Oktay GÜÇTEKİN/EGEDESONSÖZ - Milliyetçi Hareket Partisi İzmir İl Başkanı Veysel Şahin kent ve ülke gündemi hakkında açıklamalarda bulundu.

Şahin, kamuoyunda 'normalleşme' olarak nitelendirilen ılıman siyasal süreç hakkında değerlendirmelerde bulunurken başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere yerel yönetimlere de kent sorunlarının çözümü noktasında çağrı yaptı.

*Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşmeler gerçekleştirmiş ve ülkede 'siyasette normalleşme' adımları atılmıştı. Siz bu süreci nasıl yorumluyorsunuz?

'Ülkemiz in etrafı bölgemiz şu anda ateş altında. Ukrayna'dan başlayın Libya'ya bütün etrafımız ateş çemberi halinde. Böyle bir bölgenin böyle bir iklimde olduğu bir süreçte Türk milletinin Türkiye'den yana olanların, Türk milletinden yana olanların, Türk devletinden yana olanların tabii ki bir arada olması gerekir. Aramızdaki küçük farklılıklar demokrasiye dairdir. Siyasete dairdir. Başka şeylere dairdir. Ama genel amacı, asıl amacı bu millet, bu devlet olan insanların tabii ki bir arada bulunmaları, ılıman iklimde bulunmaları bizim isteğimizdir, düşüncemizdir. Bundan da mutlu oluruz biz.'

*Türkiye'nin de bu kaos atmosferine düşmesini bekleyenler vardı. Bu birliktelik nasıl bir mesaj verdi sizce?

'Bölgeyi ateş içerisine atanlar bizim içimize kıvılcımlar atıyorlar. Burası alevlensin, buradan da bir şey çıksın diye. Mesela en yakın zamanda Türkiye, Irak'ta bir yeni yol projesi başlatma düşüncesindeyken Suriye'de seçim yapacağız diye bir şey çıkıyor. Kim yaptırıyordur bu seçimi? Kim bunlara arkasından iteliyordur. Bunları arkasından iteleyenler kim olduğunu artık saklı gizli bir şey değil. Bunu Amerika 2011 yılından beri yapıyor. Bu bölgeyi ateşe atan Amerika bir gün sıra Türkiye'ye gelecek diyor. Türkiye de buna dair önlemler alıyor. Türk'ün yanında olmak kaydıyla farklı görüşlerin, partilerin tabii ki yanındayız. Bunda hiçbir beyis görmedik. Bundan da mutluluk duyarız. Bu iklimin yumuşamasından bu iklimin daha sıcak hale gelmesinden de mutluluk duyarız. Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben diyen bir siyasi kültürden gelen insanlar olarak söylüyoruz buna.'

*Bu iklim sizce ne kadar daha devam eder? Seçimlere uzun süre olması bu ılımın atmosferin uzun ömürlü olmasını sağlar mı?
'Türkiye'deki bu ılıman iklimin inşallah sonsuza kadar sürer. Yani Fransa'da vatandaşlar partileri nasıl bir araya geliyorlarsa Amerika'da, İsrail'de çocuk öldürmelerinde bile Amerika'nın siyasetçileri nasıl Netenyahu'yu Amerikan meclisinde davet edebiliyorlar ise biz de ülkemizin geleceği için sonsuza kadar bu iklimin sıcak ve yumuşak geçmesinden yanayız.'

*CHP'nin geçmiş dönem Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu zamanında bu tür görüşmeler yapılamıyordu. Özgür Özel'in CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturması ne gibi bir değişikliğe neden oldu?
'Türkiye'deki siyasi kültürün Türkiye'nin, ülkemizin, insanımızın zor zamanlarda, zoru gördüğünde gerçeği gördüğünde verdikleri karara bağlıyorum. Bu zannediyorum Cumhurbaşkanımızın sayın Devlet Bahçeli'nin görüşü değildi. Böyle olması Kılıçdaroğlu'nun görüşüydü. 'Ben saraya gitmem' diyordu. Kavga kültüründen besleniyordu. Yani gerekçesi oydu. Şimdi de yeni bir sayfa açıldı zannediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız da seçim bitti. Her şey bitti. Seçimi Cumhur İttifakı kazandı. Bir devlet büyüklüğüyle bir el uzattı. Eli de geri çevirmediler. Bu devam ediyor. İnşallah da eder. Biz ülkemizin şehrimizin geleceği için uzatılan eli tutarız. Öyle kimsenin elini zaten itmeyiz. Bu hem siyasi olarak bizim siyasi kültürümüzdür ama hem de Türk milleti olarak, Türk milletinin kültürüdür bu. Türk milletinin kültüründe uzatılan el geri çevrilmez. Biz de çevrilmeyiz'

*Geçmiş dönemde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile hiç bir araya gelmemiştiniz.
'Pagos' diyen bir adamla ne konuşayım? Hani hangi beklentiyle, şehrimizin hangi sorununu çözmek üzere oturayım? O kadar çok Rum'dan yana, Yunan'dan yana tavır koymuş bir zihniyet var ki, oturup da bir şeyi beklemedim. O yüzden de görüşmedim. Geçen hafta Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay buraya geldi. Misafir ettik ağırladık, uğurladık. Standart bir Türk siyasi hareketinin yapması gereken şeyleri yaptık.

*Büyükşehir'deki yeni yönetim sizce kentte faydalı işler yapabilir mi?
'CHP'nin 30 yıllık enkazı var bu şehirde. CHP'nin 30 yıllık enkazının 2 ayda, 2 yılda, 5 yılda düzeltecek bir güç olduğunu düşünmüyorum. Şu anda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin öyle bir gücü yok. Ben düzeltmek istense bile düzelteceğini sanmıyorum. Çünkü 30 yıl gerideyiz. 30 yıldır bu şehirde kentsel dönüşüm yapılmıyor. 30 yıldır bu şehre yeni bir yol yapılmıyor. 30 yıldır bu şehre yapılan alt geçit, üst geçitlerin sayısı sadece 8… 30 yıldır bu şehir hizmet açısından terk edilmiş halde. 30 yıl önceki yapılanların, edilenlerin üstüne sadece cila yapılarak döndürülmeye çalışılıyor. Bu şekilde daha da gitmez . Yani şehir yeni bir açılım bekliyor. Şehre yeni bir şey yapılması lazım. Yeni bir yol yapılması lazım. Yeni alt geçitler, üst geçitler yapılması lazım. Acilen kentsel dönüşümün başlatılması lazım. Bu şehrin yapı stoğunun yüzde 70'i dokunsan yıkılacak durumda. Bunun acilen başlatılması lazım. Yılda 50 bin konut yapsanız 20 yıl sürer bu şehrin yenilenmesi. 20 yıl sonra da yapılanlar eskir zaten. Bu çarkının dönmesi için birinin acilen düğmeye basması gerekiyor. Şu anda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bir belediye binası yok. Nereye yapılacağı, nasıl yapılacağı, hangi mimariye göre yapılacağı daha belli değil. Deprem geçeli 4'üncü yıla girdik. Ortalıkta bir şey yok. Mutlaka yapmak isteyecekler ama böyle bir enkazın altından çok çalışılırsa 10 yılda ancak çıkabilirler'

*Sayın Cemil Tugay kentteki dönüşüm için TOKİ ile bir görüşme yapacağını ve belediyelerin de dahil olduğu bir sistemde dönüşümün hızlanması gerektiğini vurguladı. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
İş birliğine ihtiyacı olduğu bir aşikar. Şehir bizim şehrimiz. Bizim yaşam alanımız, bizim yaşadığımız, çoluğumuzun, çocuğumuzun yaşayacağı, bizim cenazemizin gömüleceği yer burası. Her gün 5 milyon insan işe gidiyor, işinden geliyor. Zamanının çok büyük bir bölümünü ya yolda ya da evinde geçiriyor. Bunların ikisi de İzmir'de sağlıklı değil. Bunun için de biz üzerimize düşen bir şey varsa biz de orada bulunmaya hazırız.

*Sayın Cemil Tugay dönemini nasıl görüyorsunuz?

Yapmalı yani. Ben niyet okuyucusu değilim. Ben niyet okuyamam ama benim bildiğim şayet bu şehre acilen kentsel dönüşüm yapılması, yeni yolların açılması, altyapının devam ettirilmesi, yağmur suyunun giderilmesi, Çiğli'de Kanalizasyon sisteminin geliştirilmesi… Yapılmaz ise bu şehirde 5 yıl sonra tamamen yaşanamaz hale gelir. Bunun uyarısını yapıyorum ben. Acilen başlamalı.

*Olumlu olarak gördüğünüz adımlarda sizde bir adım atacağınızı mı söylemek istiyorsunuz?

'Biz şehrimiz şehrimiz için sokağımız için, mahallemiz için elimizden bir şey geliyorsa bunu ortaya koymaya zaten hazırız. Ben Türk milliyetçisiyim. Yani ben şehrime, sokağıma, mahalleme, biri iyi bir şey yapacaksa sadece destek olurum. Köstek olmam yani. Parti olarak da biz destek oluruz'