HABERLER>GÜNCEL
2 Ocak 2022 Pazar - 09:59

Yaldız, İzmir anketinin detaylarını açıkladı: Yüzde 60 erken seçim istiyor

İzmir'de gerçekleştirdikleri anket sonuçları ile ilgili detayları paylaşan İntegral Araştırma Genel Koordinatörü Ümit Yaldız, "İzmir seçmeninin yüzde 30'u hariç, büyük bir çoğunluğu erken seçim istiyor. Erken seçim olsun mu, diye sorduk; yüzde 60'ın üstünde ‘evet’ cevabı aldık. Ben 5 yıldır araştırma şirketini yönetiyorum ve her yıl erken seçim sorunu sorarız; ilk defa erken seçim olsun cevabı çıktı" diye konuştu

Yaldız, İzmir anketinin detaylarını açıkladı: Yüzde 60 erken seçim istiyor

EGEDESONSÖZ - İntegral Araştırma Genel Koordinatörü Ümit Yaldız, Sonsöz TV'nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Yaldız, İzmir'deki son anketler hakkında değerlendirmelerde bulunurken, bazı siyasi gelişmelere de dikkat çekti.

BASİT BİR SALGIN OLABİLİR ANCAK BÜYÜK BİR EKONOMİK ETKİLERİ OLDU
Koronavirüs salgınının büyük bir ekonomik krize yol açtığını belirten Yaldız, aşının önemine dikkat çekti, "Bilim insanlarının birinin dediği diğerini tutmuyor; hangisinin dediğine inanalım bilmiyoruz. Ancak temel önlem kuralları olan mesafe, maske ve hijyen ile birlikte aşı çok önemli.

Aşı karşıtları hala var. İnternet ortamında bilgi zehirlenmesinden etkilenen ve aşıya karşı olanlara var, dini sebepler ile aşıya karşı olanlar var. Aşı olmadan bertaraf edilen hiçbir salgının olmadığı gerçeği var. Bence pandemi bitmeden hiçbir şey normale dönmeyecek. Bizler birkaç senedir yeni normali yaşıyoruz. Uzun süredir endişe ile birlikte yaşıyoruz. Basit bir salgın olabilir ancak büyük bir ekonomik etkileri oldu" dedi.

HAYAL ÂLEMİ ÜZERİNDEN SUNUM YAPIYORLAR
Hükümet yetkililerinin 'Avrupa bizi kıskanıyor, şahlanıyoruz' gibi sözlerine karşın, dışarıdan öyle görünmediğine dikkat çeken Yaldız, şunları söyledi:

"Türkiye'de hiçbir şey normal kuralına göre işlemiyor. Devleti yönetenlerin ısrar ettiği bir formül var. Türkiye'yi yönetenler dışında kimsenin önem vermediği formülün arkasında durmaya devam ediyoruz. Dünyadaki ekonomik krizin temel sebebi pandemi. Türkiye'de de bundan dolayı yaşandı ancak dünyada bir yaşandıysa, Türkiye'de çarpı 10 yaşandı. Türkiye'nin ekonomik kırılma düzeyi, bize anlatıldığı gibi 'şahlandık, Avrupa bizi kıskanıyor' gibi değil. Bizi yönetenler de yıllardır hayal âlemi üzerinden sunum yapıyor. Türkiye gelişmekte olan ülke.  Futboldan örnek verirsek, Süper ligde değiliz. Bundan dolayı ekonomik kırılmalarımızın çok olması çok normal. Trump örneğin…  ABD'yi yönetemeyen adamın, Rahip Brunson ile ilgili sözleri sonrası vermek zorunda kaldık, çünkü ekonomik direncimiz yok. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bahsettiği gibi bağımsızlık, canla, kanla kazanılır ancak ekonomik bağımsızlıkla perçinlenir. Bir diğer faktörse, güven faktörü. Bizim son araştırmalarımızda, ülkemizde devleti yönetenlere karşı artarak devam eden bir güvensizliği var. Bunun nedeni hukukta, ekonomide yaşanan sorunlar. Türkiye'yi 20 yıldır tek başına yöneten AK Parti iktidarına Türkiye neden teslim edildi 2002’de? 1999 ve 2001 arasındaki ekonomik kriz nedeniyle bırakılmıştı. Her seçimde de AK Parti istikrar sürsün vurgusu yapıyordu. Dünyanın Türkiye'ye olan güvensizliği, içerinin ülke yönetimine güvensizliği tavan yaptığı için dünyada yaşanan ekonomik kırılma Türkiye'de en az 10 katı olarak yaşanıyor. İstikrar, o tarihlerde meclis çoğunluğuydu. Ancak bugün istikrar meclis çoğunluğu değil. Hükümet mecliste çoğunlukta ancak ekonomik istikrarı sağlayamıyor. Bunun nedenlerinden biri başkanlık sistemi. Bir kişinin Merkez Bankası ile zıtlaşması. Ekonomi bakanlarını ve Merkez Bankası başkanlarının sık sık değişmesi istikrarsızlıktır. Başkanlık sistemi, bizde doğu tipi uygulama ile yürütülüyor. Başkanlık sistemi, kötü ya da iyi demiyorum. Türkiye'de denge-balans sistemi yok oldu. Türkiye bir kişinin iki dudağı arasından çıkan bir kararlarla yönetiliyor. Bugün faiz indirilmiş gözüküyor. Gidelim bankaya, kredi çekelim, bakalım faiz indirilmiş mi bindirilmiş mi görelim."

İktidarın güvenoyu almasının anahtarının, erken seçim kararı olduğunun da altını çizen Yaldız, "Kamu bankalarında arkanızda bir dayı varsa, kredi alabiliyorsunuz. Durum bu. Başkanlık sisteminin ülkeye getirdiği nokta genel güvensizliktir. Bu nedenle güvenoyu alabilir hükümet. Bu da ancak bir erken seçimle mümkündür" diye konuştu.

GEÇMİŞTE HEP ERDOĞAN ERKEN SEÇİM İSTEMİŞTİ
İzmir'de gerçekleştirilen anket sürecinde ilk defa erken seçim isteyenlerin oranının, erken seçim istemeyenlerin oranını geçtiğini belirten Yaldız, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İzmir seçmeninin yüzde 30'u hariç, büyük bir çoğunluğu, yüzde 55-60 civarında erken seçime evet diyor. Erken seçim olsun mu, diye sorduk, evet cevabı yüzde 60'ın üstünde. Ben 5 yıldır araştırma şirketini yönetiyorum ve her yıl erken seçim sorunu sorarız. İlk defa erken seçim olsun, cevabı öne çıktı. Şu anda güven kaybedilmiş. Dışarıda içeride güven kaybedilmiş. Hükümet, bu kaybedilmiş güveni tekrar sağlamaya ve ekonomiyi kontrol altına almaya çalışıyor ancak seçim sonucu da bunu sağlayacak bir şeydir. Erdoğan ve hükümet, sandığı halktan ne kadar kaçırır ve ne kadar uzaklaştırırsa, bu, ‘korkuyor’ şeklinde yorumlanacaktır. Erdoğan'ın yapısında, siyaset tarzında bizler daha çok meydan okuyan, hodri meydan diyen bir profil gördük. Kaçma, korkma yoktur. Bana göre bugün de erken seçimi istiyordur ancak sonuç istediği noktada değildir.
Bugün erken seçim isteyen grup sadece muhalefet partisi seçmenleri değil. AK Parti seçmeninin yüzde 30'a yakını erken seçimi istiyor. Bu seçim olsun, bu kapışma yaşansın, istiyor. Toplumsal güven, ekonomik dengeler yeniden sağlansın, istiyor. Belki de seçimi kazanacaklarına inanıyorlar. 
Eskiden parti liderleri böyle kritik noktalarda ‘partinin çıkarı mı ülkenin çıkarımı diye’ düşünür ülke çıkarını önde tutarlardı. Siz AK Parti veya MHP olarak seçimi kaybedebilirsiniz ancak bu kayıptan milletin kazancı var mı, ona bakmanız lazım. Millet sandık kendinden kaçırıldığından dolayı güven telkini yapamıyor.  Ben bu ülkeyi yönetenlere söylediğim tek şey var; parti çıkarı elbette ki önemlidir ancak parti çıkarı ile ülke çıkarını yan yana koyduğunuzda, ülke çıkarı daha fazlaysa ki, şu an fazla, millet de seçim istiyorsa kaçmamak lazım." 

İKTİDAR 1,5 KİLOMETREYE VARAN HALK EKMEK KUYRUKLARINI GÖRMEZDEN GELEMEZ
AK Partili siyasilerin 'Vatandaşın erken seçim gündemi yok, halk erken seçim istemiyor' söylemlerini de 'geçmişte kaldı' diyerek yanıtlayan Yaldız, vatandaşların tercihinin erken seçim olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

"Son 1-2 ayda döviz, ekonomik verilerdeki inişler çıkışlar dikkat çekici. Yeniden anket yaptıklarında görecekler. İzmir'de yüzde 60’larda ise erken seçim talebi, ülke genelinde de yüzde 50'nin üstündedir. İzmir seçmeni de bu yıla kadar erken seçime hayır diyordu. AK Parti yönetiminden rahatsız da olsa, seçimin maliyetinden kaynaklı hayır diyordu. Hükümet kontrolü sağlamak adına, dövizi kontrol altına aldı ancak zamları kontrol altına alamadı. Akaryakıta, elektriğe yapılan zamlar, bulgura yapılan zamlar… 20 yıldır ülkeyi yöneten iktidar, bu süreçte toplumsal belleğimizde yer tutan sıkıntıları sıklıkla dile getirirdi. Tek parti döneminde 2. Dünya savaşı yıllarında karne ile ekmek konusundan merhum Ecevit dönemindeki gaz yağı kuyruklarına kadar… Bunları dile getiren iktidar, bugün İstanbul'da 1,5 kilometreye varan Halk Ekmek kuyruklarını görmezden gelemez, gelmemeli."

ERKEN SEÇİMİ HAZİRAN AYINDA BEKLİYORUM
Erken seçimin, büyük bir ihtimalle 2022 Haziran’ında yapılacağı tahmininde bulunan Ümit Yaldız,  "Ben Haziran’da bekliyorum. Haziran iyi bir zamanlamadır seçim için ya da sonbahar, iyi bir zamanlamadır. Sonbaharda olmasıyla 2023'te yapılması arasında fark olmayacağı için, şu andaki kan kaybı daha da artmadan hükümetin bu kararı kendisinin alacağını düşünüyorum. Emeklilik, kamu çalışanları, emeklilikte yaşa takılanlar gibi birkaç adım daha atılması durumunda belki de Erdoğan çıkıp, ‘ey milletim, alın sandık’ deyip erken seçime gidebilir. İçeride güven sağlanamazsa dışarıda da 1-2 Arap ülkesi hariç güven sorunu artarak devam edecektir" dedi.

MANSUR YAVAŞ LEHİNE, İMAMOĞLU ALEYHİNE OLUŞAN BİR DURUM VAR
Son 1,5 yıl içerisinde İzmir'de vatandaşların eğiliminin değiştiğini belirten Yaldız, “İzmir, Mansur Yavaş’a döndü” başlığını şu sözlerle açtı:

"Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığını istemesi, böyle bir talepte bulunması en doğal hakkıdır. Bunu daha farklı cümlelerle geçmişte Kemal Kılıçdaroğlu'na ifade edenler oldu. Siz ne düşürseniz düşünün, bir de toplum ne düşünüyor, diye bakmak lazım. Araştırma şirketlerinin misyonu da toplumun ne düşündüğünü araştırmak, ölçmektir. Biz seçenek olarak koyduğumuzda ya da seçenek koymadan, aday kim olsun, diye soruyoruz. 2018'de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldığı için, bir sonraki seçimde aday olsa oy veririm dediğiniz biri var mı, diye sorduk. Sonrasında bu soruları değiştirdik. Bunlarla toplumdaki yansımalarını gördük. İzmir'de son  1,5 yılda yaptığımız çalışmalarda Mansur Yavaş lehine, İmamoğlu aleyhine oluşan bir durum olduğunu gördük."

O GELENEĞİ, ERDOĞAN BAŞLATTI TÜRKİYE ASLINDA
Belediye başkanlarının Cumhurbaşkanlığı için aday gösterilmesinin, Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden Başbakanlık görevine seçilmesinin yol açtığını vurgulayan Yaldız, "Bu geleneği Recep Tayyip Erdoğan ile başlattı aslında Türkiye. Genel siyasete açılan bir kapıdır belediye başkanlığı; son dönemlerde artan yetkilerle… Eskiden İzmir Büyükşehir Belediyesi 9 ilçe ile sınırlıydı, şimdi 30 ilçeyi yönetiyor. Çok büyük bütçeyi yöneten, önemli kararlar veren kurumlar Büyükşehirler. İstanbul,  Türkiye’nin ve dünyanın gözü önünde olan bir kent. Orada kaldırdığınız bir taş dünyanın gündemine gelebiliyor. Bunun örneği Recep Tayyip Erdoğan. Bu doğru mu? Bence doğru değil. Ben belediye başkanının, ülke yönetiminde çok başarılı olacağını düşünmüyorum. " ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’Yi YAVAŞ YÖNETİYORSA, ANKARA'YI AK PARTİ YÖNETSE NE OLACAK?
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları için 'göreve devam' talimatı sonrası meclis çoğunluğundan kaynaklı olarak 'iki belediye kaybedilmemeli' düşüncesini de değerlendiren Yaldız şunları söyledi:

"Türkiye, 2024'ü de dahil ettiğinde çok önemli bir dönüşüm süreci yaşayacak. Sayın Kılıçdaroğlu ve Akşener diyor ki, başkanlık sistemini sona erdireceğiz. Bunu yapmak için sistem değişikliğinden sonra yeniden seçim yapmak gerekiyor. Türkiye, 2022 veya 2023'teki seçimden sonra belki yerel ve genel seçimi birlikte yapmak zorunda kalacak. Türkiye seçim sahtı mahalline giriyor. Belki 2024'e kadar 3 seçim göreceğiz. Bu nedenle İstanbul ya da Ankara'yı, mevcut başkanlar aday olursa, mecliste kaybedeceğiz düşüncesi var. Türkiye'yi kazanmak gibi bir seçenek varsa, İstanbul Belediyesi'ni ya da Ankara belediyesi elinizde kalsın, diye Türkiye'yi yönetmekten vaz mı geçecek siniz? Türkiye bir doğu toplumu.  Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş… Diyelim ki Yavaş, Cumhurbaşkanı seçildi, AK Parti idaresinde  Ankara ne kadar kalacak? Türkiye'de sağ iktidarlar seçim kaybettiği andan itibaren çok hızlı bir gerileme sürecine girer. Türkiye Cumhuriyeti'ni Yavaş yönetiyor ise, Ankara'yı AK Parti yönetse ne olacak?"

HDP SEÇMENİ TEREDDÜTSÜZ İMAMOĞLU DİYOR
Ekrem İmamoğlu'nun İzmir'deki ankette ikinci sırada çıkmasına rağmen hala güçlü bir aday olduğuna da dikkat çeken Yaldız, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Eğer Kılıçdaroğlu seçimi rahat kazanacaksa, sorun yok. Ancak kazanamayacağı düşüncesi üzerinden konuşuluyor diğer ihtimaller. Neden iki başkan konuşuluyor? Çünkü bir tereddüt var. Kazanamazlar, oy vermezler tereddüdü var. Çünkü Kılıçdaroğlu bizim hayatımızda 20 yıldır var. Bunun 12 yılında CHP Genel Başkanı olarak var. Son dönemde oyun kurdu Kılıçdaroğlu ancak onun üzerine de oyunlar kuruldu bu ülkede. Bizim yaptığımız araştırmalarda Mansur Yavaş’ın, İzmir'deki MHP seçmeninin yarısının oyunu aldığı gözüküyor. AK Parti seçmeninin yüzde 10-15'inden oy alıyor. İzmir için veriler böyle de olsa bana göre Ekrem İmamoğlu seçeneği daha doğru bir seçenektir. Çünkü İmamoğlu, Türkiye'nin kuzeyini ve İstanbul'u, yani Erdoğan'ın en güçlü olduğu alanları rahatsız eder.  HDP seçmeni tereddütsüz İmamoğlu diyor. İzmir'de yaptığımız çalışmada hem Yavaş'ı hem İmamoğlu'nu Erdoğan ile ikinci turda yarışırsa, diye sorduğumuzda en iyi oyu Yavaş alsa da İmamoğlu Erdoğan karşısında %63 ile başlıyor. Yavaş ise yüzde 68…. Aradaki fark büyük ölçüde tolore edilebilir."

TANINIRLIĞI VE BİLİNİRLİĞİ İYİ
Yapılan anketlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in sonuçlarının iyi olduğunu da vurgulayan Yaldız, "Büyükşehir Belediye başkanını durumu hiç fena değil. Tanınırlığı ve bilinirliği iyi. Bu sene biraz daha üzerine koyarak yürüyor. İstenilen noktada mı? Değil. Biz 30 ilçe genelinde yaptığımız araştırmada Sayın Soyer'i, başarılı ve çok başarılı bulanların oranı yüzde 45. Yüzde 25 de başarısız ve çok başarısız diyenlerin oranı var. İlçe belediye başkanları özellikle metropolde bulunanlar için çok olumlu tablo yok" dedi.

BAŞKANLIK BİRAZ ÇABA GEREKTİREN BİR ŞEY
Büyükşehir Belediyesi'nin yanı sıra metropol ilçelerinde durumun iyi olmadığını ve tanınırlık oranlarının düşük olduğunu belirten Yaldız şunları söyledi:

"Metropoldeki ilçe başkanları çok tanınmıyor. Ulusal ölçekli firmaların yaptığı anketler var. Şu başkan birinci şu ikinci diye.. Kasım ayı sonuna doğru sorduğumuz bir soru; İzmir'de Karşıyaka, Bornova, Konak, Karabağlar hatta Buca gibi büyük ilçelerdeki belediye başkanlarımızın ciddi bir tanınma sorunu var. Tanınma oranları bu ilçelerin çoğunda yüzde 50'nin altında. Kamuoyu ile paylaşmadık, çünkü paylaşacak bir şey bulamadık. Dış ilçelerde çok başarılı ilçe belediye başkanları var.

Tanınma, oy alma konusunda. Pandemi muhtemelen etkiledi. Ancak Pandemiyi lehe de çevirebilirdi belediye başkanları. İlçe belediye başkanlarının birçoğunda ‘oy vermem’ oranı ‘oy veririmin’ üzerinde. Bu pazar yerel seçim yapılsa, oy verir misiniz, diye sorduğumuzda ciddi bir sorun olduğunu görüyoruz. Başkanlık biraz çaba gerektiren bir şey. İlçe belediye başkanları, yüksek performans sergilemezlerse orta sürede Büyükşehir'i de siyaseten aşağıya çeker. Bir kentteki yerel memnuniyet, kim sağlamış olursa olsun, ilçe başkanına da Büyükşehir belediye başkanına da yansır.



ALİAĞA HAKLI MEMNUN
Örneğin Aliağa'da belediye başkanından çok memnun halk. Bunu hep görüyoruz, memnuniyet yüzde 50'nin üstünde. MHP'li belediye başkanı için HDP'iler bile oy veririm diyor.  Aliağa'daki başarılı çalışma, Tunç Soyer'e de yansır. Çünkü halk genel memnuniyet denklemini bozmaz.  Konak Tüneli'ni AK Parti yaptı ancak bunun Büyükşehir'e faydası daha fazla oldu. Yaşamdan duyulan memnuniyet ne kadar yüksekse, bu kenti yönetenlere yarar. Çevre yolu yapıldı İzmir'e, Büyükşehir'e çok yaradı. Vatandaş onu bu yaptı, şu yaptı, ayrımına çok fazla gitmiyor. Bir kentteki yerel memnuniyeti bu nedenle artırmak gerekir. "

BELEDİYE BAŞKANLARININ POLİTİK KONUŞTUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
İktidar partisi üyeleri tarafından İzmir'de Cumhur İttifakı'nın başkanlık görevi yürüttüğü ilçelere ilgi gösterilmediği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirten Yaldız, iktidarın ise kentte bir siyasi aktör boşluğu yaşadığını belirtirken şu ifadeleri kullandı:

 "İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Cumhur İttifakı belediyelerine çok daha fazla ilgili gösterdiğini hatta özellikle ilgi gösterdiğini gördük araştırmalarda. Bunu kaybettiği noktaları almaya yönelik olabilir. Özellikle Kiraz'daki Büyükşehir'e ve Başkanına yönelik olumlu dönüş bundan dolayı. Bunları halk söylüyor. Halka Büyükşehir Belediyesi size 2,5 yılda ne yaptı, dediğimizde söylüyorlar. Halk, yapılanı inkar etmiyor.  Belediye başkanlarının bu noktada politik konuştuğunu düşünüyorum. Bu geçmişte de yoktu. Hükümet noktasında da İzmir'e geldiğimizde bir algı sorunu var. İzmir'de bir aktör boşluğu da olabilir. Binalı Yıldırım hala burada devam edecek mi, başka şeyler mi yapacak? Burada bir siyasi aktör boşluğundan kaynaklı hükümet İzmir'de vitesi boşa aldı gibi. Bu da anketlere olumsuz yansıyor tabi ki."

 
Başkan Soyer müjdeyi verdi: Ömür boyu hizmet!
 
Denizli’de yetiştirilen alabalıklar 81 ülkeye ihraç ediliyor
YORUMLAR
Toplam 8 yorum var, 8 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
3 Ocak 2022 Pazartesi 09:41

Eskiden gazeteciyim diye geçinen bu arkadaşa kim niye inansın? Senin daha önce söylediğin hiç bir şey gerçekleşmedi. Bundan sonra, hele ki Aliağa halkı, sana niye inansın?

Yorumu oyla      2      3  
izmir 3 Ocak 2022 Pazartesi 09:19

anket şirketi değil, chp sözcusu gibi açıklamlar yapılmış.chp ve dostları geldiğinde teroristlerle nasıl mücadele edeceksiniz. dosltlarınız iha-siha ların kalkmasına müsade edermi? daha bir çok soru.. siz elinizde ki belediyeleri yönetimiyorsunuz kaldı ki devlet..

Yorumu oyla      2      3  
Bülent Işik 2 Ocak 2022 Pazar 22:19

Aliağa'da Zeytinli parkın içinden 6 şeritli yol geçiren belediye başkanından mı halk memnun ?

Yorumu oyla      3      4  
ikisi farklı şeyler 2 Ocak 2022 Pazar 20:43

erken seçim olunca yerel seçim olacağını zanneden yurdum insanı :)

Yorumu oyla      4      4  
Lombak 2 Ocak 2022 Pazar 14:14

Chp'den iki sorunun yanıtını yıllardır alamıyorum. 1. Ekonomi politikanız nedir? 2. Toplumsal mutabakattan kastettiğiniz nedir? Halka bunları açıklamanız gerekiyor. Sürekli ekonomik durum tespiti yapıyorsunuz. Pek çoğu da doğru. Siz ne yapacaksınız? 1000 tl daha fazla maaş. Cep telefonu dağıtımı ekonomi politikası değil.Imfle anlaşacaksanız anlatmanız gerekiyor. Çözüm sürecine geri dönmek imf'le anlaşmanın siyasi ayağı niteliğinde düşünülüyor mu? Bunları halka anlatmanız gerekiyor. Mesela Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartını çekincesiz kabul eden ülke bulunmuyor. Partiniz neden çekincesiz kabulünü savunuyor?

Yorumu oyla      7      7  
Vatandaş 2 Ocak 2022 Pazar 12:57

Sayın YALDIZ,evet bu ülkede erken seçim isteyenler çoğunlukta ama seçimi istemeyenler kimler? Genel merkez tarafından atanan büyük şehir belediye başkanları ve diğer belediye başkanları,kontenjan atamaları ile gelen milletvekileri bunlar kesinlikle erken seçim istemezler, çünkü her şey hazır belediye olanakları istediği gibi emirlerinde ülkenin bir ucundan öbür ucuna festivaller günler seminerler ye iç gez kendi yakınlarını akrabalarını belediye işe yerleştirme,iktidar ise onun tezgahlar daima hazır,devletin bütün kurumları emire ameda,bu kesimler asla seçim istemezler sadece göstermelik evet olsun der ama kesinlikle seçim olsunda düzenleri bozulsun istemez...

Yorumu oyla      4      8  
ali 2 Ocak 2022 Pazar 12:17

Aliağa halkı mı memnunmuş çok ikna olduk

Yorumu oyla      7      5  
Erdal 2 Ocak 2022 Pazar 10:56

En başarısızı ne yazık ki Soyer. Cevremde kendini savunacak neden de bulamıyorum.

Yorumu oyla      6      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Hakkari'de 'özel güvenlik bölgesi' uygulaması
Hakkari merkez ile Çukurca, Derecik, Şemdinli ve Yüksekova ilçelerindeki ...
Sağlıkçının da avukatın da gözü TBMM’de
TBMM, yeni yıla yoğun gündemle başlıyor. Meclis gündeminde yerini alacak ...
İzmir'de şüpheli ölüm!
İzmir'in Buca ilçesinde bir kişi, ikinci el eşya sattığı tezgahının yanında ölü bulundu.
 
Metruk binada çıkan yangın 3 binaya sıçradı
Fatih'te metruk binada başlayan yangın önce bitişiğindeki binanın çatısına ...
Mehmet KARABEL yazdı... Son yılbaşı gecesi
Mehmet KARABEL yazdı... Son yılbaşı gecesi
Durmayan alkollü sürücünün gerekçesi: Tedirgin olmuş!
Antalya'da, 'dur' ihtarına uymayan otomobilin sürücüsü Hasan Hüseyin T. ...
 
Otobüs otomobillerin üzerine devrildi: 14 yaralı
Ankara'da EGO otobüsünün karşı şeride geçerek devrilmesi sonucu meydana ...
Can çekişirken bulunan 9 köpekten 4'ü öldü
Ankara'nın Çubuk ilçesinde, ağızlarından köpük gelen ve sancıyla can çekişirken ...
Direğe çarptılar... Tramvay seferleri aksadı!
İzmir'in Karşıyaka ilçesinde elektrik direğine çarpan otomobildeki 4 kişi yaralandı.
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu vapur bir milletin kaderini nasıl taşıdı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva