Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Tarımsal üretimin önemli unsurlarından biri olan traktörle toprağı işlemek, mazotun litre fiyatının 58 liraya yükselmesiyle artık pahalıya mal oluyor. Tarım faaliyetlerinin yoğun olduğu şehirlerde satışa sunulan ikinci el traktörlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu olumsuz tablo, dağlık arazilerde, yamaçlarda kullanılan tarihi karasabanın yavaş yavaş ovaya da inmeye başlamasına sebep oluyor.

ALNIAK: 10 DEKAR ALANI SÜRMENİN MALİYETİ 5 BİN LİRA
Nazilli Ziraat Odası Başkanı Yahya Alnıak, 10 dekarlık bir araziyi traktörle sürmenin mazot karşılığının 5 bin lirayı bulduğunu söyledi. Karasabanın, dağlık arazide hala kullanıldığını belirten Alnıak, “Çiftçi, traktörle tarlaya gitmeye çekinir oldu. Çünkü mazotla baş edemiyor. Ovada çok az da olsa karasaban kullanan var. Bu gidişle karasabana dönüş yapanların çoğalması kaçınılmaz olacak” dedi.

ÖZDAMAR: MAZOT FİYATININ DÜŞMESİNİ BEKLEMİYORUZ, ÇÜNKÜ…
Burhaniye Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar ise mazot fiyatının düşmesini beklemediklerini, çünkü devletin en büyük gelirinin alkol, sigara, otomobil ve akaryakıttan alınan vergilen olduğuna dikkat çekti. Venedik Komisyonu’nun kararıyla Türkiye’de mazota yapılan zammın aynı gün, indirimin ise 70 gün sonra uygulanmaya başladığını hatırlatan Özdamar, “Mazotta yapılan son indirim, 70 gün öncesi yapılması gereken indirimdir. Ne var ki bizde her şey üreticinin aleyhine işletiliyor” sözleriyle yakındı. Özdamar, çoğu üreticinin traktöre bağımlı üretim yaptığını, ondan vazgeçip karasabana geçişinin pek mümkün olmadığını dile getirdi.
KARNIMIZI DOYURDUĞUMUZA ŞÜKREDİYORUZ
Menemenli çiftçi Hüseyin Bey, 10 yıldır kullandığı traktörünü borçları nedeniyle satmak zorunda kaldığını anlattı, mazotun aşırı pahalı oluşundan yakındı. Narlı, mazota bir ayda 7 lira zam geldiğini, karasabana geçip geçmemek arasında tereddütte kaldığını, traktörle üretimin maliyete büyük külfet getirdiğini anlattı, “Sattığımız üründen para kazansak, sorun yok. Fakat bin bir güçlükle ürettiğimiz mal da para etmiyor, karnımızı doyurduğumuza şükrediyoruz” dedi.
DEDEDEN KALMA YÖNTEMLERE MUHTAÇ BIRAKILDIK
Nazillili çiftçi Mehmet Bey ise 3 dekar arazisinde çeşitli sebzeler yetiştirdiğini, son 3 yıldır karasaban kullandığını dile getirdi. Üstündağ, “Çok büyük arazisi olanlar traktörden yararlanmak zorunda. Fakat benim gibi küçük üreticilerin önemli bir kısmının bir at alarak karasaban kullandığını biliyorum. Maalesef üretici, dededen kalma yöntemlere muhtaç bırakıldı” diye konuştu.





