HABERLER>POLİTİKA
26 Aralık 2020 Cumartesi - 08:14

Yaldız’dan çarpıcı Menemen yorumu: Başkan operasyon yedi, halkın tıkı çıkmadı

Sonsöz Tv’de Gazeteci Fatih Yapar’ın konuğu olan İntegral Araştırma Genel Koordinatörü Ümit Yaldız ülke ve kent gündemine dair önemli açıklamalar yaptı.

Yaldız’dan çarpıcı Menemen yorumu: Başkan operasyon yedi, halkın tıkı çıkmadı

EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Şirketi Genel Koordinatörü Ümit Yaldız, SonSöz TV’ye konuk oldu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Yaldız, İzmir siyasetine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Pandemi koşullarında anket çalışmalarında özellikle yüz yüze çalışmalarla ciddi zorluklarla karşı karşıya kalındığını söyleyen Yaldız, bir takım araştırma şirketlerinin belediye başkanlarına yönelik anket çalışmalarının gerçekçi olmadığını belirterek, “Yayınlanan araştırmaların güvenilirliğiyle ilgili bir takım soru işaretleri var, 10 yıl önce de bu sorunlar vardı. Araştırma şirketleri de ülkedeki tüm kurum, kuruluşlar gibi güven açısından ciddi bir erozyona uğradı. Bana göre inandırıcılıkları zayıf. Özellikle bölgemize dair açıklamaları kendi verilerimizle karşılaştırdığımızda arasında uçurum olduğunu görüyoruz. Bu nedenle açıkçası çok da inandırıcı bulmadığımı söylemeliyim. Bu ülkede güvenilir araştırma şirketleri de var elbette. Ama onlar bu toplara girmiyor.” dedi. Köpürtülen araştırmalarla tutuklanan eski Menemen Belediye Başkanının Serdar Aksoy’un da bazı şirketlerin anket çalışmalarında bir numara çıktığını gördük diyen Yaldız, “Masumiyet karinesi diye bir şey var şu anda. Suçludur ya da değildir demiyorum ama olanları gördük” diye konuştu.

“KENT AYAĞA KALKMIYORSA ORADA BİR SORU İŞARETİ VARDIR”
Menemen’deki operasyona ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yaldız; “İzmir yerel yönetimler anlamında 2 Mayıs 2011 de en büyük operasyonu yaşadı. Büyükşehir Belediyesinde görevli üst düzey 100’ü aşkın bürokrat sahanın köründe evlerinden alındı, dönemin Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da 397 yılla yargılandığı bir süreç yaşandı. Başta dönemin Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç olmak üzere üst düzey onlarca bürokrat aylarca hapis yattılar. Sonunda bunun bir FETÖ operasyonu mahkemenin beraat kararında net bir şekilde ortaya kondu.
Ancak bu kentin insanları bir dakika bile bu belediyede bunlar olmuştur demedi. Hatta davaların görüldüğü gün İzmir adliyesinin etrafı binlerce İzmirli tarafından adeta ablukaya alındı. Hepimiz oradaydık.  Pankartlarla İzmir’in her yerinden köylüler, işçiler, sendikalar ‘burada yanlış olmamıştır, bu dava kumpastır’ diye ortalığı ayağa kaldırdı. Hatta daha davalar devam ederken 2014’te 397 yılla yargılanan Başkan Kocaoğlu, Binali Yıldırım gibi güçlü bir adaya karşı % 49,5’lik bir seçim zaferi yaşadı.

Menemen’de beni en çok şaşırtan kentin tavrı olmuştur. Menemen’de %50’den fazla oyla daha 1,5 yıl önce seçilmiş bir başkana yolsuzluk iddiasıyla operasyon yapıldı. Menemen’de bir kişinin bile kılı kıpırdamadı. Tık yok! Kent ayağa kalkmıyorsa orada bir soru işareti vardır. Eğer soru işareti oluşturulmasaydı kent onu kolay kolay teslim etmezdi ve devlet unsurları bu kadar kolay harekete geçemezdi” diye konuştu.

“CUMHURİYET HALK PARTİLİ BELEDİYELERİN ÜZERİNDE YAKIN MARKAJ VAR”
Cumhuriyet Halk Partili belediyelerde yaşanan soruşturma, açığa alınma gibi operasyonlara yönelik konuşan Yaldız, önseçim önerisi getirerek şu ifadeleri kullandı:

“Cumhuriyet Halk Partisi’nde şu anda ‘bu belediye başkanlarını kim atadı?’ şeklinde bir tartışma başladı. Milletvekilleri dâhil genel merkezden hesap sormaya başladı. Ancak unutulan bir şey var. Milletvekili nasıl atanıyorsa belediye başkanı da aynı şekilde atanıyor, yazıyor geçiyor. Bu tip tartışmaları bitirmenin tek yolu ön seçimdir. Sandığı koyarsınız, seçilir. Her zaman seçilen kişi de doğru olmayabilir. Menemen belediye başkanı yolsuzluk iddiasıyla açığa alındı, Urla belediye başkanı FETÖ’den suçlu bulundu. Farklı belediye başkanlarıyla ilgili hala süreçler işliyor. Torbalı’da yürütülen soruşturma tamamlandı. Görünen o ki Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin üzerinde yakın markaj var. Ancak işin ilginç tarafı toplum tüm bu olan bitene karşı ayaklanmıyor, itiraz etmiyor, belediye başkanı bunu yapmamıştır demiyor. Bunları demiyorsa ortada büyük bir soru işaretleri var demektir.

Meseleye İzmir üzerinden bakacak olursak 24 Haziran sürecinden sonra; imza meselesi tartışmalarına kadar gitmemiz gerekiyor. Kimse işi buradan görmüyor. İzmir’de nasıl bir dizayn yapıldı sorusunun cevabını verdikleri zaman sorun çözülecektir. Hatırlanacağı gibi Muharrem İnce imza topladı. İzmir’de de hakim olan yapı 26 kadar imza verdi İnce’nin değişim iddiasına. 31 Mart sürecinde Ankara’da bu imzalar birilerinin gözünü korkutmuş olmalı ki imzayı veren, imzayı verenleri tanıyan hatta imza verenlerin paylaşımlarını sosyal medyadan beğenenler dahil herkesi titiz bir şekilde gözden geçirdiler. Parti içi kazan kaldırma olmasın diye İzmir’in ilçelerinde böyle bir tercihte bulundular.  Araştırmalardan kim çıktı, çıkmadı ilgilenmediler. İmza veren yapıyı tasfiye edip başı çeken diğer ekipler üzerinden bir siyasi parselasyon yapılınca ortaya bugünkü yapı çıktı. Ben bu atamayı yapanların da bu işten memnun olmadıklarını biliyorum. Sonuç itibariyle imza korkusundan mütevellit bir iş yapıldı ve şu anda CHP bedel ödüyor.”

“ASIL BEDELİ İZMİRLİ ÖDÜYOR”
Cumhuriyet Halk Partisinde 31 Mart Seçimleri'nde İzmir sürecinde Millet İttifakı'ndan kaynaklı bir rahatlık oluştuğunu da dile getiren Yaldız, “İmza korkusu var ama ittifaklardan kaynaklı bir rahatlık da var. HDP de tüm ilçeler bazında destek verdi, İYİ Parti destekliyor. Dört işlemi bilen kişi zaten sonucu görür.  Odun da koysak seçilecek rahatlığıyla beraber tanınmayan, halkta hatta parti kamuyonda karşılığı olmayan isimler aday yapıldı. Bu sürecin tabi ki bir bedeli var. CHP şu an bu bedeli ödüyor ancak asıl bedeli İzmir halkı ödüyor” dedi.

ANKARA- İZMİR GERİLİM HATTI KIRILIYOR
Hükümet CHP’li belediyeleri engelliyor mu sorusuna yanıt veren Yaldız; akademisyenlerle birlikte 2018-2019 yıllarında gerçekleştirilen 'İzmir Modeli’ çalışmasında yer aldığını hatırlatarak; soruya AK Parti’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana Merhum Başkan Piriştina döneminden başlayarak yanıt verdi.  İzmir modeli çalışmasında süreç tanıdığı bir gazeteci olarak yer aldığını ve Merkezi Hükümet-Yerel Yönetimler başlığında AK Parti-İzmir ilişkilerine yoğunlaştığını söyleyen Yaldız; “2000’li yılların başında ortaya çıkan Ankara- İzmir gerilim hattının son dönemde AK Parti’nin yaptığı çalışmalarla kırılmaya başladığı ifade ederek şu ifadeleri kullandı:

“2003’te Aziz Kocaoğlu’nun henüz siyasette bile bilinmediği, ilçe başkan yardımcısı olduğu dönemde Ankara İzmir gerilimini yazmaya başladık. O dönem Merhum Başkan Ahmet Piriştina’nın İZBAN için bulduğu yabancı krediye hazine garantisi verilmemesiyle başlayan süreç Kocaoğlu’nun başkanlığında inişli çıkışlı bir grafik izlese de somut olaylar üzerinden devam etti. Zaman zaman merkezi hükümetle işbirliği de yapılsa yüksek gerilim daima vardı. Konak tramvayı için onay imzası 2,5 yıl sürdü. Kentsel dönüşüm projeleri yıllarca onaylanmadı. Bu ve benzeri onlarca somut örnek üzerinden ilişkileri masaya yatırdım. Kamusal yatırım rakamları üzerinden ya da yerel yönetim projelerine yönelik engellemeler üzerinden ‘Ankara İzmir’e şaşı bakıyor, engelliyor” tezi kentte zaten güçlüydü. Nasıl güçlü olmasın bu kentin seçilmiş belediye başkanı, dönemin spor bakanından ‘6 ay randevu alamadım’ diye açıklama yapmıştı. Hatta mezarlık yerini bile İzmir’e parayla satıyorlar tartışması yapılmıştı. Bu ve benzeri onlarca örnek üzerinden İzmir modeli çalışmasında merkezi hükümet-İzmir gerilimini kaleme almış biri olarak görüyorum ki AK Parti yeni dönemde yıllarca kente hakim olan bu algıyı kırmaya dönük adımlar atıyor. 

AK Partili vekiller, il başkanı CHP’li belediyelere çağrı yapıyor. Projelerinizi getirin, Ankara’dan takip edelim diyorlar. Buca metrosu başta olmak üzere ilçe ve büyükşehir belediyelerinin işleri konusunda olumlu yaklaşımlar söz konusu… Gördüğüm kadarıyla AK Parti CHP’nin elini güçlendiren ‘AK Parti İzmir’e üvey evlat muamelesi yapıyor algısını’ kırmaya çalışıyor. En azından biz iş yapacaktık, engellediler bahanesini ortadan kaldırmak istiyor gibiler. 20 yıla yakın sürede yerleşmiş bir algıyı ortadan kaldırmak çok da kolay değil ancak CHP’li belediyeler şu anda “Ankara’ya proje gönderdik imzalanmadı, onaylanmadı gibi açıklamalar yapamıyorlar. Ya ellerinde proje namına bir şey yok ya da AK Parti oyalama, engelleme sürecinin önüne geçti.”

PANDEMİ, SÜRECİ İYİ YÖNETEN BAŞKANLAR İÇİN ŞANS
Pandemi sürecinin hayatın akışında yarattığı olumsuzluklara rağmen çoğunluğu yeni belediye başkanları için tanınma açısından bir şans olduğunu dile getiren Yaldız, “Pandemi gibi olağanüstü süreçler aslında hiç tanınmayan belediye başkanlarını öne çıkardı. Pandemi süreci başladı, 3-4 ay kimse evinden dışarıya çıkamadı. Halen kontrollü bir süreç yaşanıyor. İşte bu noktada normal şartlarda hayatınızda çok da yer kaplamayan kamusal yöneticiler sizin için birinci derece önemli hale geliyor. Mesela şu anda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca herkes tarafından dikkatle izlenen bir isim. Aynı şekilde bu durum kentin ilçe ve büyükşehir belediye başkanı için de geçerli. Halk aldıkları kararlarla her zamankinden daha fazla ilgileniyor. Krizi nasıl yönetiyorlar, hayata dair hangi kararları alıyorlar, sosyal belediyecilik alanında neler yapıyorlar? Tüm bu sorular herkes için bir anlam ifade ediyor. Yani yerel yöneticiler daha görünür hale geliyor böyle olağanüstü dönemlerde. Süreci doğru yöneten halka dokunan belediye başkanları bu süreçte ilçe ya da ili bazında siyasi bir aktöre dönüşme fırsatı yakaladı diyebilirim” 

İzmir’de ve Türkiye’deki sosyal belediyecilik anlayışını ön plana alan belediyelerin başarılı olduğunu belirten Yaldız şu açıklamalarda bulundu:

“Bu bir konjoktürel köpüktür ve gidebilir, fotoğrafın altının dolması lazım. Yeni döneme ilişkin ne yapılabilir bunlarla ilgili çalışmalar yapılması gerekiyor. Sağlık endişesi ortadan kalktıktan sonra halk performans bekleyecek. Bugün pandemi dönemi icraatlarıyla öne çıkan kimi başkanlar,  diğer alanlarla ilgili değerlendirmeler başlayınca olması gereken yerlere doğru gerileyecekler. Tunç Bey dahil söylüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer 2 dönem Seferihisar’da başkanlık yapmış, İzmir açısından bilinmeyen ama bizim açımızdan bilinen biriydi. Atandığı süreçte siyasi olarak, partisinin genel merkezi düzeyinde güçlü bir adaydı. Ancak İzmir halkı tarafından yeterince tanınmadığı için referandumdan yüzde 10 geride oy aldı. Çünkü halk tanımadığı markayı satın almıyor. Önce tanıyacak. Şu anda belediye başkanları tanınıyor, çoğunlukla iyi tanınıyor. Ancak başkanların pandemi sonrasını da planlaması gerekiyor. Madalyonun öteki yüzünde hızlı bir normalleşmeyle birlikte belediye başkanlarına ‘Kent için ne yaptınız? Sorusu’ sorulacaktır.

“YÜKSEKTEN DÜŞMENİN SIKINTISI DAHA FAZLA OLUR”
Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in CHP siyasetin açısından eskisi kadar güçlü olduğunu düşünmediğini aktaran Yaldız, “Başkan Soyer bana göre CHP genel merkezinde atandığı/seçildiği günkü kadar güçlü değil. Buna somut gerekçe olarak çok desteklediği/istediği PM üyesini MYK’ya aldıramamasını gösterebilirim. CHP’de seçildiği günkü kadar güçlü olmayabilir ama halkta seçildiğinden daha güçlü.  Ve bence bu daha önemli. Türkiye cumhur ve millet ittifakı ikileminde kalırsa CHP yine 31 Mart’taki rahatlıkla isteğini, istediğini makama atayabilir. Ama bu ittifaklarla en küçük bir kırılma, çatlama yaşanır, örneğin İYİ Parti ben karşı tarafa geçiyorum derse, parti halkta karşılığını olanı atamak zorunda kalacaktır.  Pandemi ve deprem gibi süreçlerin de katkısıyla İzmir halkı 31 Mart’ta çok da tanımadığı Başkan Soyer’i tanıyor. Nasıl tanıyor? Buna artık Başkan Soyer kendisi karar verecek. Hizmetleriyle mi tanınıyor, kişisel özellikleriyle mi siyasal duruşuyla mı? Soyer bu aşamadan sonra kendi markasının altını kendisi dolduracak. Bu süreçten siyasi aktör olarak güçlenerek çıkabilir.  İnsanların bir fikirleri var şu anda. Belediye başkanı İzmir’de konuşuluyor. Burada bir noktadan sonra beklentiyi yükseltip bir yerlere taşıyamazsanız halk sizi düşürebilir ve yüksekten düşmenin sıkıntısı daha fazla olur” dedi.

Siyasete yeni atılan ve kuruluş sürecinde olan partilerle ilgili değerlendirmelerde bulunun Yaldız, şu ifadeleri kullandı:

“Mustafa Sarıgül, bana göre treni 10 yıl önce kaçırmıştır siyasi anlamda. 2010 Deniz Baykal’a kumpas kurulduğu süreçte bir hazırlığı vardı parti kurmak için. Hatta ilk mitingini de İzmir’de Bornova’da yaptı. Bence herşeyde olduğu gibi siyasette de zamanlama önemlidir. Zaman-zemin dengesini kurmak gerekir. Üzerinden 10 yıl geçti ve bence Sarıgül dönemi 31 Mart Şişli adaylığıyla birlikte kapandı. Peki, neyi hedefliyorlar? Ülke siyasetinin içine hapsolduğu %49- 51 dengesi bence bazılarının iştahını açtı. Bu denklem sürdüğü müddetçe binde 5 oy potansiyeliniz bile olsa, bu sizi kilit parti konumuna getirebilir. Bence Sarıgül ve benzerlerinin siyaseten iştahını kabartan bu. İttifaklardan birine katılıp siyasi açıdan birşeyler koparma hedefi. Ancak Sarıgül için söylenecek tek şey var: Geçti borun pazarı sür eşeğini Niğde’ye…  Ancak Ali Babacan’ın Deva Partisi’ni izleyen çok önemli bir kitle var. Daha çok e ekonomi beklentili bir kesimden söz ediyorum.  AK Parti’nin ekonomide çok başarılı olduğu dönemlerde ekonominin başında hep Babacan vardı ve eskiye dair başarılı dönemi temsil ediyor. İzmir’de kayda değer bir oya dönüşmüyor olsa da potansiyelinin çok üzerinde izleyeni var. İzmir’deki en büyük handikabı siyasi bavuludur. Bavulunda AK Parti kimliği, hükümetin ilk 13-14 yılından sorumlu tutulması olması var.  Ahmet Davutoğlu, Babacan’ın ulaştığı seviyeye henüz ulaşamadı, muhafazakâr yönünden kaynaklı belki de. İnsanlar ekonomik açıdan yarasına merhem arıyorsa Babacan’a daha olumlu bakacaktır. Ancak onun üzerine sinmiş olan vesayet kokusu bir diğer handikabı. Özellikle Abdullah Gül ile ilişkileri sorgulanıyor arkasında Amerika mı var, İngiltere mi var gibi sorular henüz tam anlamıyla cevaplanmadı. İYİ Parti’nin nerede duracağı gibi bir mesele var, ben kendi adıma bir cevap bulmuştum; Meral Akşener, ‘Ben partili cumhurbaşkanlığı devam ettiği sürece asla ve kat a bu Cumhur ittifakına katılmam’ demişti. Orada şartlı bir cümle kullandı Sayın Akşener. Partili başkanlık sistemi devam ettiği sürece dedi. Güçlendirilmiş parlamenter sistem diye bir şey var biliyorsunuz. CHP’nin, Akşener’in hatta Selehattin Demirtaş’ın talebi de bu yönde. Bana göre Güçlendiriliş Parlamenter Sistem dedikleri şey yarı başkanlık sistemidir. Başkanın yetkilerinde önemli bir değişiklik olmuyor ama parlamentonun daha dengeleyici bir rolü var. Böyle bir model düşünülebilir mi? Muhtemelen AK Partinin bu yönde çalışmalar yaptığını düşünüyorum. Çünkü sürekli pastadan kayıplar oluyor küçük küçük. Bu alınan dilimler ile AK partinin yüzde 51 ile süreci devam ettirmesini zorlaştırıyor.  AK Parti’nin erimesi gibi bir tablo yok ama %51-49 denkleminde 1-2 puanlık kayıp olmak ya da olmamak anlamına geliyor”

İYİ PARTİ’NİN YÜKSELİŞİ DURDU
Gazeteci Fatih Yapar’ın ve izleyicilerin sorularını da yanıtlayan Yaldız; İyi Parti’deki iç kargaşanın bu partinin seçmen tabanında olumsuz sonuçlar doğurduğunu ifade ederek; “Akşener’in esnaf gezileriyle başlayan yükseliş trendinde Eylül’de İzmir’de %13-14 seviyesini gören İyi Parti’nin yükselişi, Ümit Özdağ, Aytun Çıray gibi isimlerin açıklamalarından sonra durdu hatta seçmenlerinde kararsızlığın ciddi oranlarda arttığını görüyoruz. Çünkü bu tartışmalar bazı medya gruplarınca günlerce sürdürüldü. Ortayla saçılan iddiaları herkesin duyması sağlandı. Ve parti içi kavga seçmeni önemli ölçüde kararsızlığa itti” dedi.

 
İzmirli berberler isyanda! Kapalı dükkâna 200 TL su faturası…
 
Dünyada koronavirüse karşı kaç kişi aşılandı?
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Muhsin Yazıcıoğlu davasında mütalaa açıklandı
Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği kazaya ilişkin kamu görevlilerinin ...
AK Partili Dağ'dan Soyer'e 'hastane' çağrısı: Gelin bu inattan vazgeçin!
İzmir’in Kiraz ilçesindeki doğalgaz açılış töreninde konuşan AK Parti ...
Erdoğan: 2020 pozitif büyümeyle kapanacak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İnovasyon Haftası'nda yaptığı ...
 
İsmet İnönü, 47'nci ölüm yılında mezarı başında anıldı!
Türkiye Cumhuriyeti'nin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 47'nci ölüm ...
Erdoğan'dan yılbaşı uyarısı: Gerekirse müdahale edilir
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yılbaşı öncesi salgınla mücadele kapsamında, her ...
Buca'ya yapılacak heykel polemik konusu... Adınızı 'Cumhuriyet Heykel Partisi' yapın!
AK Parti İzmir Milletvekili Alpay Özalan, Buca'da gazeteci Bekir Coşkun'un ...
 
Genel Merkez’den 'Menemen' çıkışı: Halk iradesinin çalınmasına izin vermeyiz!
Düzenlenen basın toplantısında konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel ...
CHP'li Beko’dan, Bakan Selçuk’a Engelli istihdamı önerisi
Engelli istihdamının ILO’nun istihdam sözleşmesine göre yapılması gerektiğini ...
'Yılda 10 Milyar TL’lik rant kime/nasıl dağıtılacak?'
Türkiye Çevre Ajansı Kurulması ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ...
 
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Siperdeki foto nasıl canlandı?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bodrum’un Gayıkları
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva