HABERLER>GÜNCEL
10 Kasım 2022 Perşembe - 11:54

İzmir’deki film setinde ölüm davası… Ölümün kıyısından döndü, sanık oldu!

Sardunya filminin İzmir’deki çekimleri esnasında elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden set işçisi Uygur Can Çetinkaya’nın ölümü ile ilgili açılan davada ışık şefi ile yapımcı asli kusurlu olarak yargılanıyor. Işık şefinin avukatlığını yapan avukat Çiğdem Babaoğlu, yargılamadan çıkacak sonucun setlerde meydana gelebilecek olaylarla ilgili emsal taşıdığını kaydetti. Merhum ile müvekkilin aynı sette işçi olarak çalıştığının altını çizen Babaoğlu, “asli kusurlu önlem almayan yapımcıdır. Işık kaynağına benim müvekkilim dokunsaydı benim müvekkilim hayatını kaybedecekti” dedi.

İzmir’deki film setinde ölüm davası… Ölümün kıyısından döndü, sanık oldu!

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Sardunya filminin çekildiği dönemde sette çalıştığı esnada elektrik akımına kapılarak can veren Uygar Can Çetinkaya ile ilgi açılan dava 15 Aralık günü İzmir’de görülecek.

Yapım şirketi ile ışık şefinin sanık olarak yargılandığı dava dosyasında merhum Çetinkaya’nın vefatıyla ilgili detaylara yer verildi. Çetinkaya’nın ışık kaynağına dokunarak hayatını kaybettiği, bu esnada yerlerin ıslak olduğu, gerekli önlemlerin alınmadığı ve olayla ilgili ışık şefi ve yapımcının asli kusurlu olduğu dosyada yer aldı.

Sanık ışık şefinin avukatı Çiğdem Babaoğlu, müvekkilinin merhum Uygur Can Çetinkaya ile aynı sette çalıştığını ve Uygar Can Çetinkaya gibi ölümle burun buruna çalışmasına rağmen sanık sandalyesine oturtulduğunu kaydetti.

KORUMA ROLESİ TAKILI DEĞİL DİYE…
Avukat Babaoğlu yaptığı açıklamada evin içinde bulunan koruma rolesinin takılı olmaması sebebiyle müvekkilinin yargılandığını belirterek “kaza, çekimin yapıldığı yapımcıya bir ait mekanda 10 günü aşkın süredir aynı yerde ve aynı açıda duran, aynı şekilde konumlanmış ışık kaynağına Uygar Can Çetinkaya’nın dokunması sonucu meydana gelmiştir. Olay yeri inceleme tutanağında, ışık kaynağının bulunduğu yerin ‘yaş’ yani ‘ıslak’ olduğu açıkça kayıtlara geçmiştir. Bu husus hiç dikkate alınmıyor, 10-15 gün aynı şekilde çalışılan bir mekanda meydana gelen kazanın, gerekli güvenlik önlemleri alınmadığı için meydana geldiği, çekimin yapıldığı mekanın tüm güvenlik, tesisat, konum, yapı bakımından çalışmaya uygun olup olmadığı, ilgili mekandaki sorumluluğun, çalışanların güvenliğinin kim tarafından gözetilmesi gerektiği hiç göze alınmıyor ve sadece evin içindeki bir koruma rolesi takılı değil diye, bir set çalışanı olan ve aynı şekilde ölümle burun buruna çalışan ışık şefi ‘sanık’ olarak yargılanıyor ve bilirkişi raporlarında ışık şefi yapımcı ile birlikte ‘asli kusurlu’ olarak yer alıyor. Bununla ilgili itirazlarımızı, beyanlarımızı detaylandırdık. Işık şefinin tasarımcı olduğunu, kadraja yönetmenlerin istediği ışık renk ve miktarının verilmesini sağladığını; ışık şefinin görüntü yönetmenin, yönetmenin talimatları doğrultusunda işlem yapmakla mükellef olduğunu birçok delil ile izah etmeye çalıştık. Mahkemeye sunduk, ancak setlerdeki uygulamaların bilinmemesi nedeniyle itirazlarımız eksik ve yetersiz değerlendirmelerle karşı karşıya kalıyor ne yazık ki…” dedi.

BİLİRKİŞİLER SET İŞLEYİŞİNİ BİLMEDİKLERİNDEN…
Yapımcının asli kusurlu olması ile ilgili süreç içerisinde sanık hale getirildiğini kaydeden Babaoğlu, bilirkişi raporu hazırlandığı süreç ile ilgili de sorun olduğunu iddia etti. Babaoğlu açıklamasında “Olay yeri inceleme ekiplerinin tuttuğu tutanakta yer alan veriler çok değerli. Meydana gelen olayın aydınlatılması için dosya, savcılık aşamasında bilirkişi incelemesine tabi tutuldu ve buradaki asıl sorun tam da bu aşamadan itibaren başladı.  Bilirkişiler, çekimleri ve setin işleyişini, çalışma şekillerini bilmedikleri için olayın ve durumun özellikleri yeterli seviyede irdelenemeden ve sorumluluk dağılımları araştırılmadan rapor oluşturuldu.  Bu nedenle de kazaya sebebiyet veren birçok gerçek unsur ne yazık ki dosyada dikkate alınmadan iddianame hazırlandı. İddianamede ilk aşamada Yapımcılar Tanık sıfatıyla, Müvekkilim Işık şefi ise Sanık sıfatıyla yer aldı. Bunu duyan ve öğrenen birçok sektör çalışanı ’yapımcı iş sahibidir, ışık şefi nasıl sanık olabilir’ şeklinde verdikleri tepkilerinde haklılar; çünkü ışık şefi de diğer vefat eden ışık asistanıyla aynı konumda olan kişidir, bir set çalışanıdır. Bunun üzerine Mahkeme’ye ‘işin sahibinin Yapımcı ve Uygulayıcı Yapımcı’ olduğunu, Müvekkil ışık şefi ile ölen ışık asistanının, yalnızca set çalışanı olduğunu beyan ettik. Bunun üzerine Mahkemece yapılan incelemelerle, sonradan dosyaya yapımcı ve uygulayıcı yapımcı dahil oldu ve sanık olarak yargılanmaya başladılar. Özetle yapımcı ve uygulayıcı yapımcı, sürecin yarısında dosyaya sanık sıfatıyla dâhil oldular” şeklinde konuştu.

SETİN GÜVENLİĞİNDEN YAPIMCI SORUMLUDUR
Yapım şirketlerinin setlerde iş sağlığı uzmanı görevlisi bulundurması gerektiğinin altını çizen Babaoğlu, “bir seti yapımcı kurar, ücretleri yapımcı öder, finansmanı yapımcı sağlar. O çekimin yapılması için, setin kurulması için ekibi organize eden, tüm süreçten sorumlu olan yapımcıdır. Yapımcı, işverendir. Dolayısıyla setin güvenliğini sağlamaktan da yapımcı sorumludur. Setler, tehlikeli iş kolunda olan bir çalışma alanıdır. Bu nedenle yapımcı, güvenliği sağlamak için iş güvenliği uzmanı bulundurmak zorundadır. Tüm bu sorumlulukların sette uygulamaya dökülmesi ve koordinasyonun sağlanması da uygulayıcı yapımcının görevidir. Ne var ki bu dosyada bilirkişiler, uygulamada fiilen yer almadıkları için, ışık ekibi sanki bir elektrikçiymiş gibi düşünerek değerlendirdiler hatta öyle ki ışık asistanları dahi kusurlu bulundu. Bu husus çok önemli… Şayet ışık asistanı, ışık şefi sorumlu ise, Görüntü Yönetmeni de Yönetmen de bu ölümden sorumludur. Talimat ilişkisinin, sorumluluk silsilesinin doğru kurulması bu sebeple çok önemlidir. Müvekkilim de dâhil olmak üzere kamera arkasındaki ekibin birçoğu yapımcıya bağlıdır ve sigortalı olarak çalışmaktadır, uygulamada da set günü kadar sigorta yapılır” açıklamasını yaptı.

IŞIK KAYNAĞINA MÜVEKKİLİM DOKUNSAYDI O ÖLECEKTİ
Babaoğlu şunları söyledi:

“Bu dosyadaki en büyük handikap setlerdeki sorumluluk dağılımlarının bilirkişiler tarafından bilinmemesidir. Asıl meselenin iş sağlığı güvenliği uzmanının sette bulundurulmamasıdır, yeterli güvenlik önlemlerinin alınmamasıdır. Zaten sınırlı vakitle yarışılan bir ortam olduğu için, setteki iş düzenin sağlıklı yürümesi için gereken tüm önlemlerin alınması gerekir. Sektörde, fiili uygulamanın içinde olan Bilirkişilere gerçekten ihtiyaç var,  her sektörde olduğu gibi dizi-film-tv sektöründe de teori ile uygulama çok farklı yürüyor. Bu konuda kamera önü ve arkasındaki kişi ve kurumlarla uzun yıllardır çalıştığımız için, tarafsız ve hakkaniyetli olması adına mahkemeye ve Bilirkişilere setlerdeki çalışma şeklini izah etmek için dosyaya birçok delil ve beyan sunduk. Amacımız, setlerdeki çalışma koşullarının gerçeklerinin dosyaya yansımasını sağlamak. Setlerdeki çalışma koşullarını iyileştirilmek. Bir daha ölüm, kaza haberi almamak.

Ne var ki, sonuca yaklaştığımız ve savcının mütalaasını verdiği bu dosyada maalesef sorumlular yanlış nitelendirilmekle karşı karşıya.  Müvekkilim ışık şefi de ölen ışık asistanı ile aynı konumda. Işık kaynağına benim müvekkilim dokunsaydı benim müvekkilim hayatını kaybedecekti. Buna rağmen asli kusurlu bulunan yapımcı ve ışık şefi; sektörün çok şaşıracağı bir şekilde uygulayıcı yapımcı tali kusurlu. Bu gerçekte, uygulamada yeri hiç olmayan bir durum ne yazık ki…”

 
Putin'den 'eşcinsel ilişki' kararnamesi!
 
Turizmin Oscar'ı Büyükşehir'e
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Evrakta sahtecilik operasyonu: 30 gözaltı
Mersin merkezli 4 ilde 'resmi evrakta sahtecilik', 'rüşvet’, ‘kaçakçılık’ ...
Zehir tacirlerine operasyon: 3 gözaltı
Tekirdağ'ın Çorlu ve Çerkezköy ilçelerinde düzenlenen uyuşturucu operasyonlarında ...
Rekabet Kurulu'ndan 4 firmaya soruşturma
Rekabet Kurulu, kozmetik ve kişisel bakım ürünleri sektöründe faaliyet ...
 
Oyun oynarken can vermişti... Minik Mihrimah'ın davasında yeni gelişme!
İzmir'in Çiğli ilçesinde kaldırımda oynayan Mihrimah Gece Akalın'a (6) ...
Onay verildi... Çakaloğlu Hanı için geri sayım başladı!
İzmir'in Konak ilçesinde, mülk sahipleri bir araya gelmediği için restorasyonu ...
MHP'li Şahin: Atatürk’ün olduğu yerde ölüm yoktur
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir İl Başkanı Veysel Şahin 10 Kasım ...
 
Doğal SİT alanında kalıyordu... Ağaoğlu'nun projesi halkın kantrarında!
İş insanı Ali Ağaoğlu’na ait enerji şirketinin, Seferihisar'daki doğal ...
Kadın Kooperatifi’nin değerli markası… Urla Karya Portekiz'de
Urla Kadın Üretici Kooperatifi Başkanı olan Belediye eski Başkanı Sibel ...
Eniştesini sokakta vurdu... Başında bekledi!
Mersin'in Tarsus ilçelinde O.M., eniştesi Halit A.'yı sokakta av tüfeğiyle ...
 
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Siperdeki foto nasıl canlandı?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bodrum’un Gayıkları
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva