HABERLER>POLİTİKA
11 Eylül 2021 Cumartesi - 12:47

Kılıçdaroğlu, partilileri Çeşme'den uyardı: Sokaktı, yürüyüştü falan sakın!

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ESİAD 35. Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda önemli mesajlar verdi. Kılıçdaroğlu, Seçim atmosferinde terör ve terör bağlantılı bazı olaylarla Türkiye'nin farklı bir sürecin içine sokulmak istenebileceğini, bu hususta bütün partili arkadaşlarını sağduyularını korumaları konusunda uyardı. Açıklamasında "Sakın ola ki sokaktı, caddeydi, yürüyüştü falan.... Hayır. Bu sandık gelecek, demokratik ölçüler içinde davranacağız ve oyumuzu kullanacağız. Ne kadar tahrik ederlerse etsinler tahriklere kapılmayın diye uyarıda bulundum" dedi.

Kılıçdaroğlu, partilileri Çeşme den uyardı: Sokaktı, yürüyüştü falan sakın!

Oktay GÜÇTEKİN/EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çeşme’de düzenlenen ESİAD 35. Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’na katıldı.

Kılıçdaroğlu konuşmasına İdlib'te hayatını kaybeden askere başlığı dileyerek başladı. Kılıçdaroğlu açıklamasında "İdlib’te iki şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum. Umuyorum bu topraklara huzur ve barış gelir" ifadelerini kullandı.

SİYASİLER İYİLİKTE YARIŞIRSA ÜLKE KALKINIR
Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girilirken siyasetin eski alışkanlarını bir kenara bıurakarak yeniden şekil alması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Eğer siz siyaseti bireysel çıkar üzerine inşa etmezseniz veya siyasette çağdaş uygarlığı seviyesine ulaşmayı bırakıp kendi dar politikanıza hapsedersiniz Türkiye’yi bu hale getirirsiniz. İkinci yüzyıla çağrı beyannamemiz var. 13 madde halinde. İkinci yüzyılda neler yapmamız lazım? Bir yüzyılda acılarımız, savaşlarımız depremlerimiz var. Siyasi idamlarımız var. Geçen bir yüzyıldan ders çıkararak gelecek yüzyılı inşa etmeliyiz.  Bu ülkenin iş inşaları nasıl politikacı istiyorlar? Yarış iyilikte yarış olur. Biz iyilikte yarışırsak Türkiye hızla büyür ve kalkınır. Nüfusumuz genç ve dinamik. Maalesef zenginliğimizi kullanamıyoruz ve hatta bunu kavga nedeni olarak bile görüyoruz” diye konuştu.

REKABET EDEMEYECEKSİNİZ
Akkuyu’da yapılacak olan nükleer santralin sanayiciyi zor durumda bırakacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Sanayici arkadaşlarımız çok pahalı elektrik kullanıyor. Akkuyu’da nükleer santral devreye girdiğinde kilowat başına 12 cent ödeyeceksiniz. KDV hariç… Rakip ülkeler 3 sente bunu kullanacak. Rekabet edemeyeceksiniz. Bu durumu sizin yüzünüze söylediler, sesiniz çıkmadı. Bu yanlışı niye yüksek sesle dillendirmeniz? Paris İklim Değişikliği Sözleşmesi imzalanmalı. TÜSİAD’ın çalışması var bu konuda. Eğer imzalanmazasa 2 milyar dolarlık ek yük gelecek sanayiciye. Paris Sözleşmesi’nin imzalanmadığı durumda Türkiye’den AB’ye mal ihracatı yapacak sanayiciden ek ücret alınacak. Bir önlem, çalışma yok. Bütün bunlara rağmen karamsar değilim. Bu ülke bu sorunu çözebilecek kapasiteye sahip” ifadelerini kullandı.

AB İLE FASIL AÇMADAN DEMOKRATİKLEŞMEYİ SAĞLAMALIYIZ
Avrupa Birliği ile ilgili olarak konuşan Kılıçdaroğlu, yeni fasılların açılmasına gerek duyulmadan demokratikleşme yolunda adımlar atılmasının önemine dikkat çekti. Kılıçdaroğlu “AB bizi kabul eder etmez, bu ayrı bir şey. AB’nin bize yeni bir fasıl açmasını beklemeden çağdaş uygarlığı aşmak istiyorsak oradaki tüm kuralları kendi ülkemizde uygulamak zorundayız. Binali Bey’in başbakanlık yaptığı dönemde ona şunu söyledim: Biz niye fasıl açılmasını bekliyoruz, bizim irademiz, aklımız yok mu? Onların öngördüğü bütün adımları atalım. Bu ülkenin siyasetçileri, bu ülkenin insanlarını üçüncü Sınıf demokrasiye mahkum etmemelidir. Biz birinci sınıf demokrasiyi ülkemize getirmeliyiz. Bunun için çabalamalıyız. AB’ni fasıl açmasını beklemeyelim” şeklinde konuştu.

DEVLETİ YÖNETMEK ASLINDA KOLAY
Devletin bürokrasiye müdahalesinin zararları ile ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, “Ekonomide istikrar yok, demokraside yok, normal yaşantımızda, yönetimde istikrar yok. Kararlılık nerede? Hem siyaset hem bürokratik yaşamda en çok duyduğum söz istikrardır. Diğer ülkelerle kendimizi kıyaslıyoruz. Devleti yönetmek aslında çok kolaydır. En kolay şeydir. Buna itiraz etmişlerdi. Hayır efendim, devlet yönetmek kolay. Çünkü devletin her kesimi yasalarla, kurallarla belirlenmiştir. Sorunun kaynaklandığı nokta şu: Siyaset kurumu yasa ve kurallara aykırı talimat verirse sorun çıkıyor. İhaleyi ona değil buna ver… O zaman liyakat sorunu ortaya çıkıyor. Belçika’da uzun süre hükümet kurulmadı. Ne basın ne vatandaş ‘eyvah hükümet kurulmadı’ demedi. Çünkü kurumlar işliyor. Biz de en ufak şeye siyaset müdahale ettiği için sorunlar çıkıyor. Kötü yönetiliyoruz” dedi.

SORUN YÖNETİMSEL
Merkez Bankası ve Ekonomik Sosyal Konsey üzerinden konuyu örneklendiren Kılıçdaroğlu, “Örneğin Merkez Bankası’nın yasası var. Merkez Bankası fiyat istikrarını belirleyen kurumdur. 2021’de bir kararname çıktı. Cumhurbaşkanlığı Fiyat İstikrarı Komitesi kuruldu. Merkez Bankası’nda değil Merkez Bankası dışında. Bu ne anlama geliyor? Parlemento’nun MB’ye verdiği yetkinin Cumhurbaşkanlığı tarafından elinden alınmasıdır. Devletin istikrarı böyle olur mu olmaz? İki tarafta kendisini sorumlu görecek. Bu durumda fiyat istikrarı nasıl sağlanacak? Temelde yönetimsel sorunumuz var. Ekonomik Sosyal Konsey kuruldu ve referandum ile anayasal kurum haline geldi. Kuruluş amacı ekonomik ve sosyal yaşamda sorun çıkarsa işin aktörleri olan iş insanları ile siyaset kurumunun bir araya gelmesini sağlamak ve sorun büyümeden politikalar oluşturulmaktı. Yasaya göre 3 ayda bir toplanacaktı ve başkanlığını başbakan yapacaktı. Bu kalktı. En son 5 Şubat 2019’da toplandı” açıklamasında bulundu.

