Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (İZSU) Genel Kurulu’nda kurumun 2026 yılında kentte yürüteceği faaliyetler için belirlenen 45 milyar liralık bütçe kabul edildi.
Bütçenin %81’i işletme ve yatırım harcamalarına ayrıldı
45 milyar liralık 2026 yılı gider bütçesinin en büyük pay mal ve hizmet alımlarına ayrıldı. Mal ve hizmet alım giderleri için 22,5 milyar liralık kaynak ayrıldı. Sermaye giderleri ödeneği ise 14,1 milyar lira oldu. 2026 bütçesinin stratejik alanlara göre dağılımı ise; içme suyu yönetimi 9,2 Milyar TL, atıksu yönetimi 12,7 Milyar TL, iklim değişikliğine uyum 7,5 Milyar TL, kurumsal kapasite ise 15,6 Milyar TL olarak belirlendi.
Bütçe, oy çokluğu ile kabul edildi.
YILDIZ: TEŞVİK ALSAYDINIZ 700 MİLYON TL KAYNAĞIMIZ OLURDU
Bütçe görüşmeleri sırasında konuşan AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız, körfez kirliliği konusunda, “İzmir’in sorunlarını çözüm odaklı tartışalım. Kitapçıkları okumaya gayret gösteriyorum. Hedef ve performanslarda İZSU’nun içme suyu hat uzunlukları yıllar içinde düşüşe geçti. Körfezle ilgili bir çalıştay yaptılar. 7 ana başlığı var, 1’i körfez kirliliği 6’sı körfezdeki ulaşım. Bizim esas sorunumuz körfezdeki ulaşım mı? 7 yıl boyunca arıtma tesislerini iyileştiremedik, uygun hale getiremedik. Örnek olarak; biz bir ev yapıyoruz, imar durum belgesi almıyoruz, ruhsatımız yok, oturma iznimiz yok. Devraldığınız binaları kaçak durumda kullanmaya devam ediyorsunuz. Teşvik alabilmeniz için yasal olarak süreçleri tamamlamanız lazım. Bu sene ilk kez teşvik belgesi alacağız dediler. AK Parti Grubu’nun söylediklerini geçmiş İZSU yönetimi yapsaydı 700 milyon TL kaynağımız olurdu. Benim nezdimde sınıfta kaldınız. Tamamına teşvik belgesi alırsanız sizi takdir ederim” dedi.

‘KOCAELİ HİKAYESİNİ ARTIK KENARA PARK EDİN’
CHP’li üyelerin İzmir Körfezi’ni İzmit Körfezi ile kıyaslamasına tepki gösteren Yıldız, “Kocaeli konusunu açalım. Merkezi hükümet İzmir’i temizlemiyor dediniz. Kanunda görevin ve sorumluluğun İZSU’da olduğu yazıyor. Açık ve net kirleten öder der. Körfezi kirleteni görevden mi alacağız dediler, Tugay’ı alın görevden alın alabiliyorsanız. Görev sorumlusu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde. Doğrulardan konuşalım, algıları bırakalım. Kocaeli Belediyesi’nin 23 tane atıksu tesisi var. İzmir’deki 64 adet tesis İzmir nüfusunun suyunun hepsini işletemiyor. Kocaeli’de tesislerin hepsi nüfusun hepsini sağlıyor. 13 tane OSB’sinin hepsinde arıtma tesisi var. Biz daha yürüyoruz, onlar oraya varmış. Kocaeli’ne ayrılan kaynak 2,5 milyar TL. Belediyenin katkısı 800 milyon TL. Sanayicilerin katkısıyla 1,5 milyara düşüyor. Biraz önce yağmur suyu ayrıştırma yapıyoruz diyorlar. Dünya Bankası kredisini en iyi takip eden benim. 110 milyon Euro 5,5 milyar TL eder. Kocaeli hikayesini kenara park edin. Bu krediyi büyük kanal projesine harcayın diye verdik, sistemi doğru kursaydınız körfeze giderdi bu para. Bu parayı kullanamadınız. Aldığınız parayı kullanamıyorsunuz. 60 milyon Euro’sunu hala kullanamadınız bu paranın. Yapılması gereken işleri yapmadınız, hükümet yapması gereken işleri yapmış. 5,5 milyar kaynak getirdik. Torbalı’da Fetrah Çayı var. Torbalı’da sanayi atıklarını arıtmak için tesis yaptınız. Torbalı’daki tesisin bağlantısı oluşmamış ki kirlilik hali devam ediyor” ifadelerini kullandı.
‘DSİ VE İZSU ETLE TIRNAK GİBİDİR’
Devlet kurumu olan DSİ ile belediye kurumu olan İZSU’nun ortaklıklarına değinen Yıldız, “Ben hiçbir zaman DSİ ile İZSU’nun problemli iki kurum gibi gösterilsin istemedim. Bu iki kurum etle tırnak gibidir. Siyasetçilere tavsiyem; bilgi sahibi olmadan fikir vermeyelim. Çeşme döneminde iki kurumun entegre olduğunu gördüm. Sonuçlarını arkadaşlarımız yaşıyor. 216 adet tesis açan DSİ için ne tesisi yaptınız diyorsunuz. Yaptığımız barajları, sulama kanallarını, göletleri beraber gezelim. Çeşme’de sorunu kalmadı ve AK Parti çözdü bunu. Yasa belli, kim olursa olsun DSİ barajı yapar ve su faturası bunu alır. İzmir en pahalı suyu kullanıyor. Yapay zekaya sordum, en pahalı. En pahalı suyu kullanırken bütçeyi arttırmışsınız. Bu parayı İzmirli ödüyor. Çeşme iletim hatları ve arıtma tesisleri yaptık. İzmir merkezin su riski vardır ama Çeşme’nin yok. Böyle giderse herkes Çeşme’ye taşınabilir” dedi.
‘KÖRFEZİ YILLARDIR KİRLETECEKSİNİZ VE SORUMLUSU BİZ Mİ OLACAĞIZ?’
Çiğli’de bulunan Atıksu Arıtma Tesisi’ne değinen Yıldız, “Çiğli’deki çamur tesisi yandı, niye yapmadınız. Bizi sorguluyorsunuz ya… Çamur tesisimizi niye sorgulamıyorsunuz. Biz çıkan çamuru Manisa’ya yolluyoruz. Sorgulayacağınız yer kendi evinizin içi. İzmirli 30 yıldır size kenti yönet diyor, sürekli bütçe görüşmelerinde başka tarafın hedefi oluyorsunuz. Körfezi yıllardır kirleteceksiniz, sorumlusu biz mi olacağız? Biraz vicdan ve biraz samimiyeti size söylüyorum. Karabağlar Buca aksında sirkülasyon sistemine ihtiyacımız var. Bu İzmir ve çocuklarımız için lazım. Sizi kimi neye emanet ettiğinizi sorgulayın. Belediye yarın çocuklarımıza ne bırakıyor. Çiğli ATT’nin drenaj hattı vardı projeleriniz içinde, yapıldı mı bilmiyorum” ifadelerini kullandı.
‘SİZİN KREDİNİZ BÖYLE GİDERSE ÇOK ONAY BEKLER’
‘Bakanlıkta bekleyen kredilere’ dair görüşlerini aktaran Yıldız, “Araç kiralama ile ilgili rakamlar belirtildi. DMO’dan araç alsak daha karlıyız. Çiğli ATT’yi özelleştirdiniz. Sürecin ne getireceği konusunda çok bilgilenemedim. 90’a yakın personelin değişeceği söylendi. 110 kişinin geleceği söylendi. 90 arkadaş bu işi yapamıyor mu? Bu soruları öğrenmek için soruyorum. 3 gündür bu işi anlamak için soruyorum. 3 yıl sonra değerli 110 değerli arkadaşa ne olacak? Kullandığınız kaynağın optimize olup olmadığını soruyoruz. Kredimiz bekliyor diyorsunuz. Sizin krediniz çok onayda bekler. Borcunuzu ödemiyorsunuz. Bakanımızın yanına gittiniz. 2 yılınızı doğru yönetemediniz. Bizde hamaset yok, eleştirimiz net” dedi.
‘SİZ KİRLETTİNİZ, KİRLETEN ÖDER’
Yıldız, son olarak şu ifadeleri kullandı:
Bizzat İzmirlinin cebinden su faturaları ile alıyorsunuz. Belgelerle geliyorum. Bana fatura getirin. Yüzde 50 daha pahalı su kullandırıyorsunuz. Genel Müdür’e soralım, körfezi temizlemek kimin görevi? Kanunlarda çok açık, görev sizin. Bakanlık sadece denetler. Kirleten öder. Siz kirlettiniz.
KANMIŞ: MENEMEN BELEDİYESİ 64 NOKTADA KAÇAK SU KULLANIYOR
Meclis’te söz alan CHP’li Menemen Meclis üyesi Uygar Kanmış “Uğur Bey kayıp-kaçaktan bahsetti, son olarak buna değineceğim. Evet, kayıp-kaçak oranlarımız istediğimiz seviyede değil; biz de bunu düşürmek için çalışıyoruz. Ancak burada AK Parti’nin payı da hiç azımsanacak gibi değil. Nedenine gelirsek… Geçtiğimiz haftalarda sadece AK Parti Genel Sekreterimiz, İzmir Milletvekili Eyüp Bey’in ve AK Parti İl Başkanı’nın davet edildiği — Hakan Bey burada, Grup Başkan Vekiliniz — bir dijital deneyim merkezi açıldı. Kurdele kesilerek açılan bu yer bile kaçak su kullanıyor. Menemen’de, Menemen Belediyesi’nin işlettiği düğün salonları, futbol sahaları, parklar, çocuk oyun alanları… Daha sayabileceğim birçok yer var. İZSU Genel Müdürlüğümüz geçtiğimiz yıl ilçe belediyesine bir yazı göndererek, ‘Bunlar kaçak abonelik. Abonelik başvurularınızı yapın, aksi halde suyu keseceğiz’ dedi. Ardından da kesme işlemi yapıldı. Yol kenarlarındaki o zeytin ağaçlarını görüyorsunuz ya… Onların tamamı da kaçak aboneliklerle sulanıyordu. Kesilince o kadar hızlı davrandılar ki çok kısa sürede yeniden bağlantı yapmışlar. Şimdi yeniden tespit ettik; Menemen Belediyesi’nin 64 noktada kaçak aboneliği var. Bu nedenle İZSU’yu kayıp-kaçakla ilgili eleştirirken, kendi belediyeniz olan Menemen’de bu sorunun giderilmesi için çalışma yapmanızı temenni ediyorum. Teşekkür ederim.” dedi.

KİŞİLİ: BAŞKAN OFİSİNDE CAMI AÇABİLİYOR MU?
Mecliste söz alan AK Partili Meclis Üyesi Dilaver Kişili şu ifadeleri kullandı:
Bayraklı Belediye Başkanı elini vicdanına koysun, bizim makam odasına davet etsin, camı açabiliyor mu, hepimize göstersin. Benim ofisim Bayraklı’da, ben camı açamıyorum. İzmir’de bir koku problemi var, kabul edelim. Kış döneminde de ilk defa bu sene oldu.
‘FOTOĞRAFTA KOKU ÇIKMIYOR’
Tugay, ‘Körfez pırıl pırıl’ dedi, çok şaşırdım. Ben orada bir fotoğraf çektim. İzmir güzel ama bu sadece fotoğrafta, koku fotoğrafta çıkmıyor. Herkes Google’a İzmir yazsın sadece Saat Kulesi çıkıyor. İzmir’de vizyon çalışması da yapılmıyor. Kuş cennetinde ayakkabılarım altına balçık yapıştı, ben de 1,5 yıldır gitmiyorum. Arıtmadan gelen pislik o coğrafyayı yok etmiş durumda. Ben Şirince’den Foça’ya İzmir’in her yerini gezdim ama merkezde barınmak artık mümkün değil.
‘SEÇİM KAMPANYASINDA BAKANLIK DEMEDİNİZ’
Soyer’in kampanyasında ‘İzmir körfezinde yüzeceğim’ dedi. Ben orada Bakanlıkla iletişime geçeceğim, körfezde yüzmeyi birlikte sağlayacağız demedi. Cemil Tugay da ben doktorum bu şehri iyileştireceğim, pırıl pırıl körfez yapacağım dedi ama Bakanlıkla iletişime geçeceğim demedi. Madem sizin göreviniz değildi neden seçim vaatlerinizde bağırdınız, seçim kampanyanıza neden koydunuz. Siz de sahnenin arkasındaydınız, söyleseydiniz. Aradan 2 yıl geçmiş, koku fazlalaşmış, midye ve balık ölümleri olmuş, şimdi Bakanlık. Siz önce körfezi kirletmemeyi öğreneceksiniz. Bu bizim görevimiz değil diyerek işin içinden sıyrılamazsınız. O zaman vatandaşa yalan söylemiş oluyorsunuz.

İNANÇ: SÖZ GÜMÜŞSE SÜKUT ALTINDIR
CHP Grup Başkan Vekili Altan İnanç ise bütçe görüşmelerine, “Söz gümüşse sükut altındır. Konuşmayı öğrenmek iki yıl, susmayı öğrenmek 60 yıl sürermiş. Konuşsam faydası yok, sussam gönlüm razı değil. Hamaset böyle oluyor ama bunlar hamaset değil, bunlar kültür. Bunlar Anadolu kültürü. Gerçekten tehlikenin farkında değiliz. İklim krizi, kuraklık sadece havza planlamasıyla anlatılabilecek şeyler değil. Bu sorun küresel bir sorun. Bu krizi biz insanlar yarattık. Daha çok tüketimle biz yarattık. Önce kapımızın önünü süpürmemiz gerekir, bunda da sorun yok. Dünya iklim krizi yaşıyor” sözleriyle başladı.
‘İKLİM KRİZİ BU KADAR BÜYÜKKEN İZMİR’İN SUYU NE KADAR ÖNEMLİ?’
İklim krizine değinen İnanç, “Konya’da toprak çöküyor. Konu bu kadar büyükken İzmir’in suyu kaçıncı sırada evet önemli. Göller kuruyor ve ovalar çöküyorken, dereler kirli akıyorken senin suçun, benim suçum değil. Oturulacak büyük ölçekli bir plan yapılacak. Merkezi idarenin planı olmadan bu iş olmaz. Bizim İZSU ekibimiz Cumhurbaşkanlığı su kitapçığından faydalanmış. İklim krizine hazırlanmalıyız” ifadelerini kullandı.
‘KANALI YAPACAĞIZ DEDİNİZ YAPMADINIZ’
İnanç konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:
Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın çevre sorunları için ayırdığı rakamı isterseniz ben söylemeyeyim. İlginç bir rakam var. 270 milyarlık Bütçesinden 100 milyar TL’sinin sosyal harcamalara ayırdığını gördüm. Tabelayı görmeseniz Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı dersiniz. Kocaeli’ni devlet temizliyor, İzmir’de şunu yaptık bunu yaptık diyorsunuz. Navigasyon ve sirkülasyon kanalı denilmiş yapmamışsınız. O dönem bir seçim bildirgesinde kanallarını koymanıza rağmen Alsancak Liman Planlaması istediğiniz gibi olmadı diye mi yapmadınız demiyorum.
Foça’da meydana gelen yağış son yılların kısa süreli en güçlü yağışlarından biri. Dereler temizlenmediği için yağmur sebebiyle sürüklenen ağaçlar ve menfezlerin tıkanması ile oldu. Foça ve Bergama’da zarar gören hemşerilerimizin zararlarının tazmini ile beraber karar aldık.
İzmir Türkiye’de en çok arıtma tesisi olan şehir. Gediz’i kirleten 31 Mart seçimlerine kadar AK Parti’nin yönettiği Gediz komşusu hiçbir şehirlerin arıtma tesisi bulunmuyor. Önce kirletmeyeceğiz, sonra kararlar alacağız. Korumazsak kaybederiz. Onun için koruyacağız.
SGK prim borçları ile ilgili belediyelerin kaynakları kesildi. O karar 31 Mart’tan çok sonra çıktı. Kararname ile SGK’ya borcu olan belediyeler dış kredi kullanamazlar dediler. 23 yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz, aklınıza gelmemiş CHP yerelde iktidar olmuş aklınıza gelmiş.
Sorun o kadar büyük ve ağır ki tek başına belediyenin üstesinden geleceği bir şey değil. İktidar olduğunuz günden bugüne kaç bin dönüm toprak artık ekilemiyor? Kaç milyon yurttaşımız tarımdan çıkılması nedeniyle köylerinden şehirlerdeki gecekonduya yerleşmiş?





