Tugay'a Kocaoğlu desteği ve mevcut başkanlara çağrı: Gelin, yanımızda durun!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, partisinin Bornova seçim ofisinin açılış törenine katıldı. İzmir'de uzun yollar Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış olan Aziz Kocaoğlu'nun yanı sıra, CHP geçmiş dönem parti sekreterlerinden Kamil Okyay Sındır ve CHP geçmiş dönem İzmir Milletvekili Atila Sertel, Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal'da katıldığı toplantıda Tugay dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

TUGAY: BÜYÜK BİR GURUR DUYUYORUM
Destek için gelen geçmiş dönem belediye başkanlarına dikkat çeken Tugay, "İzmir'in dört bir yanında 31 Mart seçimleri için arkadaşlarımızla birlikte alanlardayız. Bütün gün sabah ederken saatlerinden, gecenin geç saatlerine kadar insanlarımızla buluşmaya, kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. Haklılığımızı anlatmaya çalışıyoruz. Davamızı anlatmaya çalışıyoruz. Son birkaç gün içerisinde Menderes'in, Torbalı'nın ve Selçuk'un köylerinde kasabalarında bulundum. Bana dediler ki 'Aziz Kocaoğlu vardı' dediler. 'Aziz Kocaoğlu buralarda sürekli bizim aramızda gezerdi' dediler. 'Onu hiç unutmadık. Onu halen ilk günkü kadar çok seviyoruz' dediler. Zaten bütün İzmir biliyor. Burada söylemek istedim. Çünkü ben şu anda yanımda değerli başkanımızın, büyük başkanımızın, Aziz Kocaoğlu'nun tam yanımızda büyük gurur duyuyorum. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Haklarını yememek adına uzun yıllar belediye başkanı olarak Bornova'ya hizmet etmiş milletvekili olarak Cumhuriyet Halk Partisi'ne hizmet etmiş Kamil Okyay başkan ve Atilla Sertel vekilimize de tabii ki yürekten teşekkür ediyorum. Bizler bizler Cumhuriyet Halk Partilileriz. Burada gördüğünüz bu tabloda yıllarca bu partiyi onurla hizmet etmiş bu davayı almış, taşımış insanlar dün onlardı, bugün bizler, yanımızda ailelerimizle beraber, eşlerimiz, çocuklarımızla beraber huzurlarınızdayız. Ve size şunu diyoruz; Evet biz Cumhuriyet Halk Partiliyiz. Bizler bu gördüğünüz altı okul bayrağın yaşamayı onursayan, Atatürk'ün partisinde mücadele etmeyi onur sayan insanlarız. Ama bizim bir numaralı amacımız ne biliyor musunuz? Biz halkız değerli yoldaşlarım. Bir başka yerlerden gelmiyoruz. Biz bu davanın tam göbeğinden geliyoruz. Biz cumhuriyete inanmış insanlarız. Biz Atatürkçü insanlarız. Onun için boğazımız yıkılana kadar 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' diyebiliyoruz. Bu onları yaşayabiliyoruz. Cumhuriyet Halk Partililik şudur; Altı Oklu bayrak emanettir. Bu ülkeyi kuran, o büyük insan. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, önünde bugün bütün Türkiye'nin saygıyla eğildiği her 10 Kasım'da hep beraber ağladığı, bayramlarında hep beraber o coşkuyu yaşadığı, o büyük insanın iki emanetinden biri. Birisi Türkiye Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi.  Ve biz bu bayrağı onurla taşıyacak ve onurla kendisinden sonraki görevi alacak arkadaşlarımıza devredecek insanlarız. Işte bu bayrağı onurla taşıyan herkes kaybettiğimiz Sırrı Aydoğan dahil tüm partililerimize selam olsun. Hepsine çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

BU BAYRAK SAYESİNDE O KOLTUKTA OTURDUNUZ