SİYASETİN KİRLİLİKTEN ARINMASI GEREKİYOR
Demokrasinin ve şeffaflığın devlet yönetiminde önemli olduğunu ve bunların uygulanmaması durumunda sorunların ortaya çıkacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Sorunları uzun uzun anlatmanın mantığı yok. Biz siyasetçiyiz ancak iş insanları olarak siz aynı zamanda elinizi taşın altına koymuş kişilersiniz. 4 temel vizyonumuz var. Birincisi, bir ülkede demokratik standartlar yüksek değilse asla ve asla sağlıklı büyüyemezsiniz. Demokratik standartların yüksekliği demek herkesin can ve mal güvenliğinin sağlanmış olması demektir. Yargı bağımsızlığını sağlamak zorundayız. Yargıç atamaları yapılıyor mesela. Parlamentodan da atama yapılıyor. Bizim partiden mi değil mi diye bakılıyor. Halbuki parlamentoya gelmeden öz geçmişine bakmak lazım. Yazdığı makale var mı, yabancı dili var mı diye bakılması lazım. Parlamentoda böyle bir seçim yapılması lazım… Buna liyakat denir ve devlet liyakat ile yönetilir. Siyasetin kirlilikten arınması gerekiyor. Siyaset üzülerek söylerim ki kirlilikten arınmış değil. Bir kişi siyasete girip zenginleşiyorsa kirlilik var demektir. 27 yıl bürokratlık yaptım. Siyasete girip de zengin olmak mümkün değildir. İkincisi bütçe konusu… Bütçe yasaları görüşülüyor. Hedefimiz bütçe plan komisyonu dışında bir kesin hesap komisyonu oluşturmak. Bunun başına muhalefetten birisini konulacak ve paranın denetimi birlikte yapılacak. Söylemle her şey çözülmüyor. Sizin desteğinize ihtiyaç var. Ödediğimiz vergiler nereye harcanıyor sorusu sorulamıyor. İktidarın muhalefete kesin hesap komisyonunda hesap vermesi lazım. Büyük yatırımlar var. Yollar, köprüler yapılıyor ancak kim, nereye, ne yatırım yapılmış bilinmiyor. Bu doğru değil, demokratik değil. Demokrasi bir kurallar bütünüdür ve politikacılar olarak bütünlüğü sağlamak zorundayız. Vizyonumuz demokrasiyi geliştirmektir. Demokrasi yoksa ekonomik kalkınma da olmaz. Huzur olmaz. Yatırım olmaz. Yargı bağımsızlığı olmaz. Üretmek lazım. Her şeyi ithalat eder haldeyiz. Konya’dan küçük Hollanda bizim 10 katımız tarım ürünü ihraç ediyor. Biz hangi gerekçe ile yapamıyoruz? Devlet Planlama Teşkilatı neden kapatıldı? Bir ülkenin ekonomisi sağlıklı planlanmazsa kaynakları nasıl yöneteceğiz? Bu düzenin değişmesi lazım... Hakça bir düzen gelmesi lazım. Kaynakların en verimli şekilde kullanılması lazım. Yoksa ülke kalkınmaz” ifadelerini kullandı.

TEKNOLOJİ LİSELERİNİ İNŞA EDECEĞİZ
İktidar olmaları durumunda sanayiciler ile el ele vererek ara eleman açığını kapayacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Sanayicilerle nerede konuşursam ara eleman sorunu yaşıyorlar. Onun için de düşüncemiz var. OSB’lerde teknoloji liseleri kuracağız. Teknoloji Liseleri, OSB’ler ve MEB birlikte yürütecek. Müfredatı birlikte belirleyecek ve öğrenci 3. Sınıftan itibaren staja başlayacak. SGK primini devlet ödeyecek ve gencimizin işi hazır olacak. Üniversiteye gitmek istiyorsa izdüşümü üniversiteye artı puanla gidecek. Üreteceğiz de ne üreteceğiz?” dedi.

ÜNİVERSİTELERİN ÖNEMİ
Katma değeri yüksek ürünlerin yaratılması ve pazarlanması için üniversitelerin önemini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Eğer 21. yüzyılda katma değeri yüksek ürün üretemezsek dünyada söz sahibi olamayız. Bunun da yolu üniversitelerden geçiyor. Bilgi üretirsek katma değer üretebiliriz. Üniversiteler bilgi ürettikçe araştırma geliştirme çalışmaları artacaktır. Parti olarak Hindistan’a ekip gönderdik. İktidar göndermedi. Yazılım sektöründe neden Hindistan bu kadar ileride? Okul öncesi eğitimde oyun içinde çocuklara matematik öğretiyorlar ve çocuk müthiş bir mukayese eğitimi alıyor. Üniversitelilerimiz yurt dışlına kaçıyor. Kendi kapasitelerine uygun alan yok, demokrasi yok. Bunun değişmesi lazım. Bu politikanın sanayicilerle birlikte üretilmesi lazım… Üretemezsek sadece pazar oluruz Cep telefonunda olduğu gibi. Türkiye’nin bunun için çip üretmesi lazım. Zorlu Grubu çip üretmek için 1 milyar dolar ihtiyaç olduğunu söyledim. Bende başbakan olsaydım bu parayı verirdim dedim. Eğer siz makine halısı yapan makine üretmek istiyorsanız çip üretmek zorundasınız. Bu yapılmıyor ve bu yapılmak zorunda. Üniversiteler çok önemli. Rektörleri ben tayin edeceğim. Olmaz. Bilgiyi ve üniversiteyi mahvedersiniz. Üniversiteler sıcak siyasetin konusu olmaz. Üniversitelerde her türlü düşünce konuşulmalıdır. En aykırı düşüncelere söz vermelisiniz. En aykırı düşünceler bile bizi geliştirir” ifadelerini kullandı.

GÜÇLÜ BİR SOSYAL DEVLET VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Kılıçdaroğlu ayrıca sosyal devlete ve hayatın her alanında sürdürülebilirliğe dikkat çekerek “Üçüncü bir vizyona ihtiyacınız var. Güçlü bir sosyal devlet. Güçlü bir sosyal devlet olmazsa barışı sağlayamazsınız. Hiç kimsenin aç ve açıkta kalmadığı bir ülke kurmak zorundasınız. Güçlü sosyal devlet kendi iç barışını sağlayan, geleceğini daha sağlıklı bir yapı ile yükselebilir. Güçlü devlet sosyal devletin bütün kurallarını yerine getiren devlettir. Sosyal devlet toplumda zayıf olan kesimlere destek veren devlettir. Aile destekleri sigortasını getireceğiz. Bu sigorta ile kimse aç açıkta kalmayacak. Gelişmiş tüm ülkelerde uygulanıyor bu.  4. vizyonumuz sürdürülebilirlik. Elin oğlu yol yaparken bile sandığı koyuyor vatandaşın önüne. Yol yapalım mı yapmayalım. Demokraside sürdürülebilirlik önemli. Devlet kurumu liyakatlı kadrolardan oluşmazsa demokrasi ilerlemez. Devlet bakidir ve kadroları vardır. Devleti yöneten parti 5 yıl boyunca ülkeyi yönetir. O kadar… Siz devlette liyakatı yok edersiniz devlet bu hale gelir. Yangın çıkmış, talimat bekliyorlar yangını söndürelim diye. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ile yangını söndürdük diyorlar. Böyle bir şey olabilir mi?” diye konuştu.

İLK 6 AYDA ÜLKEYE RAHAT BİR NEFES ALDIRMAK MÜMKÜN
İç ve dış siyasette kabuk değişimi yapacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu,  Yabancı sermaye gelecek güven içinde yatırım yapacak. Bizim iş insanlarımızı yurtdışına yatırım yapıyorlar çünkü önlerini göremiyorlar. Belirsizlik üzerine devlet yönetilmez. Devlet planlama ile yönetilir. Siyasi partiler devleti yönetmek için iktidar olurlar. Liyakatlı kadro devleti adaletle yönetir ve yanlış bir karar aldığında devleti yönetenleri uyarır. AB bizi üye yapar yada yapmaz. Biz kendi iç dinamiklerimizle çok hızla büyüyor ve kişi başına düşen milli gelirde onların üzerine çıkarız. Ortadoğu’da en büyük katkıyı verebiliriz. Ortadoğu’da Barış ve İşbirliği Teşkilatı kuracağız ve Ortadoğu’da yatırımı bizim iş insanlarımız götürecek. Kesinlikle Suriyeli kardeşlerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayarak ülkelerine göndereceğiz. Dış politikanın 180 derece değişmesi lazım. Mısır’la niye kavga ettiniz diye ısrarla söyledim. Ağızlarına geleni söylediler. Şimdi düzeltmeye çalışıyorlar arayı. Suriye’nin içişlerine müdahale ettiler. Suriye bu hale geldi. AB değerler üzerinden siyaset yapıyor. Onlar da en ufak yolsuzluk durumunda siyaset dışı kalınırken biz de konum yükselir. Babamızın, dedelerimizin değerleri üzerinden bir siyaset yapmalıyız. Gençler geleceğini yurt dışında arıyor. Özgürlük kavramı aynı zamanda huzur içinde çalışmanın güvencesi oluyor ve o güvenceyi vermemiz lazım. Bunun için yeni kurum ve kurallara ihtiyacımız var, yeni kadrolara ihtiyacımız var. Bunları sağlayabilir miyiz, evet sağlayabiliriz. 5 yıl içinde çok farklı bir ülkeyi inşa etmek mümkün. İlk 6 ayda rahat bir nefes aldırmak mümkün. Gelecek güvencesi, düşünceyi ifade özgürlüğü vereceğiz Bize oy verin diyorum ve eleştirme hakkınız kendinizde görün. Eleştirecek vatandaş ve hatalarımızı oradan göreceğiz. Medya özgürlüğü burada çok önemli bir yer taşıyor. Herkesin ağzına bant çekerseniz o zaman farklı bir ülke tablosu ortaya çıkar. CHP ile ilgili olarak ‘hep eleştirir’ denirdi. Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti biziz. Türkiye’de kimin/kimlerin hangi sosyal kimlikleri, hangi sorunu varsa çözüm ürettik. Dört aşamaları vizyon birbirini tamamlayan halkalardır. Bunun tamamlayan halka ise Güçlü bir Türkiye’dir. Bunu yapabiliriz. Karşılıklı güveni sağlamak zorundayız. Her şeyi hayata geçirmek mümkün ve hayata geçirdiğimiz her şeyin hesabını vermek mümkün. Ve Türkiye böylece hızla büyüyecektir” dedi.

SANAYİCİ EKONOMİNİN KAMU GÖREVLİSİDİR
Sanayicilerin önemine değinin Kılıçdaroğlu, “Bunun aktörleri ise sanayicilerdir. Sanayici ekonominin kamu görevlisidir. Sanayici kendisini aşmış kişidir. 5-10 lira kazanayım diye değil. Ne kadar ihracat yapacağım, ne kadar istihdam yürüteceğim diye düşünmelidir. Katma değeri yüksek ürünü o üretecektir. İzmir’de, İstanbul’da Silikon Vadisi oluşturmak çok önemli. Çok değerli hocalarımız var. Üniversitelerdeki baskı ortamı sebebiyle seslerini çıkaramıyorlar. Sanayicilerle yan yana geldiklerinde bütün düşüncelerini katabiliyorlar. Birikimiz var, bunun güzel bir yere kanalize edilmesi lazım” açıklamasında bulundu.

SORU- CEVAP BÖLÜMÜ: CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY MISINIZ?
"Cumhurbaşkanlığına aday olacak mısınız?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi Millet İttifakı'nın kendi içinde olacak. İttifak olarak oturup konuşacağız, tartışacağız ve bu çerçevede bir çalışma yapacağız. İttifakta bizim zaman zaman görüşmelerimiz oluyor zaten. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir tereddüdümüz söz konusu değil." yanıtını verdi.

Türkiye'deki sistemin başkanlık sistemi değil "tek kişilik hükümet sistemi" olduğunu, dünyada böyle bir örneğin bulunmadığını savunan Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının devletin sigortası olduğunu, partiler arasında görüş ayrılığı çıktığı zaman cumhurbaşkanının sorunu çözeceğini dile getirdi.

PARTİLERİN ORTAK HEDEFİ METNİ HAZIRLANIYOR
Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı'na yeni katılımların olup olmayacağı sorusu üzerine şöyle konuştu:

"Bir ortak söylemimiz var. Güçlendirilmiş parlamenter sistem. Yani siyasi parti liderlerinin vesayetinden kurtulmuş, gerçekten de milleti temsil eden ve gerçekten de parlamentonun üzerinde vesayeti kabul etmeyen yapıyı oluşturmak istiyoruz. DEVA ve Gelecek partilerinin genel başkanları da güçlendirilmiş parlamenter sistemden bahsediyorlar. Söylem birliğimiz var burada. Ama şu çalışmayı yapıyoruz. Güçlendirilmiş parlamenter sistem ne? Bunu çalışıyoruz. Burada her partinin bir genel başkan yardımcısı görevli. Ön çalışmalar yapıldı. Birinci taslak metinler ortaya da çıktı. Bunu 1-1,5 sayfayı aşmayan bir metne dönüştürüp 'partilerin ortak hedefi' diye kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. DEVA ve Gelecek partileri ittifak içinde yer alır mı kendi tercihleridir. Ama şu anda gördüğümüz belli konularda ortak söylem geliştiriyoruz."

Toplumun büyük bir kesiminin erken seçim istediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, erken seçimin olması gerektiğini, Türkiye'nin iyi yönetilemediğini savundu.

Döviz ve faizin kontrol edilemediğini, para politikalarının kısa süreli olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, bütçe ve maliye politikalarıyla bunun düzenlenmesi gerektiğini söyledi.

Seçilmeleri halinde 6 ay içinde topluma nefes aldıracaklarını, sağlıklı bir plan ve bütçe yapacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Suriye ile süratle barışacağız. Mısır ile süratle barışacağız. İran ile var olan sorunlarımızı tamamen çözeceğiz. Avrupa ile ilgili... Demokrasi için ne gerekiyorsa hepsini yapacağız. Göreceksiniz, yabancı sermaye o zaman gelecek. Ama faiz almak için değil, yatırım yapmak için." diye konuştu.

DEMOKRATİK ÖLÇÜLER İÇİNDE DAVRANACAĞIZ
Seçim atmosferinde terör ve terör bağlantılı bazı olaylarla Türkiye'nin farklı bir sürecin içine sokulmak istenebileceğini, bu hususta bütün partili arkadaşlarını sağduyularını korumaları konusunda uyardığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Sakın ola ki sokaktı, caddeydi, yürüyüştü falan.... Hayır. Bu sandık gelecek, demokratik ölçüler içinde davranacağız ve oyumuzu kullanacağız. Ne kadar tahrik ederlerse etsinler tahriklere kapılmayın diye uyarıda bulundum." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, Kürt sorununun çözülebileceğini, tek şartlarının terörle ve teröristlerle yan yana gelmemek olduğunu aktararak, "Sorunun çözüm adresi İmralı değil TBMM'dir. Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü, bayrak ve vatan konusunda sorunu olmayan herkesin başımızın üstünde yeri vardır." dedi.

Konsey toplantısında ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karabağlı ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer de konuşma yaptı.

Toplantıya, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ile Genel Başkan Yardımcıları, İzmir milletvekilleri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İl Başkanı Deniz Yücel, ilçe belediye başkanları ve ESİAD üyeleri katıldı.

KILIÇDAROĞLU'NDAN ÖZGÜR BASIN ÇAĞRISI
ESİAD toplantısının ardından ?Çeşme'deki bir otelde Basın Konseyi tarafından düzenlenen "Medyanın Sorunları ve Beklentiler" programında konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye'de bağımsız gazetecilerin çok sorunu bulunduğunu, ilkinin medya patronu üzerindeki baskı olduğunu ifade etti.

İktidarı destekleyen medya organlarının sorununun olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, desteklemeyen medya patronuna her türlü cezanın uygulandığını, mali denetimler yapıldığını, kuruluşlarını satması için baskı yapıldığını savundu.

Kılıçdaroğlu, bağımsız gazetecilere yapılan fiili saldırıların da dikkat çekici olduğuna işaret ederek, "Gazeteciye doğrudan doğruya saldırıda bulunuyorlar. Yaralamalar, silah atmalar, dövmeler... Gazetecinin günahı ne Allah aşkına... İşin garip tarafı saldıranların serbest bırakılması, hatta bazılarının takibe bile alınmaması. Ellerinden gelse, utanmasalar 'Çok iyi yaptınız' diyecekler." dedi.

Özgür basının çok sorunu olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siyasal iktidarın alkıştan çok eleştiriye ihtiyacı var. Bunu kavrayabilseler demokrasinin ne olduğunu anlayacaklar. Eleştiriyi en sağlıklı yapan bağımsız gazetecilerdir. Bizim hatalarımızı, eksiklerimizi görür. Biz de okuduğumuzda kendimize çeki düzen veririz. Sürekli alkış olduğunda hata üzerine hata devam eder ve karabasana dönüşür. Türkiye'nin bundan kurtulması lazım ve kurtulacak."

Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecinin kim olduğuna siyasetçilerin ya da kamu görevlilerinin değil gazetecilerin karar vermesi, basın kartının rengini de yine gazetecilerin belirlemesi gerektiğini anlattı.

Toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcıları, milletvekilleri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, Basın Konseyi üyeleri ve gazeteciler katıldı.

 
13 emekli generalin rütbeleri söküldü
 
Güzelbahçe 11 Eylül Kurtuluş Parkı açıldı
YORUMLAR
Toplam 9 yorum var, 9 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Kolay çözüm “ kaldırın gitsin “ 11 Eylül 2021 Cumartesi 20:55

İzmir BB ‘si çevre ilçelerden belediye otobüslerini ( ESHOT ) tamamen çekerek , İZTAŞIT ( özel halk otobüsü ) uygulaması ile ( 2019 Aralık ayında Seferihisar ilçesinde başlatıldı ) toplu ulaşımı özeleştirecek . Belediyecilik hizmetten kaçınarak kolaycılığa kaçmak mı ? Yoksa zoru başarmak mı ? İZTAŞIT ( özel halk otobüsü ) merkez ilçelerde de başladığında nasıl savunma yapacaksınız ? Belediye otobüslerini ( ESHOT ) kaldırdık gitti mi diyeceksiniz ? İzmir eski Belediye Başkanı sayın Yüksel Çakmur özel halk otobüsü uygulamasına son verdiğinde bu kent ulaşımda nefes almış tı. O yılları özleniyor herhalde . Çevre ilçelerden belediye otobüslerini ( ESHOT ) kaldırın gitsin İZTAŞIT ‘a da yolcu garantisi vermeyi de sakın unutmayın . Nokta .

Yorumu oyla      2      3  
11 Eylül 2021 Cumartesi 19:12

Sezar, geçmişten bahsedilen bir olaya 2021 yılından mı örnek vermek gerekiyor?

Yorumu oyla      3      5  
Bülent ışık 11 Eylül 2021 Cumartesi 18:57

Çevre ilçelerden aktarma yok diye heryere yazan kişi ben olsam çevre illere belediye otobüsünü kaldırırım böylece senin sorunun kökünden çözülür. İttifak ortağı il genel meclisinde aldığı oy oranı yüzde 1.89 yüzde 58 'den yüzde 1.89 u çıkart bakalım geriye ne kalıyor.

Yorumu oyla      3      6  
altan koralttan 11 Eylül 2021 Cumartesi 18:44

sokak kim sen kimsin...sen 15 Temmuz'da Bakırköy'de eve saklandın...

Yorumu oyla      7      5  
“ Umudu çoğaltmak “ 11 Eylül 2021 Cumartesi 17:56

İzmir BB Başkanlığı yıllardır CHP yönetiminde değil mi ? İzmir ‘de CHP nin oylarında neden artış yok ? İzmir 2009 Mart yerel seçimleri CHP İzmir BBB. adayı % 55,2. İzmir 2014 Mart yerel seçimleri CHP İzmir BBB adayı % 49,5 - İzmir 2019 Mart yerel seçimleri CHP İzmir BBB adayı ( ittifakla ) % 58 - ittifak partilerinin oylarını çıkardığınızda kalan ne olur ? 2019 Mart yerel seçimleri için CHP. 2014 Mart yerel seçimlerinin gerisine düşmemiş mi oluyor. İzmir BB kamu hizmeti olan toplu ulaşımda sorunları çözmekten uzak uygulamalar yapıyor. Toplu ulaşımda 120 dk. aktarma hakkı olan merkez ilçelerde ilk biniş tam. 3,46.- TL. 120 dk. aktarma hakkı olmayan çevre ilçelerde ( B fiyat tarifesi - aktarma hakkı olmadığı için ) her biniş tam 3,56 .- TL. Hem aktarma hakkı yok. Hem her binişte 10 krş . fazla ödeniyor.

Yorumu oyla      2      5  
Vatandaş 11 Eylül 2021 Cumartesi 17:06

Allah korusun bu ülkeyi sizin iktidarınızdan Deniz gezmişlerin ahı var sizde iktidar olamaz chp artık batının hdp si oldu sayenizde chp marjinal gruplar işgali altında mezhepçi bir parti kadına saygısı olmayan Kadın kontenjanından Mehmet bekaroğlunu pm sokan parti chp

Yorumu oyla      6      5  
sezarın hakkı sezara 11 Eylül 2021 Cumartesi 16:59

ne saçma yorumlar. mevcut hükümet imam hatip destekli eğitim sistemini benimsemiş Ancak İmam hatiplerin başarı ortalamaları çok düşük. eğitim seviyeleri çok düşük. bu sebeple kendi görüşünüzdeki insanlar bile imam hatipleri tercih etmiyor. bir diğer sorun Çok fazla imam hatip olması. Anadolu liselerin de sıkış tepiş eğitim görülürken . imam hatipler bomboş !!! siz hala geçmişte yaşıyorsunuz. Sene olmuş 2021 adam ecevit döneminden örnekelr veriyor. bir tanesi 90 lı yıllardan örnekler veriyor. bu arkadaşlar eğitim kapasiteleri sınırlı belliki. Adam tekonoloji liseleri açacağız diyor yorum yapan adam imam hatip diyor. Bu ülkenin enden 20 yılda buakdar geri gittiğinin açık ve net kanıtlarısınız sevgili yorumcu arkadaşlarım.

Yorumu oyla      5      4  
11 Eylül 2021 Cumartesi 15:34

1974’te kurulan Cumhuriyet Halk Partisi-Millî Selamet Partisi hükûmeti döneminde imam hatip liselerinin ortaokul bölümü yeniden açıldı. Aynı zamanda 29 yeni İHL açıldı ve böylece okul sayısı 101'e çıktı. 1975'te imam-hatip liseleri genel liselere denk sayılarak, mezunlarının kendi alanlarında üniversiteye doğrudan girmelerine izin verildi. Meslek lisesi, imam hatip lisesinde okuyan birisi neden normal bir universiteye gitmek ister ki!

Yorumu oyla      4      5  
izmir 11 Eylül 2021 Cumartesi 13:52

ecevit döneminde imam hatiplilerin önünü kapamak için meslek liselilerin de hayatlarını mahvettiniz. şimdi kalkıp teknoloji lisesi kuracağından bahsediyor. sizin zihniyetiniz hiç bir şey yapamaz. ülke 90 yıllara döner

Yorumu oyla      6      11  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
CHP'li Beko'dan adaylık çıkışı: Ön seçim yoksa ben de yokum!
CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, ön seçimin gerekliliğini vurgulayarak ...
Dışişleri'nden Arap Ligi'ne tepki
Dışişleri Bakanlığı, "Arap Ligi Dışişleri Bakanları Konseyi’nin 9 Eylül ...
Kılıçdaroğlu, Konak'ta açılışta konuştu: Erdoğan'ı ciddiye almayın!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir dizi ...
 
Erdoğan: Meral Hanım, sen kimi kime benzetiyorsun?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Kahramanmaraş Genişletilmiş İl Danışma ...
MP'de Genel Başkanlık seçimi hareketliliği: İzmir'de eğilim yoklaması zamanı
İlk olağan kongresini yapmaya hazırlanan Memleket Partisi (MP) Genel Merkezi'nde ...
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'dan İzmir mesajları: Kıbrıs'ı koparma oyunlarına gelmeyiz
İzmir'de Kıbrıs gazileriyle bir araya gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ...
 
CHP’li Yücel: Laiklik karşıtlarına cevap verilecek en güzel tarih 9 Eylül’dür!
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı tarafından organize edilen, ...
AK Partili Kaya'dan Konak'a 16 yeni okul müjdesi
Her gün başka bir ilçede düzenlediği programlarla sahadaki çalışmalarını ...
İYİ Partili Dervişoğlu: CHP ile fikir ayrılıklarımız olabilir ancak...
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Millet İttifakı arasında yaşanan fikir ...
 
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Manisa bir 'olmaz'ı nasıl 'olur' yaptı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva