Berivan KAYA/EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik kooperatiflerde yolsuzluk soruşturması kapsamında yürütülen dava üçüncü gününde sürüyor.

Davada müdafi avukatları söz aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik kooperatif soruşturması kapsamında tutuklu bulunan 11 tutuklu sanık ve avukatlarının savunmalarına geçildi.

AĞLAYARAK SAVUNMA YAPTI: KIZIMIN MÜRÜVVETİNİ GÖRMEK İSTİYORUM
İş Dünyası Konut Yapı Kooperatifi başkanı Cihangir Lübiç ağlayarak savunmasını yaptığı sırada, kızının da ağlayarak dinlediği görüldü.
Cihangir Lübiç savunmasında, “Bizler İzmir’e gönül vermiş iş insanıyız. Serdar Deniz nasıl iş insanıysa ben de iş insanıyım. Biz burada 11 tutuklu arkadaşız. Cuma günü avukatlar, ‘yok benim duruşmam var’ dedi. Ben avukatlara bağırdım. Bu dava belki onlar için önemli değil ama ben 85 gündür tutukluyum. 85 gündür işime gidemedim. İflasın eşiğindeyim. Kooperatif ile ilgili suçlamaları kabul etmiyorum. 3. Etap ile ilgili suç yok. Sadece 3 tane üye şikayet etmiş. Diğer kooperatifleri tanımıyorum. Gerçek bir tanedir. Önce Allah’a sonra sizlere güveniyorum. Ben senede 8 bin tane beyanname üretiyorum. Şu ana kadar iç yargılanmadım. Burada bana atılan bir suçlama yok. Bugün 6 kooperatif 18 yönetici tutuksuz. Tek tutuklu başkan benim. 5 genel kurulda üyeler bana güvendi ve ben hepsinde başkan seçildim. Tüm kooperatiflerin başkanları değişti bir tek ben değişmedim. 85 gündür çocuklarım para toplarken dileniyor. 23 Ağustos’ta kızımın düğünü vardı Ekim’e erteledi. Ben neden yargılanıyorum? Ben çocuklarımın düğününü göremeyecek miyim? Bana özgürlüğümü geri verin. Bu zamana kadar bir defa bile yargılanmadım, bugün dolandırıcılıktan yargılanmam zoruma gidiyor. Kızımın mürüvvetini görmek istiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.

VALLAHİ BİLLAHİ ADAM BEDAVA YATIYOR!
Avukatı Umut Köroğlu ise, “Cihangir Lubiç ne siyasetçi, ne bürokrat. Cihangir Bey bir gümrük müşaviri. Bir devir sözleşmesi söz konusu değil. Cihangir bey kooperatif konusunda iyi hukukçu ve mali müşavir arıyor ve kendini onlara emanet ediyor. Başka ne yapabilir? Belediyenin onayı yok demek mümkün müdür? İZBETON tarafından onay alınmayan sözleşme geçersiz diyemeyiz. Senin bürokratların denetliyor. Nasıl haberin olmaz. Bence bu davada kimse yargılanmamalı ama bir kişinin adli kontrolü kaldırılırken diğerinin tutukluluğu devam ediyor. Adalet mülkün temeli diye buraya geldik. Vallahi billahi bu adam bedava yatıyor. Hezeyan savunmasından başka bir şey bulamadım. Bilirkişi raporunda kişisel menfaat sağlanmadığı yazıyor. Gecikmeler soruldu. Mesela 3 ay hava muhalefeti sebebiyle temel dahi atılamadı” dedi.

MADDİ ZARARI KARŞILARIM
İddianamede eylem 3 kapsamında İZBETON’daki harcamalar konusunda yargılanan İZBETON Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Şimşek, “İddianamenin 2 sayfası bize ayrılmış. Kooperatiflerle bir ilgimiz yok. Emekli maaşlarının yetersizliği sebebiyle çalışmak zorundaydım. Temsil ağırlama konusunda yargılanmak zoruma gidiyor. Biz kendimizi burada bulduk. İç denetçiler raporunda personelle ilgili hususlar düzenledi. Bu genel müdürü kapsamaz. Bilirkişi iç denetim raporuna bağlı kalmıştır. Ben bir yerde oturup yemek yemedim. 835 bin TL için 85 gündür yatıyorum. Suçsuzluğumun ispat edileceğinden eminim. Maddi zararı karşılarım” dedi.

Avukat Ahmet Uğur Hasçakal ise savunmasında, “3 gün boyunca kooperatif üzerinden değerlendirmeler yapıldı. Eylem 3’ün burada olmaması gerekiyor. 300 sayfalık bir iddianamede Şimşek 1 sayfalık yer kaplıyor. Temsili harcamaların ihale edileceği hiçbir yerde yazmaz. Hüseyin Bey müdür vekili olarak 9 fatura ödemekten dolayı 85 gündür tutuluyor. Faaliyet raporu genel kurul tarafından ibra edilir. Kamu zararı çıkarsa müvekkil ödemeye hazır. Harcamaların tamamı Sayıştay’dan geçti. Fatura olmadan ödeme yapılmadı. 65 sanık varsa 62’si kooperatiften yargılanıyor. Müvekkilim genel müdür yardımcısı olduğu için yargılanıyor. İş denetim raporu ile bu işler gündeme geldi. Arkadaşlar doğrudan savcılık soruşturmasına dahil edilmiş. Dolandırıcılık suçu isnat ediliyor. Tutukluluğun devamı kararına katılmıyoruz” dedi.

Sokak röportajında mani okuyan yurttaş ve 'Kendine Muhabir' tutuklandı
Sokak röportajında mani okuyan yurttaş ve 'Kendine Muhabir' tutuklandı
İçeriği Görüntüle

BUNLARIN DERDİNİN SOYER VE KAYA İLE HESAPLAŞMAK OLDUĞUNU GÖRDÜM
İZBETON Genel Müdür yardımcısı olarak görev yapan ve İZBETON’daki iki ayrı harcama sebebiyle tutuklu bulunan sanık Mehmet Alphan Bozan ise savunmasında, “Ne söyleyeceğimi bilemiyorum. İZBETON genel müdür yardımcısı olarak yaşadıklarıma inanamıyorum. 28 bin TL fatura için karşınıza çıktığıma inanamıyorum. İZBETON’da yapılan harcamalar kayıtlıdır. Yemek faturası muhasebe müdürlüğüne gider. Genel müdür ve yönetim kurulu başkanı dışında harcama yetkisi olan kimse yok. Bu gelen 2 fatura incelendi. Yerel seçimden sonra atanan yeni genel müdür iç denetim talep etti. Denetçiler ise İzBB personelleriydi. Denetçiler İZBETON’u tanımıyorum diyemez. Denetçiler suç bulma saikiyle geldiler. Suç bulma işini öyle bir abarttılar ki gizli tanık teşvik ettiler. Bana gelerek, ‘Heval Bey ile ilgili bize bir şey anlatmıyorsun’ dediler. Bizi çağırıp izne çıkacaksınız, biz teftiş yapacağız’ dediler. 30 gün izne çıktıktan sonra bir 30 gün daha izin verdiler. Sonra anladım ki bunların derdi Heval Savaş Kaya ve Tunç Soyer ile hesaplaşmak. Bir söz var ya, filler tepişir çimenler ezilir. Emeklilik dilekçemi verdim kabul etmediler. Ayın 24’ünde bu alçakça hazırlanan raporla şikayet ettiler. Yemek bedelinde nasıl bir kusur olabilir? Yemeği yiyen de ben değilim. Yönetim kurulu 2 ayrı tarihte yemek yemiş. Biz emniyette 3 gün beton üzerinde yattık. 3 günün sonunda 28 bin TL’lik fatura çıkardılar. Hakim azarlar gibi faturaları sordu. Ben ne yapayım, Yönetim Kurulu Başkanına yediği yemeğimi sorayım? 85 gündür 2 fatura bedelini anlatmaya çalışıyoruz. Bizi 28 bin TL için kontağa basarak tutuklatanlar kötü niyetlidir. Avukatım 28 bin TL’yi ödedi. Ben kimi dolandırdığımı anlamadım. Özgürlüğüm paha biçilemez. Tutukluluğuma son verin” dedi.

Avukatı Hasçakal ise, “Bu zamana kadar iç denetim raporunun doğrudan savcılığa gönderildiği görülmemiştir. Alphan Bey’in temsil ağırlamada görevi yok, genel müdür olmadığı için imza atmış. Tahliyesine karar verilmezse adalete olan inanç sarsılır. Bu bedel de ödenmiştir. Suçlu dahi olsa kovuşturma sürecinde zarar giderildi.