Japon mucizesini İzmir’de anlattı: Depreme karşı nasıl önlem alıyorlar?

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin dördüncü gününde konuşan Mimar Hiroyuki Unemori, afetler sonrasında şehirlerin nasıl yapılandırılması gerektiği üzerine durdu.

Afetler sonrası vatandaşların yeniden yapılandırma sürecine dahil edilmesinin önemine de değinen Mimar Unemori yeniden yapılandırmanın sosyal problemlerin çözümüne olanak sağladığını da dile getirdi.

ŞEHRİN YÜZYIL SONRASINI DÜŞÜNMELİSİNİZ
Japonya’nın deprem bölgesi olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Unemori depreme karşı oluşturduğu rekonstrüksiyon projesi hakkında bilgi verdi. Şehirlerin geleceğine uzun vadede katkı koyacak bir çalışma olduğunu ifade eden Unemori “Bu hikaye Türkiye’nin geleceği için de faydalı olacaktır. Türkiye’ye ilk defa geldim. İstanbul ve İzmir’i gezdim ve doğu ve batı mimarlarının iç içe olduğunu gördüm. Böyle bir şey Japonya’da yok. Değerleri korumak önemli, şehir ile kişilerin faaliyetlerini bir arada ele almak gerekiyor. Şehrin yüz yıl sonrasını düşünmemiz gerekiyor. Gelecekte hangi problemler olacak bunu bilmemiz gerekiyor. Türkiye’nin grafiğine baktığımızda nüfus hala artmaktadır ancak 2060’dan sonra düşüş başlayacaktır. Japonya’da bugün meydana gelen problem Türkiye’nin gelecekte başına gelecektir. Japonya’nın nüfusu 2’inci Dünya Savaşı’ndan 2010’lara yükseldi sonrasında düşüşe geçti. Boş evlerin sayısı her geçen gün artıyor. Yüzde 13’ü şu anda boş durumda. Pandemiyle birlikte de kendisini yalnız hissedenlerin sayısı artıyor.” dedi.

YENİDEN YAPILANDIRDIK
Japonya’da depremin yıkım yarattığı yerlerdeki yapısal dönüşüm projelerini, teknolojiye dayalı dirençli bina örneklerini gösteren Unemori, dönüşüm için vatandaşların da sürece dahil edilmesi gerektiğini söyledi.  Japonya’da her yıl 6 şiddetinin üzerinde 20 deprem meydana geldiğini belirten Unemori “Her defasında binaların dayanaklılığına dair standartları güncelleniyor. Bir sonraki depreme hazır hale getiriliyor.  Her depremden sonra yeni pek çok şehirde yeniden yapılandırma meydana getirdik. Hükümet rekonstrüksiyon aşaması oluşturdu. İlk olarak geçici konutları ve alt yapıları koyduk. İkinci olarak şehrin planlanmasını ve yeniden yapılandırma endüstrisini oluşturmayı koyduk. İnsanların doğal olarak bir araya gelebileceği, sosyal alanların yerlerin nasıl yapıldığı önemli. Bu bölgeler tampon bölgelerdir. Afet anlarında bu bölgeler bir sığınma ve bilgi merkezi olarak kullanabiliriz. Vatandaşları dinlemenin önemli olduğunu gördük ve vatandaşları sürecin içine dahil ettik. Onlarca çalıştay düzenledik, bu konuda. Afete uğrayan insanlar birbiriyle iletişim içinde olmak istiyor. Sürekliliği olan alanlar tasarlamaya çalıştık. Bu tür kamu alanları bizim hayatlarımızı destekler. Kamusal güçlendirmenin ardından insanlar kendi küçük rekonstrüksiyonlarını da oluşturdu.  Şehri ölçeklerde ve farklı zamanlarda güçlendirdik. Bu yeniden güçlendirmeyle birlikte sosyal problemlerin çözülmesi adına önem arz ediyor. Nasıl bir şehir yaratılması gerektiğini de öğreniyoruz” diye konuştu.