EGEDESONSÖZ – İzmir Lokantacılar Odası Başkanı Doğan Kılıç, SONSÖZ TV’de Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı, gündemi değerlendirdi. Bir kez daha başkanlık yarışında yarışacağı eski Başkan Aykut Yenice’nin 16 yıl boyunca aidat ödemediğini öne süren Başkan Kılıç, “Bugün itibariyle zaman aşımına uğramamış 9 bin 200 lira borcu var. Bu para için icra işlemi başlattım” dedi. Kılıç, Yenice’nin kendisine haber göndererek, “Yönetim listesine yazmamı istedi. 6 ay sonra istifa ederek Federasyon başkanı olacakmış! 20 yıl Oda, 12 yıl federasyon başkanlığı yaptın, esnaf için ne yaptın?” diye çıkıştı.
ODA BAŞKANI OLARAK AHLI BİR PARAYI YÖNETİYORUM
25 Ocak’ta yapılacak genel kurulda İzmir Lokantacılar Odası’nın yeni yönetimini seçeceğini hatırlatan Başkan Kılıç, başkanlık dönemine ait hizmetlerini ve tekrar seçildiği takdirde yapacaklarını anlattı:
“Geldiğimiz günden bu yana Oda’mızın sorunlarını gidermek, eksiklerini tamamlamak için çalıştık. Oda’nın borçlarını ödedik. Yaklaşık 350 kişiye usta öğreticilik belgesi verdik, eleman yetiştirdik. Kafalık, hijyen belgeleri verdik. Usta öğreticilik eğitimlerini Karabağlar Meslek Okulu ile işbirliği yaparak düzenledik. Çok büyük bir odamız var. Maddi sorunu hiç yaşamamış olması lazımdı ama yaşandı maalesef. Bugün itibariyle odanın hiç kimseye bir kuruş borcu yok. Oda’yı, kendi işyerim gibi görüyorum; esnafımızın yanında durmaya özen gösteriyorum, sorunlarına çözüm ararım. Oda’nın parasını, kendi paramdan daha dikkatli harcarım. Çünkü Oda’da ahlı bir parayı yönetiyorum. Şöyle ki; vatandaş küçük bir köfteci dükkanı açıyor mesela, eşinin kolundaki bilezikleri satarak... Bir yıl, iki yıl direniyor, işler iyi gitmiyor ve kapatıyor. İşler kötü gidince aidat borçlarını da ödeyemiyor. Oda’lara da o aidatı mutlaka tahsil etmeleri için yasal yükümlülük getirildi. Adam hem işini kaybetmiş, hem aidatını bir şekilde ödemek zorunda kalınca, o parayı öderken bin bir kere beddua ediyor. Haklı. Bu parayı almazsak yöneticilere zimmet yazılıyor. Ah ettirmemek lazım. Adamın 1000 lira borcu varsa, gel 200, 200 öde denir! Hem Oda’yı zarara uğratma, hem de esnafın ahını alma! O esnaf dükkanını kapatırken hurdacılara satıyor. Oda’nın adaletini sağlamak, hakkını hukukunu korumak görevimizdir.”
GENEL KURULA SIFIR BORÇLA GİDİYORUZ
“Öncelikli projemiz tedarik kooperatifi kurmaktı. Bunu yapabilmek için ekonomik olarak çok daha güçlü olmak lazım. Ne yazık ki Oda’mızın böyle bir gücü yok. Geçtiğimiz ay, Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay ile Esnaf Birliği’nin etkinliğinde bir araya geldik. Cemil Başkan, meyve ve sebzeyi daha ucuza vatandaşa sunabilmek için bir yer açmayı planladığını söyledi. Lokantalar da oradan ihtiyaçlarını karşılayabilir, dedi. Bu projenin güzel olduğunu ancak genişletilmesinin daha faydalı olacağını söyledim; tüm esnafımızın faydalandığı bir şey olsun, dedim. Bir lokantacının ihtiyaç duyduğu yağı, pirinci, unu, salçayı, bulguru, eti oradan temin edecek şekilde bir şey olmasını tavsiye ettim. Olumlu karşıladı. Hayalimdeki projeyi sanırım Büyükşehir ile birlikte hayata geçireceğiz. Bizde hazır müşteri var, Büyükşehir’in de bunu yapacak finansmanı var. Esnafa ucuz gider kalemlerini sağlamak, bu esnafa yapılabilecek en güzel hizmettir. Odamızı tüm sorunlardan arındırılmış bir şekilde düzlüğe çıkarmak, esnafın işini kolaylaştırmak gerekiyor. 70 yaşında bir meslek odasının ekonomik anlamda hiçbir şeye ihtiyacı olmaması lazım. 2800 üyemiz var. Oda’ya sıfır araç aldık. Kredi çekmedik. Üst kuruluşumuz Esnaf Odaları Birliği’nden sıfır faizli para aldık. İyi ilişkiler içinde olursan, Birlik sana sıfır faizli para verir. Borç aldık, ayda 50 bin lira olarak ödüyoruz. Genel kurula sıfır borçla gireceğiz. Doğan Kılıç’ın bir yemek faturasını bulamazsınız Oda’da. Böyle davranmasaydık, Oda’nın ekonomisini toparlamasaydık, ne borç ödeyebilirdik, ne de o aracı satın alabilirdik. 20 yıl Oda’yı yöneten başkandan Oda’yı 2 Türk lirasıyla devraldım.”
20 YIL ODA, 12 YIL FEDERASYON BAŞKANLIĞI YAPTIN DA ESNAF İÇİN NE YAPTIN?
Aykut Yenice ile üçüncü kez sandıkta yarışacağını anlatan Doğan Kılıç, “Aykut Bey, bizi 2’nci sınıf insan gibi görüyor. Esnafı da aynı gözle görüyor” iddiasında bulundu:
“20 yıl Oda başkanlığı yaptı arkadaşımız… Ben karşısına ilk olarak çıktığımda, 2018 yılında, 7 oy farkla kaybetmiştim. 4 oyu ben alsaydım, bir farkla kazanan taraf olacaktım. Bu bir sinyaldi ve nitekim 2022’deki yarışta 460 oy farkla kazandım. Egosunun yüksekliğinden, kaprisinden, kibirinden vazgeçmedi. Bizi hep 2’nci sınıf vatandaş gibi gördüğü için bu yenilgi başına geldi. Esnafımızı da öyle görüyor. Şimdi, en ücra köşedeki esnafa gidip yalvarıyor, oy istiyor! Hem Oda başkanı olmayı, hem de yeniden Federasyon Başkanı olmayı hayal ediyor. Hatta adaylığını açıklamadan önce bana haber yolladı; beni yönetimine yazsın, 6 ay sonrası için istifa dilekçemi bırakayım, ben Türkiye Lokantacılar Federasyonu Başkanı olacağım, diye. 12 yıl Federasyon başkanlığı yapmışsın, 20 Yıl İzmir Lokantacılar Federasyonu Başkanlığı yapmışsın! Bu süreçte esnaf için ne yaptın, söyler misin? 20 yıllık odanın tabelası yoktu. Esnaf odayı arıyor, bulamıyor. Tabelayı değiştirdik. Sen 20 yıldır tabelayı yapmamışsın. Oğlumun aidat borcunu ödemediğini söylüyor. Benim evimin adresini yazmış, fotoğrafını çekmiş, gösteriyor. Ben de suç duyurusunda bulundum. Belki benim düşmanım var, belki oğlumun düşmanı var. Neden açık adresimi veriyorsun arkadaş? Ben zaten seninle birlikteydim, neden ayrıldık? Geçimsiz olduğun için ayrıldık! Federasyon Başkanı yaptık, Türkiye’yi dolaştırdık, ilk harcadığın insanlar biz olduk! Biz kendisini Federasyon Başkanı yaparken, milletvekili olsun istedik. Onu da beceremedi, şimdi döndü yine bana rakip oldu. Önümüzdeki seçimi de kazanacağıma yürekten inanıyorum. Hiç zorlanmayacağım. 2800 esnafımızdan 2 binini ziyaret ettim. Uğrayamadığım esnafımızdan özür diliyorum. Oda’nın sorunlarıyla uğraşmaktan zamanımız yetmedi. Eğer lokantacı esnafı bizi takdir ederse, her zaman yanında olacağım. 480 esnafımıza, kooperatiften kredi kullanmasını sağladık. Esnafa dokunduğunuzda sizi asla unutmaz, her zaman size sahip çıkar.”
