İZMİR - Konu hakkında açıklama yapan Tanrıkulu; Son günlerde artan terör olaylarında birçok sivil ve güvenlik personeli şehit düşmekte ve geride acılı aileler kalmaktadır. Hükûmet yetkilileri de; bu acı tablolara karşılık sürekli aynı tarzda açıklamalar yaparak, ‘olayın kınandığı, lanetlendiği, gerekli tedbirlerin alınacağı’ vb. gibi artık vatandaşımızın nezdinde güven telkin etmeyen sözler sarf etmektedirler. Diğer yandan bugüne kadar terör örgütünün kaçırmış olduğu kamu görevlisi ve sivil vatandaşlarımızın akıbetinden ve bu konuda yapılan çalışmalar hakkında haber alınamamaktadır.
04.03.2010 tarihli ve 27511 Sayı ile Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlülüğe giren 5952 Sayılı ‘Kamu Düzeni Ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun’nun 4’üncü maddesine göre güvenlik kuruluşları ve ilgili kurumlar arasında terörle mücadele alanında gerekli koordinasyonu sağlamak, bu alandaki politika ve uygulamaları değerlendirmek amacıyla Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu kurulmuştur. Bu kurul bugüne kadar kaç kez toplanmış ve hangi kararları almıştır?
Terörün çözümüne yönelik çalışmalarda; sadece askeri ve güvenlik tedbirlerinin yeterli olmadığını, bunların yanı sıra ekonomik ve sosyal tedbirlerin de alınması gerekli olduğu her kesimce kabul edilmiş konulardır. Ancak oluşturulan Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu’nun yapısına baktığımızda sadece askerî ve güvenlik ile ilgili üyelerin bulunduğunu görmekteyiz. Kurul’da ekonomik ve sosyal tedbirleri önerecek, araştıracak, uygulayacak üyeler yok. Kanun ‘Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu İçişleri Bakanı’nın başkanlığında toplanır’ derken, baktığımızda Başbakan Yardımcısı’nın Başkanlığı’nda toplanmaktadır. Burada da bir çelişki vardır.
Kamu Düzeni Ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın istihbarat hizmetlerindeki rolünü de sorguladığım önergelerimde, kamuoyuna yansıyan ve ‘Oslo görüşmeleri’ olarak nitelenen görüşmelerde ‘ülkemize terör örgütünün çok sayıda patlayıcı getirdiği’ tespitinin yine bir istihbarat görevlisinin dile getirmesine rağmen, o tarihten bugüne bu bombaların neden bulunup, imha edilmediğinin cevaplarını da vatandaşımız adına öğrenmek istiyorum.
Diğer yandan, terör örgütü tarafından kaçırılan kamu görevlisi ve sivil vatandaşlarımızın akıbetinin ve bu konuda hükümetin yaptığı çalışmaların belli olmaması, vatandaşlarımızın arasında tedirginliğe neden olup, “Bizde kaçırılsak kurtarılmayacak mıyız?” sorusuna neden olmaktadır.
Ekonomi ve Kalkınma Bakanlıklarına vermiş olduğum soru önergelerim ile de; terörü yoğun bir şekilde yaşayan illerimize yönelik ekonomik ve sosyal tedbirlerin neden hâlâ hayata geçirilmediğini ve bu tedbirlerin neler olduğunu sordum. Çünkü bu illerimizde halen hane geliri, devlet yatırımları, yeni istihdam oranları halen çok düşüktür.
Görüleceği üzere hükûmetin terör konusunda yapacağı çok iş vardır. Bize göre artık ‘sözün bittiği yere gelinmiştir’ ve atılması gereken adımlar hızla atılmalıdır. Terörü bitirme konusunda hükûmetin hayata geçireceği her türlü ciddî çalışmaya katkı sunarız.” diyerek, artık çözümün farklı yerlerde aranmaması gerektiğini dile getirmiştir.
Değerlendirmeniz dileğiyle, bilginize saygıyla sunulur.
Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY'a Sorulan Sorular:
1-) Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu; kuruluşundan bu yana kaç kez toplanmış; teröre karşı hangi ekonomik ve sosyal kararlar hangi tarihte alınmıştır?
2-) Eğer, artan terör olaylarına karşı ekonomik ve sosyal kararlar alınmışsa, bu kararlar hangi bilimsel raporlara ve verilere dayanmaktadır?
3-) Bu ekonomik ve sosyal kararların takibi ne şekilde yapılmakta ve sonuçları bugüne kadar ne olmuştur?
4-) Kurul’un bünyesinde neden ekonomik ve sosyal politikalar için gerekli kamu kuruluşlarından üye bulunmamaktadır?
5-) Gerek 5952 Sayılı Kanun’da, gerekse yönetmeliğinde ‘Kurul İçişleri Bakanı’nın daveti üzerine toplanır’ denmesine rağmen, hangi resmi düzenlemeye göre Bakanlığınız başkanlığında toplanmaktadır?
6-) Artan terör olaylarında yoğun bir şekilde istihbarat zafiyetinin olduğu kamuoyunda geniş yer almaktadır. Ülkemizdeki istihbarat zafiyetinin nedenleri nedir? Bu zafiyet nasıl giderilecektir?
7-) Kamu Düzeni Ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın istihbarat hizmetlerindeki rolü nedir? Bugüne kadar bu alandaki çalışmasının sonuçları nelerdir?
8-) Kamuoyuna yansıyan ve ‘Oslo görüşmeleri’ olarak nitelenen görüşmelerde ‘ülkemize terör örgütünün çok sayıda patlayıcı getirdiği’ tespitinin yine bir istihbarat görevlisinin dile getirmesine rağmen, o tarihten bugüne bu bombalar neden bulunmamış, imha edilmemiştir?
9-) Artan terör olaylarında halen eksik yönler nedir? Bu konuda neden kalıcı tedbirler alınmamaktadır?
10-) Halen terör örgütünün kaçırmış olduğu kaç kamu görevlisi ve sivil vatandaş vardır? Akıbetleri hakkındaki son bilgiler nelerdir? Bu vatandaşlarımızın uzun süreden bu yana çaresiz bir şekilde terör örgütünün elinde olması, tüm vatandaşlarımız arasında tedirginliğe neden olup, “Bizde kaçırılsak kurtarılmayacak mıyız?” sorusuna neden olmaktadır. Kaçırılan bu vatandaşlarımız ne zaman kurtarılacaktır?
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'a Sorulan Sorular:
1-) Artan terör eylemlerine karşın Bakanlığınızın çözüm olarak hazırladığı ekonomik ve sosyal tedbirler içeren bir çalışması var mıdır?
2-) Böyle bir çalışma varsa içeriği nedir?
3-) Bu çalışmayı hangi tarihte, hangi makamlara sunarak hayata geçmesi talep edilmiştir?
4-) Böyle bir çalışma yoksa; artan terör olaylarına karşın ekonomik ve sosyal önerileriniz neler olacaktır?
5-) Bu önerileriniz ile terörün ne kadar sürede biteceğini öngörmektesiniz?
6-) Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan illerimizde 2007 yılından bu yana; kişi başı millî gelir, kişi başına düşen devlet yatırımı, işsiz sayısı, yaratılan yeni istihdam, kişi başına düşen gıda harcaması ve en fakir kesim ile en zengin kesim arasındaki fark nedir?
7-) Bu illerimizden Batı illerimize 2007 yılından bu yana kaç kişi göç etmiştir? Bu durumun en temel sebepleri nelerdir? Bu duruma hangi ekonomik ve sosyal tedbirler geliştirilip, hangi tarihte yürürlülüğe koyulmuştur?
Ekonomi Bakanı M. Zafer Çağlayan'a Sorulan Sorular:
1-) Ekonomi Bakanlığı olarak; artan terör olaylarına karşı hangi ekonomik ve sosyal tedbirleri geliştirip, hazırlayıp, hangi tarihte yürürlülüğe geçirdiniz? Bu tedbirlerin bugün itibariyle sonuçları nelerdir?
2-) Yeni açıklanan teşvik paketi artan terör olaylarından olumsuz etkilenir mi? Bugüne kadar Doğu ve Güneydoğu illerimizde gerçekleştirilecek yatırımlar için kaç adet müracaat olmuştur?
3-) Bu yatırımları gerçekleştirecek girişimcimizin can ve mal güvenliği nasıl sağlanacaktır? Bu konuda Bakanlığınızın önerdiği tedbirler nelerdir?
4-) 2007 yılından bu yana Doğu ve Güneydoğu illerimizde kaç kişilik yeni istihdam yaratılmıştır?
5-) Bakanlık olarak artan terör olaylarına kısa vadede çözüm olarak öngördüğünüz ve gerçekleştireceğiniz yeni çalışmalar nelerdir? Bu çalışmayı hangi tarihte, hangi makamlara sunarak hayata geçmesi talep edilecektir?