Mehmet KARABEL
Son elbiseyi neden giyemedi?
2 Nisan 2023 Pazar

Bugün Pazar…

Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...

Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...

Bir kez daha...

Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...

Bunu yaparken de...

“Atatürk’ün Uşağıydım” kitabının yazarı…

Cemal Granda’yı…

Saygıyla analım…

***

Son 19 Mayıs törenini Ankara’da izledi…

Hem duygulandı…

Hem de yakınlarını duygulandırdı…

Son Güney Anadolu gezisine çıktı…

Aklı, fikri Hatay’daydı…

İstanbul’a döndüğünde…

Hastalığının yarattığı bitkinlik yüzünden okunuyordu…

İki gün dinlendi hemen “Savarona”ya koştu…

Yatta kalmaya başladı…

Ne de çok seviyordu o gösterişli kuğu gibi tekneyi…

***

Aslında bu O’nun başkentten son ayrılışıydı…

Bir daha Ankara’yı göremedi…

Artık rahatsızlığı iyice ilerlemişti…

Deniz havasının iyi geleceğini düşünerek…

O’nun için “Savarona” yatını hazırlamışlardı…

Atatürk…

İster Köşk’te ya da Dolmabahçe’de olsun…

Hiçbir zaman yatak odasının dışında pijamayla dolaşmazdı…

Uşaklarının önünde bile elbisesini giyerek otururdu…

O gün…

Atatürk’ü pijamayla gördüklerinde…

Herkes çok şaşırdı…

Deve tüyü rengindeki “Jeagu” sabahlığı da üstündeydi…

Çehresi soluk, hali üzüntü vericiydi…

Boynu ve ensesi çok incelmiş, kulakları bile şeffaf bir renk almıştı…

***

Aklı, fikri “Hatay Meselesi”ndeydi…

O konunun sorumlusu…

CHP Genel Sekreteri ve İçişleri Bakanı Şükrü Kaya idi…

Çok güvendiği o bakanını…

Acil olarak İstanbul’a çağırdı…

Savarona’da kamarasının yanında Bakanı’na bir yer hazırlatmıştı…

Şükrü Kaya, zaman kaybetmeden İstanbul’a geldi…

Ayağının tozuyla Savarona’ya çıkıp…

Ulu Önder’le baş başa görüşmeye başladı…

Meclis’teki kanunlar ve Hatay konusunda bilgi aldıktan sonra…

Nasıl olduysa…

Şükrü Kaya’nın açık lacivert yazlık ceketine dikkatle bakarken…

Kendini tutamadı…

Beğenisini dile getirdi:

“Ne güzel ceket böyle…”

Şükrü Kaya, saniye sektirmedi…

Hemen ceketini çıkardı ve şöyle dedi:

“Beğendiyseniz buyurun, güle güle giyiniz efendim… Ben başkasını yaptırırım…”

Bu jest Atatürk’ün çok hoşuna gitmişti…

Şükrü Kaya’nın elbiselerini her zaman çok beğenirdi…

Daha önce de…

Palto ve pardösüsünü alıp giymişti…

Aslında Atatürk de…

Bazı elbiselerini bakanına hediye etmek gibi bir alışkanlığı vardı…

Hiç zaman kaybetmedi…

Yardımcılarının desteği ile Şükrü Kaya’nın ceketini giydi…

Gelgelelim…

İyice büyüyen karnı…

Ceketin düğmelerini iliklemesine engel oluyordu..

Bir iç geçirdi ve…

Çevresindekilere bakarak…

Üzüntülü bir şekilde mırıldandı:

“Galiba hepimiz unuttuk… (göbeğini göstererek) Bu karınla bu ceket giyilir mi? Karnımda asit varmış… Ne olacak bilemem…”

***

Aslında…

Atatürk hastalığının nedenini çok iyi biliyordu…

Doktorların saklamasına rağmen…

Ansiklopedi ve tıp dergilerinden “siroz” bölümlerini okuduğunu ve…

Hastalığının sonucunu da pek iyi görmediğini…

Yakın çevresindeki herkes biliyordu…

Zaten…

O büyük önder üzülmesin diye…

En yakınındakiler bile hastalığı bilmezlikten geliyordu…

Bu konuda…

Sanki Atatürk ve yakınları…

Gizli bir anlaşma yapmış gibiydiler…

O dağ gibi lider…

Kimseye halinden yakınmıyordu…

Hastalığının ağılaştığından…

Hele hele ölümden hiç söz etmiyordu…

Her zaman şunu söylerdi:

“Ölümden korkmak ahmaklıktır…”

***

O tabloyu gören Şükrü Kaya…

Atatürk’ün üzüntüsünü geçiştirmek için şöyle dedi:

“Sizin hastalığınız tedaviyle geçecek efendim… Yarın kumaş getirtelim; yeni ölçüde bir elbise yaptıralım… İyileştiğiniz zaman daraltırız...”

Atatürk, inanmamıştı ama…

Gözleriyle “onay” verdi…

Hiç zaman kaybetmeden…

Ankara’ya terzisi Mümtaz Ökmen’e telgraf çekildi…

Kumaşlar geldi…

Ne var ki…

Diktirmek ve giymek kısmet olmadı…

“O kumaşlara n’oldu?” diye merak ettiniz di’mi?

Belli bir zaman sonra…

O şahane kumaşlar…

“Üç top Ankara sofu” diye…

Atatürk’ün tereke (*) listesinde çıkmıştı…

Nokta…

(*) Miras bırakan kişinin mal varlıkları ile borçlarını kayıt altına alındığı deftere “tereke” denir…

Sonsöz: “Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız… Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Filiz SEZER
Filiz SEZER
Etkili fedakârlık ve kayıp milyarlar
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’in deprem bölgesindeki büyük dayanışması…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu seçimin neden bunca talibi var?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva