Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - İzmir Ticaret Odası, dünya turizm devleriyle İzmir’i “Tourizmir” zirvesinde buluşturdu.
Ülke gündemi nedeniyle son dönemde turizm gelirleri her geçen gün azalırken İzmir ve ülke turizmini tekrar ayağa kaldırmak amacıyla gerçekleştirilen organizasyona 26 ülkeden 70 uluslararası turizm birliği yöneticisi, havayolu şirketi yöneticisi, tur operatörü, seyahat acentesi ve kongre planlayıcısı katıldı.
Swiss Otel’de düzenlenen zirvenin açılış toplantısına İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, TURSAB Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, oda ve borsa temsilcileri katıldı.
1–3 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek zirvede Dünya turizmi ve trendleri, İzmir turizmine dışarıdan bakış, İzmir için farklı yaratıcılık yaklaşımları, İzmir’e direkt uçuşların arttırılması gibi birçok konu ele alınacak. Söyleşi ve panellerin yanı sıra gerçekleştirilecek ikili görüşmelerle ilişkiler güçlendirilecek.
İZMİR’İ KOKLATMA TOPLANTISI
Toplantının açılış konuşmasını İTO Başkanı Ekrem Demirtaş gerçekleştirdi. Katılımcılara alışılagelmişin dışında daha rahat bir zirve olacağını söyleyen Demirtaş, “Bugün alıştığımız formatın dışında bir toplantı gerçekleştireceğiz. Şu salonda bulunan herkes turizme gönül vermiş kişiler. Çok geniş katılımlı bir toplantı değil. Tanışma yakınlaşma ve İzmir’i koklatma toplantısı. Marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance “Marka Ülkeler” araştırmasına göre, Türkiye 751 milyar dolar marka değeri ile dünyanın en değerli 19. Ülke markası. G 20 üyesi ve dünyanın 17. Büyük ekonomisi. Turizmde ise dünyanın en büyük 6. Destinasyonu. Bizim amacımız Türkiye’nin ikinci büyük kenti İzmir’i marka kent yapmak. Çünkü turizm yarattığı büyük ekonomik katma değerin yanı sıra dinamizmi, tanıtım gücü ile eğitimden sanayiye, spordan yaşam kalitesine kadar bir kente ok şey katan özel bir alan” diye konuştu.
İZMİR’İN TAŞI TOPRAĞI DENİZİ HOŞGÖRÜDÜR
İzmir’in turizm potansiyelini anlatan Demirtaş, ”İzmir; termal, kongre, şehir, alışveriş, inanç, sağlık, kruvaziyer, deniz, kayak, yayla gibi çok sayıda turiz potansiyeline sahip bir kenttir. İzmir’in taşı toprağı, denizi hoşgörüdür. Çünkü İzmir bulunduğu coğrafyada çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapmış, 8 bin 500 yıllık bir kent. 4 milyon nüfuslu İzmir’de konuştuğumuz dil ne olursa olsun en üstte herkesin bildiği ve kullandığı sevginin ve hoşgörünün dili vardır” ifadelerini kullandı.
İZMİR MODA DEĞİL MARKA OLDU
Demirtaş’ın ardından kürsüye Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TURSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy çıktı. İzmir’in öneminden söz eden Ulusoy,”Bu şehirde her zaman hayat var. Emekliliğimi de bu kentte geçirmek istiyorum. Noksanlarımız var kruvaziyer limanı yenilenmeli, sürdürülebilir turizmle, sağlık ve inanç turizmiyle gelişmeye ihtiyacı var. Antalya, İstanbul turizmde moda oldu ama İzmir her zaman marka oldu. Moda gelip geçicidir ama İzmir her zaman turizmde önemli bir rol oynamıştır. İzmir’de devlet bürokrasisinin ve Ticaret Odamızın turizmin içinde olması bize cesaret veriyor. Turizm fuar alanı ricayla katılım derken şimdi ricayla yer vermeye başladık. İzmir’in turizm kenti olması bu açısından önemli” dedi.
AYAKBASTI PARASI KALKSIN
Ulusoy, “Devlet İzmir’e gelecek kruvaziyerlerden ayakbastı parasını kaldırsın, liman ücretlerini azaltsın, içinde hastanesi olan gemiden sağlık parası alıyorsun, fener parası, römorkör parası alıyorsunuz. Rekabetçi bir sektörde tüm bu maliyetler turizmi olumsuz etkiliyor. Sağlık turizminde de İzmir, İstanbul v Güney Marmara birer üs olabilir. Vizelerin rahatlıkla verilmesi gereken bir ülke Türkiye. O nedenle lütfen dostlarınıza söyleyin ki, yeri geldiğinde biz de sizlere vize koyma hakkına sahibiz. Bunu ülkenizin yetkililerine de söyleyin. Biz turizmde artık elimizi değil başımızı taşın altına koyuyoruz” ifadelerini kullandı.
BAŞKAN’DAN UNESCO MÜJDESİ
Zirvede konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, katılımcılara UNESCO mesajı verdi. Kocaoğlu, "Şimdi sırada Foça var. Tarihi kentimiz olan Kemeraltı, Agora, Kadifekale için de UNESCO'ya hazırlık sürecini başlatmak durumundayız. Turizmde büyümek istiyorsanız, siz dünya insanlığını buraya çekmek istiyorsanız, çevre yatırım yapmaz, yaşanılır bir çevre yaratmazsanız; suyunuzu, havanızı, toprağınızı korumazsanız, öncülük yapıp yatırımlarınızı tamamlamazsanız, içilebilir suyu musluklardan akıtmazsanız, o zaman en önemli ayağınız eksik kalır. 8500 yıllık tarihinizin gün ışığına çıkmasını desteklemezseniz, bunun için yatırımı yapmazsanız, o zaman gelen insanları neyi göstereceksiniz? Kentin pek çok bölgesindeki kazıları destekleyerek, kamulaştırma yaparak, Roma Antik Tiyatrosu'nu gün ışığına çıkartarak, bunun için ciddi kamulaştırma harcamalar yaparak insanlığa sunuyoruz. 270 hektarlık Kemeraltı, Agora ve Kadifekale bölgesinde 11 yıldır yaptığımız kazı, kamulaştırma ve restorasyon çalışmalarımızın bedeli 130 - 150 milyon dolar civarındadır. Turizm çeşitlendirmek için inanç turizmini destekliyor, sinegogları, havraları şapelleri, camileri, mescitleri restore ediyoruz. Kongre ve fuar turizminde, hizmet sektöründe büyümek istiyoruz. Alt yapınız, kongre merkezimiz, fuar alanımız yoksa insanlara nerede kongre yaptırıp ürünlerini sergileteceksiniz? İşte biz Türkiye'nin en nitelikli ve en büyük fuar alanını bu yıl açtık. Fuarcılığımızı dünya ligine taşımak üzere yoğun çalışma içindeyiz" dedi.
TURİZMİ GELİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Kocaoğlu Büyükşehir’in İzmir’in turizmiyle ilgili yürüttükleri faaliyetleri katılımcılara aktardı. Kocaoğlu, “İzmir Büyükşehir Belediyesi kentin sahibi olarak yerel yönetimi olarak sadece belediye hizmetlerinden değil yerelde kalkınmadan kendini sorumlu görüp yoluna devam etmektedir. Çevre yatırımı yapmazsanız, yaşanılır bir çevre yaratmazsanız, havanızı suyunuzu temiz tutmazsanız en önemli ayağınız eksik kalır. Tarihi kazıları desteklemezseniz, tarihin gün yüzüne çıkmasını desteklemezseniz neyi ortaya çıkaracaksınız? Sadece eski kentimiz 27 hektarlık Kemeraltı Agora bölgesinde Büyükşehir’in 11 yıldır yaptığı çalışmaları topladığınızda 15 Milyon dolar kadardır. Turizmi şekillendirmek istiyoruz. İnanç turizmini geliştirmek istiyoruz. Eğer sinagogları, camileri, kiliselerin bakımını yapmaz korumazsanız neyi göstereceksiniz? Biz bunların hepsini yapıyoruz. Eğer fuar ve kongre alanınız yoksa nerede fuar yapacaksınız” şeklinde konuştu.
SEFERİHİSAR VE ÇEŞME’YE KÜR MERKEZİ
Sağlık turizmine de değinen Kocaoğlu, “Sağlık turizmi için Seferihisar jeotermal kaynaklarıyla İzmir kür merkezini yapacağız o bölgede. Çeşmede de jeotermal kaynaklarla kür merkezi yapmak için görüşmelerimiz sürüyor ve önümüzdeki günlerde bunun da yatırım kararlarını veririz. Bunları yaparsak sağlık alanında ilerleyebiliriz. Sadece yarımadamızı incelediğinizde buraya gelen yatırımcıların kazançlı çıkacağını, mutlu olacağını göreceksiniz” dedi.