Çeşme ziyaretinde Ekrem Oran'ın verdiği desteği belirterek belediye başkanlarına çağrıda bulunan Tugay, "Bugün buraya gelmeden kısa bir süre önce Çeşme'deydim. Çeşme'de belediye başkan adayımız değişti biliyorsunuz Lal Denizli. Genç 32 yaşında bir kadın arkadaşımıza parti bu sorumluluğu verdi. Gördüğüm kadarıyla Çeşme onu kucaklamış, Çeşme onu bağrına basmış, kesinlikle o seçimi kazanacak. Hiçbir yolu yok. Gördük bunu orada. Ama biz oradaki mitingde sahneye çıktığımız zaman şu andaki Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran yanımıza geldi. Bizimle beraber o sahneye çıktı. Ve şu konuşmayı yaptı. Ben bana verilen görevi onurla benden sonraki arkadaşım Lal Denizli'ye bu bayrağı altında teslim ediyorum ben onun arkasındayım, onunla birlikteyim dedi. Ve hep beraber el kaldırdık. Bugün de burada Aziz Kocaoğlu başkanım yanımda. Ben buradan bir çağrı yapmak istiyorum; Şu anda Cumhuriyet Halk Partili olan bütün belediye arkadaşlarımız, kendisinden sonra başka birine adaylık verildiyse eğer kendilerine çağrım şudur. O adayla birlikte lütfen miting alanlarına gelin ve onların yanında durun. Size yakışacak olan budur. Çünkü siz bu bayrakla beraber o koltuklara oturdunuz. Siz Cumhuriyet Halk Partili olduğunuz için seçildiniz ve oraya geldiniz. Bugün üzerinize düşen görev yeni adayların yanında yer almak, onlara destek olmaktır. Gerçek Cumhuriyet Halk Partililere yakışan budur" dedi.

İZMİR'İ DURDURAMAYACAKSINIZ

Tugay sözlerini şu ifadeler ile sürdürdü;

"Hepsini bundan sonra mitingde de bekliyorum. Yanımızda yer almalılar. Cumhuriyet Halk Partililere yakışan budur. Ve değerli kardeşlerim bunların ötesinde beni biraz önce sunucu arkadaşım bu yetiştirdiği doktorlardan biri olarak ve geçen dönemde de 5 yıl Karşıyaka belediye başkanlığı görevini yapmış bir kardeşiniz olarak anlattı size. 5 yıl alnıma bir gram leke sürdürmeden çalıştım ve yaşadım. Asla o yalanlara, uydurulan o saçma sapan şeylere trollerin uydurduklarına bakmayın. Alkışlayanlar benim meşai arkadaşlarım. Onlarla beraber yaptık bu mücadeleyi. Karşıyaka Belediyesi 5 yıl tertemiz çalıştı. Ve ben bu arkadaşlarımızın hepsiyle gurur duyuyorum. Onlara çok teşekkür ediyorum. Bu onurlu görevi yaparken yoldaşlık yaptıkları için. Bundan sonra da Bornova için, İzmir için, İzmir'in en ücra köyünden, kasabasından merkezine kadar her yer için orayı tertemiz yapmak boynumuzun borcu olsun. Oranın altyapısını yapmak boynumuzun borcu olsun. Üstündeki insanları mutlu etmek, onların yaşamlarını konforlu hale getirmek boynumuzun borcu olsun. Bizler bu görevlere durup dururken gelmedik. Bu görevlere durup dururken gönderilmedik. Hepimizin hazırlıkları var. Hepimizin deneyimleri var. Hepimizin arkasında, aslında koskoca bir Cumhuriyet Halk Partisi ordusu var. Başınız sıkıştığı zaman gidip yardım isteyeceğimiz kocaman bir örgütümüz var. Ve bu şehrin bilim insanları var. Bu şehrin meşrek örgütleri var. Sivil toplum kuruluşları var. Akil insanları var. Bilgisi ve becerisi çok olan insanlar var. Bu nedenle İzmir çok büyük ve güçlü bir şehir. O nedenle bugüne kadar her türlü uğradığı haksızlığa rağmen dimdik ayakta durmuş olan bir şehirdir. Ve Bornova Belediyesi çok güçlü bir kurumdur. İzmir Büyükşehir Belediyesi çok güçlü bir kurumdur. Ihtiyaç duyduğu zaman kendi yolunu da yapacaktır. Alt geçidini de üst geçidini de yapacaktır. Trafik düzenlemesini de yapacaktır. Otobüsünü de alacaktır. Metro şovu da yapacaktır. Tramvayını da yapacaktır. Her türlü ihtiyacını yapacaktır. Zaten bugüne kadar yapmıştır da.  Bu şehre hizmet etmek isteyen kimsenin elini kolunu tutmadık. Ama hizmet etme niyetinde olmayan, rant peşinde olan, şehrin hakkını yemek isteyen, İzmirlilerin hakkını çalmak isteyenlerin önünde aslanlar gibi durduk. Daha önce diğer başkanlarımız yaptı bu mücadeleyi. Bugünden sonra biz bana sakin biri dedi arkadaşım. Evet ben sakin bir insanım. Normal yaşamımda şesimi bile yükseltmem. Mütevazilik benim için bir erdemdir. Ailem bana bunu öğretti. Hele hele milletin huzurunda efendi gibi duracaksın. Ama ama ne zaman birisi bu milletin hakkını yemeye kalkarsa onun karşısında en yüksek sesle bağıracaksın, duracaksınız. Ve İzmir'i durduramayacaksınız. O yüzden biz güçlü belediyelerimizle, güçlü halkımızla beraber dimdik, bu şehrin her türlü hizmetini yerine getirmeye devam edeceğiz. Burada en büyük gücü arkadaşlığımızdan, kardeşliğimizden, yoldaşlığımızdan alacağız. Ben Ömer başkanımla beraber Bornova'ya hizmet etmekten büyük gurur duy onur duyacağım. Bütün değerli başkanlarımızın güçlerine de bizlere vereceğine çok eminim."

SOKAKLARDA MÜCADELEYİ YAPIN
"Bugün bir sürü yalana, yanlışa kanıp da başka yerlerde çözüm arayanlar, bu seçimi kaybedeceğini bile bile Cumhuriyet Halk Partisi'ni kaybettirmeye niyetli olanlar. Onları bir kenara koyuyorum. Ama gerçek İzmirlilere, gerçek halkımıza seslenmek istiyorum. Bu şehre sahip çıkmak istiyorsanız birleşelim, birleşelim ve hep beraber kazanalım. Sandıkta birleşelim. Milletin İttifakı'nı, İzmir'in ittifakını birlikte kuralım. Cumhuriyet Halk Partisi'ne kaybettirmek mesele. Cumhuriyet Halk Partisi'ne yüzyıldır kimse kaybettiremedi. Bundan sonra da kimse kaybettiremeyecek. Bir sürü partiler geldi geçti. Açıldılar, kapandılar. Tarihin sayfalarına gömüldüler. Ama biz işte bu sene 101'inci yılımız... 101 yıldır dimdik ayaktayız ve bu gördüğünüz güçlü, büyük, değerli insanlarla beraber geçmişiyle ve geleceğiyle beraber buradayız. Kazanacağız!  Asla hiç kimseye vermeyeceğiz. Bu şehri ve gelecekte de en kısa zamanda partimizi iktidar yapacağız. İktidar yapacağız. Ben meydanlarımızda her geçen gün daha fazla genç görüyorum. Genç arkadaşlarımızı bu vatan millet mücadelesine katılmaya davet ediyorum. Sessiz bir köşede durmasınlar. Haksızlıklara boyun eğmesinler. Bu devrimci mücadelenin yanında yer alsınlar. Hepsini bu mücadeleye katılmaya davet ediyorum. Yüzlerinizdeki yorgunluklar, yüzlerini mutsuzluklar gitsin. Geleceğe umutla bakın. Bundan sonra kısa çöp, uzun çöpten hakkını alacak.  Bunu biz sağlayacağız. Ve burada artık hak olacak, hukuk olacak, adalet olacak. Insanlarımıza yerel yönetimler eliyle adalet dağıtacağız. Bugüne kadar diğer başkanlarımızın yaptığı gibi küçücük çocuklara bedava süt dağıtma fikri nereden çıktı? İzmir'den çıktı İzmir'den. Sosyal belediyeciliğin en değerli örneklerini, tarımı, çiftçiyi destekleyen politikaları bu şehrin insanları, bu şehrin politikacıları, Cumhuriyet Halk Partililer başlattı. Ve bütün Türkiye'ye örnek oldu. Buradan yayıldı. Bundan sonra da yenilerini beraber yapacağız. Bu şehirde kimsenin aç kalmasına izin vermeyeceğiz. Evsiz olup sokakta yatmasına izin vermeyeceğiz. Kimsenin yokluk çekmesine izin vermeyeceğiz. Gün olacak emeklimize gün alacak öğrencimize gün olacak yaşlımıza el uzatacağız ve yanında yer alacağız Böyle olduk bugüne kadar. Bundan sonra da böyle olmaya devam edeceğiz. Ve ben bu defa yeni bir şey daha ekliyorum. Yapacağımız yerel hizmete bugünden itibaren ekonomisini bozdukları, insanlarımızı yoksullaştırdıkları, gelir adaletsizliği yarattıkları, insanları kiralarını ödeyemez, yemeklerini alamaz hale getirdikleri bu ülkede bundan sonra İzmir'in kendi olanaklarıyla kalkınması için, kalkınma belediyeciliğini de İzmir'de devreye sokacağız. En güzel örnekleri burada yaşatacağız. İşçi çocuklarımıza, işsiz gençlerimize biz de iş bulacağız. Yeni iş sahaları açacağız. Üretim potansiyelimizi artıracağız. Daha fazla markası olacak bu şehrin markalarını daha fazla pazarlayacak, yurt içinde, yurt dışında, turizmiyle, tarımıyla, ticaretiyle, her sektörüyle, girişimciliğiyle İzmir parlayan bir yıldız olacak. Ben İzmir'e inanıyorum. Sizlerin de inanması gerektiğini düşünüyorum. Önümüzdeki 31 Mart gününden sonra bir Nisan'dan itibaren yazacağımız yeni hikayede yoldaş olarak bizimle birlikte yürümeye var mısınız? Lütfen çıkın bütün sokaklarda, bütün olarak mücadelemizi yapın. Bu zafer bizim olacak. 31 Mart gecesi Gündoğdu'da milyonlarla beraber biz buluşacağız"

ÇAPIN'DAN DİPLOMA ÇIKIŞI
Bornova İlçe Başkanı Ertürk Çapın, Cumhur İttifakı adayının diploması ile ilgili dikkat çekici iddiada bulunurken, "Bornova Seçim Koordinasyon Merkezimizin bu akşam açacağız. Cumhuriyet Halk Partisi örgütü ayakta. Tüm İzmir'de ayakta. Tüm beklentileri bizde bir umutsuzluk olacağı. Bizlerin,  Mustafa Kemal Atatürk'e karşı sokağa çıkmayacağımızı düşünenler vardı. Hepiniz görüyorsunuz. İzmir'in her yerinde Cumhuriyet Halk Partisi ayakta. Bugün başkanımız kaç yaşında Urla'dan buraya geldi. Memleketine, Bornova'ya. Sokaklarda o bile bizim için Cumhuriyet Halk Partisi'nin için Atatürk'ün ilkelerini bu İzmir'i teslim alacaklarını düşünen o yobaz kesimi var ya onlara karşı mücadele için geldi. Hiç umutlanmasınlar. Öyle Kordon da meyhane dolaşıp seçmeni kandırabileceklerini düşünmesinler. Bunlara mı inanacak İzmir halkı? Pırıl pırıl bir adayımız var Bornova'da. Gençlik Kolları'ndan gelme. 17 yaşında Bornova Gençlik Kolu Başkanı olmuş. Ömrünün, ondan sonraki tüm zamanını, bu yaşa kadar olan zamanın tamamını örgüt içinde geçirmiş, bilgili, birikimli, eğitimli bir adayımız var. Sayın Ömer Eşki... İnanıyorum bizim yüzümüzü kara çıkartmayacak. Karşımızda da bir aday var. Sayın Cevdet Çayır... Bizim arkadaşımız. Şimdi ya bunu söylemeye aslında utanıyorum... Bir diploma var burada. Rusya Federasyonu Kanıt Üniversitesi Daire Başkanlığı. Ya bu arkadaş ne zaman Rusya'ya gitmiş dört yıl okumuş merak ediyorum. İnanın ya böyle bir şey var mı? Kasım ayında başvuruya diploma çıkıyor. Ondan sonra da ben üniversite mezunuyum  diyor. Bu halkı kandırmaktır ya. Ne zaman gitmiş 4 yıl yaşamış Cevdet arkadaşımız? Rusça biliyor mu? Belki öğrenmiştir onu da bilmiyoruz. Ukrayna'ya falan gittiyse... Ama olacak şey değil bu ya. Kimsenin diplomasıyşa uğraşacak değiliz. Ama gerçeği söyleyin ya. Bornova halkını kandıramazsınız" dedi.

SINDIR: SONUNA KADAR YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Geçmiş dönem Parti Sekreterlerinden Kamil Okyay Sındır Ömer Eşki'nin bayrağı daha ileriye taşıyacağını belirtirken, Bu Bornovamızın bir dönem hepinizin destekleriyle, hepinizin el birliğiyle, güç birliğiyle görev yapmış olmanın onuruyla, gururuyla ve şimdi Ertürk başkanımızın bahsettiği genç dinamik ve bu partiye hayatını adamış bir kardeşimizin bundan sonraki süreçte bayrağı da daha ileriye ben Aziz abiden bayrağı alan Sırrı Başkanımız, Allah rahmet eylesin. Buradan saygıyla hürmetle anıyorum. Hepimizin baş tacı. Bu bayrağı asla yere düşürmedik. Kimsenin başını öne eğdirmedik. Partimiz ve ülkemiz için tabiki Bornovamız için ve sizlerden aldığımız güç ve destekle o bayrağı hep alnımız açık, başımız dik, yukarıda tuttuk. Teslim ettiğimiz bütün arkadaşlarımız da daha yukarıya taşıma çabası içerisinde oldular. Ve eminim Ömer kardeşimiz, Ömer başkanımız, sevgili Ömer Eşki o bayrağı hepimizden daha da yukarılara çıkaracak büyük bir gururla onun yanında olacağız. Yolun açık olsun demiyorum. Yolun açık olsun dersem kendi haline bırakmış olurum. Yolunu açmak hepimizin görevi. Onun yolunu açmak, partimizin yolunu açmak. Cumhuriyetin aydınlanma yolunu açmak hepimize düşüyor. Aynı şekilde sevgili Cemil Tugay, büyükşehir belediye başkan adayımız artık adayımız kelimesini kullanmak bile bana anlamsız, gereksiz, lüzumsuz geliyor ve Büyükşehir Belediye Başkanımız o da Tunç Başkanımızdan önce Aziz Kocaoğlu ağabeyimizden, başkanımızdan aldıkları bayrağı Piriştina işe başlayıp Aziz Kocaoğlu'yla devam eden ve ondan sonra da  bayrağı gene yukarı taşıyan Tunç başkanımızdan aldığı bayrağı aynı heyecanla, gururla söylüyorum, daha yukarıya taşıyacak. Tek sevdamız insanımız, vatanımız, bayrağımız ve kurucu liderimiz, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk. Bornova bu gücüyle sizi kimse eğemez, yıkamaz.  Ertürk başkanımızın da dediği gibi biz bu yolda başımızı koyduk. Sonuna kadar da yürümeye devam edeceğiz" dedi.
 

SERTEL: KAPATACAKLARI YERLERİN TESPİTİNİ YAPIYOR
Kürsüye çıkan geçmiş dönem İzmir Milletvekili Atila Sertel'de Cumhur İttifakı adayına yüklenirken, "Sizleri ne kadar sevdiğimi ve sizleri ne kadar takdir ettiğimi çok iyi bilirsiniz. 46 yıldır yaşadığım Bornova'da bizi Kamil Okyay Sındır'la beraber 2015 yılında verdiğiniz oylarla ön seçimde Ankara'ya yolladınız, Milletvekili yaptınız. Biz 8 yıl görev gördük Ankara'da. Ve alnımızın akıyla gene kentimize, güzel Bornova'mıza, geri döndük. Bornova'nın siyasette yeri çok büyüktür, anlamlıdır. Aziz Kocaoğlu gibi kırılamayacak bir büyükşehir rekoruna imza atan yerdir Bornova. Bornova, eğilip bükülenlerin kendi değildir. Dik duranların, namuslu duranların, namuslu yaşayanların bir siyasette iz bırakanların kentidir. Şimdi birileri Bornova için, Çamdibi için, Altındağ için benim yaşadığım ve yaşamaktan onur duyduğum Çamdimi ve Altındağ için hayaller kuruyorlar. Ve şunu unutmasınlar; Oranın emekçi halkı, oranın namusuyla yaşamış ve hayatı boyunca kimseye baş ve boyun eğmemiş halkı. Oranın kökü, oranın varlığı temeli Mustafa Kemal Atatürk'e, Cumhuriyet Halk Partisi'ne dayanır. Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini kimse Bornova'da yıkamaz, yıkamayacaktır. Arkadaşlarım, abilerim, yoldaşlarım çok uzun yıllardır birlikteyiz. Ve birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Biz birbirimizi sevdiğimiz kadar partimizi de çok seviyoruz. Ne kadar incinsek de, ne kadar kırılsak da mesele şahsi mesele değildir. Bunların hemen aşılıp bir araya gelip yekvücut olma zamanıdır. Çünkü İzmir'i karanlığa boğmak istiyorlar. Bakmayın sizin onun meyhaneleri birahaneleri gezdiğini. Bakmayın yüzündeki şirinlik maskesine. Aslında kapatacağı yerleri tespit gezisinde kendisi ve onun için çok dolaşıyor. Ve takiye yapıyor arkadaşlar. Ampulünü dahi afişine asamayan, partisinden utananların yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi gibi 100 yıllık bir çınarın adayları var burada. Benim Karşıyaka Belediye Başkanlığı yaptığı süreç içerisinde öncesinde adayken kefil olduğum namusuna, dürüstlüğüne, çalışkanlığına, insanlığına her anlamda kefilim dediğim Cemil Tugay, onun gibi bir büyükşehir belediye başkanının İzmir'de sevecen, saygılı, nitelikli bir belediye ve İzmir yaratacağına adım soyadım kadar eminim. Ömer Eşki sizin evladınız. Gencecik, pırıl pırıl kardeşimiz. Onu belediyeye kazandıran Kamil Okyay Sındır gibi bir belediye başkanı ve ona görev veren belediye başkanlarımız... Rahmetli Sırrı Aydoğan'ı ben de şükranla anıyorum. Rahmetle anıyorum. Bu topraklarda iki kez belediye başkanlığı yapmış, bir kez olsun adı kirli herhangi bir dedikoduya karışmamış, çocuklarına geride kalanlara, namuslu bir isim bırakmış belediye başkanı. Ne mutlu ona, ne mutlu Aziz Kocaoğlu'na, ne mutlu Kamil Okyay Sındır'a. Onlar var olduğu sürece Bornova'da bizi kimse eğip bükemez ve yıkamaz. Bir olacağız, birlikte olacağız ve İzmir'i ele geçirmek isteyenlere karşı yekvücut olacağız. Eğer azıcık hatrımız varsa yarından tezi yok bütün sokaklarda, alanlarda Cumhuriyet Halk Partisi başarısı için yarınlar için gelecek için Mustafa Kemal Atatürk'ün emanet ettiği İzmir'i teslim etmemek için İzmir'e gavur diyenlere, İzmir'i beğenmeyip sümüklü çocuğa benzetenlere, İzmir'e irfanı eksik diyenlere öyle bir ders vereceğiz ki 31 Mart gecesi İzmir yine İzmirliğini gösterecek" diye konuştu.

KOCAOĞLU: İZMİR 81 VİLAYETE BENZEMEZ
İzmir Büyükşehir Belediyesi geçmiş dönem Başkanlarından Aziz Kocaoğlu ise 31 Mart seçimleri için iddialı konuşurken, "Sayın belediye başkanlarımı bugünden kutluyorum. 1968 senesinde okumaya geldim ve yurtlarda öğretime başladım.55 sene olmuş... Ve o günden bugüne Bornova'dayız. Iş yaptık, çocuklarımızı büyüttük. Hep beraber siyaset yaptık. Hayatı paylaştık. Varlığı yokluğu paylaştık. Ben Tokat Erbaa doğumluyum. Ama hayatımın dörtte üçü Bornova'da geçti. Ve Bornova beni el üstünde tuttu. Bornova Belediye Başkanı yaptı 2004 yılında. 69 gün belediye başkanlığı yapmam nasip oldu. Sonra 15 sene büyükşehir belediye başkanlığını yaptım. Ama o günde bugün de yarın da Bornova hep benim yanımda oldu. Bornova hep destekledi. Bir anımı anlatarak sözlerimi fazla uzatmayacağım programları da vardır. Sanayi odasında soru yağmuruna tutuyorlar üç dört aylık büyükşehir belediye başkanıyım. Buzdolapçı Aziz diyorlar. Nereden çıktı bu adam diyorlar. Sordular ama sorular  dalga geçer gibi geliyor...Dedim ki ben bu soruları aldım, kabul ettim. Siz benimle beni hafife alıyorsunuz. Bornova'nın merkez telefonları 339'lab başlar. Her birinin arkasında 10 bin tane numara vardır. Yani 20 bin kişiyi size referans olarak gösteriyorum. Evinize gittiğinizde bu numaralardan, bu 20 bin numaradan hangisini çevirirseniz çevirin ve beni sorun. Ondan sonra bana, ona göre davranın. Ben sizi tanımıyorum siz de beni tanımıyorsunuz. Herhalde telefon ettiler ki ondan sonra davranışları büyükşehir belediyesindeki davranışları ve oradan yürümemiz değişti. Bornova hep yanımda durdu. Her şeyimi Bornova'ya borçluyum. Eşim biliyorsunuz çoğu gencin çocuk doktorluğunu yaptı. Çok şey borçluyuz. Ama Biz Cumhuriyet Halk Partiliyiz. Atatürk'ün partilisi olmaktan Atatürk'ün şemsiyesi altında, bayrağı altında siyaset yapmaktan yaşamımızı sürdürmekten son derece mutluyuz. 15 sene büyükşehir belediye başkanlığı yaparken bir tek hedefim vardı. Bayrağa, yine bir Cumhuriyet Halk Partisi'ne teslim etmek. Onu başardım. Şimdi de Tunç başkan bu bayrağı Cemil Tugay başkanımıza devredecek 31 Mart akşamı. Ömer kardeşimi de şimdiden kutluyorum.  İzmir 81 vilayetin hiçbirine benzemez. İzmir kendi kendine yetebilen, kendi göbeğini kesebilen hiçbir çıkar için ilke taviz vermeyen kan kusup kızılcık şerbeti içen bir kenttir. İzmir  tarih boyunca zapt edilemeyecek. Atatürk'ün Cumhuriyetin laik Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrasinin kalesidir. Bunu bu bayrağa biz şimdi gençlere teslim ediyoruz. Gençler de daha ileriye taşıyarak kendisinden sonraki kuşaklara teslim edecektir. Gazabımız mübarek olsun" ifadelerini kullandı.

EŞKİ: 31 MART'TA SON SÖZÜNÜ İZMİR'DEN SÖYLEYECEĞİZ
Bornova Belediye Başkan Adayı Ömer Eşki duyduğu heyecanı dile getirirken, "Zaten oldukça heyecanlıyım. Onlardan sonra kürsüye çıkmak büyük bir risk ama tabii bu işin bir sıralaması var.  Biz bu dönem Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in takdirleriyle İzmir'de çok genç bir kadro sahaya çıktık. Bu tabii heyecan verici bir durum ama çok büyük bir mirasın takipçisi olmaya aday olduk. Insanlar kendilerine bırakılanları ya miras yiyici olarak tüketirler ya da onlara teslim edilenleri alır büyütürler. Biz gerçekten çok iyi bir jenerasyonun elinden geçtik. Çok iyi bir jenerasyon yetiştirdi bizi. Ben biraz önce kalabalığın içerisinde Mehmet Türkmenoğlu'nu gördüm. Eski ilçe başkanımız. Bende de çok emeği olan bir büyüğüm. Enver abi burada. Sevgili ilçe başkanımız.  Ben Cumhuriyet Halk Partisi Bornova Gençlik Kolları'nda büyüdüm. Buraya geldiğimde tabiri caizse şurada, bıyıklarım bile terlememişti. Ufacık bir gençtim.  Dün akşam Zafer Mahallesi'ne çıktık arkadaşlarımızla. Yaklaş herhalde 15 yıl önce oraya çıkıp daha altı ok ve CHP kazımıştık. Oraya çıktığımız tablodaki arkadaşlardan bugün bir tanesi İzmir'in en büyük ilçesinin Buca'nın ilçe başkanı. Bir diğeri Karşıyaka belediye başkanı yardımcısı oldu.  Ben Bornova belediye başkanı aday adayı aday adayıyım. Başkanlarımın dediği gibi İzmir'e gerçekten Aziz başkanımın yıllar önce söylediği bir tabir vardı; İzmir'i Ham etmeye geliyorlar diye. Ham ettirmedik İzmir'i. Ettirmeyeceğiz de. Biraz önce buraya gelirken bir reklam afişini gördüm.  İzmir'in etrafından yeni bir çevre yolu yapacaklarmış. Onlara buradan şunu erkenden söyleyeyim. Ancak İzmir'in çevresinden dolaşırlar. Bugüne kadar olmadı. Bundan sonra da olmayacak. Nasıl ki Kurtuluş Savaşı'nın ilk kurşunu Hasan Tahsin meydan attıysa biz de 31 Mart seçimlerinde Türkiye'nin son sözünü İzmir'den söyleyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını buradan müjdeleyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Gençlik kollarından yetişmiş olmaktan dolayı duyduğu onuru dile getiren Eşki, "Biraz önce meclis üyesi listemiz sayıldı, gerçekten yıldızlar kadrosu. Benim bugüne kadar hiç siyaset yapmadığım arkadaşlarla aynı meclis kadrosuna talip olduk. Farklı yerlerde siyaset yapsak da hepimizin temel amacı sadece Cumhuriyet Halk Partisi'ne Mustafa Kemal'in ilke ve devrimlerini yükseltmek, yüceltmek. Başka bir amacımız yok. Biriniz farklı bir noktadan bakıyoruz, diğer üç farklı bir noktadan bakıyoruz ama söz konusu Cumhuriyet Halk Partisi olunca sadece bir araya gelip mücadele etmek düşüyor bize. Bugün de öyle yapacağız, yarın da öyle yapacağız. Birileri kendi şahsi çıkarları için cumhuriyet değerlerinden vazgeçmiş olabilir. Karşımıza geçip kurşun sıkıyor olabilir. Ama bizlerin Atatürk'e olan borcundan, İzmir'e olan borcundan dolayı dövüşmekten, direnmekten başka şansımız yok. O bizim bırakıp gidenlere buradan seslenmek istiyorum. Pir Sultan'a söz verirler. Kadılar, müftüler fetva yazarsa işte kement, işte boynu, işte hançer, işte başın keserse, dönen dönsün, ben dönmez yolumdan. Gençlik kollarındaki tüm arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları'nda yetişmek herkese nasip olmaz. Herkese siyasetçi olabilir ama herkes bu gençlik kolundan yetişmez. Gençlik kolları okulundan yetişmiş olmanın üzerimize sorumlu olduğunu da biliyorum. Onun gereğini de yapacağım. Bugün İzmir'de dediğim gibi genç bir kadro var. Belediye başkanlıklarına aday olan o başında çok iyi bir teknik hoca var. Sevgili Cemil başkanım kendisi Karşıyaka Belediye başkanıyken ben emek sınıfını temsilen kendisiyle masaya oturdum.Ama hiç zorlanmadık. Hiçbir sıkıntı yaşamadık. Kendisi dün emekten yanaydı. Yarın da emekten yana olacak.  Onun teknik direktörüyle biz de sahada elimizden ne geliyorsa en iyisini yapmaya çalışacağız. Sadece Bornova için değil, sadece İzmir için değil, biz tüm Türkiye'ye örnek olacak belediyeciliği, tüm Türkiye'ye örnek olacak Cumhuriyet Halk Partiliyi sergilemek zorundayız. Gelecek günler için Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhuriyetini daha ileriye taşımak için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Ben son sözlerimi Bülent Ecevit şiirle bitirmek istiyorum. Gündüzler karışık, akşamlar bulanık, geceler gebe, sabahlar devrim" dedi.