EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Koordinatörü Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, SonSöz TV’de yayınlanan programda CHP kurultayı ve PM’de ve MYK’da İzmir temsiliyetini konusunu ele aldı.
ÖZEL PROGRAMLARINI İPTAL ETTİ, TÜM GÜCÜYLE PM’YE ÇALIŞTI
Gazeteci Fatih Yapar, yaptığı açıklamada “Kurultay süreci işliyor. Özel bu hafta tüm programlarını iptal etti ve ‘bütün gücüyle Parti Meclisi’ne çalışıyor’ havası var Ankara’da… İzmir’den de belediye başkanları orda. Büyükşehir belediye başkanı yeni gitti. Kimlerin PM’de yer alıp almayacağı konuşuluyor. Dışarıdan isimlerin gireceği konuşuluyor. Cumhurbaşkanlığı Ofisi yapılanma kuruldu ve İmamoğlu’nun tutuklanması ile burası pasif kaldı. Ofis konusunu cumhurbaşkanlığı harekat merkezine dönüştürme fikri var. Gölge Kabine üyelerinin ofise geçmesi ve genel başkan yardımcılarının partinin yönetimsel biçiminden ayrılarak ayrı bir enerjinin ofiste harcanması durumu oluşacak. Bu da fazla sayı anlamına geliyor. Bazıları genel başkan partinin genel başkan yardımcılarının görevlerini kendi uhdesinde bırakacak, mevcut ekibi ofise göndererek kurtulacak diye bir hava var CHP kulislerinde… Yorumlarda sınır yok. Gölge kabinede İzmirli iki vekilimiz var. Murat Bakan, polis hakları, uzman çavuşlar, astsubayların haklarını savunması ile tanınıyor. Deniz Yücel, parti sözcüsü, gerçi genel başkan bolca konuştuğu için pek ona iş de kalmıyor” dedi.

İZMİR, ANKARA’DAN BAKILDIĞINDA, HEMEN HER KONUDA, O KADAR KÜÇÜK VE ÖNEMSİZ BİR ANADOLU ŞEHRİNE DÖNÜŞTÜ Kİ
Araştırmacı Yaldız ise şunları söyledi:
Günde üç kez genel başkan konuşma yapınca tabi bunun Deniz Yücel’e olumsuz bir yanı olabiliyor. Belki bu kadar konuşmasa daha farklı olabilirdi.
İzmir’in cumhurbaşkanlığı kabinesinde temsili konusunu sürekli işliyoruz. Gerçeği olmayanın gölgesi de olmaz. İzmir, Ankara’dan bakıldığında, hemen her konuda, o kadar küçük ve önemsiz bir Anadolu şehrine dönüştü ki gerçek bakanlık koltuğunu bırak, gölge kabine bile çok göründü. Murat Bakan ile ilgili belki de bırakın kalsın dememiz lazım. Küçük kazanımlardan büyük menfaatler üretmemiz gerekiyor İzmir adına… Biz bunu diyoruz, Tugay diyor ‘İzmir’dekiler değişsin’ diyor. Onlara sorsan Tugay’ın çok da başarılı olmadığını söylüyor. Bu İzmir gerçeği.
Ankara’daydık. Kulislere baktık. CHP kurultay yapmasına rağmen İzmir’e döndük. Eski heyecan yok. Zaten 3-4 ayda bir kongre yapılıyor”
BAZI İLÇE BELEDİYE BAŞKANLARI ÇOK YOĞUN KULİS YAPIYOR
Gazeteci Fatih Yapar, İzmir’den bazı ilçe belediye başkanlarının çok yoğun kulis çalışması yürüttüklerini belirterek “kurultayın kazananları otel, restoran sahipleridir. Ankara’ya giden belediye başkanı arkadaşlarımız var. 1 hafta önceden kamp giriyorlar. Ekip olmuşlar. Gölge kabineye adam atmak, PM’ye adam girsin diye uğraşıyorlar. Belediye başkanlığı süreçlerine devam etmeleri için PM’de tanıdıklarının yer almasını isterler. Kendi ilçeleri için nasıl çalışıyorlarsa Ankara’da sabah, akşam toplantı yapıyorlar. Bir bölümüne de şahit olduk” şeklinde konuştu.
BU KURULTAY BELEDİYE BAŞKANLARININ GELECEĞİNİN TAYİN EDİLECEĞİ KURULTAY…
Yaldız, Bornova Belediyesi eski başkanı, merhum Sırrı Aydoğan’dan örnek vererek “Kurultaydan normalde bir iki gün önce gidilirdi. Merhum Sırrı Aydoğan, kurultay günü giderdi. Kalmadı öyle belediye başkanları CHP’nin… Şapkasını takar otobüsle yada trenle giderdi. Belediyeden makam arabası almazdı” dedi.
Yaldız şunları söyledi:
“Belediye başkanlarının bir kısmı önceden arabaları gönderiyor, oteller tutuluyor, taraftarlar gidiyor, muhtarlar gidiyor, pankartlar yazılıyor falan. Tribüne gitsinler, lafım yok. 1 hafta önceden gidilip kulis yapılıyor.
Bu kurultay belki de belediye başkanlarının geleceğinin tayin edileceği kurultay… Belki de değil, Ankara’daki temaslarımızda hak verenler çoktu. Yerel ve genel seçimin birleşeceği ve 2027’de erken seçim olacağı konusu giderek daha geniş bir kesim tarafından daha yüksek sesle dillendiriliyor.
Bu kurultayda seçilecek PM ve MYK üyeleri, bir sonraki belediye başkanlarının belirlenmesinde etkisi olacak. Bu kurultayın önemi bu. 1 hafta önce belediye başkanlarının Ankara’ya mitil atması bundan.
İZMİR MUHTEMELEN UMDUĞUNU BULAMAYACAK
İzmir muhtemelen umduğunu bulamayacak. Konuşulanlar doğruysa İzmir’in temsilinde sıkıntı olacağı görülüyor. Çekişme sebebiyle. Birinin ak dediğine diğer kara diyor.
GÖLGE KABİNEYE DIŞARIDAN ATAMA GELEBİLİR
Parti Meclisi üyesi sayısının 80’e çıkarılması konusunu da yorumlayan Yaldız, “Kılıçdaroğlu seçildiğinde de 80 kişiye çıkmıştı, sonra 60’a çekildi. Diğer yandan CHP’nin başkanlık sistemine de kendini adapte diyor. Gölge kabineye de parlamento dışından isimlerin atama yapılacağı, partinin güçlendirileceği tezi var. Partinin seçime doğru programı yapacağı, sadece eleştirmek değil çözüm önerilerini de kamuoyuna sunacağı, çözüm önerilerine uygun uzman isimlerin de vitrine konulacağı konuşuluyor. Partinin içinden yada akademik kadrodan, ekonomistlerden, siyaset iletişimcilerden belki kadroya eklenecek. 1 haftadır kapalı devre olduğunu düşündüğümüzde Özel’in yerel seçimdeki İzmir listesi benzeri bir ihtimalden korkarak bir yandan da umutlanarak izleyeceğim. Özel’in artık lider kimliği ile biliniyor, CHP’nin Türkiye’yi yönetebilir algısını yüksek bir ana muhalefet profili oluşturur umudunu taşıyorum. Neden umut taşıyorum? CHP’li olduğumdan değil. Muhalefet ne kadar sağlıklı, dinamik, ülke gündeminde belirleyici olursa iktidarı çalıştırır ve sağlıklı alana sevk eder. İktidar tek kale maç oynar gibi ülke yönetiyor. Muhalefet güçlü olursa araştırmalarımıza yansıyacak şekilde CHP’nin yönetilebilirlik algısı yükselmesi lazım. Yönetilebilirlik açısından şu an aldığı oyunun yarısında…” şeklinde konuştu.
CHP’NİN KAVGADAN ARINMASI LAZIM
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yolsuzluk iddialarına yönelik yaptığı 'Parti arınmalı' videosu açıklamaları da yorumlayan Yaldız şunları söyledi:
“CHP, Kılıçdaroğlu’nun söylediklerinin yok sayamaz. CHP’nin bu kadrolarını Kılıçdaroğlu icat etti. Kılıçdaroğlu’nun talebeleri bunlar. Özel, Kılıçdaroğlu olmasa neredeydi? Kılıçdaroğlu’nun önerisi ciddidir; arınma ve ülkeye istikamet çizme… Bunlar ciddiye alınmalıdır. İkincisi yakın arkadaş, ahbap-çavuş profilinden uzaklaşarak ülkeyi yönetebilir kadroları öne almak zorunda. Ülkeyi yönetebilecek, ekonomiyi, sporu, kültür sanatı, her alanda ülke yönetecek kadroları vitrine koyması lazım. Ne yapması lazım; iç kavgayı durdurması lazım. Arınması gereken iddianamedeki partililer değil, kavgadan arınması lazım CHP’nin. Kavgalı eve kız vermezler.





