İzmir Barosu'nda seçim heyecanı: Sandık öncesi son mesajlar

Mehmet İŞLER/EGEDESONSÖZ – İzmir Barosu’nda beklenen gün geldi-çattı… Baro iki güne yayılacak genel kurul sonunda yeni başkanını ve yönetimini seçecek.

Kültürpark Celal Atik Spor Salonu'nun ev sahipliği yaptığı genel kurulun ilk gün oturumunda adaylar baroya kayıtlı avukatların karşısına çıktı. 

İlk gün oturumuna katılım sıkıntısı damga vurdu. Celal Atik'ta saat 11.00'de başlayacağı duyurulan kurul 7 bin 208 üyesi olan Baro'da yeter sayısı olan yüzde 10 imzaya ulaşılamadığı için saat 13.40 sularında başladı. 

Baro Başkanı Aydın Özcan'ın eleştirilere yanıt verdiği oturumda adaylar tek tek kürsüye çıkarak baroya kayıtlı avukatlara hedeflerini ve projelerini anlattı. 

Seçimde 7 bin 208 avukat Pazar günü saat 10.00'dan itibaren başlayacak oy atma maratonunda Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’nun adayları Mevcut Baro Başkanı Aydın Özcan ve Mehmet Kozan’ın başını çektiği iki liste, Çağdaş Avukatların adayı Cemal Nedret Erdem, Bağımsız Yargı Grubu’nun adayı Ahmet Dokucu ve Başkan Aydın Özcan’a desteğini çekerek kendi adayını Ergun Sakızlı olarak belirleyen Milliyetçi Avukatlar arasında tercih yapacak. Sandıklar saat 17.00'de kapanacak ve yapılacak sayımın ardından İzmir Barosu'nun yeni başkanı belli olacak. 

İLK GÜN OTURUMUNDA NELER YAŞANDI/KİM-NE MESAJ VERDİ? 



EMANETİ SAHİBİNE SUNUYORUZ
Genel Kurul Baro Başkanı Aydın Özcan’ın açılış konuşmasıyla başladı. Özcan, “2014 yılında siz değerli meslektaşlarımızın desteğiyle almış olduğumuz baro organları görevlerini İzmir’in dokusuna uygun şekilde yerine getirmeye çalıştık. 2 yıl sonunda emaneti sahibine sunuyoruz. Az sonra görevlerimiz sona erecek. Siz değerli genel kurula görevlerimizi iade edeceğiz. 2014-2016 döneminde çok yoğun gündemle karşı karşıya kaldık. Göreve geldiğimizde meslektaş sorunlarımızın sorunlarını yığınla aldık. Bu sorunları çözeceğimizin sözünü verdik. 60 projeyle karşınıza çıktık. Yerine getirmek için mücadele verdik. Çalışma alanlarını elverişli hale getirmek için gece gündüz çalıştık” ifadelerini kullandı.

DİVAN UYARDI!
Özcan görevde olduğu sürede yaptıklarını detaylı anlatmaya devam edince divandan “Başkanım bu bir açılış konuşması… İsterseniz aday konuşmasında detaylara girersiniz” uyarısı geldi.

Genel kurulda her grup adına ikişer kişi 5 dakikayı geçmeyecek şekilde konuşma yaptı. Daha sonra avukatlar bağımsız olarak seçimlere ilişkin düşüncelerini dile getirdi.



'TAHİR ELÇİ KİM YA?'
Bağımsız olarak söz alan aynı zamanda Milliyetçi Avukatlar Yönetim Kurulu Aday Listesi’nde yer alan Yusuf Özmen’in silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin genel kurulda anılmasını eleştirdiği konuşması ortamı gerdi. Özmen, "Bazı arkadaşlarla aynı baroda olmaktan utanç duyuyorum. Burada bölücü terör örgütü propagandası yapılmaz. Burası İzmir Barosu…Tahir Elçi’ymiş… Tahir Elçi kim ya? Nevzat Erdemir ismini telafuz etmekten zul mü duyuyorsunuz?” dedi.  

PEKDAŞ’A GÖNDERME
Özmen ayrıca, “Biz devrimci değiliz, milliyetçiyiz. Biz adam satmayız. Hukukçu adam yol arkadaşını satmaz. Sema Pekdaş avukat arkadaşlarını yarı yolda bırakarak belediye başkanlığına kedinin ciğere atladığı gibi neden atladı?" dedi. 

‘TAHİR ELÇİ ONURUMUZDUR’ SLOGANI…
Özmen’in konuşması sonrasında salonda gerginlik oluştu. Çağdaş Grup, “Tahir Elçi onurumuzdur” sloganları atarken Özmen’i kürsüden inerken yuhaladı. 



ELEŞTİRİLERE TOPLU CEVAP
Bilanço Hesap ve Denetleme Kurulu raporlarının okunması ve görüşülmesinden sonra ibra öncesinde kendisine yönelik eleştirilere cevap veren Başkan Özcan şunları söyledi:
‘1 Mayıs’ta Baro katılmadı, Aydın Özcan piknikteydi’ diyenlere sesleniyorum. Biz meydanlardayken özellikle Çağdaş Gurup parola eğitim alıyordu. Tesadüfen denk geldik. Burada ne arıyorsunuz dedim. ‘Eğitim alıyoruz’ dediler.  Mehmet Kozan arkamda yürüyordu. Çıktı ‘piknik yaptı’ diyor.
Ön seçim yapılmaması konusunda gurubunda ‘ön seçim yapılmasın’ iradesi çıktı. 3 kişi çıktı baro organlarındaki 42,  genel kurulda 2 bin 120 meslektaşın iradesini yok saydı. Hukuksuzluk yaptılar. Biz buna boyun eğmedik. Utanmadan sıkılmadan cumhuriyetçi grup flaması taşıyorlar.  Genç cumhuriyetçiler olarak da yapmışlardı. Biraz sıkılın. Kime hizmet ediyorsunuz, bunu düşünün.
Sen Mehmet Kozan önce buraya gel hesap ver. Önce yönetim kuruluna geleceksin hesap vereceksin. Böyle efelikle olmuyor bu işler.
Özdemir Sökmen, ‘Rakı içiyor hesap baroya geliyor’ dedi.  Özdemir Sökmen’le en son balığı beraber yedik. Biliyor ki hesabı da kredi kartımla ödedik.
Adımızı inşaatçıya çıkardınız. Geçen dönem 64 konferans var biz 140 konferans yapmışız. 64 nere, 140 nere? Öyle algı yaratmakla olmuyor. Buraya gelip adam gibi çalışacaksınız. Biz burada baroculuk yapıyoruz. Sizin döneminizde en yakın duran biriydim. Ama sizden hiçbir zaman göremedim.
Cübbe sorunundan bahsediyorlar… Pes. Cübbe sorunu mu var Allah aşkına? 3 şirketle anlaştık. Temiz gelsin diye rekabet yarattık. Şimdi herkes pırıl pırıl giyiyor.
‘Baro hiçbir konuda ses çıkarmıyor’ diyorlar… Siz Ergenekon, Balyoz davaları varken neredeydiniz? Şimdi FETÖ davaları var. Biz sizin nerede olduğunuzu çok açık görüyoruz.
Kültürpark konusu… Kültürpark’ın yok oluşuna İzmir Barosu kayıtsız kalamaz.  Nerede İzmir Barosu hiçbir konuda ses çıkarmıyor? Bizim bu çalışmalarımızı takip ederken sizin kafanız dönüyor.
‘Yenilenen baro binaları’ diye dalga geçiyorlar... Hepiniz aslanlar gibi oturmuyor musunuz? Yenilenen bilgisayarları kullanmıyorsunuz? Sizin döneminizdeki bilgisayarları biliyoruz. Çoğu çalışmıyordu. Bir şeyleri eleştirirken mantıklı ortaya bir şey koyarak eleştireceksiniz. Atmakla olmuyor.
Baroyu hiçbir siyasi partinin arka bahçesi yapmadık. Siz seçildiniz BDP bayraklarını aldınız mitinge gittiniz. Biz ‘Türkiye Adalet Arıyor’ Mitingi’ne gittik. Öğrenin. Kazayla seçimi alırsanız baroculuk böyle yapılır.
İzmir Barosu avukat için vardır…

