Ceren KORKMAZ / EGEDESONSÖZ – İzmir kültürel açıdan birçok zenginliğe sahip olan bir şehir... Peki ya kitap ve kütüphane kültürü? İzmirlilerin kültür ve sanat etkinliklerine yoğun ilgi gösterdiği biliniyor. Bunlardan biri de kütüphaneler...
Gencinden yaşlısına tüm vatandaşların kapısını çaldığı İzmir kütüphaneleri sayısız kaynağa sahip. İlkokula giden çocuktan, TUS sınavına hazırlanan doktor adayına kadar herkesin faydalanabildiği kütüphaneleri Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Ulvi Puğ, tüm zenginlikleri ve bunun yanı sıra geliştirilmesi gereken yanlarıyla değerlendirdi.
UZUN KUYRUKLAR OLUYOR
Türkiye’nin Milli adını taşıyan ilk kütüphanesi, İzmir Milli Kütüphane özelinde konuşan Puğ, İzmirlilerin her sabah önünde kuyruk oluşturacak kadar ilgi gösterdiğini belirterek, “Kendi kütüphanemizden bahsedeyim... 8.30 – 17.00 arasında haftanın 6 günü açık oluyor. Sabah 8.30’da gittiğimizde kapının önünde uzun bekleme kuyruklarıyla karşılaşıyoruz. Hemen doluyor, vatandaşlar ayakta beklemesinler diye de benim odaya alıyoruz. İlgi var. Hatta Konak Belediyesi’yle beraber Dario Monero Sokağı’na da bir kütüphane açtık. Oraya da ilgi çok büyük” dedi.
TÜM GÜN AÇIK OLMASINI İSTİYORLAR
İzmir’de kütüphanelerin yetersiz geldiğini ifade eden Puğ, vatandaşların 7/24 açık olmasını talep ettiğini belirterek buna yönelik çalışma yapacaklarını şu sözlerle anlattı:
“Biz şimdi Cumhuriyet’in 100. yılında Büyükşehir’le beraber bir kütüphane açacağız. Kütüphaneler yetersiz geliyor artık. 7/24 açık olmasını talep ediyorlar. Haklılar da çünkü öğrenciler var, çalışanlar var. Gece vakti geçirebilmek istiyorlar. O yüzden buranın bir bölümü de 7/24 açık olacak.”
KÜTÜPHANE BİR KÜLTÜRDÜR
Her kitap bulunan yerin kütüphane olamayacağını, asıl kütüphanelerin mimarisi ve ruhuyla diğerlerinden ayrıştığını söyleyen Puğ, “İzmir’de çok sayıda kütüphane var. Ama 300 – 500 kitap kapasitesi olan kitaplıklara da kütüphane diyorlar. Zararı yok muhakkak olsun ama kütüphane böyle bir şey değil. Bu bir kültür... Mimarisiyle, ruhuyla... Bir de bunların yanı sıra konsept kütüphaneler olmalı. Biz derleme kütüphanesiyiz, her kaynak var ancak... Gençlerin, çocukların kendi aralarında fikir alışverişi yapabileceği alanlar vs. gerekli” ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU, İLGİYİ ARTIRDI!
Geçtiğimiz ay İzmir’e gelen CHP Genel Bşkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milli Kütüphane’yi ziyaret etti. Bu ziyaretin özelliği ise; 80 yıl sonra gelen ilk CHP Genel Başkanı olmasıydı. Bunu çok değerli ve vatandaşlarında ilgisini artıracak bir gelişme olarak değerlendiren Puğ, “Atatürk, Milli Kütüphanemizi o yoğun dönemlerinde 3 kere ziyaret etmiş. Bu kitaba, kütüphaneye verdiği kıymeti gösteriyor. Tunç Başkan, Abdül Başkan hep geliyor... Kılıçdaroğlu’nun gelmesi de bu nedenle çok değerliydi. Defterimizi imzaladı. O defterde zaten tarih yatıyor. Bu gibi siyaseten önemli bireylerin gelmesi de hem kütüphanenin tanıtılmasına hem de ilginin artmasına fayda sağlıyor” şeklinde konuştu.
DEVLET POLİTİKASI OLARAK ELE ALINMALI
Kitap ve kütüphanenin kültürel değere sahip olduğunun altını çizerek devlet politikası olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Puğ, “Kütüphane ve kitap konusunu bir devlet politikası olarak ele almamız lazım. Devlet eliyle kütüphane yaptırmak 19.yy’da akıllara gelmiş... İlk İstanbul’da Beyazıt Üniversitesi Kütüphanesi yapılmış. Hep matbaa geç geldi derler ancak kütüphane de geç geldi. Osmanlı’da Selçuk’ta kütüphane yapılmış ancak bunlar hep lütufla yapılan yapılar olmuş. Çok sonralarda devlet eliyle İzmir’de de yapılmış. Bunları hatırlatarak kitaplara kolay ulaşabilir hale getirmek lazım. Çocuklara da 3 yaşına kadar kitap kavramını tanıtmalıyız. Okuldan önce tanışmaları lazım. Bu gibi gelişmeleri yaşamak için de kütüphanenin devlet politikası olarak ele alınması gerekli. Burada yerel yönetimlere de doğrudan iş düşüyor, devlete de...” sözlerini kullandı.