Orhanlı Köyü'nü kurtaracak karar!

Metehan UD / EGEDESONSÖZ – İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yargıya taşınan turizm bölgeleri Seferihisar ve Menderes'te yapılmak istenen jeotermal elektrik santrallerinin ruhsat sahaları ile ilgili mahkemeden sevindiren karar geldi.

İZSU Genel Müdürlüğü açtığı ve Orhanlı Köyü Derneği ile Seferihisar Kavakdere Köyü Sulama Kooperitifi’nin müdahil olduğu davalarda İzmir 1. İdare Mahkemesi 2150 işletme ruhsat alanı ve 1586 arama ruhsat alanı ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Dava sürecine gerekçe olarak, İZSU Su Havzaları Koruma Yönetmeliği ve 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı plan hükümleri kapsamında baraj havzalarında jeotermal arama ve işletme faaliyetlerinin izin verilecek faaliyetler arasında yer almaması gösterildi. Dava dilekçesinde ruhsat alanlarının Tahtalı Barajı uzun mesafeli koruma alanında, uzun mesafeli dere mutlak koruma alanında, Ürkmez Barajı Göl Alanı mutlak koruma alanı, kısa ve uzun mesafe koruma alanında kaldığı belirtildi. Dilekçede jeotermal enerji santralı (JES) projelerinin içme suyu havzalarında tehdit yaratacağı açıklandı.

‘SU HAVZALARINI KİRLETME POTANSİYELİ’
Bilirkişi raporları doğrultusunda verilen mahkeme kararlarında “Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu 2150 sayılı Jeotermal Kaynak İşletme Ruhsatı sahasının tamamının Ürkmez Barajı'nın Göl Alanı ile mutlak, kısa, orta ve uzün mesafeli koruma alanlarında kaldığı, dava konusu ruhsat alanının bir kısmının Tahtalı Barajı'nın kısa, orta ve Uzun mesafeli koruma alanları ile Tahtalı Barajı'nı besleyen Deliömer Deresi'nin Mutlak Koruma Alanı Sınırları içinde kaldığı, dava konusu etkinliğin toz ve duman çıkaran ve çevreye kimyevi atık bırakan etkinliklerden birisi olduğu, dava konusu etkinliğin İzmir'in içme suyu barajlarından Ürkmez ve Tahtalı barajları su toplama alanlarını kirletme potansiyeli içerdiği, dava konusu etkinlikle üretilecek jeotermal akışkanların (su ve buhar olarak) havayı, yüzey suyunu, yeraltı suyunu, toprağı ve dolayısıyla su havzalarını kirletme potansiyeli içermesi nedeniyle kamu yararına uygun olmadığı, sonucuna varılmıştır. Öte yandan, hukuka açıkça aykırı olduğu tespit edilen dava konusu işletme ruhsatının faaliyeti halinde telafisi güç zararlara neden olacağının da kabulü gerekmektedir” denildi.

ÇED TOPLANTILARI YAPILAMAMIŞTI
Küçük Menderes Enerji Petrol Jeotermal Maden Elektrik Üretim Müh. İnş. AŞ ve Karen Elektrik Üretim AŞ tarafından Seferihisar Orhanlı Köyü ile Menderes Yeniköy arasında yapılmak istenen jeotermal ve rüzgar enerji santralinin ÇED toplantısı protestolara sahne olmuş, yöre halkı projelerin yaşam alanlarına vereceği zararları gerekçe gösterek itiraz etmişti. ÇED toplantıları tepkilerden dolayı yapılamamıştı.

SOYER: BİZİ EZİP GEÇEMEZLER DEMİŞTİ
Protestolarda konuşan Başkan Tunç Soyer “Sevgili kardeşlerim, yerel yöneticilerin asli görevi; görev yaptıkları toprakları ve onun kültürünü korumaktır. Asfalt da çöp de hepsi sonradan gelir. İlk işimiz bu toprakları korumak. Çünkü bizim üstlendiğimiz görevler nöbet görevi. Biz nöbetçiyiz. Biz görev süremizin sonunda gideceğiz. Ama bu görev süresi içinde bize emanet edilen, atalarımızın binlerce yıldır biriktirdikleri değerleri korumazsak hangi görevi yapmış oluruz? Önemli olan bizden önce de var olup, atalarımızın bize devrettiği bu mirası canla başla korumaya çalışmak. Çünkü bunu yok etmek için, bunun üzerinden kar elde etmek için, bu toprakları ranta kurban etmek için ellerinden geleni yapıyorlar, yapmaya devam edecekler. Onun için varız. Sevgili kardeşlerim, bizi ezip geçemezler” demişti.

ÇEDLER BAKANLIKTAN GEÇTİ
İtirazlara rağmen her iki projenin ÇED süreçleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın İnceleme-Değerlendirme Kurulu’nda geçmişti. Projelerin nihai tanıtım dosyası bakanlığın sitesinde yayınlandı.