Berivan KAYA/ EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON’a yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında "ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçlamasıyla tutuklanan ve aralarında İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem başkanı Tunç Soyer ve önceki dönem CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun da bulunduğu sanıklar bugün üçüncü kez Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki mahkeme salonunda hakim karşısına çıktı.

Barış Karcı kendini savundu: Ortada zarar yok, zenginleşen yok ama biz buradayız!
Barış Karcı kendini savundu: Ortada zarar yok, zenginleşen yok ama biz buradayız!
İçeriği Görüntüle

Duruşmada savcılık makamı mütalaasını açıkladı. Savcı mütalaasında müştekilerin katılma talebinin kabulünü, bilirkişi raporunun beklenmesine, gelmeyen sanık ve tanıkların bir sonraki celsede dinlenmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Savcı mütalaasından sonra savunma yapan tutuklu sanık Heval Savaş Kaya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve yönetimine sitem etti.

TUNÇ BAŞKANIN HABERİ VARSA KİMİ DOLANDIRDIK?
Heval Savaş Kaya savunmasında, “Dosyada 2 suç var. Temsil ağırlamayla ilgili sanığım. Dosyada temsil ağırlama ile ilgili faturaların sahte olduğuna dair bir durum yok. Resmi hesaplardan firma hesaplarına ödeme yok. Ben ve 2 yardımcım kimi dolandırmışız? Şirketi dolandırmışız. Ne bu şirket? İzmir Büyükşehir Belediyesi. İZBETON, Büyükşehir çatısı altında ve Tunç Başkan, ‘bu harcamalardan haberim var’ dedi. Tunç Başkan haberim var diyorsa kimi dolandırdık? Hile, kandırma yoksa şirket sahibini nasıl dolandırayım?” dedi.

TUGAY BİZİ CEZAEVİNDE ÇÜRÜTMEK İSTİYOR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı hedef alan Kaya, “İkinci konu ise ibra. Genel Kurulu şirket sahibi oylar ve bilançoyu ibra eder. Genel kurul yılın bütçesini koyar. Geçmişi ibra eder, yılın bütçesini hazırlar. Yıllardır bu işi genel kurullar yapar. Bütçeyi gören isim Tunç Soyer. Her şeyi benden daha iyi biliyor. Neyi/kimi kandırdım? İç denetim raporuna dayanarak yapıldı. Cemil Tugay yönetimi, ben istifa ettikten sonra yemeyip içmeyip 3 gün sonra denetim yaptılar. Bizi cezaevinde çürütmek istiyorlar herhalde. İç denetim raporu usulsüz. Savunmamız alınmadı. Teftiş kuruluna bile göndermeden savcılığa gönderildi. Delil olarak bile değerlendirmeniz mümkün değil. Para harcanmış kimse inkar etmiyor. İç denetçi yönetmeliğe atıf yapmış. Bilirkişi ise İZBETON’un genel müdürü dışındaki denetlemelerinde personel ile ilgili yönetmelik uygulanmalı diyor. Genel müdür dışında diyor. Lehime olan bir şey iddianamede neden yazmıyor? Mehmet Alphan Bozan 24 bin TL harcandı diye 84 gün tutuklu kaldı. Sansasyon olsun diye yapıldı. Dosyada Sayıştay diye bir canavar yaratıldı. Sayıştay 5 yılda 4 kez İZBETON’u denetlemiş. 5 yılda temsil ağırlama ile ilgili 1 tane bulgusu yok. 5 yılda 10 milyon TL’lik harcama var. 5 yıllık bütçenin on binde beşi bu harcama. Sayıştay bunu olağan olarak görüyor ve bulgu olarak yazmıyor” dedi.

BELEDİYE İLE DOĞRUDAN İLİŞKİMİZ OLSAYDI BURADA OLMAZDIK
Kötü niyetli iki iç denetçinin siyasi saiklerle rapor yazdığını dile getiren Kaya, “Aliağa Belediyesi 56 milyon TL’ye altın almış. Benimki 24 bin TL. Sayıştay bunu da tespit etmiş. Bursa Belediyesi, altın, çikolata almış yargılanmıyor, biz yargılanıyoruz. Bu iddialarla 5,5 aydır hapisiz. Bir tane mantıklı şey söyleyin. Biz de bir halt etmişiz diyelim. Bizimki hak değil mi? Gök kubbenin altında söylenmedik söz kalmadı. Anlatmaya devam edeceğiz. 283’teki sayfada birtakım müştekilerin beyanları demiş, bir siyasetçi, “hiçbir şey olmadıysa bir şey olmaz” dedi ya böyle bir iddianame düzenlenebilir mi? Hangi mağdur birbirine dolaylı para vermiş? Kamu zararının oluşmadığı bir durum var. İddianame kamu zararı konusunda 41 milyonluk bir zarardan bahsediyor. Bu teminat ile alakalı. Kooperatif İZBETON sözleşmesi geçersizdir. İZBETON ile Büyükşehir arasındaki sözleşme de geçersizdir. Bilirkişi fantezi kuruyor. Teminat yanacak ve kamu zararı oluşacaktır. Ortada fesih edilen sözleşme yok. Para, mal orada. Velev ki zarar var, teminatlar var. Bir zarar doğarsa teminat kullanılır. İnşaatlarda yüzde 35-40’a ulaştığı yazılıyor. Burada zarar nerede? Zararın olmadığını Sayıştay da söylüyor. O zaman 5,5 aydır neden tutukluyuz?” dedi.

CEZA YESEK CEZAEVİNDE KALMAYACAĞIZ
Büyükşehir kamu zararı yoktur yazısını hatırlatan Heval Savaş Kaya, “Zarar olsa muhasebeleştirecekler. Belediye bir kurum ve burada bir sürü belediyeci var. Bizim mevcut belediye ile doğrudan ilişkimiz olsaydı burada olmazdık. Bize kıyak yaparlardı. Sözleşmeler yenilenmiş, yapım işi protokolüyle sözleşmelerin devamı kararı alındı. Hayat devam ediyor. Ama biz rezil rüsva durumundayız. Zarar kimden ve ne zaman oluştu? Bir karmaşa var. Dosyanın 2 dayanağı var. Biri müfettiş raporu, diğeri durdurmaya ilişkin yazı. Soruşturmadan 2 ay sonra delil oluşuyor. Çevre, Şehircilik yazısından bakanlık talimatı ile protokol feshinden bahsediliyor. Müteahhitlik belgesine gerek var mı denmiş? İsteğe bağlı demişler. Arzu Özçelik, bize yazılı bir şey gelmedi diyor. Var işte her şey ortada. Yazışmalarda gereğinin yapılması istenir. Kurumlar arası ast üst yazışmalar nasıl yapılır? Çocuk oyuncağı mı bu? Mağdurların konuyla alakaları yok. Birileri emniyetten aramış, dilekçeler toplamak istemiş. İnsanlar sorundan şikayetçi. Tunç Soyer’den, Barış Karcı’dan şikayetçi değil. Mağdurların ifadeleri ortada. İnşaat bitse şikayetçi olmayacaklar. 6 ay süre verildi mühürleme ile ilgili. Ruhsatların gecikmesi, 6 Şubat depremi, ekonomik kriz ile artan maliyetler ortada. Biz aklanacağımızı düşünüyoruz. Şu an ceza yesek cezaevinde kalmayacağız. Açık cezaevine gideceğiz” dedi.

KILIÇDAROĞLU’NU KANDIRIP SOYER’İ ADAY MI YAPTIM?
Heval Savaş Kaya açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;

“5 yılda 10 milyarlık bütçe yönettim. İddianamenin son sayfasında 2012’den gelen süreçten bahsediliyor. Aralarındaki ilişki buralara dayanıyor diyor. Mesela ben Kılıçdaroğlu’nu kandırıp Soyer’i başkan mı yaptım? Herkes gerçeğin peşinde. Yumurta küfesi sizin sırtınızda. Adaleti sağlamak sizin işiniz. Mevcut delillerden bir şey söyleyin yatalım. Bize 13 ay sonra operasyon yapıldı. Soruşturma sürecinde haberdar olmuştum ama 7 kere yurtdışına çıkıp geldim. Mali durumumuzun iyi olması tutuklamaya dayanak oldu. Ailemiz ve biz çok olumsuz etkileniyoruz. Buna bir son vermenizi istiyorum. Tahliyemi talep ediyorum. Eğer olmaz ise adli kontrol talebim vardır.”