Aydın Özcan sözlerinin ardından adaylık konuşması için kürsüye çıktı. Özcan önceki sözlerini tekrarladıktan sonra ek olarak, “Tahir Elçi gibi değerli birinin katledilmesinden İzmir Baro başkanı olarak üzüntü duyuyorum.  belirtiyorum. İnsan hakları konusunda mücadele ediyordu. Ama siyasi malzeme olarak kullanılmasına izin vermeyeceğim. Biz terör eylemlerine, Tahir Elçi’nin öldürülmesine tepki koyduk. Alanlardaydık. Bugün ‘Tahir Elçi’ diyenler o zaman neredeydi? Ermeni soykırımı için Almanya’ya gittik. Hani İzmir Barosu ülke sorunlarına karşı bir şey demiyordu. Urla Villaları’nda İzmir Barosu dik duruşunu sergiledi ve hala devam ediyor.
Diğer adaylara başarılar diliyorum. Bizim gurubumuzdan ayrılan arkadaşlara da… Dilerdim ki kendilerine göre isim bulsalardı. Mehmet Türkbay’ı, Cihangir Marmara’yı yürütme kurulunda ilan etmişler, haberleri yok.
Vakit cumhuriyetçi avukatların gücünü gösterme vaktidir” ifadelerini kullandı.

İŞTE ADAYLARIN KONUŞMALARI 



ÖZCAN’A BOMBARDIMAN
Cumhuriyetçi Gurubun diğer adayı ve ön seçimden birinci çıkan Mehmet Kozan, Başkan Özcan’ı hedef aldı.
Kozan, "Aslında projelerden bahsedecektim ama Başkan herkesi suçladı. Sen bu gurupta yokken biz afiş asıyorduk. 1 Mayıs’ta meydanlardaydık dediniz. Piknik olduğuna dair mesajlar gitti. Meydanın olmadığına dair mesajlar var. İspatlarım utanırsınız. Çağdaş gruptan mesaj gelince yalancı çoban gibi mesaj yolladınız.
Mehmet Türkbay, Cihangir Marmara burada konuşsunlar. Başkan bir hukukçuya yaraşır tarzda konuşsun. Sen bir meslektaşına ‘martaval okuyorsun’ diyemezsin. Bir baro başkanı eleştirilere hakaretle cevap veremez. ‘Herkesi kucakladık’ diyorsunuz. Belli oluyor. Ben buraya oturmadım çünkü sizden değilim. Siz cumhuriyetçi avukat değilsiniz. Hukuken ibra ettik vicdanen değil. Bir baro başkanı meslektaşlarının gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Şu yönetim döneminde baro duruşunu kaybetti. Öncü baro gündemi takip edemez hale geldi. Yönetim kurulundaki biri olarak genel kuruldan özür diliyorum. Söyleyecek bir sözü olmayanlar bağırır. Başkan az önce burada herkese bağırdı ve hakaret etti. İzmir Barosu bu dönemde sınıfta kalmıştır.  Ben yarın 10 tane oy alsam bile başım dik. Burası bir hukuk kurumu… Sandıktan çıkanı bize demokrasi diye yutturamazsınız diye mesaj attınız. Demokrasi nereden çıktı? İzmir Barosu’nu İzmir’den yönetmek için aday olduk. İzmir Barosu İzmir’den yöneteceğiz. Ankara’dan manipülasyonu doğru bulmuyoruz. Barolar birliği İzmir Barosu’nun pullarının parasını bize karşı kullanıyor. Bunu kabul etmiyoruz" diye konuştu. 



BAROMUZUN SESİ, NEFESİ OLACAĞIZ
Çağdaş Avukatlar Grubu Başkan Adayı Cemal Erdem:  Küreselleşme sonucu hukuk giderek tek düze bir hal aldı. Dünya bankası global hukuk reformu için 1 milyar dolar projelere harcadı. Kredi sözleşmelerinde hukuk reformunu ön koşul olarak öne sürdü. Ülkemizin son 14 yılda neler yaşadığını hepimiz biliyoruz. Olan biten hukuk teorisi açısından değerlendirildiğinde Nazi Partisi’nin hukuk danışmanı örneği var.  Anayasa profesörü, çoğunlukçu demokrasinin teorisyenlerinden birisi... Temel tezi, siyasal kavramı dost ve düşman ayrımına dayanır. Bunun yansımasını ülkemizde nasıl görüyoruz? Toplum siyasi iktidar tarafından bilinçli bir şekilde ikiye bölündü. Türk Müslüman Sünni kimliği bir yanda bunun dışında kalan Ermeni, Kürt, Laz vs… Laik kesim önemsiz olarak diğer tarafta… Düşmanın fiziksel olarak yok edilmesi gerekmez. Onun sosyal, ekonomik, kültürel, sanatsal alandan yok edilmesi yeterli. Bizde de bu oldu. İş adamları vergi cezalarıyla tehdit edildi. Sanatçılar Gezi Olayları’nda kara listeye alındı. Mehmet Ali Alabora tehditler nedeniyle yurt dışına çıkmak zorunda kaldı.  Siyasi iktidardan farklı düşünüyoruz. Siyasi iktidar düşlerimizi, hayallerimizi, ütopyalarımızı çalmak istedi.  Son 14 yılda neler oldu? Demokrasinin temel değerlerine saldırıldı. Anayasanın 4’üncü maddesi ihlal edildi.  Demokrasimiz öyle bir hale geldi ki bildiğimiz demokrasi olmaktan çıktı. Demokrasi, sandıktan çıkanların bütün hukuku ihlal ederek her istediğini yaptığı üstelik bunu açık ilan ettiği rejim değildir. Eline silah almamış yazarları hapse atmak değildir.  Bağımsız olması gereken yerlerin bir kişiyle harekete geçtiği rejim değildir. Gazetecilerin hapse atıldığı, üniversitelerin susturulduğu rejim değildir. Lideri eleştirenlerin hakaret gerekçesiyle hapse atıldığı rejim değildir. Laiklik de ortadan kaldırıldı. Ülkede hukuksuzluklar olurken baromuzdan ne bir ses ne bir nefes geldi. Biz baromuzun sesi, nefesi olacağız.

CUMHURİYETTEN DAHA CUMHURİYETÇİ, ÇAĞDAŞTAN DAHA ÇAĞDAŞIZ…
Milliyetçi Avukatlar Gurubu Başkan Adayı Ergun Sakızlı: Barolar hukuk kurumu gibi yönetilmelidir.  İzmir Barosu ayrı bir yerdedir. İzmir’in yeri farklıdır. İzmir Türkiye’nin canıdır. Can İzmir… 31 yıldır üyesi olmaktan onur ve şeref duyduğum İzmir Barosu’nda 15 seçim süreci izledik, katıldık, oy kullandık.  Geçmiş yönetimlerin ve mevcut yönetimin yapmış olduğu iyi niyetli çalışmalarından dolayı onlara teşekkür ediyorum. Kanayan meslek sorunları için çaba sarf etmemeleri karşısında ise büyük bir üzüntü ve halay kırıklığı duyuyorum. Hayati olan bu seçim için yüreğinizin sesini dinlemenizi, gurup basıklarından kurtulmanızı diliyorum. Geleceği birlikte ve güzellikte inşa edelim diyorum.   2 yıllık yönetim kurulu dönemimde meslektaşlarımızın sessiz olarak ya da haykırarak ilettiği sorunları çok iyi biliyorum. Mesleğe yeni başlayan meslektaşlarımızın başkalarının yanında çalışmaları durumunu çok iyi biliyorum. Senin sorunun bizim sorunumuzdur. Bizim için önemli olan meslek sorunları. Ben değil biz varız. Biz sensiz sen de biz… Bize güvenmeniz ve bize yol vermeniz lazım. Biz sorunlarımızı biliyoruz. Mesleğin itibarı, onuru ve saygınlığı… Bana göre en önemli sorunlarımızdan biri.  Kendine, meslektaşına saygı duymayan biri, başkasından saygı bekleyebilir mi? Bir başkasının yanında ücretli olan arkadaşlarımız kendilerine işçi avukatlar diyor. Ben diyorum ki bir avukatın her şeyden evvel işçi yaftasını kendisine yakıştırmaması lazım. Yakıştıramaz. Eğer bunu yaparsanız. Ne kendinize ne mesleğinize saygınızın olmadığı gibi saygı da bekleyebilirsiniz. Evet durumları sıkıntılı olanlar var. Bu doğru… Bu sıkıntıları halletmek için bunlara illa işçi avukat mı demek lazım?  Biz Cumhuriyetçiden daha Cumhuriyetçi, demokrattan daha demokrat, çağdaştan daha çağdaşız.



HEDEF BAĞIMSIZ TÜRKİYE’DİR…
Bağımsız Savunma Gurubu Adayı Ahmet Dokucu:  Baroyu kişisel çıkarlarımız için kullanmamak en temel ilkemizdir. Belediye başkanlığı, milletvekilliği gibi görevler değil, baroları birliği ya da hukuk kurumlarıdır. Baro olanakları seçimler için kullanılmıştır. Bu dönemde de olmuştur. Emekten yana bir düzeni savunmaya itecekti. Çünkü eşitlikten yana en önemli özellik birleştirici olmaktır. Katılımı üst düzeye çekmemiz zorunludur. Barolar birliğiyle en geniş birliğin sağlanması gereklidir. Laiklik ayaklar altındadır. Cumhuriyet değerleri yok edilmiştir. Bu değerleri yok eden gerici cemaatlerle mücadele etmek baroların görevidir. OHAL uygulamalarıyla baroların mücadeleleri şarttır. İzmir Barosu hak ihlallerinde sessiz kalmıştır. Yapmış olmak için yapılan açıklamaların sonuç vermeyeceği açıktır. İzmir Barosu hep geçmişte çevreye duyarlı olmanın görev olduğu bilinciyle hareket etmiştir. Baskı kurma özelliğini sonuna kadar kullanmıştır. İzmir Barosu’nun Kültürpark’ın korunmasına karşı kayıtsız kalması, yerel yönetimlere karşı bağımsızlığını koruyamaması doğru değildir. İzmir rantiye çevreleri tarafından kurban edilmesine sessiz kalmayacağız. Hızla artan avukat sayısına karşı İzmir Barosu yetkin bir mücadele vermemiştir. Yetersiz eğitim veren hukuk fakültelerinin kapatılması için eylem yapacağız. İzmir Barosu’nun geleneğinde baro binası konusunda yönetim kurulunun tek başına karar vermesi doğru değildir. Tüm organlardan fikir alınır öyle karar verilir. Sadece yönetim kurulunun bina alması doğru değildir. Mali tablolara bakıldığında savurganlık had safhadadır. Düğünlere gidilmesine kimse bir şey diyemez. Altın takılması kanunlara aykırıdır. Buna dikkat çekmek istiyorum. Harcama kalemleri gözden geçirilecek, aidatları düşüreceğiz. Hedef bağımsız savunma, bağımsız yargı, bağımsız Türkiye’dir…