Berivan KAYA/EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik kooperatiflerde yolsuzluk soruşturması kapsamında yürütülen dava 11. Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonu’nda görüldü.
Savcılık makamının mütalaasının açıklamasının ardından tutuklu sanıklardan İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki başkanı Tunç Soyer savunmasını yaptı.
Tutukluluk halinin devamı istenen Soyer, mütalaaya ilişkin savunmasında şunları söyledi:
“Bugün bir çift vardı. Beyefendi sanıktı, hanımefendi mağdurdu. Kızı mağdur, babası sanık. Bu iddianame diyor ki, senin yakının seni dolandırdı. Ama bununla kalmıyor. Kendi yararlarına menfaat elde edilmedi. Yazı geliyor, zarar yok. Dışardan gözle bakarsanız komik bir durum. Trajik yanı da var. Cezaevi ceza çekilen yerdir. Cezaevinde biz sayımla güne başlıyoruz. Tutuklular olarak sayılıyoruz. Neden 105 gündür bu cezalandırma devam ediyor? Kentsel dönüşümde kooperatif modelinin kastının ne olduğu ortada… Dolandırıcılıkla asla ilişkilendirilemez.
2012’de dönüşüm yapılması gereken alanların yapılması için bir karar verdik. İzmir iş insanları toplanıp İZBETON ile görüştüler ve kooperatifleşerek yapalım dediler. Bana geldiklerinde çok mutlu oldum. Kooperatifçiliğin önemini biliyorum. Refahın adil dağıtılmasının en güçlü durumu da bu. Yapılmamış uygulamaları ben başlattım. Bu model tertemiz niyetle başladı. Tüm şartlar orada duruyor. En güvenli şekilde ilerlemesi için elimizden ne geliyorsa yaptık.
MAĞDURİYETLERİN SEBEBİ SANIKLAR DEĞİLDİR
Kooperatifteki paralar ya hesaplarda ya inşaatlarda gecikmeler asla dolandırıcılık kabul edilemez. Mağduriyette en büyük sebep Temmuz 2024’de inşaatların durdurulmuş olması. Kontrol edilemez artışlar hayatın olağan akışı haline geldi. İnşaatları geciken hangi bürokratlar dolandırıcılıkla suçlandı? Hangi başkan dolandırıcılık ile suçlandı? Mağduriyetler nedeniyle bizim ve modelin kurban edilmesi hukuka uygun değildir. Mağduriyetlerin sebebi sanıklar değildir.
ADAY GÖSTERİLSEYDİM ANAHTAR TESLİMLERİ YAPMIŞTIM
İzmir’in şehri emini olarak cumhuriyetin yüzüncü yılında İzmir’in başkanı olma bilinciyle hizmet üretmeye çalıştım. Bırakın insanları dolandırmayı her birinin derdiyle dertlendim. Aday gösterilip görevime devam etseydim birçok etapta anahtar teslimi yapmıştım ve huzurlarınızda değildim. Ne kendime ne başkasına menfaat sağlamadım.
ALNIMIZ AK BAŞIMIZ DİK ÇIKACAĞIZ
Neden 3 aydır ceza çekiyorum? 66 yaşındayım ismimin böyle bir iddia ile yaftalanmasına rıza göstermiyorum. Ben taşıdığım onurun bedenimden daha kıymetli olduğunu öğrendim. Bu iddia hayatımdan tamamen çıkana kadar bu salonda huzurunuzda bu gayreti sürdürmeye devam edeceğim. Kapıdan kovsanız bacadan gireceğim. Göreceksiniz ki alnımız ak başımız dik çıkacağız. Suçu olmayan insanın çektiği cezayı bir kefeye koyduğunuzda, terazi, anca öbür kefeye somut suç koyarsanız tartar. Somut suç yok. Teraziyi dengede tutabilmek için suçlamayı kaldırmaktan başka yol yok. Devletin temeli olan adalet özgürlüğün dostudur”
AV. MURAT AYDIN: BU BİR DELİ SAÇMASI, AYIRDIĞIMIZ ZAMANA YAZIK
Soyer’in avukatı Murat Aydın söz alarak şunları söyledi:
“İddia makamı, ya iddianamesini bilmiyor ya da idare kurumunu bilmiyor. Tunç Soyer hakkında kurum yöneticisi olarak İzBB’nin zararına dolandırıcılık yaptığını söylüyor. Burada kişilerin mağduriyetini dile getiremez. Mağdurlardan Nevin Hanım hukukçu olduğu için o refleks ile konuştu. Geniş anlamda yani dolaylı mağduriyetini söyledi. Suçtan doğrudan doğruya zarar görenler müdahil olabilir. Bu konu o kadar karmaşıklaştı ki, burada mağdur kavramını irdeliyoruz. Bu davanın tırnak içinde faydası oldu. Bu salonda gördüğünüz avukatlar aylardır makale tarıyor. Koopsis’te tüm evraklar açık. Kooperatif üyesinin denetleme ve inceleme yetkisini ortadan kaldıran bir durum yok.
İlliyet bağına değinmek istiyorum. Bir zarar varsa bu zarar ile tek tek tüm sanıkların fiilleri arasında neden sonuç oluşması gerekiyor. Bu bağı kesen başka sebepler girdiyse yine suç oluşmaz. Biz zarar kabul ediyorsak bu nedensellik bağını kesen ekonomik sebepleri görmezden gelelim. Zarar var mı? Burada zarar uğradığı iddia edilen İzBB, bugün kamu zararı olmadığını söyledi. Kooperatif üyeleri bakımından zarar var mı? Bu dava onlarla ilgili değil. O kısım konu olsa bile hesaplaşmış zarar yok.
Yarar var mı? Dolandırıcılık suçu şan olsun diye yapılmaz, ekonomik çıkar lazım. İddia makamı sanıkların çıkar elde etmediğini yazıyor. Bu benim bu şekilde gördüğüm ilk dolandırıcılık iddianamesi. Kimin yararına elde etti? Kim o 3. Kişi. Mermercilerden bahsetmiyorsunuz herhalde. Onların hepsi serbest kaldı. 6 tutuklu sanık kendi lehlerine menfaat elde etmemişler. Menfaat sağladıkları kişiler bu davanın sanıklarıyla hepsi serbest kaldı. O zaman hayır olsun diye dolandırıcılık yaptılar.
Buradaki sorun yarar yok, zarar yok. Hileli davranışlar tarif edilmemiş, zarar oluşmamış. Kime yarar sağladığı ve kaç para yarar sağladığı belli olmayan bir dava. Bu bir deli saçması, ayırdığımız zamana yazık. İnsanların geçen günlere yazık. Bu deli saçması dava yüzünden 105 gündür tutuklular. Aynı raporlara dayanarak tahliye talep ediliyorlar
Sayıştay raporları suçsuz olduklarını söylüyor. Bu konuda yönetim kurulu kararı alınmış. İddia makamı diyor ki geçmişe dönük karar alınmış. Davanın müştekisi olan kurumun çalışanlarından rapor alınmış. Bu görevi kötüye kullanmadır. Bu rapor bile suçsuz olduğumuzu söylüyor. İddia makamı hukuka aykırı olarak aldığı rapora rağmen tutukluluğa devam istiyor.
MESLEK HAYATIMDA İLK KEZ SOSYOEKONOMİK DURUMLA TUTUKLANMA GEREKÇESİ DUYDUM
El insaf, iddia makamı diyor ki, bunlar paralı insanlar, bırakırsanız kaçarlar diyorlar. Yoksul olsalar nerede oldukları belli. Ben meslek hayatımda ilk kez sosyoekonomik durumla tutuklanma gerekçesi duydum. Bizim tahliye sebebi olarak dile getirdiğimiz husus tutukluluğun devamı olarak geliyor. Tunç Soyer’in konumu nedir? Bugün hiçbir resmi görevi yok. Saygınlığı en üst seviyededir. Onu burada savunmaya gelecek 100’lerce insan var. Hangi konum itibariyle müştekileri etkileyecek? Sanırım kendisinin hala İzBB başkanı olduğu düşünülüyor.
2 yıldır soruşturma yapan iddia makamı zararı belirleyememiş, kopyala yapıştır ile 200 sayfa iddianame koymuş. Sizin almaya karar verdiğiniz bilirkişi raporundan medet umuyor. Zarar 1 lirayken 100 lira olsun neyi değiştirir? Adli para cezasını arttırır, tutuklama gerekçesi olmaz. Bu davanın neden olduğunu herkes biliyor. Başsavcı vekili bu duruşmaya bu yüzden girdi. Bu yüzden 3 kere heyet değişti. Sanık kim olursa olsun doğru karar verme vicdani yükü size ait. Yargı koşullarının farkındayım. Size düşen doğru karar vermektir. Söz konusu olan 6 kişinin hürriyetidir. 105 kişi özgürlüklerinden yoksundur. Bu salondaki herkes davadan dolandırıcılık çıkmayacağını anladı. Siz de anlayın. Anladığınız fikrinize uygun karar verin ve tahliye edin”
AV. DEFNE SOYER GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI
Tunç Soyer’in kızı Avukat Defne Soyer ise savunma yaptığı sırada gözyaşlarına hakim olamadı.
Defne Soyer savunmasında şunları söyledi:
“Kendisi insanlar güvenli konutlarda otursun istediği için tutuklu. İnsanları inşaatlardaki vahşi karlara ezdirmemek için tutuklu. Soyer daha adil bir dünya hayali için tutuklu. Her şey ortada. Savcılık hala tutukluluk talep ediyor. Bugün yargılanan modelin sahibi İzBB’dir, kontrolünü üstlenen Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı’dır. Bu model ortaya koyulurken hukuka uygunluğuna bakıldı. İzBB bunu çokça tartıştı. İzBB Sayıştay denetimlerinde de kamu zararı tespiti yapılmadı. İzBB tarafından sunulan raporda da kamu zararı yok. Kimse kandırılmadı, kimse kimseyi kandırmaya çalışmadı. Görevini iyi yapma niyeti ortadayken neden müvekkil herkesi kandırmak istesin?
Kooperatif üyelerinin mağduriyeti varsa sebebi gecikmelerdir. İki büyük deprem, pandemi, ekonomik kriz gibi bir sürü sebebe rağmen inşaatlar durdurulmamış olsaydı, inşaatlar devam ediyordu. İnşaatlar durdurulduğunda kasalarda paralar vardı. Gecikme olsa da inşaatlar bitecek. İzBB bunu beyan etti. Mağduriyetler de ortadan kalkacak. Gecikmenin sebebinin sanıklar olmadığı açıktır.
Kim için yapıldı bu dolandırıcılık? Para kime gitti? Kişisel menfaat yok. Soyer’in kooperatif başkanlarıyla tanışıklığı yok. Nasıl bir organizasyon? 3. Kişilere nasıl menfaat sağlayacak? 105 gündür nasıl dolandırıcılık suçlaması yapıldığını anlamaya çalışıyorum. Tek başına imza yetkisi yok. Müvekkilin hayattan koparılmasını gerektirecek nasıl bir şüphe var? Başkan olmayan biri nasıl delil karartabilir. Müvekkil bu memlekete ömrünü verdi. Şimdi iftiraya uğrarken kaçar mı? Buna kim inanır? Bu iftiralara, haksızlıklara karşı gitmemiz mümkün değil. Bu salonda bulunan herkes Soyer’in adının dolandırıcılıkla anılmayacağını biliyor.
Neden kooperatifçilik modelini sahip çıkmıyoruz? Bugün yargılandığı model ödüllendirilmesi gereken bir proje. Bu davanın varlığı dahi hukuksuzken 105 gündür tutuklular. Bırakın tutukluluğu derhal beraat kararı verilmesi gerekirken hala tutukluluğun devamını konuşmak anayasaya aykırıdır. Bu haksızlık ve hukuksuzluğun son bulması için vicdanınız size cesaret versin. Hukuk devletine yakışır bir karar verin”





