor ne yerse yesin, derler ya, işte o durumdayız’” cevabını aldım.

Son iki yılın ilk sekiz ayındaki dış ticaret verilerine bir göz atalım;
İhracat, 2010 Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın ayni dönemine göre %12,9 artışla
72 Milyar 961 Milyon Dolara ulaşırken,
İthalat, %30,5 artışla 114 Milyar 878 Milyon Dolara ulaşmış.
Dış Ticaret açığı da % 78,9 artışla 4 Milyar 917 Milyon Dolardan, 23 Milyar 425 Milyon Dolara çıkmış.
Aynı dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı %73,4 den, %63,5 e inmiş.
Dış Ticaret açığından, Cari İşlemler açığının çok daha önemli olduğunu yakın tarihi yaşayan bizler gayet iyi biliyoruz. Cari açığın çok arttığı dönemlerde muhtıraları, darbeleri yaşadık.
Cari açığın durumuna bakarsak;
Küresel krizinde yaşandığı 2009 Ocak-Temmuz döneminde cari açık 7 Milyar 854 Milyon Dolar idi.
2010 yılının aynı döneminde ise 24 Milyar 230 Milyon Dolara yani 3 katından fazla bir değere ulaşmış!
Dış Ticaret verileri dolar bazında değerlendirildiği için dolarla ilgili bir rakamı da verelim. Şu anda dolar 2008 Ekim ayından bu yana en düşük seviyesine inmiştir. Böyle olunca da önümüzdeki dönemde ithalat bir anlamda ihracata göre teşvik edilmiş olacağı için yukarıdaki tablo giderek ithalatın lehine gelişmeye devam edecektir.
Ekonomik olarak en büyük sıkıntımız da ’“sıcak para’” olayıdır.
AKP Hükümetinin ve Maliye Bakanı Mr Shimshek’’in(Şimşek okunur)doları baskı altında tutup, Türkiye’’ye sıcak para gelmesini sağlaması, büyümeyi sıcak para ile gerçekleştirme gayretleri ve uluslar arası para baronlarının ömürlerindeki en tatlı parayı Türkiye’’den kazanmaları borcumuzun katlanarak artmasına neden oluyor.
2002 yılında; iç borç 92 Milyar Dolar’—Dış borç 130 Milyar Dolar
2008 yılında;iç borç 220 Milyar Dolar’—Dış borç 263 Milyar Dolara çıkmıştır.
Uluslararası tefecilerin Tayyip Bey’’i ve ekonomik politikalarını desteklemelerinin sebebi acaba, sıcak para vasıtasıyla Türkiye’’nin kanının bu vampirler tarafından emilmesine izin vermesi olabilir mi?

Başbakan Erdoğan’’ın ’“İleri Ekonomi’” dediği bu düzen olabilir mi, ne dersiniz?

Yoksa RTE’’nin İleri Ekonomisi;
*Ekonomisinin %40’’ından fazlasının kayıt dışı olduğu,
*Çalışanlarının ancak %8 inin kayıtlı olduğu,
*Masak’’ın 2002-2006 arasında 1,3 trilyon kara paranın aklandığını söylediği
*Uluslararası Saydamlık Örgütünün yolsuzlukta 159 ülke arasından 65. Sıraya yerleştirdiği ekonomi, ’“İleri Ekonomi’” olabilir mi?

Yazımızı bir fıkra ile bitirelim ve Başbakan Erdoğan’’ın ’“İleri Ekonomisi’” ne imiş, öğrenelim;

Adamın biri dış görünüşüne bakılarak balığın erkeği ile dişisinin nasıl ayırt edilebileceğini merak etmiş ve her zaman alışveriş yaptığı balıkçısına sormuş. Balıkçı ’“valla yıllardır bu işi yaparım ama bilmiyorum, bilse bilse kumkapı’’da çok eski bir balık restoranının aşçıbaşısı var, o bilir’” demiş. Adam gitmiş, aşçıbaşıyı bulmuş ama ondan da cevap yerine bir tavsiye almış; ’“Bebek’’te oturan bir emekli paşa var, onun aşçısı mutlaka bilir’” demiş. Adam paşanın aşçısını bulmuş, aynı soruyu ona sormuş. Aşçı da ’“ bunu ancak bizim paşa bilir’” deyince adam; Hadi canım Onca balıkçılar aşçılar bilmiyor da, paşa nerden bilecek’” deyince paşanın aşçısı adamın kulağına eğilerek. ’“Aslına bakarsan o da bir b.k bilmez ama onun dediği dediktir, kimse itiraz edemez’”.
İşte Başbakan’’ın ’“İleri Ekonomisi’” böyle bir şey, İETT’’de az mı dirsek çürüttü civanım delikanlı!...
Not: Fıkra ve yazı desteği için Sayın Evrensel Erdoğan’’a teşekkürlerimi sunarım.