ZAMAN AŞIMINA UĞRAMIŞ AİDAT BORCU, YÖNETİCİLERİN ZİMMETİNDEDİR
Genel kurula 40 gün kala Aykut Yenice, sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımda, “Lokantacılar Odası başkanlığını, yaşadığı ülkenin, kentin adını yazamayan adama mı vereceksiniz?” sözlerini sarf ederken, Doğan Kılıç da ödenmemiş aidat borçları nedeniyle Aykut Yenice’yi icraya verdiğini açıkladı. Başkan Kılıç, bu karşılıklı hamlelerle yükselen tansiyonla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Biz bu odaya 2024’ün son aylarında sıfır kilometre bir araç aldık, peşin parayla. Üç yıl boyunca kendi aracımla gittim geldim, her yere… Benzini de cebimden aldım. O dönemde Aykut Bey, bir televizyon kanalına çıktı; benim ödediğim aidatla arabaya benzin koyuyorsun, geziyorsun, dedi! Ya arkadaş, sen 16 yıl aidat ödememişsin! Oğlu İsmetcan, iki kez oda kayıt belgesi için geldi. İsmetcan’ı, çok severim, gözlerinden öperim. O belgelerin paralarını cebimden ödedim, Aykut Bey’e olan saygımdan ödedim. 20 yıl odamızın başkanlığını yapmış ağabeyimize oda kayıt parası ödetmem, dedim. Bunu burada söylemek zul ama söyletiyor! 16 yıl boyunca tek kuruş aidat ödememiş Aykut Yenice. Hem aidat ödemeyeceksin, hem de benim aidatımla benzin alıp geziyor diyeceksin, üstelik kendi aracıma bindiğim halde… Sadece aidat ödemeyen Aykut Bey’i değil, onun gibi aidat ödemeyen eski yöneticileri de icraya verdim. Bu Oda’nın, esnafımızın hakkını hiç kimseye yedirmeyeceğim. Ben ödüyorum, oğlum aidatını ödüyor, sen de ödeyeceksin. Bunların ödemedikleri aidatlar, onların zimmetindedir. Ödenmemiş aidatların hepsini alamıyoruz, çünkü zaman aşımına uğramış, son 5 yıl hariç… Aykut Bey’in ödemesi gereken 9 bin 200 lira borcu var. Zaman aşımına uğramış 11 yılı da katarsak, 30 bin, 40 bin, belki 50 bin lirayı bulacak faizleriyle birlikte.”
BENİM İÇİN TÜRKİYE YAZMASINI BİLMİYOR DESİNLER DE HIRSIZLIK YAPTI DEMESİNLER!
Doğan Kılıç, “Aidatını ödemeyen sadece Aykut Yenice mi? Aidatını ödemeyen esnafı da icraya verecek misiniz?” sorusuna, “Biz Oda yönetimine, esnafı icraya vermek için gelmedik ki. Yıl içerisinde tamamlanmak üzere taksit taksit aidat borcunu ödemesi için formül üretiyoruz. Ama, hem başkan sıfatını taşıyacaksın, hem de 16 yıl aidat ödemeyeceksin! Yok öyle bir dünya Kızının adına bile dükkan açmış, kızı da 7 yıl aidat ödememiş. Hiçbir aktif üyemizi icraya vermeyiz. Taksitler halinde ödemesini tavsiye ederiz” dedi ve “Türkiye yazmasını bilmiyor” iddiasıyla ilgili olarak da şunları söyledi:
“Ben bu filmi geçen dönem de izledim, ondan önce de izledim. Söyleyeceğim yeni bir şey yok. Bırakın, benim için, Türkiye yazmasını bilmiyor, desin! Ama bana hırsızlık yaptın demesinler, yolsuzluk yaptın demesinler! Ben onurumla yaşamak istiyorum. Ben onunla, o konulara girmek dahi istemiyorum. Yenilgiyi hazmedemiyor. O nedenle de ne söyleyeceğini şaşırıyor. Allah onu bildiği gibi yapsın, ne hali varsa görsün! O bizi kavganın içine çekmek istiyor. Bu tuzağa düşmeyeceğiz. kavganın içine girmeyeceğiz, kimseyi de sokmayacağız. Sonuçta Aykut Bey, bu odaya kayıtlı bir esnafımız. Düşmanımız değil. Onun sorunu varsa, onun üzerine de gideceğiz. Üyelerimizin, kendilerine layık gördükleri başkanı seçeceklerine inanıyorum.”
ZEYBEKCİ MÜJDEYİ VERDİ; KDV YÜZDE 8 YÜZDE 8 EŞİT OLACAK
Lokantacı esnafının aldığı ürünlerde yüzde 1, çıkışta yüzde 10 KDV ödemesiyle ilgili verdiği mücadeleye devam ettiğini anlatan Başkan Doğan Kılıç, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı için “Esnafın ablası” yorumunda bulundu:
“KDV’nin makul oranlara düşürülmesi için uğraşıyorum. Bu mücadelenin güzel sonuçlar getireceğine olan inancımdan bir şey kaybetmedim. Devlet, oranları düşürür mü bilemiyorum, ama biz gidelim, konuşalım, derdimizi anlatalım, her şeyden önce… Beklentilerimizi yerine getirirler ya da getirmezler, onların bileceği bir şey. Esnafın dostu, esnafın ablası AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı hanımefendi ile de bu konuyu görüştük, kendilerine bir dosya sunduk. Ceyda Hanım, esnafın sorunlarıyla bizzat ilgilenen tek vekilimizdir. Yaşadığımız bu sıkıntının çözümü için konuyu Meclis’te gündeme getirin, bir şeyler yapın, dedik. Aradan iki ay geçti, Ceyda Hanım’ın ayarladığı randevularla MHP, CHP, AK Parti ve DEVA Partilerini ziyaret ettik. 35 Oda başkanı ile Ankara’da buluştuk. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı eski Bakan Nihat Zeybekci ile de görüştük. Söz aldım, derdimizi anlattım; Nihat Bey, ne istiyorsunuz, diye sordu. Dedim ki; devlet yüzde 11 kazanıyor. O zaman yüzde 6 KDV biz ödeyelim, yüzde 5 de alış yaptığımız yerden gelsin, yine devlet yüzde 11 kazansın! Bizi mi takip ediyorsunuz, diye fırladı. Şaşırdım. Nihat Zeybekci, bu konunun o gün gündeme geldiğini, Ceyda Hanım’ın gündeme getirdiğini söyledi. Ceyda Hanıma çok teşekkür ediyorum, esnafa ablalık yaptığı için. Nihat Bey, yüzde 8, yüzde 8 eşitlik olacak şekilde bir çalışma içinde olduklarını söyledi. Ben şahsen umutluyum.”
KENT LOKANTASI AÇILMAYACAĞI HABERİNE ÇOK SEVİNDİM
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, Ayakkabıcılar Sitesi’ndeki etkinlikte, artık yeni Kent Lokantası açmayacaklarının müjdesini verdiğini belirten Başkan Doğan Kılıç, “Bu habere çok sevindim. Biraz önce anlattığı gibi, lokantacı esnafına katkı koyacak olan, tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir yer açacağının müjdesini de verdi. Bu da çok güzel haber” dedi. Kılıç, yemek sepeti gibi firmaların kestiği yüksek komisyon bedelleri nedeniyle İzmir çıkışlı “YEMEKBUTİK” kartı hayata geçireceklerini, bununla ilgili çalışmaların devam ettiğini dile getirdi.
İZMİRLİ LOKANTACI ESNAFINA KEFİLİM; YEMEDİĞİ BİR ŞEYİ YEDİRMEZ
İstanbul’da sokak lezzetlerinden zehirlenerek öldükleri iddiasıyla tüm lokantacıların zan altında bırakıldığını belirten Doğan Kılıç, İzmir’de lokantaların düzenli olarak ilaçlandığını dile getirdi:
“Servet Böcek, eşi ve iki çocuğu, İstanbul’da sokak lezzetlerini yedikten sonra öldükleri iddia edildi. Böcek ailesi fertlerini rahmetle anıyorum, nur içinde yatsınlar. Fakat oteldeki ilaçlama nedeniyle öldükleri ortaya çıkınca, hapse atılan iki meslektaşımız da serbest bırakıldı. O meslektaşlarımızın hayatı çok kötüleşti bu olayın ardından. Dükkanlarını kapatmak zorunda kaldılar. O dört kişinin ölümünün sorumlusu, bizim sektörümüz değil. Yerelde, genelde çok sayıda haberlerimiz çıktı, biz de dava açıyorduk. İzmir’de lokantalar, sürekli ilaçlanıyor. Dışarıda 1500 liraya yapılıyorsa, Oda’nın anlaştığı firmaya 1000 liraya yapılıyor. Ben İzmir esnafına kefilim! Bizim esnafımız vatandaşa zarar verecek hiçbir şeyi satmaz, yemediği bir şeyi yedirmez, içmediği şeyi içirmez!”