Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - DİSK eski Genel Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin geçmiş dönem İzmir Milletvekili Kani Beko, DİSK Genel İş Sendikası ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında 22 bin işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması sonucu ve anlaşma sağlanamaması durumunda yarın greve çıkılacak olunması konusunda Egedesonsöz'e açıklamalarda bulundu.
Eski bir sendikacı ve milletvekili olarak, İzmir Büyükşehir'in yüzde 30 zam önerirken sendikanın yüzde 60'ta ısrar etmesi sonucu aradaki yüzde 30'luk farka dikkat çeken Beko, "22 bin emekçinin talebini doğru okumak lazım. Büyükşehir, hükümetin baskısı altında olabilir. Ekonomik olarak da sıkıntı çekiyor olabilir ama her gün zamla uyandığımız bir süreçte bu sorunların faturası işçilere kesilemez" ifadesini kullandı.
BÜYÜKŞEHİR, İŞÇİLERİN ÜCRETLERİNİ İYİLEŞTİRMEK ADINA ADIMLAR ATMALIDIR
Grev konusunda karar verecek organların DİSK Genel İş Sendikası şube başkanları, genel yönetim ve işçiler olduğuna vurgu yapan Kani Beko, işçilerin ekonomik ve sosyal anlamda aldıkları ücretlerin kesinlikle iyileştirilmesi gerektiğini söyledi. Beko, "Türkiye'de hayat pahalı. Ülke ekonomisinin hangi noktaya geldiğini görüyoruz. Siyasal iktidarın belediyeye yapmış olduğu baskıların da farkındayız. Mevcut gelir seviyeleriyle hayat çekilmez hale geldi. 22 bine yakın işçi arkadaşımızın doğrudan talepleri var. Grevin eşiğindeyiz. Bana göre sendika temsilcileri, Büyükşehir Belediye Başkanı bir araya gelerek, işçi kardeşlerimizin ekonomik ve sosyal anlamda ücretlerini iyileştirme adına adım atmaları ve iş barışının da sağlanmasıyla toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin mutlu sonla bitmesinden yanayım" değerlendirmesinde bulundu.
GERÇEK ENFLASYONLA TÜİK ENFLASYONU ARASINDA UÇURUMLAR VAR
Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın yüzde 30'luk zam teklifinin sendika tarafından kabul görmemesini, sendikanın yüzde 60'lık zam talebinde ısrar etmesini de değerlendiren Kani Beko, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Belediye Başkanı, yüzde 30'luk zam önerirken, temmuz ayında yapılan yüzde 7'lik ara zammın da bu oranın içinde olduğunu söylüyor. Evet; Büyükşehir Belediyesi, yüzde 7'lik bir iyileştirme yaptı geçtiğimiz yıl Temmuz ayında. Fakat sabah uyandığımızda elektriğe, doğal gaza, akaryakıta, ekmeğe, kiraya, eğitime, ulaşıma, pazardaki her ürüne ayrı ayrı zam geldiğini görüyoruz. Gerçek enflasyonla TÜİK enflasyonu arasında uçurumlar var. Böyle bir ortamda hepimiz masa başında bir araya gelip, aklı selim bir şekilde karar vermek durumundayız. Bu fatura işçilere kesilemez. Hayat şartları gerçekten çok ağır. Hayat şartları, hükümet politikaları doğrultusunda bu kadar ağır olmasaydı, sendikacı arkadaşlar da bir zam oranı isterken, bu kadar yüksek bir rakam telaffuz etmezlerdi. 22 bin emekçinin hakkını aramaları son derece normaldir ve bu mücadelenin anlayışla karşılanması lazım. Bu mücadelenin sonunda mutlaka iş barışının da sağlanarak imzaların atılacağını umuyorum."
BELEDİYE BAŞKANININ, İŞÇİLERİN EMEĞİNİN KIYMETLİ OLDUĞUNU İDRAK ETMESİ LAZIM
Sendikacılık yaptığı dönemde İzmir'de ve Türkiye genelinde defalarca greve gittiklerini, mitingler, eylemler yaptıklarını hatırlatan Kani Beko, "İzmirlilerin mağduriyet yaşamasını hiçbir sendikacı istemez. Üç beş liranın pazarlığı yapılmadan işçilerin emeğinin karşılığının verilmesi gerekiyor" dedi ve şu görüşlere yer verdi:
"Her iki taraf da geri adım atacak gibi görünmüyor. Biz de zamanında çok grev yaptık. Sonuç itibariyle İzmir halkı hizmet bekliyor. O hizmeti yapacak olan da emekçi arkadaşlardır. İzmir'de 5 milyon insan yaşıyor. Perşembe sabahı işe gidecek olanların yolda kalması, doktora gidecek hastaların hastaneye ulaşamaması, öğrencilerin okullarına gidememesi, hiçbirimizin istediği bir şey değildir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının bunu görmesi gerekir. Parklar bahçeler tertemizse, otobüsler muntazam çalışıyorsa, herkes vazifesini doğru dürüst yaparak hizmete katkı koyuyorsa, burada işçi kardeşlerimizin emeği var demektir. Belediye başkanının da bu gerçeği yorumlayıp işçilerin emeğinin ne kadar kıymetli olduğunu da idrak etmesi gerekir. Böyle bir dönemde üç liranın beş liranın pazarlığı yapılmadan, işçilerin emeğinin karşılığının verilmesi gerekiyor."
DİSK'İN ESKİ BİR GENEL BAŞKANI OLARAK, ŞUNU YAPIN, BUNU YAPMAYIN, DİYEMEM
Sendikacı kimliğiyle uzun yıllar toplu iş sözleşme görüşmeleri içinde bulunduğunu ancak bugün itibariyle yaşanan sıkıntıda sendikaya bir tavsiyede bulunmasının söz konusu olamayacağını dile getiren Kani Beko, İzmirlilerin de olası bir grevde, işçilerin bu eylemini saygıyla karşılaması gerektiğinin altını çizdi:
"Sendika yüzde 60, Büyükşehir yüzde 30 derken, benim yüzde 40'ta, yüzde 45'te anlaşın diye bir tavsiye bulunmam mümkün değil. Fedakarlık yapın diye çağrıda bulunmam da yanlış olur. Çünkü sendikada görevim yok. Sendika başkanı arkadaşlarımın konuyla ilgili gereken değerlendirmeleri yaparak bazı oranları ortaya koyduklarını düşünüyorum. Hiçbir sendikacı arkadaşım, greve gidelim de insanlar mağdur olsun düşüncesiyle hareket etmezler. İzmirlilerin de böyle bir eylemi saygıyla karşılaması lazım. Hiçbir sendikacı, bir yurttaşın bile zorda kalmasını istemez. Ama sendika, üyelerinin de hakkını korumak zorundadır. Dolayısıyla sendikayı da fazla zorlamamak lazım. Bana göre en doğru yol, bugün, akşam olmadan ortak bir noktada anlaşıp toplu iş sözleşmesini mutlu sonla bitirmektir. Hem İzmirliler açısından hem Büyükşehir ve işçilerimiz açısından, herkesin mutlu olacağı, herkesin alkışlayacağı adımların atılması, en büyük dileğimdir."