Kılıçdaroğlu, Evrensel Aşura Matem Merasimi'nde konuştu

Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin ve yakınlarının Kerbela'da şehit edilişinin 1383. yılında Caferilik İnancını Tanıtma Araştırma ve Eğitim Derneği (CAFERİDER) tarafından Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde "Evrensel Aşura Matem Merasimi" düzenlendi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, Kerbela'nın sadece İslam tarihinin değil, insanlık tarihinin de en büyük trajedilerinden biri olduğunu vurguladı.

Bu trajediden çıkartılacak sonucun kin ve intikam değil, mutlak anlamda adalet ve kardeşlik olması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Elbette bizler Hz. Hüseyin'in Kerbela'da temsil ettiği adaletten yanayız, adaletten tarafız ancak şunu da özenle vurgulamak isterim: Hz. Hüseyin'e ağlayanlardan olup Yezid gibi davrananlardan da değiliz. Bunu bir kez daha tekrar ediyorum. Hazreti Hüseyin'e ağlayıp kim olursa olsun, kimden yana olursa olsun, hangi inanca, mezhebe, etnik kimliğe sahip olursa olsun, Yezid gibi davrananlardan değiliz, olmayacağız, olmamalıyız." dedi.

"İSLAM DÜNYASINDA ÖFKEYİ DEĞİL, HOŞGÖRÜYÜ BÜYÜTMELİYİZ"

Kılıçdaroğlu, her türden haksızlığa, şiddete, adaletsizliğe, eşitsizliğe karşı birlikte karşı çıkılması gerektiğini dile getirdi.

"Günümüzün Yezidi anlayışına 'ama', 'ancak', 'fakat', 'lakin' ile başlayan cümleler kurarak meşruiyet kazandırmamalıyız." diyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Tek bir Müslüman'ın dahi kendi Yezidi'ne sahip çıkmak gibi bir gafletin içine düşmesini asla ve asla kabul edemeyiz. Şehit düşeceğini bile bile yolunu muktedir olandan yani gücü ve iktidarı elinde bulundurandan ayırarak Hz. Hüseyin'e katılmaktan tereddüt etmeyen 'Hür' gibi yani 'Hür' şehit gibi zihni bir özgürleşmeye yönelmeliyiz. Bu özgürleşmeye, bu hürriyete de ancak ve ancak Hüseyin'in Kerbela'nın kumuna düşen kanından kin ve nefret değil, barış ve kardeşlik çıkartmamız halinde ulaşabiliriz. Dedesinin, babasının ve kendisinin dilinde, fikrinde, irfanında olmayan kin ve nefreti, Sünni, Şii, Caferi, Alevi, Bektaşi, ezcümle kendisine 'Müslüman'ım' diyen tek bir ferdin de sürdürmeye hakkı yoktur. Bizim için tek bir kriter olmalıdır, o da adalet. İslam dünyasının ve tüm dünyanın temel problemlerine adalet penceresinden bakabilmeliyiz.

KERBELA ŞEHİTLERİ İÇİN AĞITLAR YAKILDI

Kılıçdaroğlu, bir Müslüman'ın açlığı, esirliği, yoksulluğu ve çaresizliğinin tüm Müslümanlığın açlığı, esirliği, yoksulluğu ve çaresizliği olduğunu anlattı.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Komşusu açken tok yatmamak ilkesi sadece beslenmeyle ilgili bir durumun reddiyesi. Bu reddiye aynı zamanda bir Müslüman'ın her türden mağduriyetine bir Müslüman'ın kör, sağır, dilsiz olmayacağını da bizlere anımsatır. Dahası bu reddiye bir Müslüman'ın, bir Müslüman'ın mağduriyetinin yaratıcısı da olmaması gerektiğini ifade eder. Dolayısıyla komşumuz açken, mağdurken, yoksun ve yoksulken susamayız. Haksızlık karşısında susup dilsiz şeytan olmayı tercih edemeyiz. Hürşehit, haksızlık karşısında susup dilsiz şeytan olmayı reddetmiştir ve kabul etmemiştir. Susmamalıyız ve İslam dünyasında öfkeyi değil, hoşgörüyü büyütmeliyiz. Bunu başardığımızda Hz. Hüseyin'in halen akmaya devam eden kanını durdurabilir, onu huzura kavuşturabilir, Kerbela'daki hüznü dağıtabiliriz. Bu noktada Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyeti'mizin demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti kimliğinin tüm İslam dünyasına rehber olacağına inanıyorum. Cumhuriyet'imizin demokrasi ile taçlanacak ikinci yüzyılının Kerbela'da halen akmaya devam eden kanın durmasına çok önemli katkılar sunacağını görüyorum."

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı İsmail Ergüneş, AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz ve CAFERİDER Başkanı Hasan Babur da programda konuşma yaptı.

Kerbela şehitleri için ağıtların yakıldığı programda Kerbela faciasını anlatan tiyatro gösterisi sahnelendi.