Karabağlar Belediyesi’nden önemli ‘taciz’ açıklaması

EGEDESONSÖZ – DİSK Genel-İş Sendikası üyelerinin bir kadın personele taciz iddiası nedeniyle bina önünde yaptığı eylem ve çağrının ardından Karabağlar Belediyesi’nden açıklama geldi.

Belediye idari soruşturma başlatıldığını ve ‘zanlı’ personelin yerinin değiştirildiğini duyurdu.

İŞTE O AÇIKLAMA
Belediyemizde şirket işçisi olarak çalışan bir kadın personelimizin kendisine amiri tarafından mesai saatleri dışında telefon mesajı yoluyla tacizde bulunduğu yönündeki iddiası üzerine hemen idari soruşturma başlatılmış ve tedbir amaçlı olarak ilgili amirin görev yeri değiştirilmiştir. Yapılacak idari soruşturma sonucunda iddianın doğru olduğunun anlaşılması halinde mevzuatın gerektirdiği cezanın uygulanması tabiidir. Ayrıca iddia konusu olayla ilgili olarak kadın personelin adli merciilere başvurma hakkı da bulunmaktadır.

Belediyemizde görev yapan işçiler üzerinde baskı kurulduğu yolundaki iddialar da tamamen asılsız ve dayanaktan yoksundur. Birimlerimizde çalışan işçilerin yapacakları işlerle ilgili olarak amirleri tarafından yönlendirilmesi iş veriminin artmasına yönelik olup, bunun baskı olarak değerlendirilmesi doğru bir düşünce tarzı değildir. Ayrıca birimlerimizde personel ihtiyacının hasıl olduğu durumlarda yeni işçi alımı yapmak yerine başka bir birimde çalışan işçinin gerekli yerlerde görevlendirilmesi hizmetin gereği olup, bu husus baskı veya mobbing olarak kabul edilemez. Aksi taktirde işyerinde keyfiliğin ve iş veriminde düşüşün yaşanması kaçınılmazdır, Belediyemiz araçlarına GPS cihazı (araç takip sistemi) takılması araçların nereye gittiğini izlemeye yarayan bir sistem olup, kamu kurumları ve kurumsal şirketler tarafından yoğun şekilde kullanılmaktadır. Bu sistem sayesinde araçların görev yerlerine gidiş ve dönüşleri izlenmek suretiyle keyfi davranışların önüne geçildiği gibi, vatandaş tarafından hizmetin götürülmediğine ilişkin şikayetlerinin de araştırılmasını sağlamaktadır. Araç takip sisteminin araçlarımızda kullanılmaya başlanmasını mobbing olarak kabul etmenin ve bundan rahatsızlık duyulmasının hangi düşüncenin ürünü olduğunu da kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.