EGEDESONSÖZ – Dünyanın en büyük açıkhava pazarlarından biri olan Kemeraltı bölgesi için tarihi olarak canlandırmak ve geliştirmek adına kurulan Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş. (TARKEM) bugün genel kurula gidiyor.
TARKEM genel kurula gitmeden önce İzmir’in önde gelen sanayici ve iş insanları olan Kemal Çolakoğlu ile Uğur Yüce arasında konuya dair yaşanan bir tartışma ortaya çıktı. Ege Bölgesi Sanayi Odası eski Meclis Başkanı olan Çolakoğlu ile TARKEM Yönetim Kurulu Görevli eski Üyesi Yüce arasında bir Whatsapp grubunda tartışma yaşandı.
ÇOLAKOĞLU: TARKEM YANLIŞ PROJEDİR, ESNAF DESTEK ALMADI… İKİ OTEL YAPMAKLA PROJE BAŞARIYA ULAŞMAZ
Çolakoğlu, TARKEM’in en başından beri yanlış bir proje olduğunu belirterek, kamunun ve özel sektörün aynı yerde olamayacağını şu ifadelerle dile getirdi:
TARKEM yanlış projedir. Öncelikle başlangıçta kar amacı güden özel sektör ortaklığı ile başlamıştır. Belediye ve diğer kamu ortakları ile kar güden özel sektör aynı şirkette olmaz. Çıkar çatışması olur. Ya da özel sektör kendini tasfiye eder. Böyle olmuştur. Sonra finans yetmeyince Belediye patron olmuştur. Gelinen sonuç beni doğrular. İki temel eksik vardır. Birincisi oranın asli sahibi olan Kemeraltı esnafının yeterli desteği alınmamıştır. İkincisi; İki sinagog düzeltmek iki de otel yapmakla o proje başarıya ulaşmaz. Önce 24 saat 365 gün bütün Kemeraltı ışıklandırılmalı ve güvenlik çemberine alınmalıydı. Yani güvenlikli bir yer olmalıydı. Esnaf da orada 24 saat yaşamayı öğrenirdi. Ayrıca Alsancak başta olmak üzere bütün semtlerde publar, eğlence mekanları yeni ruhsat verilmeyerek Kemeraltı’na yönlendirilmeliydi. Orası hakiki bir eski şehir haline getirilmeliydi.
YÜCE: MİNAREYİ ŞAKÜLÜNE OTURTMAK İSTİYORUM
2012 yılında kurulan TARKEM’in kurucu üyelerinden olan Yüce, gelen eleştirilere şu şekilde yanıt verdi:
Değerli platform üyeleri pek çoğunuz İzmirli değilsiniz. İlgi alanınız bu ülkenin insanlarının refah ve mutluluğu. İzmir’deki bir şirketin aslında doğru kurulup nasıl yönetildiği çok haklı olarak pek çoğunuzun yukarıda belirtmeye çalıştığım ilgi alanının dışında bunu çok iyi biliyorum ama hayatta bir şey daha biliyorum eskilerin dediği gibi sükut ikrardan gelir ve de şayet bazı şeyleri düzeltmezseniz o yanlış algı devam edip gider. Sabrınıza sığınarak Mimar Sinan usulü minareyi bir miktar şakülüne oturtmak istiyorum.
‘ÇIKAR AMAÇLI OLUŞTURULDU İDDİASI HAKSIZLIKLIKTIR’
Birinci ve en büyük yanlış Tarkem’in ortaklarının bu şirketi çıkar amaçlı oluşturdukları iddiası bu bütünüyle o ortakların 13 senedir devam eden iyi niyet ve özverilerine yapılmış büyük bir haksızlıktır. Tarkem kurulurken bu konuda bizleri bir araya getiren sevgili Aziz Kocaoğlu sizden bu tarihi alanı yeniden ayağa kaldırmak için ne yapmamızı icap ettiği nasıl yapmamız icap etti konusunda yardım ve destek istiyorum dedi. İlk kurucu 116 kişi salt bu amaçla bir araya geldi ve o tarihten bugüne kadar her genel kurulda buradan bir kar beklemeyin bu şirket kar etse bile aslında kazancını yine buraya yatırmak mecburiyetinde. Çünkü burası bir gayya kuyusu denmesine rağmen bu insanlar tam dört kez sermaye arttırımlarına katıldılar ve bir tek kere benim buraya yatırdığım para ne oldu demediler.
‘ŞİRKET AMA VAKIF ANLAYIŞIYLA YÖNETİLİYOR’
Çünkü aslında başlangıçta bir şirket değil bir vakıf kurmak üzere yola çıktık ama hepinizin bildiği gibi Türkiye’de Vakıfların yönetimi çeşitli nedenlerle son derece zor olduğu için bir şirket kuralım ama onu bir vakıf anlayışı ile yönetelim düşüncesiyle yola çıkıldı. Bu düşüncede de son derece başarılı olduk kanıtı ortak sayısının yıllar içinde 180’lere kadar çıkmasıdır. Kanıtı Türkiye’de ilk defa bir siyasi iradenin zorlaması olmadan bu şirkete belediyenin vilayetinin Kültür ve Turizm Bakanlığının bütün odalarımızın ve sivil toplum örgütlerimizin ortak olmalarıdır. Bu insanların çıkar amaçlı bir araya geldiklerini iddia etmek tekrar ediyorum bu insanlara yapılabilecek en büyük haksızlıktır.
‘KEMERALTI ESNAFI DIŞLANMIŞ İDDİASI EN BÜYÜK İKİNCİ HAKSIZLIKTIR’
İkinci belirtmek istediğim bu oluşumda Kemeraltı esnafının yer almadığı iddiasıdır. Tam tersi bu şirket kurulurken Kemeraltı Esnaf Derneği ile Esnaf ve Sanatkarlar Birliği ile ve Ticaret Odası’yla çok yakın bir iş birliğine gidilmiş her aşamasında şirkete katılmaları için gereken her türlü davet ve teşvik yapılmış. O alanın en azından Yaşar Grubu gibi Eczacıbaşı Grubu gibi Barçın gibi Atay grubu gibi büyükleri başta olmak üzere. Kemeraltı esnaf derneğinin çok değerli kurucuları başkanları ve yönetim kurulunda olan arkadaşlar Tarkem’e ortak olmuşlardır yine bu süreç içinde en büyük desteği esnaf ve sanatkarlar derneği eski başkanı sevgili Zekeriya Mutlu vermiştir. Esnafın kuruluşta dışlanmış olduğu iddiası yine bu gruba yapılabilecek en büyük ikinci haksızlıktır.
‘TARKEM HİÇBİR ZAMAN TÜM TARİHİ ALANI TEK BAŞINA KALDIRACAK İDDİASINDA OLMADI’
Sevgili dostlarım Tarkem 12 yıl içinde neler yapıp neler yapmadığını irdelemeyebilmek için önce devletimizin sonra sırasıyla belediyelerimizin, Bakanlığımızın, odalarımızın, sivil toplum örgütlerimizin, bu tarihi alan için neler yaptıklarına bakmak lazım. Bu bir bütündür. Tarkem hiçbir zaman tüm tarihi alanı tek başına kalkındıracağı iddiasıyla ortaya çıkmamıştır. Tarkem’in görevi bu tarihi alan için farkındalık yaratmak bu alandaki sıcak nokta dediğimiz ve iyileştirildiği taktirde dalga dalga kendi çevresini de iyileştirecek olan noktaları tespit etmek. Oralarda akıllı ve doğru yatırımlar yaparak bu alanda gerek gayrimenkul sahibi olan gerek gayrimenkul edinmek isteyen tüm kişilere yardımcı olmak. Tarkem’in gerçek fonksiyonu budur.
‘TARKEM KOLAYLAŞTIRICI BİR ŞİRKETTİR’
Tarkem bir kolaylaştırıcı şirkettir ve bunu bugüne kadar çok büyük bir başarıyla yerine getirmiştir. Eğer arzu edilirse ve destek verilirse bu görevini yine sürdürmeye mutlaka devam edecektir. Dünyada en kolay şey eleştirmektir. Nitekim Tarkem eleştiren yegane kişi de sevgili Kemal değildir ta kurulduğundan beri sırtında yumurta küfesi olmayan ama bu oluşumu eleştirerek kendini en azından sosyal medyada ön planda çıkartmaya çalışan pek çok değerli dostumuz vardır. Her zaman eleştirinin olumlu eleştiri olduğu taktirde son derece yararlı olduğuna inanmışımdır. Asla eleştiriye karşı değilim ama haksız ve yanlış bilgilerle bu güzide topluluğun suçlanmasına karşıyım.
‘ADAMA SORARLAR SEN BU KENT İÇİN NE YAPTIN DİYE’
Biliyorsunuz ama bugün en değerli şey ve artık asla yok olmayan şey bilgidir. Düzeltmezseniz o şekliyle yanlış olarak kalır ve ileride bu işin tarihini yazacak olan insanlara yanlış ve eksik bilgiler vermiş olursunuz. Bu günler Tarkem’in kuruluş yıl dönümü pazartesi günü de genel kurulu yapılacak. Bence bu kentin çok değerli insanları Tarkem’i ve ona emeği geçen kişileri eleştirmek yerine gönülden kutlamalıdır. Adama sorarlar sen bu kent için neler yaptın önce iğneyi kendine sonra çuvaldızı başkalarına batıracaksın. Yoksa üçüncü kez söylüyorum; çok büyük bir haksızlık yapmış olursun. Beni tanıyan insanlar bunları asla kendimle ilgili yazmadığımı çok iyi bilirler. Orada çok büyük bir özveri orada çok değerli bir emek var. Ben ise 5 buçuk yıldır zaten işin içinde değilim Lütfen eleştirelim ama yapıcı olsun. En içten sevgi ve saygılarımla
ÇOLAKOĞLU: TENKİT ET AMA DOĞRUYU KONUŞ
Yüce’nin mesajlarının ardından Çolakoğlu son olarak şu ifadeleri kullandı.
Uğur abi; büyüğümsün. Eleştiriler cevap vermen de hakkın. Haklı olup olmadığını burada konuşmayacağım, devam etmeyeceğim ama bana bir haksızlık etmişsin. 40 yıl İzmir’in bütün sivil toplum örgütlerinde yarı kamu kuruluşlarında İzmir için görev yapmış bir kişi olarak; adama sorarlar sen İzmir için ne yaptın dediğin zaman yaşına yakışmayan ve doğru olmayan bir eleştiri yapmışsın. Bu yalan ve yanlıştır. Tenkit et ama doğruyu konuş




