HABERLER>GÜNCEL
14 Temmuz 2014 Pazartesi - 08:08

Yalçın Küçük: Bizi Gülen serbest bıraktırdı!

Balyoz ve Ergenekon sanıklarının tahliye edilmelerinin, 'Hükümetin ve Erdoğan'ın baskısıyla olduğu' yönündeki yaygın kanaate taban tabana zıt bir iddia, bizzat tahliye edilen isimlerden biri olan Prof. Dr. Yalçın Küçük'ten geldi.

Yalçın Küçük: Bizi Gülen serbest bıraktırdı!

Balyoz ve Ergenekon sanıklarının, Anayasa Mahkemesi’nin aldığı ‘hak ihlali’ kararlarının ardından tahliye edilmeleri üzerine, bu tahliyelerin, ‘Hükümet-Cemaat kavgası’nın ardından, hükümetin ve özellikle de Başbakan Tayyip Erdoğan’ın baskısıyla olduğu iddiaları gündeme gelmişti.

Başbakan Erdoğan'ın tahliyelerin ardından yaptığı “Teşekkür beklemiyoruz ama…” temalı konuşmalarla, özgürlüğüne kavuşan bazı sanıkların tahliye olduktan sonra yaptığı açıklamalar ve özellikle AK Parti’ye yakın yayın organlarına verdikleri demeçler de bu yorum ve kanaatleri doğrular nitelikteydi.
 
İşte Balyoz ve Ergenekon sanıklarının ‘Hükümetin ve Erdoğan’ın baskısıyla serbest bırakıldıkları’ yönündeki bu yaygın kanaate taban tabana zıt bir yorum, bizzat tahliye edilen isimlerden birinden, Prof. Dr. Yalçın Küçük'ten geldi.

Yalçın Küçük, Odatv.com portalında yayınlanan yazısında, “tahliyeleri Erdoğan'ın değil Fethullah Gülen'in yaptırdığı” iddiasını gündeme getirdi. Yalçın Küçük, cezaevinden çıktıktan sonra bu yönde açıklamalar yapan özellikle asker kökenli sanıkları da sert sözlerle eleştirerek şunları yazdı: “Hem belleksiz buluyorum ve hem de çok yumuşaklar. Biz pek yumuşak olana artık paşa demiyoruz.”
 
Prof. Küçük'ün yazısında yer alan ve tartışma yaratan konuyla ilgili bölüm şöyle:
 
“Önümde bir Hürriyet, 27 Haziran ’14, başlığın üzerinde “O Hakimleri Ben Atadım” haberi var, kocaman, Gül’ün fotoğrafı ile süslüdür; Gül, anayasa mahkemesi hakimlerini atamış olmakla pek övünüyor. ‘Ben atadım’, doğrudur. Bu ara, Anayasa Mahkemesi’nin tahliyelere yol açan kararından çok hoşnutuz ve ‘ülkede yargıçlar var’ sözünü tekrarlaya tekrarlaya kendimizi kutluyoruz.
 
Paşa mı, bana çok söylemeyin, Demokrat Parti döneminde “ocak başkanı” vardı, sonra “tip” oldular, bıyıkları ve dilleri bir başkadır. Hep bayat atasözü söylüyorlardı ve şimdi paşalarımızı görüyorum, zirvede, Ankara’da ve her yerde, ikide bir “ülkemizde yargıçlar var” diyorlar. Hem belleksiz buluyorum ve hem de çok yumuşaklar. Biz pek yumuşak olana artık paşa demiyoruz.
 
‘DİKTATORYA ÇAĞIRAN KARARLAR’
Ve ben çok şaşırıyorum, bir, Abdullah Gül’ün hangi kararını beğendik, benim bildiğim, Erdoğan’ın diktatorya çağıran bütün kararlarının noteri oldu. İki, Fenerbahçe Kulübü yöneticilerine verilen çok ağır hapis cezalarını hafifleten Erdoğan yasasına karşı çıkmış ve veto etmişti. Üç, kutu kutu para toplayanları yargıdan kaçırmak için hazırlanan yasayı da imzaladı; çok güzel, peki iftihar ettiği bu hakimleri nereden buldu, soru işte budur. Güzel uzatmadan, bu sorunun cevabını ben vermek istiyorum; ancien régime’den kalan iki veya üç üye hariç hepsi Fethullahi’dirler ve Gül, sadece Fethullahi üye atamıştır ve atamaktadır. Buradayız. Yalçın’a, “Al Yalçın’dan” dediğim haberlerin işte birisi budur.
 
‘TEK YANLI HEDEF’
Genelkurmay Başkanı Necdet Paşa Hazretleri’ne haber veriyorum, bizi zındandan, hâlâ sözünden çıkmayan yargıçları vesile oldular, Fethullah Gülen çıkardılar. Paşa Hazretleri’ne verdiğim haberden arkadaşlarımın da yararlanmalarını salık veriyorum. Şunu da ekliyorum; Erdoğan, Haşim Kılıç’ın, Gülen ile böyle kol kola girip ayrı güç olmasından pek rahatsızdır. Benim ise bir itirazım yok ve savaş patlayınca da, tek yanlı olarak Gülen’i hedef tahtası yapanları eleştirmiştim. “Sizler”, diyordum, “Erdoğan’ı fazla tutuyorsunuz” ve şimdi ise, “çok fazla”, bunu, ekliyorum.
 
‘ABD’NİN DOSTLARI’
Güzel ve ben devam ediyorum, James F. Jeffrey, Ankara’da büyükelçi idi ve şimdi, Washington’da, pek ağırlıklı “Washington Institute for Near East Policy” adlı, söz uygunsa, think-tank’te önemli ve yine ağırlıklı yerdedir. Son raporu, August 22, 2013, bir buçuk sayfa, “Turkey’s Ergenekon Convinctions: Impact on U.S. Relations” adını taşıyor ve Obama’nın bu tür raporlarla beslendiğini yazabiliyorum. Bu kısa rapordan kısaca bir paragrafı buraya alıyorum: “Although the Turkish military was never a completely unfiltered conduit for U.S. policy suggestions, its reservoir of professional training and shared experiences have long promoted American-style approaches to practical security problems. The reservoir remains, but many Turkish officers closely associated with the united states are likely disapponinted that Washington could not do more to ensure fair treatment for their leaders during the trial. In some circles, General Basbug’s fall might be seen in the same light as that of ousted Egyption president Hosni Mubarak, another ‘friend of America’ now behind bars.” İşte bu kadar ve kısaca Türkçesi de var.
 
İlker Başbuğ, Husni Mubarek ile birlikte, “friend of America”, Amerika’nın dostu, sayılıyorlar ve özetle, Washington’un, adamlarının böyle hapislerde tutulmasına göz yummasının iyi karşılanmayacağına işaret edilmektedir. “Amerika’ya çok yakın pek çok Türk subayı” hayal kırıklığı içindedirler ve olur mu, bu hal, Amerikan çıkarlarına aykırıdır; rapor ediyorlar. Ve bu rapor, Abramowitz-Edelman Raporu’ndan iki ay öncedir ve bu ikincisi çok daha serttir. İşte buraya gelmiş durumdayız.
 
İYİ ÇALIŞTILAR
Güzel, bu raporların yazılıp yerine ulaşmasıyla, Silivri’den ilk tahliyelerin başladığı Mart Ayı arasında beş ay var ve demek ki, Washington yeteri kadar hızlı çalışmış olmaktadır. Washington'dan Pennsylvania'ya, Pennsylvania’dan Ankara’ya az iş var diyemeyiz. Çok güzel ve tebrik ediyorum, Ankara’daki Amerikan Büyükelçisi Ricciardione, “demek oy birliği var, harika ve harika” demişti; ama kabul etmek gerek, Büyükelçi de iyi çalıştılar ve “harika” sözümü hak ettiler. Sonunda, Amerika’nın yakın dostları, Mübarek ve Başbuğ, kurtarıldılar. Arkalarından hayal kırıklığına uğrayanlar ve bunların da kırıkçıları serbest kaldılar.
 
***
 
Gül, o yargıçları ben atadım, demiştir. Her birine bir imza atmıştır ve çok zahmetli bir iştir.
 
Erdoğan, o yasayı ben çıkardım, demiştir ve bir imza ki pek yorulmuştur.
 
Ancak şair ve kibar dostumuz, Üstadımız Celal Ülgen, teşekkür etmiştir. Pek kibarız, Haberal, Balbay, Tuncay kibar ötesi ve ince kalplidirler. Doğu Perinçek’i de ihmal etmiyorum ve duyduğuma göre çok moral vermektedir. Benim Haymana’dan Doğu “Adıgüzel” Dostum, moralin ve kibarlığın bol olsun, milletvekili günlerini de görmek istiyorum."

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
AK Partili Belediye Başkanı’na bombalı saldırı
Şanlıurfa'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyaretlerini takip eden ...
Ali İsmail’e tekme atan polise rapor
Ali İsmail Korkmaz'ın ölümüne neden olan tekmeyi atan polis memuruna sol ...
'Bazı patronların özel tecavüz odası var'
33 kadın örgütü, Türkiye'ye sığınan göçmen kadınların şiddet, taciz ve ...
 
Motosiklet traktöre arkadan çarptı: 2 ağır yaralı
Ödemiş’te önünde giden traktöre çarpan motosikletteki 2 kişi ağır yaralandı.
Kacak kazdığı tarihe eser çukuru sonu oldu
Urla’da dere yatağında tarihi eser bulma umuduyla kazı yapan Hıdır Erdoğdu, ...
Selçuklu genç girişimçilerden iftar
Cenka Hotel’de Çamlık Genç Girişimciler Kültür Derneğince Selçuk Basın ...
 
İzmirli minibüsçülerden Soma'ya yardım
İzmir Minibüsçüler Odası üyeleri, yaklaşan ramazan bayramı öncesinde, ...
İzmir'in mezarlıkları güzelleşsin diye vakıf kuruldu!
Başbakanlık Vafıklar Genel Müdürlüğü’nün onayı ile İzmir’de mezarlıkları ...
Yok böyle dram: İzmirli kadının başına gelenler...
İzmirli Melis S. henüz 24 yaşında ama korku filmi gibi geçen son 5 yıllık ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çöl tozu meselesi: Yararlı mı, zararlı mı?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
O gün bugündür!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva