İddiaya çağırdı: Kılıçdaroğlu ilk turda işi bitirecek!

EGEDESONSÖZ – CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, SONSÖZ TV ekranlarında Gazeteci Yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı. Sertel, milletvekili adaylığına yeniden seçilememesi üzerine ve 14 Mayıs’ta yapılacak olan genel seçimlere değindi.

‘ANNEM MİLLTEVEKİLİ OLAYIM DİYE DOĞURMADI’
Seçimler öncesinde adaylık başvurusunun kabul edilmemesi üzerine konuşan Sertel, “Biz Cumhuriyet Halk Partiliyiz, milletvekili yapıldığınızda o parti iyi güzel de yapılmadığınızda kötü diyenlerden asla olmadık, olamayız. Biz bir çizgi ve mücadele insanıyız. Bizim CHP’liliğimiz son nefesimizi verinceye kadar. Biz öyle sıradan, gel geç, birtakım menfaatleri için partiye girip sonra o menfaatleri sağladıktan sonra partiden kopanlardan olmadık, olamayız. Benim hiçbir gönül kırgınlığım yok. Tam 7.5 yıl insan hayatının nerdeyse onda ikisi… 7.5 yıl çok onurlu ve çok mücadeleci bir dönemde ülkeme, partime, millete katkı koymaya çalıştım ama bu sür git gitmez. Bizi annemiz milletvekili olalım diye doğurmadı, öyle bir kaygımız yok. Benim gönül kırgınlığım yok. Ben geniş bir çevrenin ısrarı üzerine yeniden aday oldum. Aday olmayı düşünüyordum ve aday olmama ilkesini çiğnedim ” açıklamalarında bulundu.

‘KEŞKE ÇEVREMDEKİLERİ DİNLEMESEYDİM’
Adaylık belirleme süresinde ön seçim yapılmasına dair ısrarları üzerine konuşan Sertel, olağanüstü bir süreç olduğu için bu ısrarların vazgeçtiklerini ama başvuru konusunda pişman olduğunu belirterek, “Biz belli arkadaşlarla ön seçim yapılmasını çok istedik, arzuladı çünkü demokrasinin gereği. Ön seçimin olması, halkın karşısına çıkıp bizim adaylığımızın olup olmayacağı karşısında bir sınava tabii olmak istemiştik, bu olmadı. Bu olmayınca biz adaylığa başvurmadığımız taktirde partimizin tartışılması söz konusu olabilirdi. Biz partimizin tartışılmasını istemeyen insanlarız, bizi tartışsınlar sorun yok.  Partimiz tartışılmasın dedik.  Bu dönemde ön seçimlerin olma koşullarının olmadığı noktasını da kabul edelim çünkü İttifaklar var, ittifaklara açılan yerler var. Türkiye farklı bir noktaya geçiş sürecinde. Olağan bir süreç işlemiyor ki ön seçim olsun. Biz de buna katıldık. Çevremden o kadar çok ısrar geldi ki milletvekili aday adayı olmam konusunda, kıramadım. Samimi olarak söylüyorum, aday olamayacağımı hissediyordum. Keşke çevremdeki geniş bir kitleyi dinleyip dinlememek konusunda özenli davransaydım” dedi

‘GAZETECİLİK VEKİLLİĞİMDE ÇOK İŞE YARADI’
Milletvekilliği döneminde gazetecilik geçmişinin kendisine çok faydalı olduğunu belirten Sertel, “Gazetecilik, hiçbir zaman hayatımın hiçbir döneminden çıkmadı. Mesleğimiz gazetecilik, milletvekilliği meslek olarak kabul edilmemeli. Ben gazeteciyim Milletvekiliyken de gazeteci gibi yaşadım, olaya yaklaşırken gazeteci titizliğiyle yaklaştım, belge bilgi olmadan bir olayı gündeme getirmedin 5N1K’ya çok dikkat ettim. Gazeteci kimliğim olduğu için Türkiye’de siyasette yapılmayan bir şey yaptım, Türkiye’ye  telefonumu verdim. İyi ki vermişim çünkü bana o kadar çok bana kaynaktan haber akmaya, bilgi belge ve sorun gelmeye başladı ki… O sorunları tespit etmeden çözüm yolu arayamazsın, o sorunları gündeme getireceksin, tartıştıracaksın ve çözüm yolu arayacaksın. Telefonu açık oldu ve yanıt veremediğim çok nadir oldu. Tandık tanımadık herkese dönmeye çalıştım, Van’dan Edirne’ye kadar…” dedi.

SİYASİ KARİYERİ NASIL İLERLEYECEK?
Bugünden sonraki siyasi kariyerinde nasıl bir yol alacağına dair soruları yanıtlayan Sertel, “Bugün siyaseten yarını düşünmek istemiyorum bugün seçim satı mahallindeyiz. Biz bu seçimi almalıyız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak en başarılı sonucu almalıyız İzmir’de. 8/8, 9/9, 10/10’a çıkabilirsek hiç sorun yok. Çünkü genel başkanımız cumhurbaşkanı seçileceği çok Günyüzü gibi ortada, hiçbir sıkıntı görmüyorum burada. Genel başkanımızın cumhurbaşkanı olduktan sonra Meclis’teki Cumhuriyet Halk Partisi Millet İttifakı çoğunluğunun da önemli olduğunu söylemek istiyorum. Millet İttifakı güçlü çıkmalı ki kanunlar, Türkiye’de bozulan düzen, sistem sağlıklı bir biçimde yerine oturabilsin” açıklamalarında bulundu.

‘BİZİM EN AZ 400 MİLLETVEKİLİ ALMAMIZ LAZIM’
Seçimlerde CHP’nin en az 400 milletvekili çıkarması gerektiğini belirten Sertel, “400 milletvekili anayasayı değiştirir. Bizim 400 milletvekili almamız lazım. Alırsak Türkiye’yi düzlüğe çıkaracağız. Bizim ülkedeki durum şu; bir kişi emrediyor, o kişinin emrettiği yalan olsa da, doğru olsa da, yanlış olsa da kabul görülüyor. Deprem olmuş,  deprem günü Kahramanmaraş’a, Adıyaman’a doğru yola çıkan bakanlar ‘Sayın cumhurbaşkanımız emretti, deprem bölgesine gidiyoruz’ diyorlar. Emretmeseler gitmeyecek misin, sen bakansın ya, uzaktan mı izleyecektin? Çünkü şu an bir kişi emrediyor ve o oluyor.  Deprem bölgesine giden bakanlar gittiğinde Cumhurbaşkanı emretti gidiyoruz emretmese gitmeyecek misin uzaktan mı izleyeceksin? AFAD’ın başkanı diyor ki; ‘Sayın cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla deprem bölgesine hareket ettik’, ya senin işin o sen orada insanları kurtarmak için varsın. Böyle bir ülke olabilir mi, böyle bir yetki her şeyin bir kişide, her şeye karar veren bir kişinin ülkeyi yönetmesi mümkün mü? Hakikaten çok sağlıksız bir ortam var” ifadelerini kullandı.

Mevcut ekonomik duruma dair değerlendirmelerde bulunan Sertel şunları söyledi:

Verin kardeşinize yetkiyi görün Euro’yu, doları diyorlardı, bugünlerde yine dolar tırmanışa geçti. Bugünlerde Euro’yu, doları görmeyi bırak evin yolunu bulamıyor vatandaşlar. Pazara çıktığında taneyle alıyorlar, taneyle alışveriş dönemi başladı. AK Parti iktidarı olmadan önce üç tane, beş tane portakal alındığını biliyor muyduk? Kiloyla alırdık… Başka konularda kıtlık oldu ama gıdada olmadı. Eve kuru fasulye, un, nohut, kiloyla meyve sebze alırdık. Karnımız çok rahat doyardı.  Ben şimdi pazara çıkıyorum Bornova pazarına bakıyorum insanlara gerçekten son kuruşa kadar harcıyorlar ama çok mutsuz ve çok az şey alarak dönüyorlar evlerine. Kötü bir tablo yaşıyoruz.

‘MECLİSTEKİ EĞLENCELİ ANEKTOTLARI KALEME ALMAYI DÜŞÜNÜYORUM’
Yazdığı yeni kitaplara yenilerinin geleceğinin müjdesini veren Sertel, “Benim 3 kitabım vardı, 4-5 olsun diyorum. Bundan sonra okumaya daha çok vakit ayıracağım. Sosyoloji okuyorum zaten. İnşallah 75-80 yaşına kadar devam eder. Hem okuyup hem yazmak istiyorum TBMM’deki eğlenceli bir takım anekdotları kaleme almayı düşünüyorum” dedi.

MECLİSTE NELER YARIM KALDI?
Verdiği kanun tekliflerinde yarıda kalanlara değinen Sertel, bu belgeleri de meclise girecek olan vekillere ileteceğini belirterek bu kanun tekliflerini şöyle anlattı:

Ben ön seçime hazırlanırken itfaiyecilere uğramıştım. Orada itfaiyecilerle sohbet ettik. Ben bundan 8-9 sene önce itfaiyeciliğin meslek olmadığını öğrendim. İtfaiyecilik Türkiye’de ne yazık ki meslek değil.  Osmanlı’dan bu yana itfaiyecilik var ve itfaiyecilik bir meslek aslında. Çünkü, itfaiyecilik meslek okulları açtı, AK Parti iktidarı. Tabelada meslek yazıyor ama oradan mezun olanlar işe girdiklerinde “İdari Hizmetler” sınıfında değerlendiriliyor. İtfaiyeciliğin meslek olması lazım. Bunla ilgili teklif verdim, AK Parti ve MHP reddetti. Dünyanın her yerinde itfaiyecilik meslek. Bir itfaiyeci yangında ya da sel felaketinde şehit oluyor. Şehit diyorlar, tabutunu Süleyman Soylu taşıyor, üstünde ‘İtfaiyeci Er’ yazıyor ama şehit maaşı bağlanmıyor. Çünkü meslek değil.

İNFAZ KORUMA MEMURLARI
İnfaz koruma memurları güvenlik sınıfına alınmalı. İnfaz koruma memurları mahkûm gibi hayatının çok önemli bir kesimini hayatını o kışın soğuk; yazın sıcak  duvarları arasında geçiren, son derece tehlikeli bir görev gören, mahkumu topluma kazandırmanın yolu olan iyi hale sokabilmek için mücadele eden, mücadelesinde kendi canı pahasına yapan infaz koruma memurlarının güvenlik sınıfına geçmesi için teklif verdim onu da reddettiler. 11 bin 800 lira maaş alıyor, infaz koruma memurları, çocukları var, evleri kira. Nasıl geçinecekler? Siz bu insanların ekonomik durumunu düzeltmezseniz, bu insanların yaşam koşullarını düzeltmezseniz, insanların çoluk çocuğuna vereceği gıdayı, harcamayı yaptırtmazsanız nasıl geçinecek bu insanlar, nasıl olacak?

ZABITALAR
Zabıtalar da aynı konumda sokakta seyyar satıcıyı kovalamak onlarda, ruhsatsız binayı mühürlemek onlarda, dükkan kapatmak onlarda… Bütün riskli işleri onlara yaptırıyorlar ama zabıtlar da meslek değil. Üniforma var ama bekçi kadar maaş alamıyorlar.

‘EN İYİ LİSTE ORTAYA KONMUŞ LİSTEDİR’
Yapılan ve tartışmalara sebep olan seçim listesine değinen Sertel, “En iyi liste ortaya konmuş listedir, bunu tartışamam bir partili olarak. Liste tartışmasını iş bittikten sonra yapmak akıllara ziyandır. Partililik ile örtüşmez. Bana sorarsan önümüzdeki süreçte biz yokuz. Halkın milletvekillerini halkın seçmesi bizim dördüncü maddemizdir. Halk ve üye seçsin” dedi.

‘İYİ PARTİ’NİN TEAMÜL YOKLAMASI GÜZELDİ, CHP’YE YAKIŞAN DA OYDU’
İYİ Parti’nin aday belirleme süresinde teamül yoklamasına gittiğini hatırlatan Sertel, benzer bir tablonun CHP için de olması gerektiğini belirterek, “İYİ Parti’nin burada sandık koymasını çok hoş karşıladım. Kısıtlı üye sayısına rağmen sandığı koydu ve sandığa girip çıkanları da korudu. Sıralamaya da uydu. CHP’ye yakışan da o olmalı ama dediğimiz koşullar var. CHP’nin listesi kabarıktı, olmadı. En iyi liste ortaya konmuş listedir. Onun üzerine tartışmam, tartışılmasını da istemem çünkü içlerinde her birini tanıdığım çok kıymetli arkadaşlarım var. Çok değerli siyaset insanları var. Önümüzdeki sürecin Türkiye’nin demokrasi ile taçlanmasını isteyen biriyim. Ülke demokrasi ile taçlanacak, başka çare yok. Başka bir çıkış noktamız yok. Tünelin içindeyiz, karanlıktayız ve o tünelin içinden çıkmalıyız, ışığı görmeliyiz ondan sonra yol almalıyız. Sonra o ışıklı yolda gereğini söylemek boynumuzun borcu. Sonrasında konuşuruz” ifadelerini kullandı.

‘BAZI PARTİLER İZMİR’DE BARAJ ALTI KALABİLİR’
CHP listelerinin 14 Mayıs gecesinde İzmir’de ne kadar vekil çıkarabileceğine değinen ve saha aktarımlarını aktaran Sertel, “Rakam vermem ama en iyisi olacağına inanıyorum. En yüksek oranda oyla CHP’nin seçimlerden çıkacağına olan inancım tam. Meydanlarda da onu görüyorum. Dün Rahmi Aşkın Türeli ile AKSEV’e gittik. Oradan Cemil Tugay da vardı. Değerlendirme yaptık. Orada bazı endişeler var. Seçmende kayma olabileceğine dair endişeler var ama sonuçta CHP’nin ‘Bir oy Kemal Kılıçdaroğlu’na, bir oy CHP’ye’ olmasının en iyi olacağını düşünen ve söyleyen bir insanım. Çünkü Cumhurbaşkanı meclisten güç almalı. Meclis de Cumhurbaşkanı’ndan güç almalı. Bu ülkeyi düzlüğe çıkaracaksak böyle bir tabloyu çıkarmalıyız. Şu dönem kırgınlığa gerek yok, kimsenin kırılmaya da hakkı yok. Madem aday adayı oldun, taşın altına elini koydun olduysa güzel, olmadıysa kötü demenin anlayışı çok yanlıştır. Beni seçmediler, öyleyse parti kötü liste kötü demek hiçbir şekilde CHP inancında olan birine yakışmaz. Bazı partiler İzmir’de baraj altı kalabilir. İsmi bende kalsın, onlar kendilerini biliyor” yorumlarında bulundu.

‘İTHAL ADAY’ ELEŞTİRİLERİNE YANIT: ÖFKEYİ YÜREĞİMİZE GÖMECEĞİZ
İzmir’de milletvekilliği aday listesinde ‘ithal aday’ eleştirilerine değinen Sertel, “Türkiye’nin değişik yerlerinde doğmuş olabilir ama İzmir’de yaşamak ve bulunmak İzmir’de milletvekilliği yapmak için İzmir’de yerleşmiş arkadaşların daha rahat milletvekilliğini yaptığını biliyorum. Siyasette üst kadrolara taşınmak için siyasi tarihi boyunca İzmir’e isimler geldi. Ahmet Taner Kışlalı geldi, izin alarak geldi. Bülent Ecevit dönemin İl Başkanı Sedat Akman’a ‘bir kişi koyacağım o da çok kıymetli, bakan olmasını düşünüyorum, izin verir misin?’ dediğinde Akman da ‘olur ama altıncı sıraya’ demiştir. Bu çok önemli bir anekdottur. O dönemde siyasette çok etkin ve ön seçimden çıkan insanlar var. Araya bir kontenjan ricayla konuluyor. İzmir’in seçmeni kendi duyarlılığı içerisinde hareket ediyor. Burada önemli olan Türkiye’nin kurtuluşu ve ışığa aydınlığa çıkması için çok önemli bir seçim diye düşünüyorum. Bütün kızgınlıkları ve öfkeyi gömeceğiz yüreğimize. Yapmayın diyeceğiz. Ben de Eskişehir doğumluyum. Burada her taraftan gelen ve birlikte yaşayan İzmirlilik ruhunun aşılandığı bir kent. Burada kim yabancı, kim yerli? Dönsek geriye baksak kim yabancı kim yerli?” ifadelerini kullanarak sağduyu çağrısında bulundu.

‘BANA GÖRE HİÇ KONTENJAN OLMASIN’
İzmir kontenjanlarının kaç olması gerektiği konusunda yorum yapan Sertel, “Ben bilmem onu. Bana göre hiç kontenjan konmasın. İzmir’in insanları yeterlidir. İzmir’i çok yeterli görüyorum. Bize taşımaya gerek yok. Yeterince siyasetçilerimiz var, çok iyi gazetecilerimiz var. Türkiye medyasını uzun süre İzmirliler yönetti. İzmir’de medya da siyaset de ekonomi de güçlüdür. Sanayi odası başkanımız Türkiye çapında adam, ticaret odası başkanımız Türkiye çapında adam, borsa başkanımız Türkiye çapında kadın. Biz bunlar dururken başka ilden borsa başkanı mı getireceğiz? Bunu kabul etmek mümkün değil” dedi.

KILIÇDAROĞLU’NUN CUMHURBAŞKANI OLACAK, İDDİAYA GİRERİM
Muharrem İnce’nin de Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda yarışması sebebiyle seçimin ikinci tura sarkabileceği konusunda yer alan soru işaretlerine değinen Sertel, son olarak şunları söyledi:

Kılıçdaroğlu genel başkanımız ilk turda cumhurbaşkanı seçilecek. Buna hiç kimse engel olamaz. Direkt engel olmaya çalışanlar var, bir de desteklemeye dair küçük engeller çıkaranlar var ama bu toplum bu engelleri aşacak. Özellikle gençlerimiz aşacak. Hiçbir endişe ve korku taşımıyorum. Kılıçdaroğlu ilk turda cumhurbaşkanı seçilecek. Buna eminim. İsteyen varsa iddiaya da girerim. Geçmiş dönemde iddiaya girdim, kazandım. O iddiaları kaybeden AKP’liler meclisteydi. Takım elbise borçları var ama almadılar. Önemli değil almasınlar. Ben zaten alsalar da giymem. Çok iddia kazandım. Varsa iddiaya girmek isteyen onla da çıkar giderim. İster AKP’li olsun ister başka partiden olsun gelsin iddiaya girerim. Siyaset iddia işi.

‘TOPLUMUN KILIÇDAROĞLU DEDİĞİNİ DUYUYORUM’
Toplumu görüyorum, nabzı elimizde. Ben kahvehanedeyim, cenazedeyim, düğündeyim, cezaevindeyim. MHP’ye AKP’ye oy vermiş çok sayıda insanın Kılıçdaroğlu dediğini duyuyorum. Toplum bana bu ışığı veriyor. Araştırmalar filan bırakın. İşin içinde beşli, onlu çeteler var. Başka faktörler var. Hepsini Allah’ın izniyle bu halk aşacak. Yeter ki sandığa gitsinler. Sandıktan sonrasını da bizi bıraksınlar, koruması bizden. Oylar onlardan, koruması bizden. Kesinlikle ilk turda Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olacaktır.